GÜNDEM - 18 Şubat 2020 Salı 14:32

Depremden geriye kalan acı hikaye

A
A
A
Depremden geriye kalan acı hikaye

Elazığ’da 24 Ocak’ta meydana gelen depremde enkaz altında kalarak hayatını kaybeden babanın, deprem sırasında pencereye doğru fırlattığı 13 yaşındaki oğlu yaralı kurtuldu, annesinin de sağ kurtarılmasında önemli rol oynadı.

24 Ocak’ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremden en çok hasarı gören yerlerden biri de Sivrice ilçesine bağlı Çevrimtaş Köyü oldu. Deprem sonrası evlerin neredeyse tamamının yıkıldığı köyde enkaz altında kalan 52 yaşındaki 5 çocuk babası Ramazan Ertaş hayatını kaybetti. O anda baba Ertaş’ın pencereye doğru attığı 13 yaşındaki oğlu Emirhan, enkaz altında konuştuğu annesi Tülay’ın yönlendirmesiyle kendi imkanlarıyla kurtulmayı başardı. Kaburgasında kırık olan Emirhan, annesinin sağ kurtarılmasında da önemli rol oynadı.

Depremden geriye kalan acı hikaye

"Babam kolumdan tutup cama doğru attı"

Deprem anında kurtulamayacaklarını düşündüğünü ancak annesinin verdiği destek ve umutla kendi imkanlarıyla dışarı çıktığını belirten 13 yaşındaki Emirhan Ertaş, “Deprem anında babam kolumdan tutup cama doğru attı. O sırada da cenin pozisyonuna gelip duvarı tuttum. Ondan sonra zaten büyük bir gürültü oldu. Taş ve tahtalar üstüme düşünce o sıra bayılmış gibi oldum. Gözümü açtığımda yerin altında olduğumuzu fark ettim. O sırada babam anneme sesleniyor ve annem de onu duyamamış. Babam bana ‘Emirhan’ diye seslendi, ben de ‘baba iyi misin’ dedim ama cevap vermedi. Ben de dışarı çıkmaya çalıştım. O ara annem de 'çıkmaya çalış' diyordu. Ben de ‘anne öleceğiz, hakkını helal et’ diyordum. Annem de 'çıkmaya çalış' diyerek umut veriyordu. Annem hemen ayağımın altındaydı ve ben de sağlam bir taş buldum ve taştan destek alarak yukarı çıktım. Elimin üstüne bir yastık düşmüştü, onu ittim ve bir elimi dışarı çıkardım. ‘Bismillah’ diyerek yukarı yani dışarıya çıktım” dedi.

Kırık kaburgasıyla annesinin kurtarılmasına yardım etti

Kaburgasında kırık olmasına rağmen annesini kurtarmaya çalıştığını dile getiren Ertaş, “Dışarıda komşularımız bizlere ışık tutuyordu. Onlardan ışığı aldım ve çıktığım delikten anneme doğru tuttum. Annemin de yüzü tamamen toz olmuştu. Bana, ‘yardım çağır’ diyordu. O sırada da Ahmet adında bir komşumuzun oğlu yardıma geldi ve ben de kürek almaya gittim. Küçük bir kürek getirdim ama benim kaburgamda büyük bir ağrı vardı ve kırık varmış. O ağrı ile iki üç kere annemi kontrol ettim. Daha sonrasında da beni bir arabaya alıp üzerime battaniye serdiler. Yaklaşık 4 saat arabada bekledim ve o sırada da annemi çıkarıp hastaneye göndermişler. Hastaneye gittik ama olay yerinde babamın vefat ettiğini anlamıştım” diye konuştu.

Eşinin son sözü, "Tülay öldüm, ölüyorum" oldu

Olay anını anlatan eşi ile son konuşmalarına da değinen Anne Tülay Ertaş, “Divandan cama doğru yöneldim ama karanlık olduğu için hatırlamıyorum. Adım atar atmaz sanki kıyamet koptu. Kendimize geldiğimizde ‘Emirhan’ dedim, Emirhan da ‘Eyy Anne’ dedi. ‘ İyi misin’ dedim, ‘Anne ölüyoruz, öleceğiz” dedi. Ben de öyle deme dedim. O bizden üstteydi ve ona çıkıp çıkamayacağını söyledim. Sonra ‘besmele’ ve ‘tekbir’ getirerek yukarı doğru çıktı. Çıktıktan sonra yardım çağır dedim ve o anda kim var kim yok anımsayamıyorum. Ondan sonra orayı eştiler ve kurtardılar. Toprağı eştikten sonra baktım ki yumuşaklık var. Karanlık olduğu için hiçbir şeye göremiyordum yukarıdan bana ışık tuttukları için etrafımı görebiliyordum. Elimle üzerimdeki toprağı temizlerken eşimin bir ayağı benim bacağımın altında bir ayağı da üstümde. O anda zaten dünyam başıma yıkıldı. Eşimin ayağını tuttum bayılmıştır diye, ‘Ramazan, Ramazan’ diye seslendim. Ayağına vurdum ve bir tepki vermedi. Ben ona seslendiğimde sadece iki kelime söyledi. ‘Ramazan iyi misin’ dedim, ‘Yok Tülay öldüm’ dedi. 'Ben öldüm, ölüyorum' o kadarcık bir kelime. O sıra eşimin ayağını kucakladım. Ancak yardıma gelenler sakin ol bayılmıştır, gelip kurtaracaklar deyip umut verdiler” ifadelerini kullandı.

“Kocam öldü demiyorum, şehit oldu”

Eşinin deprem anından elinden tuttuğunu ve o anda elinden kayıp gittiğini dile getiren Tülay Ertaş, “Beni dışarı çıkardıktan sonra eşimi de çıkarmışlar. Beni ambulansa alıp götürdüler. O sırada diğer oğlum Mehmet de yanımdaydı. Eşimin durumunun nasıl olduğunu sorduğumda ise damar yolunun açıldığı, kalp masajıyla hayata döndüğünü söyledi, umutlandım. Hastaneye vardığımızda da bana gelen haberler de eşimin sağ olduğu yönündeydi. Çocuklarımın babası sağ diye umutlandım. Bekle bekle haber yok. O an haber geldi. Deprem anında çocuklarım aklıma geldi. Bende ölseydim 5 çocuğum hem öksüz hem de yetim kalacaktı. Demek ki Rabbim, benim ve eşimin kaderini böyle yazmış. Ben kocam öldü demiyorum, şehit oldu. Eşimi ve çocuklarımı bir kefeye koyamıyorum, hepsi de benim canım ciğerim. Ben eşimi çok seven bir insandım” diyerek yaşadıkları depremi anlattı.

"Köyle beraber bizde yıkıldık"

Depremden sonra annesi ile kardeşinin bir hafta hastanede yattığını aktaran ağabey Aykut Ertaş ise, “Çok şükür, Emirhan’ın durumu şu an daha iyi. Annemi de hastaneye günlük götürüp getiriyoruz. Travmaya bağlı beyin damarlarında yırtık tespit ettiler. Denge ve görme problemi var. Evlatlarından biri olmadan yürüyemiyor. En büyük yıkım fay hattı üzerinde olan bizim köyde oldu. Köyle beraber biz de yıkıldık. Babam gençti, onu kaybettik. Ardında 5 tane yetim bıraktı" şeklinde konuştu.

Rıdvan Yeşilırmak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Vali Yavuz: "2020-2024 yılları arasında 24 okul, 418 sınıf, 2 atölye, 10 spor salonu bitirerek hizmete açtık" Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik ve Elektronik Atölye Binası’nın yapımına ait protokolü onaylayan Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, "Kocaeli Valiliği olarak 2020-2024 yılları arasında 24 okul, 418 sınıf, 2 atölye, 10 spor salonu bitirerek hizmete açtık. Şu an için 40 okul binası, 715 sınıf, 5 atölye, 10 spor salonu inşaatı halen devam ediyor" dedi. Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyası kapsamında, Gebze Ticaret Odası Başkanlığı iş birliği ile yapılacak olan Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik ve Elektronik Atölye Binası’nın yapımına ait protokol Vali Seddar Yavuz tarafından onaylandı. Makam toplantı salonunda gerçekleştirilen protokol imza törenine Vali Seddar Yavuz’un yanı sıra Vali Yardımcısı Mustafa Ayhan, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen, Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Aslantaş, Gebze Ticaret Odası Meclis Başkanı Oğuz Şerifalioğlu ve yönetim kurulu üyeleri ile ilgili kurum müdürleri katıldı. "2020-2024 yılları arasında 24 okul, 418 sınıf, 2 atölye, 10 spor salonu bitirerek hizmete açtık" Vali Yavuz protokol öncesi yaptığı basın açıklamasında eğitimin en önemli alanlardan biri olduğunu vurgulayarak yapılan yatırımlara ilişkin bazı verileri paylaştı; “Eğitim hepinizin bildiği gibi en stratejik alanlardan biridir. Ulusların yeryüzündeki refahlarını ve bağımsızlıklarını belirleyen en önemli araçlardan bir tanesidir. Bu vesileyle eğitime yatırım yapmayı geleceğimize yatırım yapmak olarak görüyoruz. Bu kapsamda Kocaeli Valiliği olarak 2020-2024 yılları arasında 24 okul, 418 sınıf, 2 atölye, 10 spor salonu bitirerek hizmete açtık. Şu an için 40 okul binası, 715 sınıf, 5 atölye, 10 spor salonu inşaatı halen devam ediyor. Bu kapsamda hayırseverlerimizle irtibatlarımızı kuruyor onların da eğitim alanına destek vermesini sağlıyoruz" diye konuştu. 2 bin 745 metrekarelik atölye ile eğitime destek Gebze Ticaret Odası iş birliği ile yapılacak olan atölye binası hakkında bilgi veren Vali Yavuz, "17 Ağustos 1999 depreminden sonra 41 binamızı güçlendirdik ve halen bu çalışmalarımız devam ediyor. 6 Şubat Kahramanmaraş depreminden sonra da 141 okulumuzda yeniden depremsellik araştırması yaptık. Bu kapsamda da 28 okul ve 1 lojmanı da yıkarak yenilerini yapmaya gayret ediyoruz. Bugün Gebze Ticaret Odamızla güzel bir iş birliği daha gerçekleştireceğiz. 1975 yılında yapımı tamamlanarak eğitime açılan Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi hizmet binası ve diğer birimleri güçlendirilerek hizmete açılmış ancak bir atölyemizin yapmış olduğumuz depremsellik çalışmalarımızda yıkımına karar verilmiştir. Bu kapsamda ihtiyaç duyulan elektrik ve elektronik atölye binasının yapımı Gebze Ticaret Odası tarafından üstlenilmiştir" ifadelerini kullandı. Projenin maliyetini ve fiziki şartlarını açıklayan Vali Yavuz: “Binamız 2 bin 745 metrekare olup bodrum, zemin kat ve iki kat şeklinde inşa edilecek. KDV hariç yaklaşık 69 milyon civarında bir maliyete sahip olacak" dedi. Vatandaşlar iş hayatına kazandırılıyor Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Aslantaş ise "8 bine yakın sanayici olmak üzere 25 binin üzerinde üyesi olan bir odayız. Bunların temsil edildiği 42 meslek komitemiz var. Bilişimden tutun da tamamen vasıfsız vatandaşların istihdam edildiği bir oluşumdan bahsediyoruz. İstisnasız tüm komitelerin öncelikli sorunu personele ulaşmakta zorluk çekmek. Bu sebeple oda olarak üyelerimizin bu problemine sessiz kalamazdık. Onlara mümkünse ara eleman temin etme ve liseyi veya üniversiteyi bitirmiş ama okuduğu bölüm karşılığında iş bulamayan vatandaşımızın eğitilip iş hayatına kazandırılması konusunda irade ortaya koyduk. Eğitim hakikaten olmazsa olmazımızdır. Bizlerin ve devletimizin göstereceği perspektif doğrultusunda vatandaşlarımızı iş hayatına kazandırmak adına elimizden geleni yapacağız. Aldığımız bu kararın bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından protokol imzalandı ve Vali Seddar Yavuz’un da protokolü onaylamasına müteakiben, günün anısına toplu fotoğraf çekimi ile imza töreni sonlandı.
İstanbul Sultangazi’de evlerinden tahliye edilen 2 yaşlı kardeşe muhtar sahip çıktı Sultangazi’de birlikte yaşayan yaşlı 2 kardeş, 5 aydır kiralarını ödemedikleri iddiası ile ev sahipleri tarafından dava edildi. Açılan dava sonucu çıkan tahliye kararının ardından 2 kardeş eşyaları ile birlikte sokakta kaldı. Durumu öğrenen mahalle muhtarı kardeşlere sahip çıkarak otele yerleştirdi. Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi’nde iddiaya göre uzun zamandır birlikte yaşayan Halime İlkçağlı (74) ile kardeşi Yusuf İlkçağlı (68) bir süre önce ev sahipleri tarafından 5 aydır kira ödemedikleri iddiası ile dava edildi. Gelen mahkeme celbine itiraz eden kardeşler, kiralarını aksatmadan ödediklerine dair dekontları mahkemeye sunmalarına rağmen kendileri hakkında tahliye kararı verildi. Kararın ardından ev sahibi ise iddiaya göre 2 kardeşi akşam saatlerinde eşyaları ile birlikte sokağa attı. Gidecek yerleri olmayan kardeşlerin durumunu öğrenen mahalle muhtarı ise kaymakamlık ile irtibata geçip kardeşleri geçici olarak Selahattin Eyyubi Uygulama Oteli’ne yerleştirdi. Olaya ilişkin konuşan Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Çiğdem Özkan, "Dün akşam saatlerinde bir telefon ile haberdar oldum konudan. Abi kardeş yaşadıkları evlerinden eşyaları ile birlikte sokağa atıldıkları konusunda duyum aldım. Hemen arkasından olay yerine gittim. Gördüğüm manzara çok üzücüydü. Bir insan olarak eşyaları ile birlikte 2 yaşlı insan sokaktaydı. Bu durumu gördükten sonra konuyu sosyal yardımlaşma vakfımızdaki müdüre hanım ile paylaştım. Kendisine konuyu anlattım ve Kaymakam Beye iletti. Bu doğrultuda sağ olsunlar 2 yaşlı insanımız sokakta kalmaktan kurtulmuş oldular. Mahallemizde böyle bir olayın yaşamasından dolayı çok üzgünüm. Umarım bir daha hiç bir yerde bu tür manzaralar ile karşı karşıya kalmayız. Bu noktada tüm ev sahiplerimizi daha duyarlı olmaya, empati kurarak hareket etmeye davet ediyorum" ifadelerini kullandı.