GÜNDEM - 13 Şubat 2023 Pazartesi 09:01

Depremin sembolü Ömer ve Umut bebekten sevindiren haber

A
A
A
Depremin sembolü Ömer ve Umut bebekten sevindiren haber

Hatay’daki arama kurtarma ekipleri tarafından 150 saat sona annesiyle birlikte sağ kurtarılan Ömer ve yaşama tutunan 40 günlük Umut bebeğin tedavilerine devam ediliyor.

10 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından arama kurtarma çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Hatay’ın Antakya ilçesi Ürgenpaşa Mahallesi Şehit Turan Caddesi Ali Sayar Meslek Lisesi karşısındaki bir enkazda ses duyan ekiplerin çabası sonucu annesiyle birlikte 150 saat sonra sağ olarak kurtarılan küçük Ömer ile yaşama tutunan 40 günlük Umut bebek, depremin sembol çocukları arasına girdi.
Annesinden kısa bir süre önce enkazdan çıkartılan Ömer’in tedaisi, Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Murat Duman ve ekibi tarafından yapıldı. Prof. Dr. Duman’ın elleriyle su içirdiği Ömer’in başından bir an olsun bile ayrılmayan babası ise oğlunun başını sürekli okşayarak destek olmaya çalıştı.

Depremin sembolü Ömer ve Umut bebekten sevindiren haber

Umut yaşama uçtu

Depremin yaşandığı ilk günden itibaren Hatay’da gece gündüz görev yapan Prof. Dr. Murat Duman ve Dokuz Eylül Üniversitesi ekibinin tedavisini yaptığını bir diğer sembol çocuk ise 40 günlük Umut bebek oldu. Hatay’da ilk tedavisi yapılan Umut bebek, Prof. Dr. Duman’ın kucağında helikoptere bindirilerek, daha kapsamlı bir hastaneye sevk edildi. Duman, hayatta kalan çocuklara şifa olmanın sevincini, “40 günlük bebeğimiz hayata tutundu bizlerde yanında olduk, tüm ekibimin ellerine yüreklerine sağlık” paylaşımıyla ifade etti.

Mehmet Barlas - Yunus Kılıç - İsmail Yasin Akçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Filistin’de hayatını kaybeden kadınlara ‘Anneler Günü’nde destek DÜZCE (İHA) – Düzce’de Filistin’de yapılan zulme dikkat çekmek isteyen kadın, şehir meydanında savaşta hayatını kaybeden hemcinslerini temsilen koyduğu ayakkabıların içine karanfil bırakarak farkındalık oluşturdu. Anneler Günü bütün dünyada, Türkiye’de çeşitli etkinliklerle kutlanırken Düzce’de Özge Yalın Yılmaz isimli genç kadın, İsrail’in Filistin’e uyguladığı zulme dikkat çekmek adına farkındalık çalışması yaptı. Bu çerçevede 15 Temmuz Parkı’na gelen Yılmaz, savaşta hayatını kaybeden hemcinslerini temsilen koyduğu ayakkabıların içine karanfil bıraktı. Yılmaz, meydana koyduğu ‘Filistin’de anneler kan ağlıyor’, ‘Anne olmak hiç bu kadar zor olmamıştı’, ‘Daha kaç annenin yüreği yanacak’, ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’, ‘Filistin’de kan ve barut kokusu son bulsun, çocuklar annesiz kalmasın’ yazılı pankartlarla yaptığı çalışmada vatandaşlardan büyük ilgi gördü. “Daha kaç çocuğun annesiz kalması gerekiyor” Anneler gününde farkındalık çalışmasına imza atan Özge Yalın Yılmaz, “Gazze’de ölenlerin yüzde 70’i kadın ve çocuk. Biz bu anneler gününe içimiz buruk giriyoruz. Daha kaç çocuğun annesiz kalması gerekiyor ya da kaç annenin çocuğunu kaybetmesi gerekiyor bilmiyorum ama bu savaşın artık durması gerektiğini düşünüyorum. Annelerimiz daha fazla ağlamasınlar, üzülmesinler. Ayakkabılar Gazze’de ölen annelerimizi temsil ediyor” dedi.
Antalya Antalya Havalimanı taksi durağının anne şoförleri Antalya’da havalimanı taksi durağında görev yapan kadın taksi şoförleri şoförlük görevlerinin yanında anneliğin getirdiği özenle müşterilerin tercihi oluyor. 242 erkek şoförle birlikte görev yapan 4 kadın şoför durağın gözdesi . Taksi durağı başkanı Tuncay Alaylı daha çok kadın şoför çalışması için ilanla şoför aradıklarını aktarırken, taksi şoförü Yasemin Demir ise kızının “Anne seninle gurur duyuyorum, yapamayacağın iş yok” sözleriyle motive olduğunu söyledi. Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde bulunan Antalya Havalimanı taksi durağında bulunan 246 aracın 4’ünde kadın şoförler hizmet veriyor. İki kadın şoför, babası aracılığıyla sektöre giriş yaparken, diğer iki şoför işsizlik sonrası taksici olmaya karar verdi. Taksi durağı başkanı Tuncay Alaylı ve çalışma arkadaşlarının birlikte çalışmaktan onur duyduğu kadın şoförler, müşterilerin de vazgeçilmezi oldu. Makine Mühendisi Sogar’ın tercihi şoförlük oldu 10 ay önce taksi şoförlüğüne Başlayan Arife Sogar, şoför olan babası aracılığıyla işe başladığını dile getirdi. Akdeniz Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduğunu söyleyen 24 yaşındaki Sogar, 10 ay önce babasının rahatsızlığından sonra şoförlüğe başvurduğunu söyledi. Sogar, “Taksi şoförlüğüne 10 ay önce başladım. Babam küçük bir rahatsızlık geçirmişti, ondan sonra denemek istedim. Akdeniz Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezunum, aslında makine mühendisiyim. 18 yaşında ehliyetimi aldım. Babamla çalıştığım için şoförlüğe daha kolay alıştım. Babam taksi şoförüydü, başka bir yerde çalışıyordu, sonradan havalimanına geçti, erkek kardeşimle beni de dahil etti. Biz de kardeşimle beraber çalışmaya başladık, şoförlüğü de keyifle yapıyorum. Genel olarak güzel bir izlenim var, takdir ediyorlar. Kadın müşterilerle karşılaştığımda daha mutlu oluyorlar, rahat ettiklerini söylüyorlar, kadın şoför sayısının daha da artmasını istiyorlar. Erkekler de gurur duyuyor. ‘Benim kızım da böyle araba kullansa ya da eşim de kullanmaya çalışıyor” gibi söylemlerde bulunuyor” diye konuştu. Araç takip cihazlarıyla izleniyorlar Kadınlara taksi şoförlüğü yapmaları konusunda destek olunmasını isteyen Arife Sogar, araçta bulunan takip cihazlarıyla güvende olduklarına dikkat çekti. Sogar, “Kadınlara bu meslek konusunda daha destek olunmasını istiyorum. İzmir’de iki ay önce bir meslektaşımız öldürüldü fakat bunun dışında sıkıntılı durumlarla karşılaşmıyoruz. Tır otobüs şoförleri olduğu gibi taksi şoförlerinin de olmasının olağan bir durum olduğunu düşünüyorum. Güvenliğimiz için araçta takip cihazlarımız var, aracın sahibi ve durak nerede olduğumuzu görüyor. Ya da diğer iletişim aracımız olan telsiz her yerde çekiyor, telefonla sıkıntı yaşadığımızda onu kullanabiliyoruz” dedi. Sogar, ayrıca Antalya’ya gelen yabancı turistlerle iletişim sorunu yaşamadıklarını, İngilizce konuşarak anlaştıklarını kaydederek, bilmediği bir dil olduğunda telefon uygulaması üzerinden sesli bir biçimde çeviri yapabildiklerini açıkladı. 17 yaşında kızı için 10 yıl önce şoförlüğe başladı Taksi durağının 10 yıldır hizmet veren ilk kadın şoförü Elif Duman da işini severek yaptığını belirterek, 17 yaşında kızı olduğunu ve özellikle annesinin kendisiyle gurur duyduğunu ifade etti. İşini kaybettikten sonra şoförlüğe başlayan Duman, seneler içinde müşterilerin ve çalışma arkadaşlarının kadın şoförlere alıştığını anlattı. Duman, sözlerine şu şekilde devam etti: “48 yaşındayım. 10 sene önce işsiz kaldım, geldim başladım. 1 sene durakta joker olarak çalıştım. 9 yıldır da devam ediyorum. İş hayatına 18 yaşımda konfeksiyonda çalışarak başladım. Ardından 15 yıl tatil köyü fotoğrafçılığı yaptım, 2 sene bir otelin santral bölümünde çalıştım. İşsiz kalınca şoförlüğe başvurdum. Bu durağın ilk taksi şoförüyüm, ilk geldiğimde baya zorluklar yaşamıştım. Şimdi her şey iyi. 300 erkeğin içinde tek kadın olmak zordu, güçlü durmak gerekiyordu. Başlarken “Nasıl bu işi yapabiliyorsun?” diye soruyorlardı, ölümü bile göze almıştım. Cesurdum, çünkü kaybedecek çok bir şeyim yoktu. Şoförlüğe başladığımda çok şaşırıyorlardı, fotoğrafımı çekiyorlardı. Artık alıştılar, yadırgamıyorlar. Yine de “İlk kez kadın şoförün arabasına bindim” diyenler oluyor. Avrupa’da bu çok yaygın, o yüzden turistler çok şaşırmıyor, güzel karşılıyorlar. 17 yaşında kızım var, arkadaşlarına çevresine söylediği zaman bir tepki alıyor. “Taksi şoförü annen mi var” diyorlar. Özellikle annem gurur duyuyor.” İş hayatı aşkı da getirdi Elif Duman, taksi şoförlüğünün kendisine aşkı da getirdiğini söyleyerek, kullandığı aracın sahibiyle 9 yıl önce evlendiğini dile getirdi. Duman, “Ben buraya işe başladığımda yeni boşanmıştım. İşe başladım, bir sene sonra taksisini kullandığım aracın sahibi patronum evlenme teklif etti, 9 yıldır evliyim. İki üç yıl sonra emekli olacağım. Güzel bir ortamımız var, burada kocaman bir aileyiz” dedi. “Yabancı müşterilerle eğleniyoruz” Asıl işi satış pazarlama olan Yasemin Demir ise iki ay önce şoförlüğe başvurduğunu, daha önce uzun yolda araç kullandığı için taksi şoförlüğünü yapabileceğini düşünerek, mesleğe başladığını aktardı. Müşterilerden aldığı olumlu tepkilerden memnun olduğunu söyleyen Demir, şu ifadelere yer verdi: “40 yaşındayım, iki ay önce bu mesleğe başladım. Normalde satış pazarlama işiyle uğraşıyordum. İşten çıkmam gereken durumlar oldu. Bir ay kadar dinlendim, takside çalışmak istedim. Çünkü daha önce de uzun yol yapmışlığım var. Yabancı müşterilerle sürekli eğleniyoruz. Çok güzel tepkiler alıyorum. Kırmızı ışıkta durduğumuzda alkışlayanlar, tebrik edenler oluyor. “Harikasınız” diyorlar. Bu bana motivasyon veriyor, kim gururlanmaz.” “Kadının yakışmadığı yer yok” 17 yaşındaki kızının da işe olan hevesinde desteğinin olduğunu kaydeden Demir, daha çok kadın meslektaşının olmasını istiyor. Demir, “17 yaşında kızım var, bekarım. Kızım “Anne seninle gurur duyuyorum, yapamayacağın iş yok” diyor. Kızıma mutlaka zaman ayırıyorum. İzin günümde ya da iş aralarında eve gidiyorum, beraber yemek yiyoruz. Onu ihmal etmemeye çalışıyorum. Kadının yakışmadığı yer yok, aramızda kadınları görmeyi isteriz” diye konuştu. “Bizim şoför geldi” diyorlar Babası taksi şoförü olan Çilem Bükülmez ise babasının yönlendirmesiyle 1 ay önce taksi şoförlüğü yapmaya başladığını söyledi. Üç çocuk annesi olan Bükülmez, çocuklarının ve eşinin kendisine şartsız destek verdiklerini belirtti. Bükülmez, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “41 yaşındayım. Babam 20 yıllık taksici, bir ay önce babamın yönlendirmesiyle geldim. Aslında babamın yanında çocukluğumdan beri yaptığım işte çalışıyorum. Devamını da getireceğim. Evliyim, üç çocuk annesiyim. Çocuklarım gurur duyuyor, “Bizim şoför geldi” diyorlar. 19 yaşında oğlum, 15 ve 10 yaşında iki kızım var. Eşim taksi şoförlüğü yapmak istediğimi ilk söylediğimde tepki gösterdi, “Olmaz, çocuklar ne olacak” dedi, sonra “Arkandayım, seninle gurur duyuyorum” dedi.” İlanla kadın şoför aranıyor Havalimanı Taksi Durağı Başkanı Tuncay Alaylı, havalimanında hizmet veren 246 araçtan 4’ünü kadınların kullandığını belirterek, daha çok sayıda kadının çalışması için ilan verdiklerini açıkladı. Alaylı,”246 aracımızla havalimanında hizmet vermekteyiz. 4 tane kadın şoförümüz var. Müşterilerimiz de kadın şoförlerimizi tercih ediyor, çoğaltma yolunda atılımlarımız var. Kadın şoför aradığımıza dair ilanlarımız var. Havalimanında çalışan şoförlerimize İngilizce kursu aldırdık, yabancı dil bilmesi için öncülük yaptık. Kadın şoförlerimiz de İngilizce biliyor, akıcı konuşuyorlar. Dilin ne kadar önemli olduğunu bildikleri için boş zamanlarında bile İngilizce çalışıyorlar” dedi.
Erzurum Vali Çiftçi: “Başarının altında 41 yıllık bir emek ve gayret var” Erzincan’da düzenlenen “Hafız Kal” yarışmasının Türkiye finalinde, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi birinci olmuştu. Vali Çiftçi yarışma süreci ve nasıl hazırlandığına dair bir paylaşım yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulunca 2024 yılında Diyanet İşleri Başkanlığında çalışmayan ve çalışmamış olan vatandaşlara yönelik düzenlenen "Hafız Kal" yarışması 30 cüz, 15 cüz ve 5 cüz olmak üzere 3 kategoride düzenlendi. Düzenlenen ve bölge yarışmaları tamamlanan "Hafız Kal” yarışmasının Türkiye Finali Erzincan’da Müftülük Konferans Salonu’nda yapılmıştı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ve 30 yaşın üzerinde olma şartının yeterli olduğu yarışmaya katılan Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, “Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından 09 Mayıs 2024 Perşembe günü Erzincan’da düzenlenen yarışmada 15 cüz (300 sayfa) kategorisinde Türkiye birincisi oldum. Evvela Yüce Rabbime, bana şimdiye kadar nice ikramlarda, ihsanlarda, lütuflarda bulunduğu için çok şükrediyorum. Böyle bir yarışma düzenlendiğini 2024 yılı ocak ayının ilk haftasında öğrendim. İsteyen 5 cüz, 15 cüz veya 30 cüz üzerinden başvuru yapabiliyordu; müracaatlar 2 Şubat 2024 tarihinde sona erdi, ben hazırlık süresinin kısa olmasından dolayı 1-15. cüzlerden (300 sayfa) yarışma için başvurumu yaptım. İlçe yarışmaları şubatta, il yarışmaları martta, bölge yarışmaları nisanda yapıldı ve Türkiye finalleri mayıs ayında planlanmıştı.” dedi. “İsmail Ketenci Hoca’nın emeği çok” Erzincan’da yapılan Türkiye finallerine çok iyi hazırlandığını, sabah erken vakitlerde, akşam işten geldikten sonra geç vakitlerde ve hafta sonları sıkı bir şekilde çalıştığını ifade eden Vali Mustafa Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü, “Zaten 41 yıldan bugüne kadar, her gün 1 saat Kur’an-ı Kerim’e zaman ayırıyorum, sabah işe gitmeden önce düzenli olarak 5 sayfa metin, 5 sayfa da meal okuyorum. Ancak bu yarışma vesilesiyle ocak ayından yarışma tarihine kadar her gün önce 10 sayfa, sonra 1 cüz (20 sayfa), daha sonra 2 cüz (40 sayfa) ve nihayet 3 cüz (60 sayfa) günlük pekiştirme yaptım, iyi bir hazırlık dönemi geçirdim. Dolayısıyla Perşembe günü elde ettiğim derecenin ardında, 41 yıllık bir emek ve gayret var, yarışmadan önceki son günlerde yaptığım yoğun çalışmaların ve hazırlıkların ciddi bir katkısı var. Allah ömür ve izin verirse, seneye Kur’an’ın tamamından (600 sayfa) yarışmalara iştirak edeceğim inşaAllah, ben bu tür yarışmaların faydalı olduğunu, teşvik edici olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve tüm emeği geçenlere böyle bir yarışma tertipledikleri için çok teşekkür ediyorum, çok hayırlı bir projeye imza attılar. Ayrıca üzerimde büyük emeği ve hakkı olan, 2018 yılında rahmet-i rahmâna kavuşan merhûm ve mağfur İsmail Ketenci Hocamı da rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyorum. Allah gani gani rahmet eylesin, makamı, mekânı cennet olsun, derecesi âlî olsun. Bir de medyûn-u şükrân olduğum Muhterem Cumhurbaşkanımız var, Allah Zât-ı Devletlerinden ebeden razı olsun, sayelerinde ülkemiz sessiz bir devrim yaşadı, “nereden nereye” diyebileceğimiz gelişmeler Türkiye’de gerçekleşti, yaşandı, ülkemiz sıkıntılı dönemlerin ardından günbegün normalleşti, ben de böyle bir yarışmaya girebildim çok şükür. Durum bundan ibarettir, vesselâm.”