GÜNDEM - 12 Mayıs 2024 Pazar 11:30

Antalya Havalimanı taksi durağının anne şoförleri

A
A
A
Antalya Havalimanı taksi durağının anne şoförleri

Antalya’da havalimanı taksi durağında görev yapan kadın taksi şoförleri şoförlük görevlerinin yanında anneliğin getirdiği özenle müşterilerin tercihi oluyor. 242 erkek şoförle birlikte görev yapan 4 kadın şoför durağın gözdesi . Taksi durağı başkanı Tuncay Alaylı daha çok kadın şoför çalışması için ilanla şoför aradıklarını aktarırken, taksi şoförü Yasemin Demir ise kızının “Anne seninle gurur duyuyorum, yapamayacağın iş yok” sözleriyle motive olduğunu söyledi.


Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde bulunan Antalya Havalimanı taksi durağında bulunan 246 aracın 4’ünde kadın şoförler hizmet veriyor. İki kadın şoför, babası aracılığıyla sektöre giriş yaparken, diğer iki şoför işsizlik sonrası taksici olmaya karar verdi. Taksi durağı başkanı Tuncay Alaylı ve çalışma arkadaşlarının birlikte çalışmaktan onur duyduğu kadın şoförler, müşterilerin de vazgeçilmezi oldu.



Makine Mühendisi Sogar’ın tercihi şoförlük oldu


10 ay önce taksi şoförlüğüne Başlayan Arife Sogar, şoför olan babası aracılığıyla işe başladığını dile getirdi. Akdeniz Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduğunu söyleyen 24 yaşındaki Sogar, 10 ay önce babasının rahatsızlığından sonra şoförlüğe başvurduğunu söyledi.


Sogar, “Taksi şoförlüğüne 10 ay önce başladım. Babam küçük bir rahatsızlık geçirmişti, ondan sonra denemek istedim. Akdeniz Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezunum, aslında makine mühendisiyim. 18 yaşında ehliyetimi aldım. Babamla çalıştığım için şoförlüğe daha kolay alıştım. Babam taksi şoförüydü, başka bir yerde çalışıyordu, sonradan havalimanına geçti, erkek kardeşimle beni de dahil etti. Biz de kardeşimle beraber çalışmaya başladık, şoförlüğü de keyifle yapıyorum. Genel olarak güzel bir izlenim var, takdir ediyorlar. Kadın müşterilerle karşılaştığımda daha mutlu oluyorlar, rahat ettiklerini söylüyorlar, kadın şoför sayısının daha da artmasını istiyorlar. Erkekler de gurur duyuyor. ‘Benim kızım da böyle araba kullansa ya da eşim de kullanmaya çalışıyor” gibi söylemlerde bulunuyor” diye konuştu.



Araç takip cihazlarıyla izleniyorlar


Kadınlara taksi şoförlüğü yapmaları konusunda destek olunmasını isteyen Arife Sogar, araçta bulunan takip cihazlarıyla güvende olduklarına dikkat çekti. Sogar, “Kadınlara bu meslek konusunda daha destek olunmasını istiyorum. İzmir’de iki ay önce bir meslektaşımız öldürüldü fakat bunun dışında sıkıntılı durumlarla karşılaşmıyoruz. Tır otobüs şoförleri olduğu gibi taksi şoförlerinin de olmasının olağan bir durum olduğunu düşünüyorum. Güvenliğimiz için araçta takip cihazlarımız var, aracın sahibi ve durak nerede olduğumuzu görüyor. Ya da diğer iletişim aracımız olan telsiz her yerde çekiyor, telefonla sıkıntı yaşadığımızda onu kullanabiliyoruz” dedi.


Sogar, ayrıca Antalya’ya gelen yabancı turistlerle iletişim sorunu yaşamadıklarını, İngilizce konuşarak anlaştıklarını kaydederek, bilmediği bir dil olduğunda telefon uygulaması üzerinden sesli bir biçimde çeviri yapabildiklerini açıkladı.



17 yaşında kızı için 10 yıl önce şoförlüğe başladı


Taksi durağının 10 yıldır hizmet veren ilk kadın şoförü Elif Duman da işini severek yaptığını belirterek, 17 yaşında kızı olduğunu ve özellikle annesinin kendisiyle gurur duyduğunu ifade etti. İşini kaybettikten sonra şoförlüğe başlayan Duman, seneler içinde müşterilerin ve çalışma arkadaşlarının kadın şoförlere alıştığını anlattı.


Duman, sözlerine şu şekilde devam etti: “48 yaşındayım. 10 sene önce işsiz kaldım, geldim başladım. 1 sene durakta joker olarak çalıştım. 9 yıldır da devam ediyorum. İş hayatına 18 yaşımda konfeksiyonda çalışarak başladım. Ardından 15 yıl tatil köyü fotoğrafçılığı yaptım, 2 sene bir otelin santral bölümünde çalıştım. İşsiz kalınca şoförlüğe başvurdum. Bu durağın ilk taksi şoförüyüm, ilk geldiğimde baya zorluklar yaşamıştım. Şimdi her şey iyi. 300 erkeğin içinde tek kadın olmak zordu, güçlü durmak gerekiyordu. Başlarken “Nasıl bu işi yapabiliyorsun?” diye soruyorlardı, ölümü bile göze almıştım. Cesurdum, çünkü kaybedecek çok bir şeyim yoktu. Şoförlüğe başladığımda çok şaşırıyorlardı, fotoğrafımı çekiyorlardı. Artık alıştılar, yadırgamıyorlar. Yine de “İlk kez kadın şoförün arabasına bindim” diyenler oluyor. Avrupa’da bu çok yaygın, o yüzden turistler çok şaşırmıyor, güzel karşılıyorlar. 17 yaşında kızım var, arkadaşlarına çevresine söylediği zaman bir tepki alıyor. “Taksi şoförü annen mi var” diyorlar. Özellikle annem gurur duyuyor.”



İş hayatı aşkı da getirdi


Elif Duman, taksi şoförlüğünün kendisine aşkı da getirdiğini söyleyerek, kullandığı aracın sahibiyle 9 yıl önce evlendiğini dile getirdi. Duman, “Ben buraya işe başladığımda yeni boşanmıştım. İşe başladım, bir sene sonra taksisini kullandığım aracın sahibi patronum evlenme teklif etti, 9 yıldır evliyim. İki üç yıl sonra emekli olacağım. Güzel bir ortamımız var, burada kocaman bir aileyiz” dedi.



“Yabancı müşterilerle eğleniyoruz”


Asıl işi satış pazarlama olan Yasemin Demir ise iki ay önce şoförlüğe başvurduğunu, daha önce uzun yolda araç kullandığı için taksi şoförlüğünü yapabileceğini düşünerek, mesleğe başladığını aktardı. Müşterilerden aldığı olumlu tepkilerden memnun olduğunu söyleyen Demir, şu ifadelere yer verdi: “40 yaşındayım, iki ay önce bu mesleğe başladım. Normalde satış pazarlama işiyle uğraşıyordum. İşten çıkmam gereken durumlar oldu. Bir ay kadar dinlendim, takside çalışmak istedim. Çünkü daha önce de uzun yol yapmışlığım var. Yabancı müşterilerle sürekli eğleniyoruz. Çok güzel tepkiler alıyorum. Kırmızı ışıkta durduğumuzda alkışlayanlar, tebrik edenler oluyor. “Harikasınız” diyorlar. Bu bana motivasyon veriyor, kim gururlanmaz.”



“Kadının yakışmadığı yer yok”


17 yaşındaki kızının da işe olan hevesinde desteğinin olduğunu kaydeden Demir, daha çok kadın meslektaşının olmasını istiyor. Demir, “17 yaşında kızım var, bekarım. Kızım “Anne seninle gurur duyuyorum, yapamayacağın iş yok” diyor. Kızıma mutlaka zaman ayırıyorum. İzin günümde ya da iş aralarında eve gidiyorum, beraber yemek yiyoruz. Onu ihmal etmemeye çalışıyorum. Kadının yakışmadığı yer yok, aramızda kadınları görmeyi isteriz” diye konuştu.



“Bizim şoför geldi” diyorlar


Babası taksi şoförü olan Çilem Bükülmez ise babasının yönlendirmesiyle 1 ay önce taksi şoförlüğü yapmaya başladığını söyledi. Üç çocuk annesi olan Bükülmez, çocuklarının ve eşinin kendisine şartsız destek verdiklerini belirtti.


Bükülmez, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “41 yaşındayım. Babam 20 yıllık taksici, bir ay önce babamın yönlendirmesiyle geldim. Aslında babamın yanında çocukluğumdan beri yaptığım işte çalışıyorum. Devamını da getireceğim. Evliyim, üç çocuk annesiyim. Çocuklarım gurur duyuyor, “Bizim şoför geldi” diyorlar. 19 yaşında oğlum, 15 ve 10 yaşında iki kızım var. Eşim taksi şoförlüğü yapmak istediğimi ilk söylediğimde tepki gösterdi, “Olmaz, çocuklar ne olacak” dedi, sonra “Arkandayım, seninle gurur duyuyorum” dedi.”



İlanla kadın şoför aranıyor


Havalimanı Taksi Durağı Başkanı Tuncay Alaylı, havalimanında hizmet veren 246 araçtan 4’ünü kadınların kullandığını belirterek, daha çok sayıda kadının çalışması için ilan verdiklerini açıkladı. Alaylı,”246 aracımızla havalimanında hizmet vermekteyiz. 4 tane kadın şoförümüz var. Müşterilerimiz de kadın şoförlerimizi tercih ediyor, çoğaltma yolunda atılımlarımız var. Kadın şoför aradığımıza dair ilanlarımız var. Havalimanında çalışan şoförlerimize İngilizce kursu aldırdık, yabancı dil bilmesi için öncülük yaptık. Kadın şoförlerimiz de İngilizce biliyor, akıcı konuşuyorlar. Dilin ne kadar önemli olduğunu bildikleri için boş zamanlarında bile İngilizce çalışıyorlar” dedi.



Antalya Havalimanı taksi durağının anne şoförleri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Arapçanın evrensel mirası OMÜ’de kutlandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) "Dünya Arapça Günü" kapsamında düzenlenen programda, Arapçanın evrensel mirası çeşitli etkinliklerle öğrencilere tanıtıldı. Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce, "18 Aralık Dünya Arapça Günü" dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Mavi Salon’da düzenlenen programa, üniversitenin farklı akademik birimlerinden akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğe İlahiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu paydaş olarak katkı sundu. Söz konusu birimlerden çok sayıda akademik personel ve öğrenci programda yer aldı. "Arapça, farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kuruyor" Programın açılış konuşmasını yapan Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hasan Selim Kıroğlu, ’18 Aralık Dünya Arapça Günü’nün, Arapçanın evrensel bir dil olarak taşıdığı kültürel, tarihi ve entelektüel mirası hatırlatmak açısından önemli bir gün olduğunu belirtti. Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı olmadığını vurgulayan Kıroğlu, bu dilin yüzyıllar boyunca bilim, edebiyat, felsefe ve sanat alanlarında üretilen önemli eserlerin taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Kıroğlu, Arapçanın farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kurduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin dilin tanıtımına ve öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Arapça slayt gösterileri, şiir dinletisi, skeç, şarkı, röportaj ve bilgi yarışması gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Program, katılımcıların ilgiyle takip ettiği gösterilerin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Demir, OMÜ’de öğrencilerle buluştu Ayrıca İlahiyat Fakültesi tarafından, ’Hitabet ve Mesleki Uygulama’ dersi kapsamında öğrencilere yönelik bir söyleşi programıyla danışman akademisyenlere teşekkür belgesi takdim töreni gerçekleştirildi. Program kapsamında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet İshak Demir tarafından öğrencilere yönelik bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, hitabet, mesleki uygulamalar ve din hizmetlerinde sahadaki tecrübelerin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.
Ankara CHP lideri Özel: "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" dedi. Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Asteğmen Kubilay’ın şehit edilişinin 95. yıl dönümüne değinen Özel, "Bugün eğer bu grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen’de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın katledilişlerinin 95’inci yılı. Kubilay Menemen’e asteğmen olarak gitti ve Cumhuriyet’in ay-yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağı ile dolaştıklarını, Cumhuriyet’e ve kurucusuna meydan okuduklarını, gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikildi. Gözü dönmüş caniler Kubilay’ı önce yaraladılar. Sonra yaralı bedenine işkence ettiler. Kubilay’ı ölümünün, şehadetinin 95’inci yılında Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. Kubilay’dan bize emanettir. Cumhuriyet düşmanlarına baş eğmeyeceğiz. Gerekirse baş vereceğiz. Ama baş eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler, artık karşımızda bir iktidar partisi yok" Partisinin iktidara hazır olduğunu ifade eden Özel, "Ben Meclis grubumuzun komisyon ve Genel Kurul performansından memnunum. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur. Ben AK Parti’nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru, muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu’na baktığımızda ya da Plan ve Bütçe Komisyonu’na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan ve çözüm öneren bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisi. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakika kürsüye çıkıp hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız; Adalet ve Kalkınma Partisi" dedi. "Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar" AK Parti’nin 2025’te işçiyi, emekliyi yüksek enflasyon ve faize ezdirdiğini dile getiren Özel, "2025 enflasyon hedefi yüzde 17,5 idi. Yüzde 17,5 enflasyon hedefi açıkladılar ve yılı yüzde 30’la bitirdiler. Bunu sorduğunuzda da utanmadan, çekinmeden sanki iki-üç puanmış gibi ’enflasyon hedefimizden biraz saptık’ diyorlar. ’Biraz’ dedikleri sapma, yüzde 77. Hedef yüzde 17,5 ama gerçekleşen yüzde 30. O ’birazcık’ dediğinde fark şu: Bir mal veya hizmet geçen seneden bugüne ne kadar zamlandıysa, yarısını hedeflediler ve öbür yarısını beceriksizliklerinden ve kötü niyetlerinden dolayı sizin sırtınıza yüklediler. Ne oldu geçen sene, geçen sene ne oldu da bu hedef tutmadı? Ne olduğunu söyleyeyim; 19 Mart sivil darbesi oldu. Buradan bütün vatandaşlarımıza hatırlatırım: Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar. Devasa bir para. Emekliye lazım paranın 70-80 katı, asgari ücretliye lazım paranın 90 katı gibi bir para" şeklinde konuştu. "Asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil" AK Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek olduğunu belirten Özel, "Şimdi asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil. Biz de 446 euro, Almanya’da 2 bin 100 euro, Fransa’da bin 800 euro, Yunanistan’da bin 27 euro. Geldiğinde depremden dolayı ÖTV konmuştu. Biliyorsunuz. Özel Tüketim Vergisi. Arabadan da alınıyordu. Yüzde 27 ile en düşüğü, en yükseği yüzde 50. Bugün geldiler, en düşük ÖTV yüzde 60, en yüksek ÖTV yüzde 220. Depremde geçici konan vergiyi yüzde 220 ile uygulamaya devam edip, geldikleri gün 8 çeyrek altın alan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirmiş bir iktidardan bahsediyoruz arkadaşlar" diye konuştu. "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" CHP lideri Özel son olarak, "Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi haline geldi. Aslında memleketin gündemi çoktan bu; yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler. Okulların önü çete dolu, torbacılar dolu. Çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar, korkunç bir ülke haline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi haline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem düşünün 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış, hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar, bunu kaydedememişler. 17 bin 999 kez ıskalamışlar. En sonunda 18 binincide ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var" dedi.
Ankara Savcıların şifresiyle UYAP’a girip dosya kapattığı iddia edilen zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Ankara Adliyesi’nde savcılara ait kullanıcı bilgilerini kullanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) izinsiz şekilde giriş yaptığı ve bazı soruşturma dosyalarını kapattığı iddia edilen zabıt katibinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede dava dosyasına gelen mazeret dilekçelerinin okumasının ardından tanıklar dinlendi. Sanık Yılmaz’ın nişanlısı tanık N.J.R, "Ben olayları Ahmet boşanma davası açtıktan sonra eski eşinin evimizi basmasıyla öğrendim. Şikayetinden sonra da birkaç kez aradı, buluşmak istedi. O sırada Ahmet’le küstük. Zeliha bana ’Ahmet’i şikayet ettim, ömrünün sonuna kadar içerde yatsın’ dedi. Ben de ’Suçunu bilemem ama ben konuşursam ailesine rezil ederim, söyle karşıma çıkmasın’ dedim. Bu söylediklerim dosyayla alakalı değildi. Benim bu olayla ilgili bilgim yok" ifadelerinde bulundu. Tanık S.F.E. ise sanık Ömer Faruk Bol ile yakın arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Ahmet Yılmaz’ı, Muhammet abi yurt dışına gittikten sonra görmeye başladım. Ömer’e lazım olduğunda kredi kartlarımı veriyordum. Bazen Ömer’de kalıyordu. Yakın dostum olduğundan sorgulamıyordum. Tüm gün birlikteydik kartlarımı kullanmasında da bir sakınca görmedim" dedi. Mahkemece dinlenen tanık Y.B.Y. de çalışma vizesi çıkartmak istediğini, internet üzerinden M.F.I’yla tanıştığını, kendisiyle ödeme için iletişime geçtiklerini, parayı sanık Ömer Talha Bol’un alacağını söylediklerini anlattı. Para teslim edilirken Bol’la arasında şifreli konuşma geçmediğini söyleyen Y.B.Y, "Ömer’i tanımıyorum, para teslim edilirken telefonda M.F.I. ile teyitleştik. Ben bu parayı 5 yıllık çalışma vizesi için verdim. Olaylarla alakalı bilgim yok. Ardından ailevi sebepler yüzünden gitmekten vazgeçtim" diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından, duruşmaya yarına ertelendi. İddianame geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kapsamında, zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Yılmaz’ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor. Yılmaz hakkında toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Zonguldak BEUN’den Finans Merkezine ziyaret Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Finans Topluluğu öğrencileri, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstanbul Finans Merkezi yerleşkesine akademik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ÜNİDES çerçevesinde yürütülen ve BEUN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Muhammed Yetiş tarafından hazırlanan "Para Politikalarına Yakından Bakış: Merkez Bankası Ziyareti ve Uygulamalı Eğitim" başlıklı proje kapsamında 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yanı sıra Kastamonu Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi öğrencileri de katılım sağladı. Yaklaşık 3 saat süren program kapsamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında görev yapan uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. Bu çerçevede Pelin Şenoğlu tarafından TCMB’nın kurumsal yapısı ve kariyer olanakları, Büşra Nur Güllü Çıraklı tarafından işe alım süreçleri ve aranan nitelikler, Gülnihal Tüzün tarafından para politikası ve merkez bankacılığı uygulamaları, Atakan Eren Ölmez tarafından ise TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Program, öğrencilerin merkez bankacılığı uygulamaları ve kariyer süreçlerine ilişkin merak ettikleri konuları doğrudan uzmanlara yöneltebildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.