SAĞLIK - 01 Ekim 2018 Pazartesi 10:20

Deri hastalıkları tedavisinde kullanılan etkili yöntem: 'PUVA'

A
A
A
Deri hastalıkları tedavisinde kullanılan etkili yöntem: 'PUVA'

Sedef, vitiligo, ekzema, kronik kaşıntı ve bir tür deri kanseri olan mikozis fungoides olmak üzere pek çok deri hastalığının tedavisinde uzun yıllardır kullanılmakta olan PUVA ya da bilinen diğer adıyla Fototerapi Tedavi Yöntemi hakkında bilgiler veren Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, bu tedavi yönteminin birçok merkezde yapıldığını söyledi.

PUVA tedavisi ile ilgili açıklamalarda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi dermatoloji polikliniğinde de uygulanmakta olan PUVA’nın, bilimsel çalışmalara paralel ilerleyen teknoloji sayesinde geliştirilen, faydalı güneş ışınları üreten bir cihaz içerisinde, Psoralen (P) olarak bilinen ışığa karşı duyarlandırıcı madde ile ultraviyole A ışınlarının (UVA) birlikte kullanıldığı bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi.

PUVA tedavisindeki başarı oranları yüz güldürüyor

Tedavi başarı oranları yüksek olan PUVA’nın, hastalığı durdurduğunu, yeni lezyonların oluşumunu azalttığını veya hafifletip kontrol altına alınmasını sağladığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, tedavideki amacın, hastalarda uzun süreli iyileşme dönemi sağlamak olduğunu söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz şöyle devam etti: “Ortalama tedavi süresi genellikle 2 - 3 ay olarak belirtilse de bazı deri hastalıklarında daha uzun tedavi süresine gereksinim olabilmektedir. Tedavi programı deri hastalığının türüne ve tutulum alanının yoğunluğuna göre aralıklı olarak, başlangıçta haftada 2 veya 3 olup, tedaviden yanıt alındıkça haftada 1, zamanla 2 haftada 1 veya ayda 1 sıklıkta uygulanabilmektedir. Bazen hastalara devam tedavisi de verilebilmektedir. Tedavi seansları sadece birkaç saniyelik ışık maruziyeti ile başlayıp, süreler her seansta kademeli olarak artırılmaktadır.”

“Banyo PUVA tedavisini sadece biz uyguluyoruz”

PUVA tedavisinin hastalığın türüne, yerleşimine ve hastanın durumuna göre farklılaştığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, genel PUVA, lokal PUVA, tarak PUVA ve banyo PUVA şeklinde farklı uygulamaları olduğunu belirtti. Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz şöyle devam etti; “Genel PUVA tedavisi kapalı bir kabin içerisinde yapılmakta ve tedavi günlerinde hastaya ışık tedavisinden önce fotoduyarlandırıcı yani ışığa karşı duyarlandırıcı ilaç verilmektedir. Lezyonların el ve ayaklarla sınırlı olduğu hastalıklarda lokal PUVA tedavisi tercih edilmektedir. Lokak PUVA tedavisinde, ışık tedavisi öncesi lezyonlu alanlara fotoduyarlandırıcı jeller uygulanmaktadır. Saçlı deri lezyonu olan hastalarda ise Tarak PUVA tedavisi kullanılmaktadır. Banyo PUVA tedavisi, vücutta yaygın lezyonları olan fakat ağızdan fotoduyarlandırıcı ilaç kullanılamayan hastalarda tercih edilmektedir. Hasta fotoduyarlandırıcı jel katılarak hazırlanan su ile dolu bir küvet içerisinde bekletildikten sonra kabin içerisine alınarak ışık tedavisi uygulanmaktadır. PUVA tedavisi ülkemizde çok az merkezde yapılmaktadır. Tedavi yöntemlerinden biri olan Banyo PUVA tedavisi ise sadece hastanemizde uygulanmaktadır.”

Tedavide dikkat edilmesi gereken hususlar 

Tedavi öncesi ve sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da açıklamalarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, PUVA tedavisi öncesi yüz ve vücuttaki benlerin kapatıldığını, tedavi sırasında UV ışığının gözlere zarar verme ihtimaline karşın, kabin içerisinde iken hastalara güneş koruyucu gözlük kullandırıldığını söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, ayrıca genel PUVA tedavisi öncesi hastaya kullandırılan sistemik fotoduyarlandırıcı ilaçlar gözlerde ışık hassasiyeti oluşturacağından, hastaların tedavi seansı sonrası 24 saat süre ile UV koruyuculu güneş gözlüğü kullanması gerektiğine de dikkat çekti.

PUVA tedavisi sonrası oluşacak deri kuruluğuna karşın hastalara nemlendirici krem kullanmaları yönünde öneride bulunan Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, “Tedaviden çıktıktan sonra ve tedaviye girilmeyen günlerde, güneş gören bölgelere, en az 30 koruma faktörlü güneş koruyucu krem sürülmelidir. Şapka ve benzeri giyeceklerle vücudun açıkta kalan kısımları güneşten korunmalıdır” dedi.

PUVA tedavisinin uygun olmadığı hastalıklar ve hastalar 

PUVA tedavisinin güneşe duyarlılığı olan lupus ve rosacea gibi deri hastalıklarında kullanılmaması gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, gebeler ve emziren hastaların da PUVA tedavisinde kullanılan psoralen madde nedeniyle tedavisinin uygun olmadığını, bu durumlarda mümkünse tedavinin ertelendiği ya da gebeliğin ilk üç ayından sonra tedavinin UVB şeklinde uygulandığını söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Mullaaziz, 12 yaşından küçük deri kanseri öyküsü olan çocuklarda ise tedavinin kullanılamadığını ifade etti.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Atakum Belediyesi’nden iş arayanlara istihdam fırsatı Samsun’un Atakum Belediyesi İstihdam Merkezi (ATİM), iş arayanlara yeteneklerine ve eğitimlerine göre istihdam fırsatı sunuyor. İşletme sahipleri ile iş arayanları buluşturan merkez, işverenlere iş gücü sağlarken iş arayanlara da hayallerindeki mesleğin kapılarını açıyor. Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel’in çalışmalarına hız kazandırdığı ATİM sayesinde, çok sayıda vatandaş iş sahibi oldu. Daha çok ailenin yaşamına dokunmak için çalıştıklarını belirten Başkan Türkel, "Atakum Belediyesi İstihdam Merkezi ile iş arayan vatandaşlarımızı yetenekleri, eğitimleri ve ilgilerine göre iş sahibi yapıyoruz. Ekonomik şartların gittikçe ağırlaştığı dönemde önemli bir ihtiyaca cevap veren merkezimiz, iş arayanla işvereni bir araya getirerek istihdama önemli katkı sağlıyor. Merkezimizin sunduğu hizmetlere çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Daha fazla vatandaşımızı iş sahibi yapmak ve daha çok ailenin yaşamına destek olmak için çalışmalarımıza hız kazandırdık. Atakum Belediyesi olarak çalışmaya, üretmeye ve halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz" dedi. "84 kişiye iş imkanı sağlandı" ATİM hakkında bilgi veren Başkan Yardımcısı Suat Yıldız, "Kısa adı ATİM olan Atakum Belediyesi İstihdam Merkezine şu ana kadar 794 başvuru sağlanmış. Başvuruların 84 tanesini, iş verenlerle buluşturarak iş sahibi yaptık. CV’leri ile gelip, bize başvuran vatandaşlarımızın İstihdam Merkezine kayıtlarını sağlıyoruz. Atakum ve civarında iş bulmaya özen gösteriyoruz. Bundan sonra da çalışmalarımız bu şekilde devam edecek ve daha çok vatandaşımıza istihdam olanağı sağlayacağız" ifadelerini kullandı. "Kısa sürede dönüş yapıldı" ATİM aracılığıyla iş sahibi olan vatandaşlar, merkezin sunduğu hizmetten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Depremzede olarak Samsun’a yerleştiğini belirten Hasan Levent, yaptığı başvuru sonrası alanına uygun bir işte çalışmaya başladığını ve yaklaşık altı aydır görev yaptığını söyledi. İş güvenliği uzmanı Kader Kuymat ise belediyeye yaptığı başvurunun kısa sürede sonuçlandığını, şu anda mesleğini icra ettiğini ifade etti. Reklam firmasında çalışmaya başlayan Melek Şakar, ATİM’e yaptığı görüşmenin ardından aynı gün geri dönüş aldığını ve kısa sürede işe yerleştirildiğini belirtti. Unlu mamuller sektöründe işe başlayan Bircan Küçük de istihdam merkezindeki ilgiden memnun kaldığını, kısa sürede iş bulduğunu ve çalıştığı firmadan mutlu olduğunu söyledi. Yerel markette reyon görevlisi olarak çalışan Şeref Şaylak ve Rana Ece Yılmaz da iş arama sürecinde ATİM’e başvurduklarını, kısa sürede geri dönüş alarak işe başladıklarını ve çalışma şartlarından memnun olduklarını ifade etiler.
Kayseri Mehmet Akif Ersoy, tiyatroyla anılacak Talas Belediyesi; İstiklal Marşı’mızın şairi, milletin vicdanı Mehmed Akif Ersoy’u vefat yıl dönümünde anlamlı bir sanat etkinliğiyle anıyor. Talas Belediyesi Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenecek ’Milletin Avazı Mehmed Akif’ adlı tiyatro oyunu, büyük şairin fikir dünyasını, mücadelesini ve milletle kurduğu güçlü bağı sahneye taşıyor. ’Tek Perde Üç Tablolu Milli Dram’ olarak hazırlanan eser, Mehmed Akif’in yalnızca dizeleriyle değil, hayatıyla da bu millete yol gösteren bir dava adamı olduğunu gözler önüne serecek. Oyun boyunca inanç, vatan sevgisi, fedakârlık ve bağımsızlık ruhu, izleyicinin yüreğine dokunan sahnelerle aktarılacak. Atabey Barış, Özgecan E. Eraydın, Kutay Neşeli, Nazlıcan Kol, Süleyman Özyürek ve Hacı Murat Yiğitsoy’un rol aldığı oyunda, müzikler Kara Karayev ve Grup Şantiye imzası taşıyor. Sahne ve müziğin güçlü birlikteliği, izleyicilere hem hüzün hem de gurur dolu bir atmosfer sunuyor. 24 Aralık 2025 Çarşamba günü saat 13.30’da Talas Belediyesi Meclis Salonu’nda sahnelenecek oyun, Mehmed Akif Ersoy’un aramızdan ayrılışının yıl dönümünde, onun fikirlerini ve millet için verdiği mücadeleyi bir kez daha hatırlatacak. Programla ilgili değerlendirmede bulunan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Mehmed Akif’in millet hafızasındaki yerini şu sözlerle ifade etti; "Mehmed Akif Ersoy, bu milletin sesi, vicdanı ve istikametidir. Onu vefat yıl dönümünde anmak, sadece bir hatırlayış değil değerlerimize yeniden sarılmaktır. Akif’i anlamak, bu toprakların ruhunu anlamaktır." Talas Belediyesi, milli ve manevi değerleri yaşatan kültür-sanat etkinlikleriyle, geçmişten geleceğe uzanan güçlü bir hafıza inşa etmeye devam ediyor.
İstanbul Pendik’te araçtaki yangın çevre binalara sıçradı: 2 araç ve kafe küle döndü Pendik’te bir araçta çıkan yangın çevredeki bina ve mekanlara sıçradı. Yangın itfaiye ekiplerince söndürülürken, 2 araç ve 1 iş yeri kullanılamaz hale geldi. Olay, 11.15 sıralarında Pendik Kaynarca Mahallesi Küçüksu Sokak üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, park halindeki bir araçta henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yangın büyüyerek yan taraftaki bir binaya ve 3 katlı bir kafeye sıçradı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Bölgede yaşanan trafik yoğunluğu nedeniyle yangın güçlükle kontrol altına alınırken, dumandan etkilenen bir vatandaş itfaiye ekiplerince kurtarıldı. Yangın nedeniyle 2 araç ve kafe kullanılamaz hale geldi. Öte yandan çevredeki binalarda da geniş çaplı maddi hasar oluştu. Yangının çıkış nedenine ilişkin inceleme başlatıldı. "Yarın faaliyete başlayıp kafe olarak kullanacaktık, nasip olmadı" Yangında küle dönen kafenin ortağı Sahil Yıldırım, "Aracı ön tarafa çekmişler. Biz de iki üç aydır burayla uğraşıyorduk yapmak için, yarın sabah açılışımız vardı. Nasip olmadı, her şey Allah’tan. Şu an polis ve itfaiye raporunu bekliyoruz. O araç yandı, yandaki araca da sıçradı. Ondan sonra dükkanı komple yaktı. Dükkan kapalıydı ama içerisi komple doluydu, her şeyimiz vardı ve vergileme vasıtasıyla çıkartmıştık. Yarın da faaliyete başlayıp kafe olarak kullanacaktık, nasip olmadı" dedi.
Ankara ‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’ Ankara’da düzenlendi ‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’, Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Külliyesi’nde gerçekleştirildi. Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği’nin de katkılarıyla, ‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’, Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Külliyesi’nde düzenlendi. Çalıştaya, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Dernek Başkanı Yasemin Açık, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Açılış konuşmaları ile başlayan program, saha araştırmalarının yer aldığı oturumlar ile devam etti. "Dünya genelinde 13-15 yaş aralığında en az 40 milyon çocuk halihazırda en az bir tütün ürünü kullanıyor" Ne kadar önlem alınsa da tütün endüstrisinin kazanımları için yöntem değiştirdiğini söyleyen Birinci, "Günümüzde en büyük tehditlerden biri elektronik sigaralar, nikotin poşetleri, sentetik nikotin içeren yeni ürünler, yenilik ve zarar azaltması söylemleriyle her gün daha masum görüntü vererek sigarayı yaymaya devam ediyorlar. Oysa bu ürünlerin biçimi değişse de temel amacı değişmiyor. Temelde nikotin bağımlılığını sürdürmek üzere özellikle çocukları ve gençleri hedef olarak kendi pazarlarını korumak ya da genişletmeye yönelik çalışmalar yürütüyorlar. Bu kapsamda, aykos benzeri ısıtılmış tütün ürünlerinin dumansız ve zararsız olmadığını çok defa belirtmiş olmasına rağmen geleneksel sigarayla aynı bağımlılık potansiyeline sahip olduğuna dair geri bildirimler ve en kritik risk masum göstererek de sigaraya başlamayı ciddi düzeyde arttırdığına dair bilimsel araştırmalar artık karşımızda. Ortaya çıkan bu güncel verilere baktığımızda da dünya genelinde 13-15 yaş aralığında en az 40 milyon çocuk halihazırda en az bir tütün ürünü kullanıyor. Bunların 20 milyonu sigara, 10 milyonu dumansız tütün. Baktığınızda dumansız tütün çok yaygın hale geldiğini ve gençleri hedef koyduğunu gösteriyor. Daha da çarpıcı olan ise en az 15 milyon çocuğun bu yaşta elektronik sigaraya başlamış olması" şeklinde konuştu. "2025 yılının 11 ayında 522 bin 830 adet elektronik sigara ele geçirilmiştir" Aynı zamanda Aktaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "17 bin 391’i 2025 yılında olmak üzere son 3 yılda toplam 51 bin 55 operasyon gerçekleştirilmiş ve 64 bin 769 şüpheli hakkında adli işlemler yürütülmüştür. Son 3 yıllık operasyonlarda 27 milyon paket kaçak sigara, 5 milyar adet boş makaron, 1 buçuk milyar adet dolu makaron, 2 bin 800 ton tütün, 2.6 milyon adet puro ve çeşitleriyle 1,6 milyar adet elektronik sigara ele geçirilmiştir. 2025’in 11 ayı itibariyle ele geçirilen sigara paketi miktarları 11 milyonu, boş makaron miktarı 1.4 milyarı ve dolu makaron miktarı ise 334 milyon adeti aşmaktadır. Cumhurbaşkanlığı kararınca elektronik sigaranın yasaklanmasına rağmen bu ürünlerde yasa dışı yollarla maalesef piyasaya sürülmektedir. Yapılan operasyonlar neticesinde 2025 yılının 11 ayında 522 bin 830 adet elektronik sigara ele geçirilmiştir." "Sizleri 3-7 Haziran 2026 tarihleri arasında Elazığ’da Ulusal Tütün Kontrolü Kongresi’ne davet ediyorum" Çalıştayda alınan sonuçların hem halk sağlığına hem de kamu güvenliği ile vergi fiyat politikalarına önemli katkılar sunacağını belirten Açık, "Yaptığımız bu toplantı bundan 30’dan fazla yıl önce başlamış olan bir sigara mücadelesinin doğal bir ilerlemesidir. Aslında biz Elazığ’da bir grup öğretim üyesi Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bundan 30 yıl kadar önce sigara mücadelesine başladığımızda burada çok değerli hocalarım ve sayın bakanımın da olduğu bir ekip içerisinde yoğun emekler verildi. 1993 yılında Sağlığı Geliştirme ve Sigarayla Mücadele Derneği kuruldu. Bu dernek 1998 yılında kamu yararı çalışan dernek unvanını aldı. Elazığ’da 90’lı yıllarda birçok faks kampanyası başlatıldı. Periyodik yayın çıkarıldı. Uluslararası katılımlı sigara sağlığı Kongreleri düzenlendi. Bırak kazan kampanyaları yapıldı. Bu çalışmaları hala yürütüyoruz. Sizleri 3-7 Haziran 2026 tarihleri arasında Elazığ’da yapılacak olan uluslararası katılımlı, Ulusal Tütün Kontrolü Kongresi’nde davet etmek isterim. Bu mücadeleye gönül vermiş herkesi orada tekrar güç birliği yaparak, bir araya gelerek sigara mücadelesini yürütmeye davet etmek istiyorum" diye konuştu.
İstanbul Akbank, KOBİ’lerin yapay zekâ dönüşümünü Agentic AI Hackathon ile destekliyor Akbank’ın desteğiyle MEXT ve Novus tarafından düzenlenen ‘KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu’, üretim sektöründeki KOBİ’leri otonom yapay zekâ çözümleriyle buluşturdu. Türkiye’de KOBİ’lere yönelik kapsamlı Agentic AI maratonu olan programda, 50 KOBİ’ye dijital ve yapay zekâ olgunluk değerlendirmesi yapılırken, seçilen 10 KOBİ’nin gerçek operasyonel problemlerine yönelik uygulamalı çözümler geliştirmesi desteklendi. Program, KOBİ’lerin yapay zekâyı stratejik bir dönüşüm ve rekabet avantajı aracı olarak kullanabileceğini somut biçimde ortaya koydu. Akbank, MEXT ve Novus iş birliğiyle hayata geçirilen ‘KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu’, birbirlerinden farklı sektörlerdeki KOBİ’lerin gerçek operasyonel ihtiyaçlarına yönelik otonom yapay zekâ çözümleri geliştirmesine imkân sundu. Türkiye’de KOBİ’lere yönelik kapsamlı Agentic AI (karar alabilen ve aksiyon gerçekleştirebilen otonom yapay zekâ sistemleri) maratonu olma özelliğini taşıyan program, MEXT’te gerçekleştirildi. KOBİ’lerin dijital ve yapay zekâ dönüşümünü hızlandırmayı hedefleyen KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu, teknoloji ile sanayiyi aynı zeminde buluşturdu. Program, KOBİ’lerin kendi operasyonlarından yola çıkarak, ölçülebilir yapay zekâ etkisi oluşturabilecek çözümler geliştirmelerine odaklandı. Program kapsamında 50 KOBİ’ye Dijital ve Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirmesi yapıldı. Değerlendirme sonucunda belirlenen 10 KOBİ, hackathona davet edilerek Agentic AI mimarisi, bulut altyapıları ve Novus platformunu uygulamalı biçimde deneyimleme fırsatı buldu. Katılımcılar, kendi üretim, operasyon ve hizmet süreçlerindeki gerçek problemlere yönelik otonom ve entegre yapay zekâ çözümleri geliştirirken, uzmanlardan bire bir mentörlük aldı. "KOBİ’lerin yapay zekâ teknolojilerine erişimini kolaylaştırmayı hedefliyoruz" Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Alper Bektaş, programa ilişkin değerlendirmesinde şunları ifade etti: "Akbank olarak KOBİ’lerin sürdürülebilir büyümesini, teknoloji ve dijital dönüşümle birlikte ele alıyoruz. KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu, KOBİ’lerin yapay zekâyı kendi operasyonlarına uyarlayabilecek yetkinliğe sahip olduğunu somut biçimde ortaya koyan çok kıymetli bir örnek. Bu tür programlarla, yapay zekâ dönüşümünü yalnızca büyük ölçekli şirketlerin değil, KOBİ’lerin erişebileceği ve gerçek değer üretebileceği bir alan hâline getirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, KOBİ’lerin üretim ve iş süreçlerinde verimlilik artışı sağlamalarını, maliyetlerini optimize etmelerini ve rekabet güçlerini artırmalarını destekleyecek erişilebilir, ölçeklenebilir ve güvenilir yapay zeka çözümleri geliştirmelerine olanak tanıyoruz. İş dünyasının geleceğine yatırım yapmaya, KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artıracak ekosistem iş birliklerini desteklemeye devam edeceğiz." MEXT Teknoloji Merkezi Genel Müdürü Efe Erdem ise "MEXT olarak, üretim sektörünün geleceğini şekillendirecek agentic yapay zekâ teknolojilerinin gerçek operasyonel senaryolarla buluşmasını özellikle önemsiyoruz. Bu doğrultuda KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu, yalnızca bir günlük bir etkinlik olarak değil, uçtan uca kurgulanmış bir uygulama süreci olarak ele alıyoruz. Hackathon’a katılan KOBİ’ler, kendi üretim ve operasyon süreçlerindeki ihtiyaçları üzerinden agentic yapay zekâ kullanım senaryolarını geliştirme, bu ihtiyaçlara karşılık veren uygulanabilir ve ölçülebilir fayda üreten çözümler ortaya koyarak, bunları test etme imkânı buldular. Amacımız, yapay zekâyı pilot seviyede kullanılan bir teknoloji olmaktan çıkararak, özellikle üretim ekosisteminde ve KOBİ’ler nezdinde erişilebilir, ölçeklenebilir ve güvenilir bir yetkinlik haline getirmek. Biz de MEXT olarak bu yaklaşımdan yola çıkarak, koordinatörlüğünü üstlendiğimiz konsorsiyum ile Avrupa Birliği tarafından Avrupa Dijital İnovasyon Merkezi (EDIH) olarak seçildik. Bu yapı sayesinde, önümüzdeki dönemde KOBİ’lerin yapay zekâ ve dijital dönüşüm yolculuklarını daha geniş ölçekte, uygulama odaklı ve sürdürülebilir biçimde desteklemeyi hedefliyoruz." KOBİ’ler için uygulamalı ve stratejik bir dönüşüm modeli KOBİ’ler İçin Agentic AI Hackathonu, üretim sektörüne özel kurgulanan yapısıyla KOBİ’lerin yapay zekâyı operasyonel verimlilik ve rekabet avantajı oluşturan stratejik bir araç olarak konumlandırmasına hizmet ediyor. Akbank’ın sponsorları arasında yer aldığı program, KOBİ’ler için özel bir teknoloji geliştirme ortamı sundu.