POLİTİKA - 03 Ağustos 2015 Pazartesi 19:57

Destici: 'Terör olaylarının olacağını...'

A
A
A
Destici: 'Terör olaylarının olacağını...'

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, terör olaylarının olacağını seçim öncesi defalarca söylediklerini öne sürerek, “Bu hadiselerin yaşanacağı aslında gün gibi ortadaydı” dedi.

Eskişehir Devlet Hastanesi’nde tedavi gören ablası Mükerreme Destici'yi ziyareti öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Destici, son günlerde yaşanan olayları değerlendirdi. Destici, şehitlerin, yaralıların ve kaçırılan polislerin olduğuna dikkat çekerek, “Öncelikle şehit kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Kaçırılan polis kardeşimizin bir an önce serbest bırakılmasını bekliyoruz. Güvenlik güçlerimiz, emniyet güçlerimiz, askeri güçlerimiz inşallah en kısa sürede o kardeşimizi bu hain PKK’nın elinden kurtaracaktır diye ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.

“BU HADİSELERİN YAŞANACAĞI ASLINDA GÜN GİBİ ORTADAYDI”

Destici, “Bu terör olaylarını seçim öncesinde yapmış olduğumuz açıklamalarda açık ve net olarak dile getirdik. Bu hadiselerin yaşanacağı aslında gün gibi ortadaydı. Tedbir alınmadı ve çözüm sürecinin yalancı ülkemiz ve milletimiz kandırıldı. Mehmetçik ve polislerimiz heba edildiler işin doğrusu bu. Yani bu sürecin bir seçim süreci olmadığını, bir çözülme ve bölünme süreci olduğunu, PKK’yı tek başına muhatap almanın büyük bir yanlış olduğunu, bölge halkını onların insafına bırakmanın büyük bir vebal olduğunu biz çok açık ve net bir şekilde ifade ettik” diye konuştu.

“PKK’NIN NİYETİ, ÜZÜM YEMEK DEĞİL, BAĞCIYI DÖVMEK”

PKK’nın niyetinin üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu iddia eden Destici, “Ne verirseniz verin, PKK ile müzakere ederseniz, masaya oturursanız hep daha fazlasını isteyeceklerini söyledik. Niyetleri üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde karışıklık çıkarmak, fitne çıkarmak, fesat çıkarmak, terör eylemleri yapmak ülkenin huzurunu bozmak, tabi onun ötesinde de emperyalist güçlere hizmet ediyorlar. Bugün özerklik talepleri var. Apo’nun serbest bırakılması talepleri var. Ana dilde eğitim talepleri var, yarın bunların verildiği zaman daha fazlasını isteyecekler, ayrı bir devlet isteyeceklerdir. Bunu da çok açık ve net bir şekilde dile getirdiler. Bakıyorum bazı yorumcular, bazı siyasetçiler PKK’yı aklamaya çalışıyorlar ve bu eylemleri haklı gösterecek yorumlarda çok adi yorumlar yapıyorlar. Gerçekten kabul edilmesi mümkün değil” şeklinde konuştu.

“SADECE SÖZLE TERÖRLE MÜCADELE OLMAZ”

“Tabi burada Türkiye’yi yönetenlerin de artık kararlı bir tutum sergilemelerinin vakti gelmiştir” diyen Destici, şöyle devam etti:

“Sadece sözle terörle mücadele olmaz. Ekranlarda söz söyleyerek, milleti yatıştırmaya çalışarak PKK’yı lanetleyerek, kökünü kazıyacağız diyerek bu iş olmaz. Bu lafları geçmişte de duyduk. Yapılacaklar belli. Eğer siz gerçekten PKK ile mücadele edecekseniz, gerçekten kökünü kazıyacaksınız şu anda konjektür de uygun. Çünkü, İŞİD ile mücadele noktasında Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere uluslar arası güçlerle anlaştı. Dün açmayacağız dedikleri üsler başta Amerika olmak üzere çeşitli uluslar arası güçlere açıldı ve bunun karşılığında da PKK’ya operasyon izni alındığı gözüküyor. O zaman bu operasyonları hava operasyonları ile sınırlı tutamazsınız ve bir neticede alamazsınız. Biz 3 şehit verdik, onlardan 10 kişi öldürdük,100-200 kişi öldürdük bunların doğru olduğuna inanmıyorum. Gerçekçi ve inandırıcı da bulmuyorum. Bunlardan netice alınmayacağını da düşünüyorum. Yapılacak iş şudur, Suriye’nin kuzeyinde güvenli bir bölgeden önce, Irak’ın kuzeyinde bir güvenli bölge oluşturulmalı. Türk Silahlı Kuvvetleri kara harekatı gerçekleştirerek tanklarını, toplarını o bölgeye sokarak Kandil’i imha etmeli, yani o PKK’nın üssü yok edilmeli.” 

KADİR ÇETİN - SELİM KUŞCU

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Oltalar birincilik için denize atıldı Osmaniye Surf Casting Balık Spor Kulübü tarafından 4. Geleneksel Olta ile Balık Yakalama Turnuvası düzenlendi. Hatay’ın Erzin ilçesindeki Burnaz Sahili’nde yapılan turnuvaya Adana, Osmaniye, Hatay ve Mersin’den gelen takımlar, akşam saat 19.00’dan sabah 07.00’ye kadar kıyasıya mücadele etti. Kura çekimleriyle başlayan turnuva, balıkçıların birincilik adına oltasını Akdeniz’in mavi sularına atmasıyla sürdü. Turnuvada, resmi sirkülerdeki boyutlara göre en çok balığı tutan ilk 3’e ve en büyük balığı yakalayana ödül verildi. Mersin’den yarışmaya nişanlısı İrem Saral ile birlikte katılan Asrın Parmaksız, "Mersin’den geldik nişanlımla beraber turnuvaya katılmaya karar verdik geldik yarışacağız ne olacağını bizlerde bilmiyoruz. 4 yaşımda başladım balıkçılığa sonradan geliştirince Surf Casting’e de başladık. Sevgili olduktan sonra ben İrem’e öğrettim bu sporu. Daha yeni 2-3 yıl oldu başlayalı. Öğrenmeye çalışıyor" dedi. Bu spora nişanlısı sayesinde başladığını belirten İrem Saral, "Ben öncesinde nişanlımın yanına geliyordum çay kahve falan içiyordum. Baktım böyle olmuyor kendime ’Sen de balığa başla’ dedim. Çok güzel bir etkinlik, eğleniyoruz" diye konuştu. Balıkçılık sporunun maddi anlamda pek bir katkısının olmadığı ama maneviyat olarak dostluk ve arkadaşlık anlamında çok katkısı olduğunu söyleyen Mehmet Zafer Aykanat, "Osmaniye Surf Casting Balık Spor Kulübü’nün düzenlediği kıyıdan balık tutma yarışmasına, Mersin’den katılıyoruz. AKOB-DER ailesi olarak 9 takım olarak katıldık. Burnaz Sahili’ndeyiz şuan. İnşallah güzel bir yarışma olur ve biz birinci oluruz. Maddi olarak hiçbir katkısı yok. Bu hobi sayesinde çok güzel bir arkadaş çevresi edindik, sosyal bir aktivitede bulunuyoruz. Genç arkadaşlara özellikle tavsiye ediyorum, mutlaka bu hobinin bir uçundan tutsunlar, başlasınlar. Seveceklerinden eminim" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Tahir Elçi davasında savcıdan sanık 3 polis için beraat talebi Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde 9 yıl önce dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybetmesine ilişkin davada savcı, tutuksuz yargılanan 3 polisin beraati yönünde talepte bulundu. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde 6 Mart’taki duruşmada dosyanın kapsamlı olduğu gerekçesiyle ek süre talep eden cumhuriyet savcısı, mütalaasını tamamladı. Savcının 25 Nisan’da mahkemeye sunduğu mütalaasında, "Olay yerinde görevli polis memuru sanıklar S.T., F.T. ve M.S. ile adı geçen teröristler arasında gerçekleşen silahlı çatışma anında nereden geldiği yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilemeyen kurşun ile maktulün hayatını kaybettiği kanaatine varılmıştır” ifadeleri yer aldı. Mütalaada, şunlar kaydedildi: "Sonuç olarak sanıklar S.T, F.T. ve M.S’nin maktule yönelik olarak atılı ’bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında, amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olan ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden birisi olan ’şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/2 maddesi ile garanti altına alınan masumiyet karinesi uyarınca, müsnet suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanıkların Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2 (e) maddesi gereğince ayrı ayrı beraatine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur." Davada 12 Haziran’daki duruşmada karar verilmesi bekleniyor. Sur ilçesinde 28 Kasım 2015’te Diyarbakır Barosunca, terör saldırılarında zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare’ye dikkati çekmek amacıyla basın açıklaması yapılmış, açıklamanın ardından teröristlerin saldırısı sonucu polis memurları Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur şehit olmuş, çıkan çatışmada dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, saldırının ardından kaçan terör örgütü PKK mensubu Mahsum Gürkan’ın bölgede gerçekleştirilen operasyonda etkisiz hale getirildiği belirtilerek, hakkında yakalama kararı çıkarılan terörist Uğur Yakışır’ın "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak", 2 polis memurunu "kasten öldürmek" suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile Tahir Elçi’yi "olası kastla öldürmek"ten 20 yıldan 25 yıla, polis memuru S.T’yi "öldürmeye teşebbüs"ten 20 yıla, "mala zarar vermek" ve "ruhsatsız silah bulundurma, taşıma veya satın alma"dan da 1 yıl 4 aydan 5 yıla kadar hapsi isteniyor. Mahkeme heyetince, hakkında yakalama kararı çıkarılan terörist Uğur Yakışır’ın dosyasının ayrılmasına karar verilmişti. Polis memurları S.T, F.T. ve M.S. hakkında da "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan 2 yıldan 6’şar yıla kadar hapis talep ediliyor.
Sinop Sinop’ta bir garip olay: Tarımsal sulama boruları kayboldu Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan’ın, geçen günlerde Sinop Mertoğlu köyü halk buluşmasında vatandaşlar tarafından gündeme getirilen tarımsal sulama borularının kaybolması merak konusu oldu. Sinop’un Merkez ilçesine bağlı Çobanlar köyü Muhsinli Göleti’nden, Merkez Kılıçlı köyü ovasına giden tarımsal sulama boruları ortadan kaldırıldı. Yaklaşık 200 metrelik metal sulama borularının kim ve kimler tarafından hangi amaçlı alındığı merak konusu oldu. Konu ile ilgili konuşan Sinop Mertoğlu köyü Muhtarı Mustafa Ünal, “Sinop Karasu Ovası’na tarımsal sulama amaçlı gelen su kanallarının tamamı tahrip oldu. İddialara göre geçen sene selden dolayı etkilenen köprünün üzerinden geçen su boruları taşkına sebebiyet verdiği gerekçesiyle boruların söküldüğü ve dolayısıyla göletten Sinop Kılıçlı köyüne geçen su borularının ortadan kaldırıldığı ve boruların nerede olduğu bilinmiyor. Gölet yıllar önce yapılmış. Su haznesi çeltik suyunu sulamaya yetmiyor. Göletten gelen beton kanallar tahrip olmuş. Su geçmiyor. Bu konuyla ilgili daha önce yetkililere dilekçe vermiştim. Yetkililerden tekrar bu konunun incelenmesini ve tekrar bu göletin Karasu Ovası’nı sulamasına yardımcı olmasını istiyoruz. Son zamanlarda suyun öneminin daha çok olduğu biliniyor. Böyle bir imkanımız varken biz bu göleti kullanmak istiyoruz” dedi. Sinop İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl, konuyla ilgili inceleme başlattıklarını söyledi.