TEKNOLOJİ - 04 Kasım 2022 Cuma 10:26

'Dijital dönüşümde Türkiye oyun kurucu haline geldi'

A
A
A
'Dijital dönüşümde Türkiye oyun kurucu haline geldi'

Tüm e-devlet uygulamaları ve e-fatura, e-arşiv gibi dijital dönüşüm konularında Türkiye’nin Avrupa ülkelerine oranla ileride olduğunu söyleyen Mysoft Dijital Dönüşüm şirketi Genel Müdürü Hüseyin Şahin, Türkiye’nin başlangıçtan itibaren bu konuda ciddi atılımlar yaptığını söyleyerek, “Türkiye şu anda en fazla servisi sunan ülke durumunda” dedi.

Dijitalleşme trendlerinin en yoğun yaşandığı ülkelerden bir tanesi olan Türkiye’de, geliştirilen yazılımlar ve hizmetlerin birçoğu Avrupa’nın epey ilerisinde seyrediyor. Özellikle dijital dönüşüm uygulamaları, CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) gibi iş yazılımları konularında pazarda global oyuncuların egemenliğini kıran Türkiye’nin bu başarısının altındaki neden ise başta teknoparklar ve uygulanan vergi muafiyetleri geliyor. 100’den fazla ülkede, 5 bini aşkın müşterisine hizmet veren ve YTÜ Yıldız Teknopark şirketlerinden biri olan Mysoft Dijital Dönüşüm şirketi Genel Müdürü Hüseyin Şahin ise belirtilen alanlarda Türkiye’de yaklaşık 750 bine yakın şirketin bu uygulamaları faal olarak kullandığını söyleyerek sektörle ilgili önemli bilgiler verdi.

“Global rakiplerimizle yarış halindeyiz”

Mysoft olarak CRM yazılımları konusunda bütün geliştirmeleri hiç dış kaynak kullanmadan tek elden yaptıklarını ifade eden Hüseyin Şahin, 100’ün üzerinde aktif CRM projeleri olduklarını belirtti. Bir Türk şirketi olarak yine 100’den fazla ülkede etkin olarak hizmetlerinin kullanıldığını söyleyen Hüseyin Şahin şöyle devam etti; “Mysoft olarak e-belge uygulamaları olan e-fatura, e-arşiv, e-irsaliye gibi ürünlerde kurumlara hizmet veriyoruz. Yine Ticaret Bakanlığı’nın İleti Yönetim Sistemi’nin (İYS) ilk iş ortağıyız. Yerli yabancı 5 bini aşkın müşterimize hizmet veriyoruz. Ayrıca 100’ü aşkın da iş ortağımız bulunuyor. CRM ürünümüzle en çok global rakiplerimizle yarış halindeyiz. E-dönüşüm uygulamalarında bizi rakiplerimizden ayıran en temel konu, tüm ürünleri tek bir platformda geliştirmiş olmamız. Biz bütün uygulamaları kendi ekipleriyle geliştiren ve uçtan uca tek platformda hem mobil web’de hizmet sunan özel bir entegratörüz. Geçmişte e-devlet projelerinde yöneticilik yaptım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki e-devlet ve e-belge (e-fatura, e-arşiv, e-defter, e-irsaliye) gibi uygulamaların tamamında Avrupa’da Türkiye olarak açık ara öndeyiz. Geçmiş dönem ile şimdiyi kıyasladığımızda, Türkiye bu konuya başlangıçta çok ciddi önem verdi ve şu anda e-devlet uygulamalarında en fazla servisi sunan ülke durumunda. Bunda Türkiye’de özellikle teknoparkların eskiye göre çok daha organize olması, kamunun bu konuda gösterdiği hassasiyet ve vatandaşa tüm hizmetlerin bürokrasi oluşturmadan sağlanmaya çalışılması etkili”

“Türkiye pazarında global oyuncular hakimiyeti kaybetti”

Önceki dönemlerde Türkiye’de hep global oyuncaların pazarda hakimiyet gösterdiğini belirten Hüseyin Şahin, artık bu hakimiyetin kırıldığını ve yerli şirketlerin pazarı domine ettiğini söyledi. Şahin, “Etkinliğimizin bu şekilde artması, öncelikle Türkiye’deki yabancı oyuncuların satışlarını yavaşlattı daha sonrasında ise bize ihracat imkanı sundu. Mysoft olarak bu ürünleri yurtdışına pazarlamak temel hedefimiz. Türkiye’deki birkaç firmayla birlikte yurtdışında iş yapmaya başladık ve bu bence ülke adına en önemli kazanımımız. Şu anda bir körfez ülkesinden bu e-dönüşüm uygulamaları yapma konusunda bir teklif aldık bunun üzerine fiilen çalışıyoruz. Bilişim sektörü son 10 yılda çok ciddi bir büyüme içinde. Burada teknoparkların payı çok büyük çünkü daha organize çalışabilme olanağı sağladı. Yine devletin sağlamış olduğu vergi avantajları etkili. Aynı şekilde firmaların kendi ekiplerine yatırım yapma imkanı sundu. Bu büyüme gelecek yıllarda da hızlı bir şekilde devam edecek” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.