SAĞLIK - 16 Şubat 2022 Çarşamba 17:21

'Dil bağı bebeklerde ciddi gelişim sorunlarına yol açabiliyor'

A
A
A
'Dil bağı bebeklerde ciddi gelişim sorunlarına yol açabiliyor'

Ağız tabanı ile dil arasında oluşan bağ dokunun neden olduğu dil bağının, dilin hareketlerini kısıtlayarak bebek ve çocukların gelişimini olumsuz etkileyebileceğini söyleyen Uzman Dr. Eda Tuna Yalçınozan, “Üst ve alt çene kemiğinin gelişimine, memeyi reddetmeye, beslenme problemlerine, konuşmada artikülasyon bozukluklarına yol açabilir” dedi.

Çocuklarda beslenme zorlukları ve konuşma bozukluklarına neden olarak gelişimlerini olumsuz etkileyen dil bağı ile ilgili uyarıda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Dr. Eda Tuna Yalçınozan, küçük bir operasyonla ciddi gelişim sorunları oluşturabilen dil bağından kurtulmanın mümkün olduğunu vurguladı.

Dil bağının oluşumunu anlatan Dr. Eda Tuna Yalçınozan, “Anne karnında gelişen bebeğin, ilk oluşan organlarından biri dildir. Hamileliğin henüz dördüncü haftasında tomurcuklanmaya başlayan dil, üç bağımsız parça olarak oluşmaya başlar. Zaman içinde, oluşan bu bağımsız parçalar hızla büyüyerek orta hatta birleşir. Bu aşamada dil, ağız içinde henüz hareketli değildir ve ağız tabanına yapışık halde durur. Zaman içinde dil ağız tabanından serbestleşerek hareketli hale gelir. Ancak frenulum denen bir bağ ile ağız tabanına tutunmaya devam eder. İşte bu dönemde meydana gelen bozukluk sonucu dili ağız tabanına bağlayan doku ya tam olarak serbestleşemez ya da hücre çoğalmasıyla kalın bir hal alarak dilin hareket etmesini engeller. Ankiloglossi (dil bağı) olarak adlandırılan bu durum dilin kullanımını sınırlayarak fonksiyonlarını yerine getirmeyi zorlaştırır” dedi.

'Dil bağı bebeklerde ciddi gelişim sorunlarına yol açabiliyor'

Dil bağı, beslenmeden konuşmaya pek çok sorun oluşturabilir
Dil bağının, dilin hareket açıklığını sınırladığını söyleyen Yalçınozan, “Çoğu kişide dil bağı sorun oluşturmaz ama bazı hastalarda dilin sınırlı hareketliliği nedeniyle, dil düşük konumdadır. Bu da üst ve alt çene kemiğinin gelişim bozukluklarına dahi neden olabilir. Bunun dışında dil bağı emzirmede başarısızlıktan memeyi reddetmeye, beslenme problemlerine, konuşmada artikülasyon bozukluklarına kadar değişen sorunlara yol açabilir. Dil bağı nedeniyle dilin sınırlı hareketliliği söz konusu ise konuşma sorunları ortaya çıkabilir. Seslendirmedeki zorluklar ünsüzler için belirgindir; “s, z, t, d, l, j” gibi sesler ve özellikle “r” harfi oluşturmak zordur” ifadesini kullanıyor.

'Dil bağı bebeklerde ciddi gelişim sorunlarına yol açabiliyor'

Hızlı tedavi mümkün
“Dil bağı tedavisinde en iyi yaklaşım hastanın şikayetlerine ve yol açtığı problemlere göre değerlendirme yapmak. Pek çok çocukta ankiloglossi belirtisizdir ve durum kendiliğinden düzelebilir” diyen Yalçınozan, “Dil bağı yeni doğan döneminde herhangi bir soruna yol açmıyorsa, gözlem en iyi tedavi seçeneğidir. Etkilenen bazı çocuklar, azalmış dil hareketliliklerini yeterince telafi etmeyi öğrenebilecekleri gibi bazıları ise sadece dil bağı cerrahi müdahalesinden fayda görebilir” ifadesini kullandı. Dil bağı olan hastaları tedavi etmeye karar vermeden önce, beslenme güçlükleri ve kilo alamama ile ortaya çıkabilecek diğer ayırıcı tanılara dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Yalçınozan, “Bebeklik ve çocukluk döneminde, hatta büyüme tamamlandıktan sonra bireylerin beslenme, konuşma ve hatta sosyal ortamda zorlanma öyküsü varsa cerrahi müdahale yapılmalıdır. Bu nedenle hastanın öyküsüne bağlı olarak her yaşta ameliyat düşünülebilir” diye konuştu.
Yalçınozan, dil bağının etkilerini ortadan tamamen kaldırmak için operasyon sonrası sürecin de önemine vurgu yaparak, “Kusurlu bir konuşma gözlenirse, ameliyat sonrası yara iyileşmesinin ardından konuşma değişikliği için bir konuşma terapistine başvurmak gerekir. Üst dudağı yalama, sert damağa dil ucu ile dokunma, yan yana hareketler gibi ameliyat sonrası dil kas egzersizleri, gelişmiş dil hareketleri için yararlıdır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Dina’nın babası Guy Serge Ibouanga: "Kızım için adalet istiyorum" Karabük’te Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada sanık Dursun A.’nın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Karabük-Yenice karayolu Yeşilköy mevkiindeki Filyos Çayı’nda 26 Mart 2023 tarihinde cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) ile ilgili davanın üçüncü duruşması görüldü. Polis ekipleri adliye önünde ve içerisinde geniş güvenlik önlemleri alırken, duruşmaya Gabon’un Ankara Büyükelçisi Jean Bernard Avouma, İstanbul ve Ankara’dan gelen dernek temsilcileri ile Gabonlu öğrenciler de katıldı. Dina’nın bodrum katından koşarak çıktığını aktaran baba Guy Serge Ibouanga, “Kızım bir arabaya yardım çağrısı yapıyor ve biniyor. Hastaneye götürülmek için arabaya biniyor. Araba hastaneyi geçiyor ve yoluna devam ediyor. Dina da arabadan iniyor. Yolun karşısına koşarak gidiyor. Sanık ise oraya geri dönüyor. Bu durum videolarda da açıkça görülüyor. Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım. Gerçeği öğrenmek ve adalet bulmak istiyorum" diye konuştu. Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan sanık Dursun A. ise, Dina’yı yardım etmek için aracına aldığını ve suçsuz olduğunu tekrarlayarak, tahliyesini talep etti. Dursun A., “Ben ölen kızımıza hiçbir şey yapmadım. Arabayı durdurunca karşıya gittiğini gördüm. Arabada en ufak bir taciz içeren kelime kullanmadım. Diğer kişileri de tanımıyorum. Çayın kenarına şeker hastası olduğumdan ihtiyaç gidermek için döndüm. İhtiyaç giderip sigara içtim" dedi. Sanığın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Ağustos tarihine erteledi.
İstanbul Muhammed Dursun, Dubai’ye bileniyor Kick boksçu Muhammed Dursun, Dubai’de yapacağı maça hazırladığını belirterek, "Bu yıl kilom ve formum 130 olacak. Çıkacağız yine şampiyon olacağız ülkemize döneceğiz" dedi. Altın kemer sahibi milli kick boksçu Muhammed Dursun, gelecek dönemdeki hazırlıklarına ve hedeflerine dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Eylül - Ekim ayı gibi Dubai’de bir şampiyonluk maçı yapacağını söyleyen Dursun, "Dubai için bir hazırlık sürecim var, buna hazırlanıyorum önümüzde Ramazan ayı vardı Ramazan ayını atlattık ve bu seneki formu biraz daha farklı çekeceğim 130 kilo olana kadar çıkıp ve bu kilolarda mücadele vereceğim. Şu an için antrenman süreçlerim güzel gidiyor formum iyi çünkü biliyorsunuz ki rakibim çıkmadı ve ünvan direkt bana geldi. Hiçbir şekilde yorulmadan unvanı kazandık. Dubai’de tahminen Eylül Ekim gibi dövüşeceğim. Oraya bir hazırlık sürecim olacak. Şu an için İstanbul’dayım, 2 gün sonra İran’a gideceğim. Önümde kamp süreçlerim var" diye konuştu. "İnşallah Çin’de şampiyon olacağım" Bu yılki takvimi ve hedefleri hakkında da konuşan Dursun, "Dubai için sözleşme yaptık, geldik. Eylül - Ekim için Dubai’de ringte olacağım. Ondan öncesinde Türkiye’nin en büyük organizatörlerinden Mehmet Müftüoğlu aracılığıyla Çin’den bir maç teklif aldım ve inşallah bir aksilik olmazsa Çin’de dövüşeceğim. Orada ağır sikletle mücadele edeceğim ve inşallah orada da şampiyon olacağıma inanıyorum ama benim için buradaki süreçte en önemlisi Dubai. Çünkü neden, dünyanın birçok dövüş sporlarında en iyi sporcularının olduğu yer Dubai" dedi. "Çıkacağız ve şampiyon olacağız" Milli boksör açıklamalarını şöyle tamamladı: "Biliyorsunuz ki bundan 6 ay önceki maçımda 110 kiloydum ve şu an 130 kiloyum ve kendimi şu an çok iyi hissediyorum. Bu seneki form ve kilom 130 kilo olacak ve bu şekilde dövüşeceğim. Dünyanın çok yerinde dövüşmüş bir sporcuyum ve uluslararası birçok derecem var. İnşallah da çıkacağız yine şampiyon olacağız, ülkemize döneceğiz."
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı.Emrah DODUKKüçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi.İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi.Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi.Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.