ASAYİŞ - 18 Mart 2019 Pazartesi 15:40

Direksiyon başında fenalaşan otobüs sürücüsü gecekonduya çarptı

A
A
A
Direksiyon başında fenalaşan otobüs sürücüsü gecekonduya çarptı

Sultanbeyli’de halk otobüsü şoförü İsmail Ayırkan, fenalık geçirerek direksiyon hakmiyetini kaybetti. Otobüs yoldan çıkarak bir gecekonduya çarptı. Otobüsün sürücüsü tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı.

Kaza, Sultanbeyli Battalgazi Mahallesi'nde bugün meydana geldi. Sultanbeyli-Cevizli güzergahında ilerleyen halk otobüsünün şoförü İsmail Ayırkan, otobüsteki iki yolcu ile birlikte seyir halindeydi. O sırada sürücü direksiyon başında fenalık geçirerek direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan otobüs, yolun kenarında bulunan bir gecekonduya çarparak durabildi.

Gecekonduda o esnada kimsenin olmayışı olası bir facianın önüne geçti. Otobüsteki diğer iki yolcu kazayı yara almadan atlattı. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Otobüsün sürücüsü ambulansa bindirilerek hastaneye kaldırıldı. Bölgede yapılan çalışmaların ardından otobüs olay yerinden kaldırıldı. Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.  

İzzet Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Veteriner Fakültesi, uluslararası akreditasyon belgesine sahip oldu Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi, uluslararası akreditasyon kuruluşu olan Avrupa Veteriner Eğitim Kurumları Birliği (European Association of Establishments for Veterinary Education-EAEVE) tarafından akredite edildi. EAEVE-ESEVT ekibinin Veteriner Fakültesine Kasım 2021’de gerçekleştirdiği ilk ziyaretinin ardından hazırlanan değerlendirme raporunda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için üniversite ve fakülte yönetimi ile akademik ve idari personeli tarafından yoğun çalışmalar yürütülerek eksiklikler tamamlandı ve yeniden değerlendirme ziyareti talep edildi. Bu doğrultuda 23-25 Nisan 2024 tarihlerinde EAEVE- ESEVT ekibi tarafından gerçekleşen yeniden değerlendirme ziyareti raporunda, ilk ziyarette tespit edilen eksikliklerin giderildiği ifade edildi. 29 Mayıs 2024 tarihinde ise Paris’te yapılan EAEVE’nin Avrupa Veteriner Eğitimi Komitesi (ECOVE) toplantısında yapılan değerlendirmeler sonucunda Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesinin akreditasyona sahip fakülte olmasına karar verildi. Akreditasyon sertifikası EAEVE - ECOVE komitesi Başkanı Prof. Dr. Florian Buchner tarafından Paris’te yapılan EAEVE 37. Genel Kurul toplantısında Fakülte Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selim Sağlam’a takdim edildi. Akreditasyon belgesini paylaşmak üzere Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’yı ziyaret eden Dekan Prof. Dr. Yavuz Selim Sağlam, Yardımcısı Doç. Dr. Emin Şengül ile birlikte fakültenin akreditasyon sertifikasını Rektör Çomaklı’ya takdim etti. Fakültenin akredite edilmesiyle birlikte uluslararası alanda tanınırlığın artmasına imkân sağlandığını aktaran Dekan Sağlam, bu başarının, ulusal ve uluslararası öğrencilerin üniversite tercihlerinde dikkate alındığını aktardı. Dekan Sağlam: “Verilen Eğitimin Avrupa Standartlarına Uygun Olduğunun En Önemli Göstergesi Bu Belgedir” Prof. Dr. Sağlam: “Ülkemizdeki Veteriner Fakülteleri içerisinde 2000 yılından sonra eğitim-öğretime başlayan ve EAEVE tarafından akredite edilen ilk fakülte olma başarısına sahip olduk. Fakültemiz, EAEVE tarafından akreditasyon sürecinde; lisans eğitim-öğretim kalitesi, tesisler, ekipmanlar, eğitim-öğretim materyalleri, kütüphane ve öğrenme kaynakları, öğrenci kabulü, yeterli akademik ve destek personeli, sürekli eğitim, lisansüstü eğitim ve araştırma gibi alanlarda değerlendirildi. Akreditasyon kararı, öğrencilerin ve nihayetinde mezunlarımızın aldıkları eğitimin, Avrupa Veteriner Eğitimi standartlarına uygun olduğunu göstermektedir. Mezunlarımız Avrupa Birliği ülkelerinden mezun olan veteriner hekimlerin tabi oldukları mevzuat kuralları çerçevesinde aynı haklara sahip olacaklardır. Yine Avrupa ülkelerinde lisansüstü eğitimlere öğrenci kabulü aşamalarında ve eğitim sürelerinde kazanımlara sahip olacaklardır. Bu başarın sağlanmasında fakültemizin kuruluşundan bugüne kadar emeği geçen ve destek sağlayan üniversitemiz ve fakültemiz yöneticilerine, akademik ve idari personellerine, öğrencilerimize özellikle de EAEVE ziyareti süreçlerinde bizlere destek olan Rektörümüz Prof. Dr. Ömer Çomaklı’ya teşekkür ediyorum” dedi. Rektör Çomaklı: “Üniversitemiz, Akreditasyonda Tarih Yazmaya Devam Ediyor” Üniversitelerin vermiş oldukları eğitimi göstermek amaçlı, ulusal ve uluslararası çapta bağımsız kurumlardan almış olduğu kalite belgesi olarak tanımlanan akreditasyon belgelerine bir yenisini daha ekleyen Atatürk Üniversitesinin, bu alanda bir marka haline geldiğini belirten Rektör Prof. Dr. Çomaklı, konuyla ilgili şunları söyledi: “Büyük bir gurur ve mutlulukla belirtmek isterim ki Veteriner Fakültemiz, uluslararası akreditasyon belgesi almaya hak kazanmıştır. Bu önemli başarı, fakültemizin dünya standartlarında eğitim ve araştırma faaliyetlerini yürüttüğünün en önemli kanıtıdır. Uluslararası akreditasyon süreci, büyük bir özveri ve titizlikle yürütülen çalışmaların sonucunda elde edilmiştir. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari personelimizi, öğrencilerimizi ve katkı sağlayan tüm paydaşlarımızı yürekten tebrik ediyorum.” “Bu Belge, Mezunlarımızın Uluslararası Alanda Daha Fazla Tanınmasını Sağlayacak” Araştırma Üniversitesi ünvanı sonrasında sorumluluklarının da arttığını vurgulayan Rektör Çomaklı, Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm vizyonunun kendilerine yol gösterici olduğunu, bu doğrultuda atılan adımların başarıyı da beraberinde getirdiğini dile getirerek şunları kaydetti: “Veteriner Fakültemizin bu prestijli belgeyi alması, hem üniversitemizin hem de ülkemizin bilimsel ve akademik alanda tanınırlığını artıracak, mezunlarımızın uluslararası alanda daha fazla tanınmasını sağlayacaktır. Bu durum, fakültemizin eğitim kalitesinin tescili niteliğinde olup, gelecekteki başarılarımızın da teminatıdır. Bu vesileyle; fakültemizin gelişimine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Birlikte daha büyük başarılara imza atacağımıza olan inancım tamdır.”
İstanbul Doğru beslenerek gebelik ihtimalinizi artırabilirsiniz Doğurganlığı etkileyen en önemli konulardan biri düzenli beslenme ve diyet. Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Hamile kalmak istiyorsanız, beslenme kalitenizi artırmalısınız. Araştırmalar; doymamış yağlar, tam tahıllar ve baklagiller, meyve ve sebzeler, çeşitli protein kaynakları ile tam yağlı süt ürünleri bakımından zengin bir diyetin doğurganlığı artırabileceğini gösteriyor” dedi. Atasayan, kısırlığa neden olabilen polikistik over sendromu sahibi kişiler içinse kahvaltının önemini vurguladı. Doğurganlık son yıllarda küresel olarak azalıyor ve bugün kısırlık dünya çapında en az 50 milyon çifti etkiliyor. Dünyada ortalama her 6-7 çiftten birisi kısırlık problemi yaşıyor. Yakın zamanda yapılan çalışmalarda doğurganlığın 20-24 yaş arası kadınlarda yüzde 45 oranında azaldığı ve son elli yılda erkeklerde sperm sayısının küresel olarak yüzde 50 oranında azaldığı gösterilmiştir. Medicana Ataköy Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kemal Atasayan, doğurganlıkla ilgili önemli paylaşımlarda bulundu. Birçok faktörün doğurganlığı etkilediğinin ancak dikkate alınmayan en önemli konulardan bir tanesinin diyet olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Araştırmalar, doymamış yağlar, tam tahıllar ve baklagiller, meyve ve sebzeler, çeşitli protein kaynakları ile tam yağlı süt ürünleri bakımından zengin bir diyetin doğurganlığı artırabileceğini göstermektedir. Ayrıca bu durum hamileliğe sağlıklı bir başlangıç yapmanıza da yardımcı olabilir. Hamile kalmayı sağlayan sihirli yiyecekler veya özel içerikli diyetler olmasa da, doğurganlığınızı desteklemenin ilk yolu, sağlıklı gıdalar içeren beslenme modelini uygulamaktır” dedi. Antioksidanlar açısından zengin gıdalar tüketmeyi öneren Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Antioksidanlar vücudunuzda hem sperm hem de yumurta hücrelerine zarar verebilen serbest radikalleri etkisiz hale getirmeye yardımcı olur. Antioksidanların hem kadın hem de erkek doğurganlığını artırabileceğini gösteren zayıf kanıtlar vardır. Antioksidan alımınızı artırmak istiyorsanız, diyetinize daha fazla meyve, sebze, fındık ve tam tahıl ekleyin. Antioksidan içeriği bakımından yüksek olan gıdalar; C ve E vitaminleri, folat, Beta karoten, Lutein veya antioksidan içeren takviyelerden de alabilirsiniz” diye konuştu. “Doyurucu bir kahvaltı, doğurganlığı etkileyen bazı hormonal etkileri iyileştirebilir” İyi bir kahvaltı yapmanın özellikle altını çizen Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Özellikle kısırlığın önemli bir nedeni olan polikistik over sendromunuz (PCOS) varsa, doyurucu bir kahvaltı yapmak kadın doğurganlığına yardımcı olabilir. 2021 yılında yapılan bir incelemede, günün erken saatlerinde daha yüksek kalori alımının PCOS semptomlarını iyileştirebileceğini ortaya koymuştur. Kahvaltı içeriğini seçerken, yüksek protein içerikli fakat daha az karbonhidrat içeren gıdalar tercih edin. Araştırmalar, karbonhidratların PCOS’lu kişilerde enflamasyonu artırabileceğini göstermektedir” şeklinde konuştu. Omega-3 yağ asitlerine öncelik vermenin önemini vurgulayan Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Her gün sağlıklı yağlar tüketmek doğurganlığı ve genel sağlığı artırmak için önemlidir. Omega-3 yağ asitleri, doğurganlığı artırmak için özellikle faydalıdır. Bu sağlıklı yağı; yağlı balık, keten tohumu ve keten tohumu yağı, chia tohumu ve ceviz gibi besinler içermektedir” açıklamasında bulundu. Karbonhidrat alımına sınır konulmalı Karbonhidratları azaltmak gerektiğine değinen Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Özellikle PCOS’lu kişiler için genellikle kalorilerin yüzde 45’inden daha azının karbonhidratlardan geldiği düşük karbonhidratlı bir beslenme planının takip edilmesi önerilir. Örneğin, günde yaklaşık 1.800 kalori alıyorsanız, bu yaklaşık 200 gram karbonhidrat anlamına gelir. Çeşitli çalışmalar, karbonhidrat alımını sınırlandırmanın PCOS’un üzerinde faydalı etkiler sağladığını göstermektedir. Sadece aşırıya kaçmayın. Çok az karbonhidrat yemek veya hiç yememek de sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi. Rafine karbonhidratların en aza indirilmesine dikkat çeken Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Sadece karbonhidrat miktarı değil, türü de etkilidir. Rafine karbonhidratlara özellikle dikkat etmelisiniz. Bunlar şekerli yiyecek ve içeceklerin yanı sıra beyaz makarna, ekmek ve pirinç gibi işlenmiş tahıllarda bulunur. Vücut bu karbonhidratları çok hızlı bir şekilde emerek kan şekeri ve insülin seviyelerinde ani artışlara neden olur. Rafine karbonhidratlar ayrıca yüksek glisemik indekse (GI) sahiptir. GI, karbonhidrat yoğun bir gıdanın kan şekerinizi önemli ölçüde yükseltip yükseltmeyeceğini gösterir. İnsülin, yumurtaların olgunlaşmasına yardımcı olan yumurtalık hormonlarına kimyasal olarak benzer. Sürekli olarak yükselen insülin, vücudun daha az üreme hormonu üretmesine neden olabilir çünkü buna ihtiyacı olmadığını düşünür. Bu da yumurta olgunlaşması ve yumurtlama eksikliğine neden olabilir” diye konuştu. Lifli gıdalara önem vermek gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Yapılan araştırmalar, lif oranı daha yüksek ve ilave şeker oranı daha düşük bir diyetin kadın doğurganlığını artırabileceğini gösteriyor. Tam tahıllar, meyveler, sebzeler, fasulyeler. Mümkünse, önerilen günlük 25 gram lif alımını sağlamaktır” açıklamasında bulundu. Protein kaynaklarını gözden geçirin Proteinin her diyetin önemli bir parçası olduğunu ancak bazı kaynakların doğurganlık için özellikle faydalı olabileceğini belirten Doç. Dr. Kemal Atasayan, “2019 yılında yapılan bir çalışma, Akdeniz tarzı bir diyet uygulamanın doğurganlığı artırabileceğini öne sürmektedir. Bu tür diyetlerde genellikle balık oranı daha yüksek, kırmızı ve işlenmiş et oranı ise daha düşüktür. Akdeniz tarzı diyetler ayrıca antioksidanlar ve omega-3 yağ asitleri bakımından daha yüksek olma eğilimindedir. Aslında diyetinize daha fazla balık eklemeniz için daha fazla neden var. Yapılan bir çalışmada, daha yüksek balık tüketiminin, tüp bebek gibi yardımcı üreme teknolojilerinin kullanımını takiben daha yüksek canlı doğum oranıyla bağlantılı olduğu ortaya konulmuştur” şeklinde paylaştı. Süt ürünlerinden korkmayın Süt ürünlerinin doğurganlık da dahil olmak üzere sağlığınızın bazı unsurları için kötü olduğuna dair bir varsayım olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Ancak araştırmalar durumun böyle olmadığını gösteriyor. 2018 yılında yapılan bir araştırma, süt ürünleri ve kadın kısırlığı arasında olduğu iddia edilen bağlantılarla ilgili araştırma sonuçlarının tutarsız olduğunu belirtiyor. Süt ürünleri, doğurganlık için faydalı olabilecek D vitamini de dahil olmak üzere bir dizi önemli besin maddesi içerir. Süt ürünlerinin doğurganlığı artırıp artırmadığı belirsiz olsa da, olumsuz bir etkisi olduğuna dair güçlü bir kanıt yoktur. Süt ürünleri tüketirken, erkekler az yağlı seçenekleri tercih etmelidir. 2013 yılında yapılan bir çalışma, tam yağlı süt ürünlerinin sperm üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceğini, ancak düşük yağlı süt ürünlerinin aynı etkiye sahip olmadığını göstermektedir” dedi. Egzersizin doğurganlığı artırmak da dahil olmak üzere sağlık açısından birçok faydası olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Orta düzeyde fiziksel aktivitenin artırılması, özellikle obezite hastaları için hem kadın hem de erkek doğurganlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Çoğu şeyde olduğu gibi, egzersiz konusunda da ölçülü olmak çok önemlidir. Aşırı egzersiz bazı kadınlarda doğurganlık üzerinde olumsuz bir etkiye neden olabilir. Hangi egzersiz türlerinin sizin için en faydalı olacağını belirlemek için bir sağlık uzmanıyla konuşun” diye konuştu. Rahatlamak için kendinize zaman ayırın Gebe kalmaya çalışmanın kadınlara daha fazla stres getirebileceğine dikkat çeken; “Stresin doğurganlığı etkileyip etkilemediği konusu tartışmalı olmakla birlikte, stres adet dönemlerinizi etkileyebilir ve bu da doğurganlığınızı etkileyebilir. Gebe kalmakla ilgili stres veya kaygı günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa bir ruh sağlığı uzmanıyla konuşmak yardımcı olabilir” dedi. Aşırı kilolu veya zayıf olmanın yumurtlamayı etkileyerek doğurganlıkta olumsuz etkilere sebep olabileceğini belirten Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Obeziteniz varsa, vücut ağırlığınızın %5’ini kaybetmenin, daha düşük bir vücut kitle indeksini (BMI) korumanın ve trigliserit seviyelerini kontrol altına almanın doğurganlığı artırabileceği öne sürülüyor. İdeal vücut kitle indeksinin 20-24 arası olduğu bilinmekle beraber sağlıklı kilonun kişiden kişiye değiştiğini ve BMI’nın sağlığın mükemmel bir belirleyicisi olmadığını unutmayın. Benzersiz vücut yapınız ve egzersiz alışkanlıklarınız da dahil olmak üzere birçok faktör kilonuzu etkiler. Kilo vermenin veya almanın doğurganlığınızı artırıp artırmayacağını belirlemek için bir sağlık uzmanıyla konuşun” ifadelerini kullandı. Medicana Ataköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kemal Atasayan sözlerini şöyle tamamladı: “Yakın zamanda yapılan bir çalışmada düşük demir ile kadın doğurganlığının azalması arasında net bir neden olmaksızın potansiyel bir bağlantı bulunmuştur. Son zamanlarda kan tahlili yaptırmadıysanız, demir seviyelerinizi belirlemek için bir sağlık uzmanıyla görüşün. Eğer demir seviyeniz düşükse, demir takviyesi almanız faydalı olabilir. Demir emilimi artırmak için C vitamini içeriği yüksek gıdalarla beraber almayı deneyin.”
Erzurum Derste öğrendiklerini sahada gördüler Erzurum’un Oltu ilçesinde bulunan Atatürk Üniversitesi Oltu Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi Ekonomi Kulübü öğrencileri saha gezileriyle derste öğrendikleri bilgileri pekiştirme imkanı buldu. Ekonomi Kulübü öğrencileri gerçekleştirdikleri saha gezisi çerçevesinde ilçede bulunan sentetik çuval ve big bag fabrikasını ziyaret etti. Fabrikada öğrencileri misafir eden Mitat Güzel Mitatoğlu ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erkan Güzel, çuval üretim yöntemi ve teknikleri ile ilgili bilgi verdi. Fabrikada öğrencilere ham maddeden tam mamule çuval üretimi hakkında bilgilendirme yapıldı. Atatürk Üniversitesi Oltu Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim görevlisi Doç. Dr. Rafet Beyaz, "Bugün okulumuzun İşletme ve Ekonomi Kulübünden 20 öğrencilerimizle birlikte bir teknik gezi düzenledik. Bu plan çerçevesi içerisinde de çuval fabrikasını gezdik Erkan Güzel Bey bize eşlik etti. Fabrikanın ham maddesinden ürün boyutuna kadar her aşamasını net bir şekilde gördük. Öğrencilerimizle birlikte özellikle somut bir çıktı elde etme noktasında önemli bir kazanım elde etmiş olduk. Oltu’ya böylesine değeri katan Murat ve Erkan Güzel beye çok teşekkür ediyoruz. İlçemiz kırsal bir yerde. Bu nedenle değer üretmemiz gereken bir yer. İlçenin kalkınması için gerekli değeri ürettikleri için teşekkür ederiz. Umarız ki buna benzer teşebbüsleri sayısı daha da artar. Bundan sonra da farklı organizasyonlarda burayı ziyaret edeceğiz. Değer üretme noktasında bizlere fabrikanın kapıları sonuna kadar açık olduğunu dile getirdiler. Bizler ve öğrencilerimiz kendilerine teşekkür ettik" dedi. Öğrenciler derslerinde kazandıkları bilgileri sahada ve uygulamada görmekten dolayı mutlu olduklarını, deneyim kazandıklarını söylediler.