SAĞLIK - 02 Ocak 2015 Cuma 10:01

Diş çürüklerine ağrısız çözüm

A
A
A
Diş çürüklerine ağrısız çözüm

Alışılanın aksine bir yöntem olan lazer yöntemi ile temizlenen çürükler, tedavi esnasında oluşacak baskıyı önlediğinden ağrı ve acı hissini ortadan kaldırıyor. Türkiye’de yoğun olarak uygulanan tedavi hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, yabancı diş hekimlerinin lazer tedavisini Türkiye’de öğrendiklerine dikkat çekti.

Çürük tedavisi ve dolgu işlemi, dişlerinde çürük problemi yaşayan birçok hastanın korkulu rüyasını oluşturuyor. Tedavi esnasında dişte hissedilen baskı ve ağrıyla birlikte ağız içinden gelen sesin hastalar üzerinde olumsuz etkisine çözüm lazer yöntemiyle uygulanan tedavi ile geldi. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan fakat hastalar tarafından fazla bilinmeyen bu tedavi yöntemi sağladığı konfor ile de hastalar tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Özellikle derin çürüklerde başarılı sonuçlar elde edilen yöntem ile hekimlere de steril çalışma imkanı sağlıyor.

  Tedavi esnasında kişilerin sadece hafif bir ses hissettiklerini ifade eden Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, “Alışılanın aksine çürük tedavisi ve dolgu işlemi lazer yöntemi ile gerçekleşiyor. Böylelikle çürük ışıkla temizleniyor. Temizleme esnasında dişe dokunulmadığından dişin üzerinde herhangi bir baskı, basınç, ağrı ve hassasiyet olmuyor. Lazer ışığı çürüğü seçici olarak temizliyor ve dokudan uzaklaştırıyor. İşlem anestezisiz gerçekleşiyor. Lazerle işlem yapılırken kullanılan başlık normalde yapılan işlemde kullanılan başlığa benziyor. Burada bizler ışık gücüyle çürük temizliyoruz. Yani dişe dokunmadan uzaktan diş çürükleri temizleniyor. Burada hastalarımıza sağladığımız konfor daha önceki çürük tedavi başlıklarına göre basınç ve ağrı hissi hastalarımız tarafından duyulmuyor. Hastalarımızın dolguları çok güzel bir şekilde yapılabiliyor” dedi.

  “DİŞ HEKİMLERİNE LAZER YÖNTEMİ ÖĞRETİLİYOR”

  “Türkiye’de bu tedavi yoğun olarak uygulanıyor” diyen Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, hekimlerin lazer cihazlarını aktif şekilde kullanamamalarına dikkat çekti. Üniversite olarak diş hekimlerine bu konuda eğitim verdiklerini belirten Prof. Dr. Üşümez, “Hekimlerimizin lazer yöntemine büyük ilgisi var. Bu cihazların Türkiye’de satışları Avrupa’ya göre çok yüksek oranlarda ve çok fazla ilgi var. Hekimlerimiz bu cihazları alıyor fakat çok efektif kullanamıyorlar. Çünkü lazer eğitimi diş hekimliği eğitiminde verilen bir eğitim değil. Bunu sonradan öğrenmek gerekiyor ve biz üniversite olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Lazerlerimizi hem aktif şekilde kullanabiliyoruz. Hem de bunun kullanımına ilişkin hekimlerimize bilgi veriyoruz” diye konuştu.

  YABANCI DİŞ HEKİMLERİ LAZER TEDAVİSİNİ TÜRKİYE’DE ÖĞRENİYOR

  Aachen Üniversitesi ile eğitim konusunda anlaşma yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Üşümez , “Lazer eğitimleri konusunda üniversiteler ve diş hekimleri ile anlaşmalar yapıyoruz. Bir senelik eğitim süresi boyunca hekimler 12 gün hastanemizde bulunuyorlar. Teorik eğitimlerin yanında pratik eğitimler de alıyorlar. Cihazların elle kullanılması ve detaylı bir şeklide cihazı öğreniyorlar ve sonunda belgelerini alıyorlar” dedi.

  Yurtdışından lazer tedavisini öğrenmek adına birçok hekimin hastanelerine başvurduklarını belirten Prof. Dr. Üşümez, “Çok fazla talep alıyoruz. Her gün lazerle tedaviyi öğrenme üzerine hastanemize mailler geliyor. Özellikle Hindistan’daki diş hekimlerinden çok talep var. Hindistan, Katar, Dubai bu bölgelerde lazerle çalışmaya başlayan hekimleri kliniğimizde misafir ediyoruz. En son Dubai’den 6 kişilik bir bayan grubumuz tedavi yöntemi adına eğitim almaya geldiler. Bizler üniversite hekimleri olarak Azerbaycan’da bu konu ile ilgili eğitimler verdik. Amaç bu cihazı hem kullanmak hem de kullanmayı öğretmek” ifadelerini kullandı.

  Tedavinin hastalar için büyük bir konfor sağladığını belirten Üşümez, “Tedavi hasta için büyük bir konfor sağlıyor. Çok rahat şekilde çürük temizliği yapılabileceği gibi işlemler yumuşak dokuda da yapılabiliyor. Gömülü diş çekim diş eti şekillendirmeleri. Bu işlemin ardından yara iyileşmeleri çok hızlı oluyor. Bunlar genellikle anestezisiz yapılıyor. Hastanın yüzündeki şişlik ve ödem az oluyor. Dubai’den, Irak’tan tedavi amaçlı hastalarımız geldi. Bu etkin şekilde yapılıp duyurulursa hastalar için de büyük bir avantaj oluşturuyor. Diş hekimleri hem bunun eğitimini almalı hem de etkin şekilde hastalara uygulamalılar” diye konuştu.

  ÇOCUKLAR ÜZERİNDE ETKİLİ BİR YÖNTEM

  Tedavinin korkuyu azatlığı için çocuklar üzerinde etkili olduğunu ifade eden Üşümez, “Lazerle tedaviyi tüm hastalara öneriyorum. Özellikle de çocuk hastalar için etkili bir yöntem. Çocuklara anlatıldığı takdirde çocukların korkusu engelleniyor. Diş hekimi fobisi olan hastalar da lazerle tedaviyi mutlaka denemeliler. Hastalarımızın çok bilinçli olduğunu söyleyemeyeceğim” ifadelerini kullandı.

  Çürük tedavisinden korktuğu için çekinerek hastaneye geldiğini ifade eden Cihan Elmas tedavi esnasında herhangi bir ağrı ve acı hissetmediğini söyledi. İşlemin daha önce yapılan çürük ve dolgu işlemlerinin ötesinde daha konforlu olduğunu belirten Elmas, “Daha önce çürük temizleme işlemi ve ardından yapılan dolgu esnasında ağrı ve acı hissediyordum. Ancak şu an kendimi iyi hissediyorum. Tedavi olmamış gibi bir his var. Hastalar bu tedaviden kesinlikle çekinmemelidir” dedi.

İLKNUR SARGUT-HÜSEYİN ÇAKMAK
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana İşçiler bayrama tamirhanede girdi Adana’nın Kozan ilçesinde oto tamir atölyelerindeki ustalar 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde de yoğun mesailerini sürdürürken, artık geleceğin işçi ve ustalarının yetişmediğini kaydetti. Kozan’da oto tamir sanayi sitesindeki esnaf Adana sıcağında zorlu mesleklerini sürdürürken, 1 Mayıs işçi bayramında da mesai başındaydı. Ustalar memurdan daha fazla kazanmalarına rağmen artık çalıştıracak işçi bulamadıklarını ifade ederek, ileride belki de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde işçi bayramını kutlayacak işçi bulunamayacağını söyledi. "İşçi bayramı ama işçi yok" Usta Himmet Karakurt, “22 senedir sanayide çalışıyorum. Bugün bayram ama sanayide bayram yapamıyoruz. Yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Eskiden pek kazancı yoktu ama 2015 yılından bu yana kazancı güzel bir meslek. Memur olmaktansa tamirci olmanın getirisi daha iyi. Eleman bulamıyoruz. İşçi bayramı ama işçi yok. İşi öğreteceğim, dükkanı açacak eleman yok. Çıraklık okulu bizim bölgemizde pek etkili ancak bize pek yaramadı. Ama diğer mesleklere yaradı. Adana sıcağında çalışmak ateşle oynamak gibi bir şey bizim için. Sabah ve akşam üstü sıcakta yoğun çalışıyoruz. Öğlen sıcakta daha esnek çalışıyoruz” diye konuştu. Oto elektrik ustası Yasin Sarıkaya da yoğun bir mesai yaptıklarını ifade ederek, “Çok sıcak bir havada çalışıyoruz. Eleman sıkıntısı da var. Son bayramlar. İşçi yok, çıraklık okulu olmasa işçi hiç yok. Maaş olmasa o da yok. Gençler çalışmadan, oturalım para kazanalım istiyor. Zor bir sektör ama getirisi yüksek” diye konuştu.
Ankara Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün kuru soğan oldu Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 73,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 52 ile patates takip etti” dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat değişimleri ile aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlere ilişkin basın açıklaması yaptı. Bayraktar, nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 284,3 ile kuru incirde görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti: “Kuru incirdeki fiyat farkını yüzde 229,9 ile limon, yüzde 227,4 ile karnabahar, yüzde 176,6 ile kuru üzüm, yüzde 169,5 ile patates takip etti. Kuru incir 3,8 kat, limon ve karnabahar 3,3 kat, kuru üzüm 2,8 kat, patates 2,7 kat fazlaya satıldı. Üreticide 115 lira olan kuru incir markette 441 lira 99 kuruşa, 7 lira 50 kuruş olan limon markette 24 lira 74 kuruşa, 10 lira 88 kuruş olan karnabahar 35 lira 61 kuruşa, 60 lira olan kuru üzüm 165 lira 99 kuruşa ve 10 lira olan patates 26 lira 95 kuruşa satıldı.” “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün kuru soğan oldu” Nisan ayında markette 39 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 17’sinde ise fiyat azalışı görüldüğünü ifade eden Bayraktar, “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 73,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 52 ile patates, yüzde 47,9 ile limon, yüzde 23,2 ile tavuk eti ve yüzde 22,9 ile karnabahar takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 51 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 50,7 ile sivri biber, yüzde 31,4 ile salatalık, yüzde 19,5 ile yumurta ve yüzde 14,5 ile kabak izledi” ifadelerini kullandı. “Üreticide en çok fiyat düşüşü patlıcanda görüldü” Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8’inde fiyat artışı, 14 üründe fiyat düşüşü olduğunu söyleyen Bayraktar, “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 60,4 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 58,6 ile sivri biber, yüzde 35,6 ile salatalık, yüzde 34,1 ile karnabahar, yüzde 25,8 ile yumurta ve yüzde 12,5 ile kabak izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 114,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 68,1 ile yeşil soğan, yüzde 20,1 ile maydanoz, yüzde 13,8 ile dana eti ve yüzde 7,2 ile kuzu eti izledi” açıklamasında bulundu. Üreticide yaşanan fiyat değişimlerine de değinen Bayraktar, “Limonda sezonun sonuna gelindiği için fiyatlar yükseldi. Arzdaki azalışa bağlı olarak yeşil soğan ve maydanozda fiyatlar arttı. Mevsim sonu itibarıyla havuca olan talebin azalmasıyla fiyat düştü. Yumurta sektöründeki dönemsel arz fazlası ile ihracatta yaşanan sıkıntılar birleşince yumurta fiyatları geriledi” şeklinde konuştu. Sera ürünlerinde ise fiyatların düştüğünü aktaran Bayraktar, şu ifadelere yer verdi: “Genel Müdürlüğü verilerine göre şubat ayı son 53 yılın en sıcak ikinci şubat ayı, mart ayı ise son 53 yılın en sıcak dokuzuncu mart ayı oldu. Nisan ayında da sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde olduğu, 30 dereceleri aştığı görüldü. Mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen aşırı sıcaklıklar serada yetiştirilen sebzelerde erken olgunlaşmayı sağladı, verimi artırdı. Olgunlaşmanın hızlanması ile birlikte hasat edilen ürün miktarındaki artış, diğer taraftan ihracata giden ürün talebinde azalma ile patlıcan, sivribiber, salatalık ve kabakta fiyatlar düştü.” Bayraktar, nisan ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere ilişkin ise şöyle konuştu: “Ziraat odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre nisan ayında mart ayına göre 20.20.0 gübresi yüzde 1,8, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,7 ve DAP gübresi yüzde 1,6 oranında artış gösterdi. Buna karşın ÜRE gübresi yüzde 2,6, amonyum nitrat gübresi ise yüzde 2,2 oranında düştü. Geçen yılın nisan ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 40,2, ÜRE gübresi yüzde 38,7, DAP gübresi yüzde 31,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 29,5 ve 20.20.0 gübresi yüzde 26,5 oranında arttı. Nisan ayında mart ayına göre süt yemi yüzde 3, besi yemi yüzde 2,7, son bir yılda süt yemi yüzde 49, besi yemi yüzde 47 oranında arttı.” Bayraktar, tarım ilacı fiyatlarında ise yüzde 56,6 oranında artış yaşandığını kaydetti.