POLİTİKA - 15 Haziran 2018 Cuma 18:28

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'Çin’den Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 98 artış var'

A
A
A
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'Çin’den Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 98 artış var'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Çin’den Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 98 artış var ve 2018 yılı Çin’de Türkiye Turizm Yılı olarak kullanılıyor" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pekin'de Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüştü. Çavuşoğlu ve Çinli mevkidaşı, ikili görüşmenin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin önemli bir seçimin arifesinde olduğuna dikkat çekerek, “Çin’e verdiğimiz değerden dolayı planlanan ziyaretimi ertelemedim. Çin’de Ramazan Bayramı yarın başlıyor. Bu vesile ile Çin’de yaşayan vatandaşlarımızın ve Müslüman kardeşlerimizin Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyorum. Çin’in Ejderha Kayığı Bayramı’nı da tebrik ediyorum. Liderlerimizin çizdiği çerçeve doğrultusunda ilişkilerimizi daha ileri götürme konusunda her iki tarafta da kararlılık var. Bu doğrultuda ikili ticareti artırmak istiyoruz. Türkiye lehine bir dengesizlik var ve bunu düzeltmek için çalışıyoruz” dedi.

Stratejik öneme sahip projelerin hayata geçirilmesi noktasında iki ülkenin birlikte çalıştığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Bunlardan bir tanesi dostum Wang Yi’nin de dediği gibi ‘Kuşak ve Yol’ projesi ile ‘Orta Koridor’ projesinin entegre edilmesi, yani uyumlaştırılması projesidir” ifadelerini kullandı.

“Çin’den Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 98 artış var” 

“Edirne-Kars hızlı treni hattının birlikte gerçekleştirilmesi, bu projenin hayata geçirilmesi, diğer taraftan yenilenebilir enerji ve nükleer enerji santrali, üçüncü nükleer enerji santralinin Çin ile inşa edilmesi gibi önemli konuları da bugün değerlendirdik” diyen Çavuşoğlu, “Savunma sanayi konusunda birlikte çalışabiliriz, ortak projeler var turizm konusunda. Çin’den Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 98 artış var ve 2018 yılı Çin’de Türkiye Turizm Yılı olarak kullanılıyor. Turizm Bakanımız Numan Bey yine Çin’e geldi, açılışını yaptı, etkinliklerimiz var. Bu artışın devam etmesini istiyoruz” dedi. 

Güvenlik projelerine de değinen Bakan Çavuşoğlu, “Güvenlik ve terörle mücadele konularını ele aldık. Bu konuda birbirimizi Çin ve Türkiye olarak desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye ‘tek Çin’ politikasını güçlü bir şekilde desteklemektedir. Terörle mücadelede, teröristlerle masum insanlar arasındaki ayrımı çok iyi yapmamız gerekiyor. Biz, kendi vatandaşlarımızda da bu ayrımı çok iyi yapıyoruz. Terörle mücadele ederken masum insanların da zarar görmemesi için güvenlik ve istihbarat alanındaki iş birliğimizi de güçlendirmemiz gerekiyor” diye konuştu. 

Vize kolaylığı konusunda ise Çavuşoğlu, “Çin hükümetinin attığı adımları memnuniyetle karşılıyoruz. Uygulamada da bunları görmek istiyoruz. Vatandaşlarımızın vize konusunda karşılaştığı sorunları da değerlendirdik” dedi.

“Diğer adımlarımızı da atacağız” 

Basın mensuplarının Filistin krizi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistinlilerin korunması kararına yönelik sorusu üzerine Çavuşoğlu, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda alınan karar, İslam İş Birliği Teşkilatı'nda kabul edilen sonuç bildirgesinde yer alan unsurlardan bir tanesiydi. O zaman da söylemiştik, sadece bir zirvede kalmayacak ve bildirgede yer alan unsurların takibini yapacağız. Bundan sonra somut adımlar da atılacak. Bunlardan bir tanesi de Filistinlilerin korunmasıyla ilgili. Uluslararası camia ve BM bu konuda inisiyatif almalıdır, kabul edilen kararda ise Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine görev yüklüyor. Bu konuda görüş bildirmesi ve anlaşma yapması konusunda çağrıda bulunuyor. Diğer adımlarımızı da atacağız” yanıtını verdi. 

Çin’e desteği için teşekkürlerini sunan Çavuşoğlu, ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasının ardından da Çin’in Filistin lehine destek verdiğine dikkat çekti. Genel Kurul oylamasında çekimser oy veren ülkelerin dışişleri bakanlarıyla görüşüp fikirlerini değiştirdiğini belirten Çavuşoğlu, “Bir önceki tasarıda evet oyu veren Avrupa Birliği üyesi ülkeler ise bu oylamada çekimser oy kullandılar. Onların da Filistin konusunda, Orta Doğu konusunda tavırlarının radikal bir şekilde değiştiğini düşünmüyoruz. Ama bu sefer evet oyu kullanmadılar, Filistin sorununun çözümünde Çin’in de, AB’nin de desteğine ihtiyacımız var” açıklamasını yaptı.
Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanın Erdoğan’ın Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i Türkiye’ye davet ettiğini kaydederek, Erdoğan’ın davetini bugünkü temasları kapsamında yetkililere ilettiğini sözlerine ekledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Milli Savunma Bakanı Güler ve TSK komuta kademesi Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katıldı Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesi Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katıldı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde TSK Komuta Kademesi ile katıldığı Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonunda konuşma yaptı. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşliğe vurgu yapan Bakan Yaşar Güler şunları söyledi: "Bu anlamlı ve özel günde, sizlerle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor, kardeş Azerbaycan ordusunun Silahlı Kuvvetler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Bu vesileyle sizlere Sayın Cumhurbaşkanımızın da selamlarını iletiyor, sizlerin şahsında gardaş Azerbaycan halkına da buradan saygılarımı sunuyor, selamlarımı gönderiyorum. Sözlerimin başında Azerbaycan’ın egemenliği ve bağımsızlığı için cesaret ve fedakârlıkla mücadele ederken şehadete ulaşan aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, bu uğurda gazi olan kahramanlarımıza acil şifalar diliyor, şehitlerimizin ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum." "Ülkelerimizin caydırıcılığı artırması tercih değil zorunluluktur" Bölgede yaşanan gelişmelerin ardından iki ülkenin caydırıcılığının artırılmasının bir zorunluluk olduğuna dikkati çeken Güler, "Hörmetli gardaşlarım, hepinizin yakından takip ettiği üzere küresel ve bölgesel düzeydeki risk ve tehditlerin çapı ve etkisi her geçen gün artmaktadır. Tüm bu gelişmelerin barışı, istikrarı ve refahı tehdit ettiği bu süreçte; stratejik konumdaki ülkelerimizin her alanda güçlü olması ve caydırıcılığını artırması bir tercih değil zorunluluktur. Böylesine kritik bir ortamda, Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgesel ve küresel düzlemdeki yakın iş birliği de her zamankinden daha fazla önem arz etmektedir. Stratejik ortaklığa sahip ülkelerimiz arasında iki devlet ilişkisinden ziyade ezeli ve ebedi kardeşlik bağları ile sarsılmaz bir dayanışma ruhu vardır. Şu bir gerçektir ki Azerbaycan-Türkiye ilişkileri çok köklü, çok güçlü, çok boyutlu ve derindir. Ülkelerimiz tarih boyunca sevinç ve kederleri birlikte yaşamış, zorlu zamanlarda birbirine destek olmuş, her koşulda yan yana durmuştur" ifadelerine yer verdi. "Azerbaycan’ın gücü bizim gücümüz, Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür" Türkiye ile Azerbaycan arasındaki iş birliğinin devam edeceğini belirten Güler, "Tarihten gelen bu birliktelikle Türkiye ve Azerbaycan arasında başta savunma ve güvenlik olmak üzere hemen her alanda yakın iş birliği bulunmaktadır. Bu kapsamda silahlı kuvvetlerimiz omuz omuza çalışarak birçok faaliyeti başarıyla icra etmektedir. Öyle ki karşılıklı personel eğitimlerinden, kardeş Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ile icra edilen ikili ve çok uluslu tatbikatlara kadar geniş bir alanda ortak faaliyetlerimiz artan bir etkinlikle sürdürülmektedir. Şu bir gerçek ki Azerbaycan’ın gücü bizim gücümüz, Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür. Bu gücümüzü ‘Vatan Muharebesinde’ tüm dünyaya bir kez daha gösterdik. Bugün Karabağ’ın tamamında şanlı Azerbaycan bayrağının dalgalanmasından büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz" dedi. Azerbaycan’ın zaferi tüm Türk dünyası için gurur kaynağı oldu Azerbaycan’ın zaferinin önemini vurgulayan Bakan Güler, "Özellikle belirtmeliyim ki, şanlı Azerbaycan ordusunun, ‘Vatanı gülistan olsun, ay yıldızlı ve üç renkli bayrağı özgürce dalgalansın’ diye bu muharebede elde ettiği zafer, sadece Azerbaycan için değil tüm Türk dünyası için de büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Milli marşta da yer aldığı gibi ‘Senin için can vermeye hepimiz hazırız!’ sözünden ilham alan muzaffer Azerbaycan ordusunun her bir neferi, bu mısraları Karabağ’da fiilen yaşatmış, namus bildiği vatan toprağı için kanıyla tarih yazmıştır. Onlar, emsalsiz cesaretleri ile vatan sevgisinin ne demek olduğunu ortaya koymuş ve kalplerimizde çok özel bir yer kazanmışlardır. Yüreği daima yurt aşkıyla yanıp tutuşan, vatan sevdasıyla yoğrulmuş bir inanmışlık timsali olan kahramanlarımız, anasının sütünü ancak vatana hizmetle helal kılacağını bilmiş, gözünü kırpmadan ‘Bu toprağa can kurban’ demişlerdir. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin ruhunu oluşturan askeri gelenek / işte bu milli ve manevi değerlere olan bağlılıktır. Toprağını 30 yıl boyunca sabırla bekleyen, tek bir gün bile hakkından vazgeçmeyen can gardaşlarımız, kendi topraklarına öz evlatlarıyla, değerlerine sımsıkı bağlı öz ordusuyla kavuşmuşlardır" ifadelerini kullandı. "Türkiye olarak daima can gardaşlarımızın yanında olacağız" İki devlet tek millet anlayışı ile başta savunma olmak üzere iş birliklerinin üst seviyeye taşınması hedeflendiğini söyleyen Bakan Güler, "Bu şanlı zafer, aynı zamanda Kafkasya bölgesinde barış ve istikrarın hâkim olması için de büyük bir kapı aralamıştır. Elde edilen bu tarihi fırsatın değerlendirilmesi ve kalıcı barış antlaşmasının imzalanması da yegâne temennimizdir. Tüm bunlarla beraber, kalıcı huzurun sağlanabilmesi için ülkelerimizin silahlı kuvvetlerinin daha etkin, daha güçlü ve caydırıcı olması gerekmektedir. Bu kapsamda Türk ve Azerbaycan orduları arasındaki yakın iş birliği, güçlü entegrasyon ve sarsılmaz dayanışma da bölgedeki barış ve istikrarın devamı için vazgeçilmez önemdedir. Dolayısıyla başta savunma sanayi ve askeri iş birliği olmak üzere her alanda ortaya koyduğumuz birlikteliği daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz. ‘İki Devlet, Tek Millet ve Tek Ordu’ anlayışı ile tatbikatlardan eğitim faaliyetlerine, mayın temizleme çalışmalarından karşılıklı personel görevlendirilmesine kadar yakın iş birliğimizi, etkin bir şekilde sürdüreceğiz. Türkiye olarak daima can gardaşlarımızın yanında olacağız" şeklinde konuştu. Bakan Güler konuşmasının sonunda Türkiye ve Azerbaycan’ın kurucu liderleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Haydar Aliyev’i, iki ülkenin şehit ve gazilerini yad etti.