SAĞLIK - 21 Mart 2020 Cumartesi 17:04

Diyabet ve kanser hastaları ile hamilelere muayene ve rutin tetkikler ücretsiz yapılacak

A
A
A
Diyabet ve kanser hastaları ile hamilelere muayene ve rutin tetkikler ücretsiz yapılacak

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi ile Gazi Mağusa ve Güzelyurt Dispanserleri’nde diyabet hastalarına, kanser hastalarına ve hamilelere muayene ve rutin tetkikleri ücretsiz yapılacak. Ayrıca Girne Üniversitesi’ne bağlı Oasis Hotel, karantina oteli olarak devletin kullanımına verildi.

Prof. Dr. İrfan Suat Günsel’in başkanlığındaki Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti bugün almış olduğu kararla, toplumsal dayanışmanın en üst seviyede olması gereken bugünlerde; onkoloji ve diyabet hastaları ile bebek bekleyen anne adaylarının rutin muayene ve tetkiklerini ücretsiz gerçekleştirileceğini, ayrıca ülke dışından gelen öğrenciler ve yurttaşlar için Girne Üniversitesi’ne bağlı Beylerbeyi-Girne’deki Oasis Hotel’in, karantina oteli olarak devletin kullanımına ücret talep edilmeksizin verildiğini duyurdu.

Güvenli ve hijyenik şartlarda kontrol ve tetkikler kesintisiz devam edecek

Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti’nin bugün aldığı kararla, düzenli kontrol ve tetkikleri, güvenli ve hijyenik şartlarda kesintisiz devam ettirilmesi gereken hasta gruplarından onkoloji ve diyabet hastaları ile hamileler için Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde ücretsiz hizmet verileceği bildirildi.  Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne bağlı Güzelyurt ve Gazi Mağusa dispanserlerinden de alınabilecek hizmetler, rutin muayene ve laboratuvar tetkiklerini içeriyor.

“Bağışıklık sistemi diğer hasta gruplarına göre daha zayıf olan kanser hastalarına her zaman önem veren ve özen gösteren bir kurum olarak, içinde bulunduğumuz şu dönemde, onkoloji hastalarının kontrollerinin üniversite hastanelerimiz koşullarında sürdürülmesi gerektiği düşüncesindeyiz.” ifadesinin yer aldığı açıklamada, tüm onkoloji hastalarının muayene ve laboratuvar tetkiklerinin ücretsiz sağlanacağı bildirildi.

Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti tarafından yapılan yazılı açıklamada, dünyayı etkisi altına alan Covid-19’a karşı diyabet hastalarının da diğer hasta gruplarına göre daha dikkatli olması gerektiği belirtilerek, özel önem ve bakım gerektiren bu hasta grubu için de muayene ve tetkiklerin üniversite hastanelerinde sağlanacağı ifade edildi.  Uzmanların, 18 yaş üzeri diyabet hastalarının Covid-19’a yakalanma riskinin, sağlıklı kişilere göre 3 kat daha yüksek olduğu yönünde açıklamaları bulunuyor.

Bebek bekleyen anne adaylarının da içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreç nedeniyle fiziksel ve ruhsal güvenlikleri sağlanarak, hiçbir tedirginlik yaşamaksızın muayene ve kontrollerinin düzenli devam ettirilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, anne bebek sağlığına verilen önemle bebek bekleyen anne adaylarının ücretsiz hizmet sağlanacak gruba dahil edildikleri bildirildi.  Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde İngiltere’de yeni doğan bir bebeğin Koronavirüs’ün en genç vakası olduğu açıklanmış, virüsün bebeğe anne karnında mı yoksa doğumda mı bulaştığına yönelik yeterli bilgi bulunmadığı ifade edilmişti.

Girne Üniversitesi’ne Bağlı Oasis Hotel Karantina Oteli Olarak Kullanılacak

Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti’nin aldığı bir diğer karar, Girne Üniversitesi’ne bağlı Beylerbeyi’ndeki Oasis Hotel’in,yurtdışından gelenöğrenciler ve vatandaşlar için hastalığın kuluçka süresi olan 14 gün boyunca ikamet edeceği karantina oteli olarak kullandırılması yönünde oldu.  Buna göre otel karantina koşullarına göre hazırlanıp devletin kullanımına verildi.

21 Mart tarihi itibarıyla ülkemize sadece KKTC vatandaşlarının girişinin sağlanacağı Bakanlar Kurulu kararı doğrultusunda, yurtdışından gelen öğrencilerimiz ve vatandaşlarımız, karantina sürecini Oasis Hotel’de geçirebilecek.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.