GÜNDEM - 29 Ağustos 2016 Pazartesi 22:27

Diyanet İşleri Başkanı: 'FETÖ toplumdaki 3 açığı kullandı'

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı: 'FETÖ toplumdaki 3 açığı kullandı'

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) toplumdaki 3 açığı kullandığını, bu açıkların ‘eğitim, maneviyat, güç ve itibar’ olduğunu söyledi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez , NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in soruları yanıtladı. 15 Temmuz gecesi yaşananlara değinen Görmez, “15 Temmuz gecesi her Türk vatandaşı gibi saat 10'a doğru haberleri aldık. Bize düşen vazife nedir? Sadece namaz kıldırmak değildir. O gece kriz masası kurduk ve camilerden sela okuttuk. Arkadaşlarımızla istişare ettikten sonra din görevlilerimize mesaj göndererek minarelere koşarak, sela okuyarak milletimizin yanında yer alalım dedik. Milletin hukukuna sahip çıkmak için sela okuttuk. Sabahlara kadar Türkiye'nin bütün camilerinde böyle oldu. Milletimizin kendisine yönelen tehdidi bertaraf etmede azıcık tutumuz olduğu için kendimizi bahtiyar hissediyoruz” diye konuştu.

“ÖZELEŞTİRİ YAPILMALI”
Görmez'e "Dikkat edin o aldatanlar sizi Allah ile aldatmasın" ayetini hatırlatarak yaptığı özeleştiri de soruldu. Diyanet İşleri Başkanı, bu süreçte her müessesenin özeleştiri yapması gerektiğini belirterek, “Diyanet neredeydi diye sormak bu topraklarda yaşayan herkesin hakkıdır. Daha önce de darbeler gördük, acı hatıralarımız var. Bu darbe daha önceki darbelere benzemiyor. Kendisini dini bir cemaat olarak adlandıran bir cemaat önderliğinde gerçekleştiriliyor. Bu dini yapı bizim zekatlarımızı toplayarak, sadakalarımızı çalarak, evlatlarımızın beynini yıkayarak bu noktaya geldi. Dini kullanarak bu noktaya geldi. Vatandaş şunu elbette sormalı; Diyanet bizi bu tehlikeye karşısında neden bilgilendirmedi? Biz özeleştiri yapıyoruz. Bu yapı şiddetten söz etmemişti. Savaşı yererek kardeşlik diyerek daha çok bir yapıyı ayağa kaldırdı. Bu tabloda bütün müesseseler özeleştiri yapmalı. Yapının elebaşı Diyanet'te görev yaptı. Diyanet'in de özeleştiri yapması gerekiyor" dedi.

"DİYANET İTİBAR SUİKASTINA UĞRADI"
FETÖ'nün söylemlerinin camilere sokulmadığını ancak bazı bireysel yanlışlar yapıldığını ifade eden Görmez, "Son 3 yılda yalnız kaldığımızı söyleyebilirim. Son 3 yıldır Diyanet itibar suikastına uğradı. Nifak hareketleriyle mücadele etmek zordur" diye konuştu.

"BU SIFATLARI HAK ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
15 Temmuz sonrası yapılan Olağanüstü Din Şurası'nda alınan kararda "Örgütün elebaşı din alimi olarak kabul edilemez" denilmesine de değinen Görmez, "Malumat sahibi olmakla alim olmak farklı şey" dedi. Görmez, "Bir insanın 40 yıl kendisini topluma farklı tanıtarak ‘bir altın nesil yetiştireceğim’ vaadinde bulunarak beyin yıkayarak, toplumu teslim alarak, toplumun imkanlarıyla alınan silahları topluma yönelten bir insanın bu sıfatları hak etmesi mümkün değil. Onun için Olağanüstü Din Şurası'nda İslam bilginlerinin bu ifadeyi kullanmış olması son derece yerindedir" ifadelerini kullandı.

"3 AÇIĞIMIZ KULLANILDI"
Gelecekte aynı hatalara düşmemek için bir "hasar tespiti" yaptıkları ve oluşturdukları komisyonlarda incelemelerde bulunduklarını belirten Görmez, örgütün toplumdaki 3 açığı kullandığını söyledi. Bu açıkları "eğitim, maneviyat ile güç ve itibar" olarak sıralayan Görmez, şöyle konuştu:
"Ne olduğunu değil, niçin ve nasıl olduğunu düşünmemiz lazım. Nasıl olduğu sorusuyla yöneldiğimiz zaman bu yapı bizim hangi açığımızı kullandı, hangi beklentimizi kullandı. Eğitim açığımızı kullandığını gördük. Paralel bir eğitim oluşturdular. Her görüşten insanın çocuğunu göndermek zorunda olduğu bir oluşum meydana geldi. İkincisi maneviyat açığımız. Diyanet ve ilahiyat iki elini başının arasına almalıdır. Bu açığı doldururken Diyanet ve ilahiyat neredeydi? Bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Bu açıklarımızı toplum olarak kapatmamız gerekiyor."

"HARAMI SEVAP YAPTILAR"
Görmez, FETÖ’nün hedeflerine ulaşmak için "haramları da sevap yaptığını" belirtti ve şöyle devam etti:
"Himmet kavramının zaman içerisinde haraca dönüştüğünü gördük. Yapının sürdürülebilir olması için her türlü yola başvuruldu. Hedefe ulaşmak için haramı sevap yaptılar. FETÖ ahlak adı altında ahlaksızlık yaptı. Tedbir kavramında ise her türlü gayriahlakilik mübahlaştırılıyor. Sınav sorularını çalmak bütün nesillerin istikbalini çalmaktır. Milyonlarca insanın hakkına hukukuna girmektir."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Dağlar delinecek, ilçeler birbirine tünelle bağlanacak Trabzon’un şehir içi ve transit trafiğini düzenlemek amacıyla projelendirilen ve 1 Mayıs 2023 tarihinde temeli atılan Güney Çevre Yolu’nda çalışmalar sürüyor. Toplam 43,8 kilometre uzunluğu ile kentin mega projelerinden biri olan Güney Çevre Yolu üç kısım halinde hayata geçirilecek. İlk 4 kilometresinde kazı ve tünel çalışmaları süren projenin 35,8 kilometresinin 15 adet tünel ile 2,1 kilometresinin ise 14 adet viyadük ile geçilmesi planlanıyor. Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Mersin mahallesinde 1 Mayıs 2023 tarihinde temeli atılan Güney Çevre Yolu’nda çalışmalar sürüyor. Kentin mega projelerinden biri olan ve toplam 43,8 kilometre uzunluğu ile özellikle Karadeniz Sahil Yolu’ndaki transit trafiğini düzenlemek amacıyla projelendirilen Güney Çevre Yolu üç kısım halinde hayata geçirilecek. Çevre Yolu’nun Karadeniz Sahil Yolu’ndan ayrıldığı proje başında T-1 tünelinin ilk 4 kilometresinde kazı ve tünel çalışmaları süren projenin 16,5 kilometre uzunluğundaki birinci kısmında 31 metre genişliğindeki 3 gidiş 3 geliş şeritli yolda 7 tünel ve 7 viyadük yer alacak. 35,8 kilometresinin 15 adet tünel ile 2,1 kilometresinin ise 14 adet viyadük ile geçilmesi hedeflenen proje Arsin ilçesinde tamamlanacak. Ahmet Metin Genç: “Ciddi bir kamu yatırımı” Güney Çevre Yolu’nda devam eden çalışmalar ile ilgili bilgiler veren Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, projenin ilk 4 kilometresinde kazı ve tünel çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Başkan Genç, “Güney Çevre Yolumuz epeydir şehrimizde konuşulan bir proje. Hem bir taraftan sahil yoluna alternatif bir transit geçiş güzergahı ama diğer yandan da bizi daha çok yönüyle ilgilendirdiği şekliyle arz etmek isterim şehircilik açısından da Trabzon’umuzun biliyorsunuz şehir sahil bandına sıkışmış bir şekilde şehrimizin güneye taşınabilmesi, güneye doğru açılabilmesi, şehirleşmesi, yeni yaşam alanlarının, kamu alanlarını, sosyal yaşam alanlarını, diğer ünitelerimizin oluşabileceği bir alan olması hasebiyle de çok önemli. Cumhurbaşkanımızın iradesi, kararı, kararlılığı bu bölgeye olan hassasiyeti bütün bunlardan dolayı kendilerine müteşekkiriz. Bölgemizin çok önemli kazanımları oldu. Ama bu yolun startını vermiş olması başlı başına bizim için önemli bir hadise. Şu an itibariyle ilk 4 kilometresinde kazı ve tünel çalışmaları başladı. Biz de süratle takip ediyoruz. Birinci etabımız yani giriş Akçakale’yle Akyazı arasında düşünülen etap Ortahisar’ımızın Karşıyakası ile birleşti. Dolayısıyla 16 kilometrelik ilk etabın birinci dilimini şu anda çalışıyoruz. Bizde yakın takip ediyoruz. Tabii bu ciddi bir kamu yatırımı. Ama hükümetimizin hal ve şart ne olursa olsun bunu Trabzon’umuza kazandırma konusundaki desteklerine tekrar Cumhurbaşkanımız nezdinde bütün bakanlarımıza, milletvekillerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Şehir bağlantıları noktasındaki çalışmalarda biz de elimizden geldiği kadar katkılarımızı yapıp imar konusundaki düzenlemelerimizi yapıp bu büyük yatırımı şehrimize bir an önce kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız” ifadelerini kullandı. Kamulaştırma sürüyor 1 Mayıs 2023 tarihinde temeli atılan Güney Çevre Yolu’nun Akçaabat Geçişi projesi kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma çalışmaları da sürüyor. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı ise geçtiğimiz aylarda Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar ile Trabzon Güney Çevre Yolu Akçaabat girişi (Darıca-Yıldızlı) arası yolu projesi kapsamında, Özmersin, Akçakale, Salacık, Yeniköy, Darıca, Kavaklı, Çolaklı, Nefsipulathane, Ortamahalle, Yenimahalle, Demirci, Dürbinar, Kaleönü, Sarıtaş, Kayalar, Yaylacık, Osmanbaba, Söğütlü ve Yıldızlı mahalleleri sınırları içerisinde bulunan bazı taşınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılması yapıldı.
Hatay Ağır hasarlı binanın altında bulunan ve tarihi olduğu düşünülen devasa sütun merak uyandırdı Depremin vurduğu Hatay’da 2 katlı ağır hasarlı binanın altında bulunan ve tarihi olduğu düşünülen 2 buçuk metre uzunluğundaki sütun vatandaşlarda merak uyandırdı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Hatay’ın yüzlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı biliniyor. Depremle birlikte binaların altında gizlenen tarihi eserler ve yapılar da ortaya çıkmaya devam ediyor. Antakya ilçesi Sofular Mahallesi’nde 2 katlı ağır hasarlı binanın altında bulunan 2 buçuk metre uzunluğunda, 70 santimetre çapındaki devasa sütun vatandaşların dikkatini çekti. Vatandaşlar tarafından yapılan araştırmalarda 2 bin yıllık bir yapı olduğu düşünülen sütun için resmi kurumlara gerekli başvurular yapıldı. Merak uyandıran sütunun geçmişinin ortaya çıkmasını isteyen bölge halkı, devasa yapının koruma altına alınmasını talep ediyor. “Depremden sonra mahallemizde dikkatimizi çeken tarihi bir sütun oldu” Ağır hasarlı bina altında bulunan sütunun araştırılmasını istediklerini dile getiren Yahya Kırkıcı, “Depremden sonra mahallemizde dikkatimizi çeken tarihi bir sütun oldu. Bu sütunu biz çocukluğumuzdan beri biliyoruz. Hatta; babalarımız ve dedelerimiz de biliyor. Bina da ağır hasarlı olduğu için bu sütunun araştırılmasını istiyoruz. Gerekirse koruma altına alınmasını talep ettik yetkililerden. Hatay Müze Müdürlüğü’ne de bildirdik. Boyutu; 2 buçuk metrelik bir taş, çapı da tahminimce 70 santimetre gelir. Gayet büyük duruyor” dedi. “Biz çocukluğumuzdan beri bu taşın üzerinde oyun oynuyorduk” Çocukluğundan beridir taşın üzerinde oyun oynadıklarını dile getiren Kırkıcı, “Biz çocukluğumuzdan beri bu taşın üzerinde oyun oynuyorduk. Şimdi bina da ağır hasarlı olduğundan sütun koruma altına alınsın dedik. Birkaç arkeolog arkadaşa da gösterdik. Baktıklarında mazisinin bayağı eski olduğunu söylediler. Tahminimce 2 bin yıllık varmış, ben çok anlamıyorum. Umarım yetkililer araştırırlar ve önlem alırlar. Bu taşın bulunduğu yapının altında kuyu da var. Mahallemizde tarihi eserler var, bu eserlerin üzerine binalar yapıldı derken hepsi kayboldu” ifadelerini kullandı.