POLİTİKA - 10 Nisan 2017 Pazartesi 17:13

Diyarbakır referandum sonuçları 2017! Diyarbakır oy sonuçları | Evet hayır oranı öğren

A
A
A
Diyarbakır referandum sonuçları 2017! Diyarbakır oy sonuçları | Evet hayır oranı öğren

Diyarbakır referandum sonuçları 2017 anbean haberimizde. Türkiye nefesini tuttu ve anayasa değişiklik referandumunu bekliyor. Referandum sonuçlarını il-il, ayrıntılı grafiklerle haberimizden takip edebilirsiniz. Referandum için oy verme işlemi 32 ilde saat 16.00'da, diğer illerde ise sandıklar 17.00'de kapandı. Ve ilk sonuçlar gelmeye başladı. İşte ayrıntılar

Diyarbakır referandum sonuçları 2017 haberimizde. 16 Nisan referandumunda Diyarbakır’da ‘Evet’ yüzde kaç, ‘Hayır’ yüzde kaç oldu? 2017 referandum Halk oylaması sonuçları  iha.com.tr farkıyla anbean haberimizde. AK Parti’nin MHP’nin desteğini de alarak başlattığı Anayasa değişiklik çalışmaları sonrası uzun süren görüşmeler, tartışmalar ve zaman zaman yaşanan kavgaların ardından teklif Meclis’ten geçti ve artık söz milletin. Bugün milyonlarca insan sandık başına giderek kararını verdi ve Diyarbakır'dan sonuçlar gelmeye başladı. İşte sonuçlar...

Açılan sandık: \% 100

EVET: \%32.42

HAYIR: \%67,58

 

2010 REFERANDUM SONUÇLARINDA DİYARBAKIR’DAN NE ÇIKTI?

Toplam seçmen: 849.859
Kullanılan oy sayısı: 281.534
Katılım oranı: \% 35.23
Evet: \% 94,05
Hayır: \% 5,94

İŞTE SON SEÇİM SONUÇLARINA GÖRE DİYARBAKIR’DA OY ORANLARI

7 Haziran 2015’te yapılan genel seçimler sonrası güvenoyu alabilecek bir hükûmetin kurulamaması nedeniyle Cumhurbaşkanı erken seçim kararı almış 1 Kasım 2015’te halk yeniden sandık başına gitmişti.

Dönemin AK Parti lideri ve Başbakanı Ahmet Davutoğlu, muhtemel koalisyon senaryoları için Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Halkların Demokratik Partisi liderleriyle görüşme yaptıktan sonra yalnızca AK Parti-Cumhuriyet Halk Partisi koalisyonu için "istikşafi" ön görüşmelere başlandı. Son olarak, 13 Ağustos'ta AK Parti-CHP arasındaki koalisyon görüşmelerinin bir sonuca ulaşmadığının duyurulmasıyla, erken seçim yapılması Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından tek ihtimal olarak nitelendirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Ağustos 2015'te anayasa gereği, Meclis Başkanı İsmet Yılmaz’ı kabul etti ve seçimin yenilenmesi kararını aldı. Karar aynı gün Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlandı. Ertesi gün, YSK seçim tarihini 1 Kasım 2015 olarak açıkladı.

 

DİYARBAKIR’DA HDP ÖNDEYDİ

Toplam seçmen: 959.078
Kullanılan oy sayısı: 814.937
Katılım oranı: \% 84,97
AK Parti: \% 21,37
CHP: \% 1,56
MHP: \% 0,64
HDP: \% 72,79

REFERANDUMDA NEYİ OYLAYACAĞIZ

Anayasa teklifinde şu maddeler yer alıyor:

"MADDE 1- 7/ l 1/ 1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 9. maddesine “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız" ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- 2709 sayılı Kanunun 75. maddesinde yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 3- 2709 sayılı Kanunun 76. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz" şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar," ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4- 2709 sayılı Kanunun 77. maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

1. MADDE NEDİR?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci maddesine göre, Anayasa'nın "Yargı yetkisi" başlığında değişikliğe gidilecek. Buna göre, yargı yetkisinin, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağına dair hüküm, "Bağımsız ve tarafsız" mahkemelerce kullanılacağı şeklinde değişecek. Oylamada 347 kabul, 132 ret oyu kullanıldı, 2 çekimser, 2 boş, 1 geçersiz oy çıktı.

2. MADDE NEDİR?

Teklifin ikinci maddesi milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarılmasını öngörüyordu. Genel Kuruldaki gizli oylamaya 480 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 1 çekimser, 2 boş, 1 geçersiz oy çıktı.

3. MADDE NEDİR?

Teklifin üçüncü maddesi, seçilme yaşını 25'ten 18'e indirilmesini ve askerlikle ilişiği olanların milletvekili adaylığına başvuramamasını öngörüyor. Genel Kurul'daki 3. maddenin gizli oylamasına 485 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 139 ret oyu kullanıldı. Oylamada 3 boş, 2 geçersiz oy çıktı.

4. MADDE NEDİR?

Teklifin dördüncü maddesiyle, Anayasanın "TBMM'nin Seçim Dönemi" başlıklı maddesi, "TBMM ve Cumhurbaşkanının Seçim Dönemi" olarak değişiyor.

Teklife göre, TBMM seçimleri 4 yılda değil, 5 yılda bir yapılacak. Cumhurbaşkanı seçimleri de TBMM seçimleri gibi 5 yılda bir olacak ve seçmenler, iki seçim için aynı gün sandığa gidecek. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilecek. Cumhurbaşkanı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde, belirtilen usule göre ikinci oylama yapılacak.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 486 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 139 ret oyu kullanıldı. Oylamada 2 boş, 2 geçersiz oy çıktı.

Diyarbakır referandum sonuçları 2017! Diyarbakır oy sonuçları | Evet hayır oranı öğren

5. MADDE NEDİR?

Teklifin beşinci maddesiyle, TBMM'nin görevleri ve yetkileri, "kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak, bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek, para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek, milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, TBMM üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek, anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek" olarak sıralanıyor.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 354 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 7 ret oyu kullanıldı. Oylamada 3 boş, 1 geçersiz oy çıktı. CHP milletvekilleri oylamaya katılmadı.

6. MADDE NEDİR?

TBMM'nin bilgi edinme ve denetim yollarına ilişkin maddesindeki değişiklik ile yasamanın belli bir konuda Meclis Araştırması yapması, Genel Görüşme açarak Genel Kurulda görüşmesi ve milletvekillerinin, cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanların cevaplaması istemiyle yazılı soru sorması yeniden düzenleniyor.

Buna göre, TBMM, Meclis Araştırması, Genel Görüşme, Meclis Soruşturması ve Yazılı Soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanacak. Gensoru, denetleme yetkisinden çıkarılacak.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 483 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 137 ret oyu kullanıldı. Oylamada 2 boş, 1 geçersiz oy çıktı.

7. MADDE NEDİR?

Maddeyle, cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiğinin kesilmesine yönelik düzenleme kaldırılıyor. Böylelikle doğrudan halk tarafından seçilen ve siyasal bir kişilik olan cumhurbaşkanının, partisiyle ilişkisinin kesilmesine dair hükmü yürürlükten kaldıran ilga normunun, halk oylamasında kabulü akabinde yürürlüğe girmesi anında bir siyasi partiyle ilişki kurması mümkün hale getiriliyor.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 482 milletvekili katıldı. Oylamada 340 kabul, 136 ret oyu kullanıldı. Oylamada 4 boş, 2 geçersiz oy çıktı.

8. MADDE NEDİR?

Düzenlemeyle, Anayasanın "cumhurbaşkanının görev ve yetkilerine" ilişkin maddede değişiklik yapılıyor ve cumhurbaşkanına, "devlet başkanı" sıfatı getiriliyor. Devletin başı olan cumhurbaşkanına, yürütme yetkisi de veriliyor.

Cumhurbaşkanı, "devlet başkanı" sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil edecek, anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlayacak. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü TBMM'de açılış konuşmasını yapacak. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verecek.

Cumhurbaşkanı, kanunları yayımlayacak ve kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderecek. Kanunların, TBMM İçtüzüğü'nün tümünün veya belirli hükümlerinin anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açacak.

Genel Kuruldaki gizli oylamaya 481 milletvekili katıldı. Oylamada 340 kabul, 135 ret oyu kullanıldı, 5 boş, 1 de geçersiz oy çıktı.

9. MADDE NEDİR?

Söz konusu maddeyle, Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilecek. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşüp ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verecek.

Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclis'teki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak 15 kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılacak. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunacak. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilecek.

TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin dokuzuncu maddesine 343 kabul, 137 ret oyu verildi.

10. MADDE NEDİR?

Teklifin 10. maddesiyle "cumhurbaşkanı yardımcılığı" geliyor. Madde, Cumhurbaşkanına, seçildikten sonra bir veya daha fazla cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilmesi imkanı tanıyor.

Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde 45 gün içinde cumhurbaşkanı seçimi yapılacak. Yenisi seçilene kadar cumhurbaşkanı yardımcısı, cumhurbaşkanlığına vekalet edecek ve cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanacak. Genel seçime 1 yıl ve daha az kalmışsa, TBMM seçimi de cumhurbaşkanı seçimiyle yenilenecek.

TBMM Genel Kurulunda 10. maddenin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 135 ret oyu kullanıldı, 3 oy boş çıkarken, 2 oy da geçersiz sayıldı.

11. MADDE NEDİR?

Teklifin 11. maddesine göre, TBMM, üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verilebilecek. TBMM genel seçimi ile cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde TBMM genel seçimi ile cumhurbaşkanı seçimi birlikte gerçekleştirilecek.

Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi durumunda cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilecek.
Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam edecek. Bu şekilde seçilen Meclis ve cumhurbaşkanının görev süreleri de 5 yıl olacak.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 11. maddesinin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 134 ret oyu kullanıldı, 1 oy çekimser sayıldı, 5 oy boş, 2 oy geçersiz çıktı.

12. MADDE NEDİR?

Teklifin 12. maddesine göre, cumhurbaşkanı; tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinin yanı sıra savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması; anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması; şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilecek.

Genel Kurulda, teklifin 12. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 344 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 2 oy boş, 3 oy geçersiz çıktı.

13. MADDE NEDİR?

Teklifin 13. maddesine göre, disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak. Ancak savaş halinde asker kişilerin görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilecek.

Genel Kurulda, teklifin 13. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 1 oy çekimser, 3 oy boş çıktı, 2 oy geçersiz sayıldı.

14. MADDE NEDİR?

Teklifin 14. maddesinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısında değişikliğe gidiliyor.

Maddeye göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklinde değişecek. Kurulun üye sayısı 13, daire sayısı 2 olacak. Kurula Adalet Bakanı başkanlık edecek ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı da kurulun tabii üyesi olarak görev yapacak.

Kurulun 3 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hakim ve savcıları arasından, 1 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hakim ve savcıları arasından cumhurbaşkanınca; 3 üyesi Yargıtay üyeleri, 1 üyesi Danıştay üyeleri, 3 üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından TBMM tarafından seçilecek.

Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması gerekecek.

Kurulun TBMM tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılacak. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyona gönderecek.

Komisyon, her bir üyelik için 3 adayı, üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğuyla belirleyecek. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu aranacak. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde her bir üyelik için en çok oyu alan 2 aday arasında ad çekme usulüyle aday belirleme işlemi tamamlanacak.

TBMM, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapacak. Birinci oylamada üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu aranacak. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulüyle üye seçimi tamamlanacak.

Üyeler, 4 yıl için seçilecek. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilecek.

Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki 30 gün içinde yapılacak. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan kurul üyeliğinin boşalması durumunda, bunu takip eden 30 gün içinde yeni üyelerin seçimi yapılacak.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 14. maddesinin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 4 oy boş, 4 oy geçersiz, 1 oy çekimser çıktı.

15. MADDE NEDİR?

Teklifin 15. maddesine göre, kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılacak.

Bütçe kanununa, bütçeyle ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamayacak. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, mali yılbaşından en az 75 gün önce TBMM'ye sunacak. Bütçe teklifi, Bütçe Komisyonunda görüşülecek. Komisyonun 55 gün içinde kabul edeceği metin, Genel Kurulda görüşülecek ve mali yılbaşına kadar karara bağlanacak.

TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin, bütçe ve kesinhesapla ilgili 15. maddesine 341 kabul, 134 ret oyu verildi.

16. MADDE NEDİR?

Teklifin 16. maddesiyle, önerilen hükümet sistemine uyum için anayasanın farklı maddelerinde bulunan bazı ibareler değiştiriliyor ya da metinden çıkarılıyor.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 16. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 134 ret oyu kullanıldı, 3 oy boş, 3 oy geçersiz, 1 oy çekimser çıktı.

17. MADDE NEDİR?

Bu madde uyarınca, TBMM'nin bir sonraki seçimi ve cumhurbaşkanı seçimi, 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacak.

Seçimin yapılacağı güne kadar milletvekillerinin ve cumhurbaşkanının görevi devam edecek. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27'nci Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimi, cumhurbaşkanı seçimiyle beraber yapılacak.

TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin 17. maddesine 342 kabul, 135 ret oyu verildi.

18. MADDE NEDİR?

Maddeye göre, "Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesileceğine" dair hükmün kaldırılması, değişikliğin yayımı tarihinde; mevcut anayasada Bakanlar Kurulu, sıkıyönetim, tasarı, kanun hükmünde kararname, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ibarelerinin kaldırılmasına dair değişiklikler de TBMM ve cumhurbaşkanı seçimleri sonucunda cumhurbaşkanının görevi başladığı tarihte yürürlüğe girecek.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 18'inci maddesinin gizli oylamasına 481 milletvekili katıldı. Oylamada 344 kabul, 131 ret oyu kullanıldı, 2 oy boş, 3 oy geçersiz ve 1 oy da çekimser çıktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Dünya altına, altın da dünyaya yön veriyor" Geçen yıl 2 bin-2 bin 500 dolar seviyelerinde gezen altın, 2025’in sonuna doğru 4 bin 200 dolara kadar yükseldi. Sektör temsilcilerinden Ahmet Cumhur Kitiş, "Bu yıl altın yalnızca fiyat olarak değil, fonksiyon olarak da yükseldi. Ulus devletler altını yeniden rezerv sisteminin merkezine koydu. 4 bin 200 dolar artık geçici bir zirve değil, yeni bir dönemin başlangıç noktasıdır" ifadelerini kullandı. 2025 yılında altın, 4 bin 200 dolarlık ons fiyatıyla tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Sektör temsilcileri tarafından altının yalnızca bir yatırım aracı değil, küresel güç dengelerinin yeniden kurulduğu yeni bir dönemin sembolü haline geldiği belirtildi. DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altının bu seviyelere ulaşmasını yeni bir dönem olarak yorumladı. "Ulus devletler altını yeniden rezerv sisteminin merkezine koydu" Altının yeniden rezerv sisteminin merkezine geldiğini DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, "Altının ons fiyatı Aralık 2025 itibarıyla 4.200 dolar seviyelerinde dengelenirken, yıl boyunca yaşanan fiyat hareketleri, dünya ekonomisinin geçirdiği dönüşüm ve yatırımcı davranışlarındaki değişim dikkat çekici bir tablo ortaya koyuyor. 2024 ABD seçimlerinin ardından yeni yönetimin ekonomi politikalarının şekillenmesi, FED’in faiz kararlarında daha temkinli bir strateji izlemesi ve küresel gerilimlerin tırmanması, 2025 yılı boyunca altını sürekli destekleyen bir zemin oluşturdu. Bu yıl altın yalnızca fiyat olarak değil, fonksiyon olarak da yükseldi. Ulus devletler altını yeniden rezerv sisteminin merkezine koydu. 4 bin 200 dolar artık geçici bir zirve değil, yeni bir dönemin başlangıç noktasıdır. Aynı dönemde gümüş, endüstriyel talep (özellikle güneş enerjisi ve batarya teknolojileri) nedeniyle daha volatil olmakla birlikte güçlü bir yukarı yönlü eğilim gösterdi" dedi. "4 bin 200 dolar bir ‘tavan’ değil, yeni normalin eşiğidir" 2025 yılında altının yükseliş nedenlerini sıralayan Kitiş, "2025’e girerken altın 3 bin 950 ila 4 bin 50 dolar bandında hareket ederken, yılın ikinci çeyreğinde jeopolitik riskler, küresel tedarik kırılmaları ve merkez bankalarının altın rezervlerini hızla artırması fiyatı yukarı taşıdı. Arz artmıyor, ancak talep hiç olmadığı kadar güçlü. Bu nedenle altın, geri çekilmelerde alıcı bulan yapısal bir yükseliş döngüsüne girdi. 4 bin 200 dolar bir ‘tavan’ değil, yeni normalin eşiğidir. FED’in 2024 seçimleri sonrası istikrar amaçlı temkinli duruşu, faizleri uzun süre sabit tutması ve 2026’da planlanan indirim beklentileri de altını güçlü kıldı" dedi. "Geleceğin teknolojik altyapısıyla birlikte okumak gerekiyor" Gümüşün gelecekteki değerine dikkat çeken DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, "Gümüş yıl boyu 30-35 dolar aralığında dalgalı bir seyir izledi. Güneş paneli üretimindeki talep artışı ve batarya teknolojilerinde kullanılan gümüş miktarının yükselmesi fiyatlara doğrudan yansıdı. Gümüş yalnızca güvenli liman değil; artık enerji dönüşümünün omurgasında. Bu metali altınla birlikte değil, geleceğin teknolojik altyapısıyla birlikte okumak gerekiyor" ifadelerine yer verdi. "2026’da altın, merkez bankalarının stratejik güvenlik alanı olmaya devam edecek" Uluslararası finans kuruluşlarının 2025-2026 yılındaki öngörülerini sıralayan Kitiş, "Dünya finans devleri, altının yapısal yükselişini 2026’ya taşıyan analizler yayımlamaya başladı. Goldman Sachs: 2025 kapanışı 4 bin 350-4 bin 500 dolar, JP Morgan: 2026 ilk çeyrekte 4 bin 500 dolar üzerinde kalıcılık bekliyor, UBS: Altında rezerv politikaları nedeniyle ‘uzun vadeli boğa trendi’, Citibank: Jeopolitik şoklarda 4 bin 600-4 bin 700 dolar potansiyeli. Uluslararası kuruluşlar teknik analiz yapıyor, ama asıl belirleyici unsur devletlerin altına yönelimi. 2026’da altın, merkez bankalarının stratejik güvenlik alanı olmaya devam edecek" dedi. "Altın düştüğünde alım yapan kazanıyor" Altına talebin hiç azalmadığını belirten DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kitiş, "Fiziki altın talebi yıl boyunca hiç zayıflamadı. Altın artık psikolojik değil, stratejik bir yatırım. Türk yatırımcısı da dünyadaki eğilime uydu: Altın düştüğünde alım yapan kazanıyor. Faizleri ani indirmekten çekinen FED, altını doğal bir sigorta aracı hâline getirdi. Piyasa ‘faiz sabit, altın güçlü’ denklemine çok hızlı uyum sağladı. Çok kutuplu yeni düzenin para ayağı altına doğru kayıyor. BRICS’in attığı adım, altını yeniden sistemik güç merkezi hâline getiriyor. Veri merkezi yatırımlarının enerji talebini artırması maliyetleri yükseltti. Bu durum, 2025-2026 için daha yüksek enflasyon beklentilerini tetikledi. Piyasa istikrarlı giderse altın yıl sonunu 4 bin 400 dolar civarında kapatır. Jeopolitik baskı artarsa, fiyatlar sert sıçrayabilir. Gümüşte 38-40 dolar aralığı mümkün. Kalıcı bir düşüş beklemek doğru değil; fiziki talep altına sürekli destek veriyor. 2025 yılı altın ve gümüş açısından yalnızca fiyatların yükseldiği değil, küresel ekonomik mimarinin yeniden şekillendiği bir dönem olarak tarih yazıyor. 2025, altının yeniden parasal güç hâline geldiği bir yıl. 2026’ya girerken altının rolü artık tartışma konusu değil; dünya altına, altın da dünyaya yön veriyor" diye konuştu.
Ankara Bakan Göktaş: "Türkiye, sosyal kooperatif modeli için hazırdır" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Türkiye, sosyal kooperatif modeli için hazırdır. Sosyal kooperatiflerle amacımız, ailelerin, kadınların, çocukların, yaşlıların ve engelli bireylerin iyi olma halini güçlendirmektir" dedi. Sosyal Hizmetler ve Bakım Hizmetlerinin Sunulmasında Sosyal Kooperatifler Çalıştayı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı iş birliğinde Ankara Hakimevinde düzenlendi. Çalıştaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Ticaret Bakan Yardımcısı Mehmet Gürcan katıldı. Programda konuşan Bakan Göktaş, bugün, toplumun ortak ihtiyaçlarına kalıcı çözümler üretmenin en güçlü yolunu konuşmak için bir araya geldiklerini aktararak, "Bu çalıştayla, sosyal kooperatifçiliği sağlam bir kurumsal zemine taşımayı hedefliyoruz. Şu an bu salonda, bu hedefi başarıyla gerçekleştirecek irade, birikim ve heyecan var. Çalıştayın sonunda ortaya çıkacak öneriler, yol haritaları ve iş birlikleriyle sosyal kooperatifçiliği kalıcı ve yaygın bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. "Türkiye, sosyal kooperatif modeli için hazırdır" Göktaş, kooperatiflerle amaçlarının toplumun iyi olma halini güçlendirmek olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, sosyal kooperatif modeli için hazırdır. Şimdi yapılması gereken; iyi örnekleri çoğaltmak, yaygınlaştırmak ve sağlam bir mevzuat altyapısıyla bu çalışmaları kalıcı kılmak. Sosyal kooperatiflerle amacımız, ailelerin, kadınların, çocukların, yaşlıların ve engelli bireylerin iyi olma halini güçlendirmektir. Çocuklara güvenle büyüyecekleri bir ortam, yaşlılara sağlıklı ve nitelikli, engelli bireylere ise bağımsız bir yaşam sunmaktır. Bu doğrultuda kaliteli, erişilebilir ve sürdürülebilir bakım ve sosyal modelleri geliştirmek büyük önem arz ediyor. Çünkü sosyal hizmetler ve bakım hizmetleri, sosyal uyumu artıran ve toplumsal dayanışmayı güçlendiren stratejik alanlardır. Bu alana yapılan her yatırım, toplumsal refah olarak geri döner" şeklinde konuştu. "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planımız, bakım ekonomisine yönelik önemli hedefler içeriyor" 12. Kalkınma planına da değinen Göktaş, "12. Kalkınma Planımızda bakım ve sosyal hizmetler alanında kaliteli ve erişilebilir bakım modellerinin geliştirilmesi temel hedefler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra sosyal hizmetlerin çeşitlendirilip yaygınlaştırılması ve toplum temelli bakım uygulamalarına öncelik verilmesi de planın öncelikleri arasında. 2024-2028 dönemini kapsayan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planımız, bakım ekonomisine yönelik önemli hedefler içeriyor. Yaygın eğitim verilen kurumlarda çocuk bakım ve oyun odalarının artırılmasına kadar geniş yelpazede bunları öneriyoruz. Bakım sorumluluğunun ebeveynler ve kurumsal hizmetler arasında paylaşılmasını sağlayacak destek ve teşviklerin geliştirilmesi, yaşlı ve engelli bakımının çeşitlendirilmesi ile erken çocukluk bakım ve eğitiminde ortak düzenlemelerin yapılması da öncelikler arasında" açıklamasında bulundu. 2025 Aile Yılı kapsamında aile dostu hizmetleri, güvenli ve nitelikli bakım imkanlarını yaygınlaştırdıklarına dikkati çeken Göktaş, "Aile ve Nüfus 10. Yılında da bu vizyonu daha da güçlendirerek çocuklara, yaşlılara, engelli bireylere ve ailelere yönelik hizmet ağımızı genişleteceğiz" diye konuştu. "Bugün atacağımız adımlar, geleceğe miras bırakacağımız yeni bir sosyal hizmet kültürünün inşa etmektir" Sosyal kooperatiflerin kimsenin yalnız bırakılmadığı bir sosyal hizmet ekosistemi kurmanın anahtarı olduğunu aktaran Göktaş, "Bugün atacağımız adımlar, geleceğe miras bırakacağımız yeni bir sosyal hizmet kültürünün inşa etmektir. 5 yıl sonra, 10 yıl sonra şunu söylemek istiyoruz; Türkiye’nin sosyal kooperatif modeliyle sosyal hizmet kapasitesini büyüttü, kadın istihdamını artırdı, aileyi güçlendirdi ve bakım ekonomisinde yeni bir başarı hikayesi yazdı. Bu çalıştaydan çıkacak her görüş, her öneri bu hikayenin bir parçası olacaktır. Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 2025 Uluslararası Kooperatifler Yılında, ülkemizin bu alandaki deneyim ve uygulamalarını küresel ölçekte görünür kılacağız" değerlendirmesinde bulundu.
İzmir Buca’da işçiler ikinci günde de eylemde: Ekim maaşları ve TİS farkları bekleniyor Buca Belediyesi’nde işçiler, ekim maaşlarının ve Toplu İş Sözleşmesi farklarının ödenmemesi nedeniyle başlattıkları iş bırakma eylemini ikinci gününde de sürdürdü. Eylemin, temizlik işleri ve belediyeye bağlı okullarda da yayılabileceği belirtildi. Buca Belediyesi’nde yaklaşık 2 bin işçi, eylül ayında imzalanan taahhütnameye rağmen ekim ayı maaşlarının ve geriye dönük Toplu İş Sözleşmesi (TİS) farklarının ödenmemesi üzerine iş bırakma eylemi başlattı. Temizlik işleri müdürlüğü, anaokulları ve yemekhane çalışanları dışında tüm birimlerde iş bırakma eylemi devam ederken, işçiler belediye binası önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. "Haklarımızı alana kadar" DİSK Genel-İş İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Değer Yıldız, Belediye Başkanı Görkem Duman ile imzalanan taahhütnameye rağmen maaşların ödenmemesini eleştirerek, "Alacaklarımızın bir kısmını aldık ama hala haklarımız duruyor. Kasım ayının 30’unda ekim maaşımız ve geriye dönük TİS farklarının ödenmesi gerekiyordu, ancak bu ödeme yapılmadı" dedi. Yıldız, işçilerin haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. "Temizlik işleri ve okullar eyleme dahil olabilir" Şu an için temizlik işlerinin durdurulmadığını belirten Yıldız, "2-3 gün içinde bir sonuç alamazsak temizlik işlerinde ve belediyeye bağlı okullarda da iş bırakma eylemi yapacağız. İşçilerin kaybedecek bir şeyi yok" diye konuştu. Yıldız, Buca halkına da seslenerek, "Bizimle görüşüp, bizim yaşadığımız zorlukları anlamalarını istiyoruz. Maaşlarımızı alamıyoruz, cebimizde yol paramız yok" dedi.