SPOR - 24 Nisan 2020 Cuma 11:22

Diyetisyen Duygu Gencel’den futbolculara önemli mesajlar!

A
A
A
Diyetisyen Duygu Gencel’den futbolculara önemli mesajlar!

Başakşehir Kulübü Diyetisyeni Duygu Gencel, korona virüs nedeniyle evlerine çekilen futbolcuların beslenme ve uyku saatlerine dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, “Oyuncular kas kütlelerini korumak ve bağışıklık sistemlerini güçlü tutmaları için bu şartlarda karbonhidratı biraz aza indirgeyip; sebze, meyve ve Omega 3 takviyeli besinler tüketmeliler” dedi.

Korona virüs salgını nedeniyle yeşil sahadan ve takım idmanlarından uzak kalan futbolcular, evlerinde bireysel çalışmalarını sürdürürken, Başakşehir Kulübü Diyetisyeni Duygu Gencel’dan oyunculara önemli mesajlar geldi. İhlas Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulunan Gencel, evlerinde çekilen futbolcuların bu süre zarfında doğru beslenmeleri gerektiğine dikkat çekti. Futbolcuların kas kütlelerini kaybetmemeleri için beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerektiğini belirten Gencel, “Beslenme sporcular için her dönemde çok gerekli. Kulüp bünyesinde, normal lig sürecinde antrenmanlara özgü protokoller gerçekleştiriyoruz. Maç öncesi, maç günü ya da idmanlara özgü beslenmeler oldukça farklılaşıyor. Menüler buna uygun olarak hazırlanıyor. Futbolcuların kas kütlelerini kontrol etmeleri için beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerekiyor. Futbolcuların antrenmanları azalsa bile belli periyotlarda beslenmeleri, oyuncuların kas kütlelerini güçlü tutan bir durum. Şu an mevcut şartlarda futbolcuların maç yoğunlukları yok ama yine de daha düşük kalorilerde daha planlı beslenmeleri, doğru besin gruplarını almaları futbolcular için çok önemli” diye konuştu.

“Bu dönem Omega 3’ün varlığı çok önemli”
Futbolcuların beslenme saatleri için doğru bir düzen oturtmaları gerektiğini söyleyen Gencel, “Sporcuların mutlaka saat düzenini oluşturmaları gerekiyor. Belki 3-4 öğün olmasa bile en azından saat planlamalarının hep aynı zamanda olması gerekiyor. Biz, sporcularda karbonhidratları çok istiyoruz özellikle maç günü ya da maçtan önceki gün yaptığımız protokollerde. Ama şu süre zarfında biraz daha bunları kısıtlayıp, biraz daha sebze-meyve ağırlıklı beslenmelerini istiyoruz. İki öğünde de mutlaka hayvansal ya da bitkisel olacak şekilde protein almaları önemli. Bu hem bağışıklık hem de kas kütlelerini korumak için sporcular adına çok daha iyi olacaktır. Bu dönemde proteinler ön plana çıkıyor. Omega 3’ün varlığı çok önemli. Çünkü Omega 3 bünye için çok önemli bir bileşim. Bu da balıkta daha çok var. Biz bu sürçte haftanın iki günü mutlaka futbolculara balık öneriyoruz. Bitkisel proteinlerde de haftanın iki günü mercimek, kuru bakla gibi besinlere yer verebilirler. Bu süreçte yine çinko gibi e vitamini gibi bazı yapılar da ön plana çıkıyor. Bunlar genelde yağlı kuru yemişlerde var. Ama bu kavrulmamış ve tuzsuz olması gerekiyor. Ceviz, badem gibi kuru yemişleri de günlük 30 gram mutlaka ara öğünlerinde almaları gerekiyor. Bu dönemde çok dikkat etmeleri gereken şey tabaklarının büyük kısmını sebze ve meyvelerle doldurmaları gerekiyor. Burada da meyve sularını çok önermiyoruz. Taze sıkılmış meyve suları sporcuları antrenman sonrası evet toparlanmalarını hızlandırıyor ama şu dönemde meyvenin kendisini yemelerini istiyoruz. Günlük 4-5 porsiyon meyve tüketmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Uyku düzenlerini korumalılar”
Beslenme kadar futbolcuların evde kaldıkları sürede uyku düzenlerine de dikkat etmeleri gerektiğini belirten Gencel, “Uyku en önemli basamak. İyi beslenme kadar, iyi dinlenmeleri de önemli. Kas kütlelerinin ve performanslarının yapısı dinlenme oluyor. Bu nedenle saat dilimlerini bozmamaları gerekiyor. Şu an yoğun antrenman yapmasalar bile var olan kas kütlelerini ve performanslarını kaybetmemek için geç saatlere kadar uyanık kalmaları ya da öğle saatlerine kadar uyumaları bağışıklıklarını da düşüren bir konu. Bunu yapan oyuncuların dikkat etmesi gerekir” şeklinde konuştu.

“Futbolcularımıza bilgilendirme videoları gönderdik”
Futbolcuları bıraktıkları kilolarda karşılamak istediklerini söyleyen Gencel, “Kulüp olarak özellikle sıkı şekilde belli periyotlarda sporcuların kilolarını takip ediyoruz. Futbolcular da hangi kilo ağırlıklarında en iyi performansını verdiklerini biliyorlar. Biz bu süre sonunda onları bu kilolarda bekliyor. Biz bütün futbolcularımıza ve akademimize bir video ile bilgilendirme gönderdik. Biz ligler başladığında da rutinimize başlayacağımızı düşünüyoruz” dedi. Futbolcuların bu salgın sonrası destek alabileceklerini de belirten Gencel, “Ruhsal sağlığımız, beslenme ve motivasyonda çok önemli bir rol oynuyor. Sadece bu sürede değil normal şartlarda da bu önemli. Bu sürede sporcunun biraz düzeni bozulduysa bir destek alması gerekebilir” ifadelerini kullandı.

“Olumsuz tablolar için planlarımız hazır”
Virüs süreci sonrası her türlü olumsuz tabloya karşı planlarının hazır olduklarını açıklayan Gencel, “Kulüp bünyesinde beslenme çok ön planda tutuluyor. En kaliteli besine, en hijyenik besine dikkat ediyoruz. Korona virüs sürecinden sonra belki bir futbolcumuzun kondisyonunun düşmesi ya da beklediğimiz kilo ağırlığında gelmeme durumu olabilir. Bu olursa yeni beslenme planlaması konusunda da düşündüğümüz stratejiler var. Ama biz takibimizi yapıyoruz. Amacımız onları beklediğimiz kilo aralığında bulmak” dedi.

“Mevcut şartlarda karbonhidrat ilgimizi biraz azaltabiliriz”
Futbolcuların yemek tabaklarını renkli gıdaları seçmeleri gerektiğini söyleyen Gencel, “Özellikle sporcuların bu süreçte düzenlerini bozmamaları gerekiyor. Saat planlamalarına uyarak belli öğün planlaması ile çeşitli tabaklar oluşturmaları gerekiyor. Bu tabakların içinde protein, sebze-meyvelerin olması gerekiyor. Yani renkli tabaklar olmalı. Bu bağışıklıkları ve kas kütleleri için çok çok kıymetli. Burada koruyucu besinlere de yer verilebilir. Renkli beslenmeleri bağışıklıklarını çok koruyacaktır. Bu virüsten de koruyacaktır. Saatli beslenmeleri, uyku kalitelerini bozmamaları gerekiyor. Şu an takım idmanları ve maçlar olmadığı için, bireysel antrenmanlar yaptıkları için biraz karbonhidrat ilgimizi biraz azaltabiliriz” ifadelerini kullandı.

Güven Mert Ercan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Milli Eğitim Müdürü şalvar giydi, yazma taktı, öğrencilerle birlikte çilek hasat etti Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Silifke’de şalvar giyip öğrenciler ile birlikte çilek hasadına katıldı. Silifke Tarım Üretim ve Fen Okulunu ziyaret eden Durmuş, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Fatih Burğut, İl Milli Eğitim Şube Müdürleri Bayram Duman, Cuma İvrendi, İbrahim Halil Ulaş, İbrahim Kaya ve Silifke İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sezgin ile birlikte okul bahçesine zeytin fidanı dikti. Okul bahçesine biber fidesi de diken Durmuş, öğrenciler tarafından üretilen taze soğan ve sarımsaklardan kopardı. Daha sonra öğrenciler tarafından Gülümpaşalı Mahallesi’nde çilek üretilen bahçeyi gezen Durmuş, yöresel kıyafetler giyerek öğrenciler ile birlikte çilek hasadı yaptı. “Bugün Silifke’deki tarım okulumuzda çocuklarımız ile birlikte çilek tarlasında çilek toplama etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz” diyen Durmuş, “Çocuklarımız sadece çilek üretmiyor, fasulyeden, börülceye, domatesine, soğanına, sarımsağına varıncaya kadar kendi ürünlerini dikip yetiştiriyorlar. Daha sonra da bu yetiştirdikleri ürünleri hasat ediyorlar” dedi. Doğanın, çocukların zekasının gelişmesinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Durmuş, "Milli Eğitim Bakanımız yeni müfredat ile ilgili yeni bir açıklama yaptı. Herkesin görüşüne açık bir şekilde de değerlendirmede. Müfredatımızdaki en önemli noktalardan bir tanesi de doğanın çocuğun gelişmesinde ne kadar katkı sağladığı ile alakalı da bir beceri kısmı da var. Yeni müfredat ile birlikte doğayı koruyarak yaşanabilir bir çevre oluşturma bilinci de sürecin içerisinde yer alıyor. Silifke’de öğrencilerimiz, çocuklarımız buna şimdiden hazırlar. O kadar çok mutlu olduklarını da görebiliyorum" diye konuştu. Doğanın herkesi eşitlediğini söyleyen Durmuş, şöyle devam etti: "Bu alanlar da çocuklarımızın beceri kazanmalarında çok büyük katkı sağlıyor. 6 Şubat depremi ile biz bir şeyi daha gördük. Bildiğimiz bilgi birikimin, edindiğiniz mal mülkün hiçbirinin kıymetinin olmadığını, yaşam becerisi elde etmiş olmanızın ne kadar kıymetli olduğunu gördük. Aslında bu tarım okulu ile birlikte çocuklarımız yaşamda kalabilmeyi ve bu beceriyi devam ettirebilmeyi, bunu yaparken de yetkin ve erdemli bir insan olarak kendi ülkesine, insanlığa, ailesine, herkesten önce kendisine değer katacak bir birey olarak yetişme yolculuğunda doğa ile iç içe bir eğitim süreci onları çok büyük bir katkı sağlayacaktır."
Kayseri Melikgazi Belediyesi, AB hibesiyle güneş enerji santrali kurdu Melikgazi Belediyesi, Avrupa Birliği desteğiyle Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansından (CPVA) aldığı hibe desteği ile Güneş Enerjisi Santrali’nin kurulumunu tamamladı. Projenin tamamlanması nedeniyle gerçekleştirilen programa Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı’ndan (CPVA) Başkan Yardımcısı Rasa Surauien, Takım Lideri Daiva Matonien, Uluslararası Uzman Jovita Ramanauskait ve Valius Serbenta katılım sağladı. Projenin çok kısa sürede ve başarıyla tamamlanmasından dolayı belediyemizi tebrik eden heyet, projenin diğer belediyelere örnek olabilecek nitelikte olduğunu belirterek Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu’na teşekkürlerini iletti. Proje konusunda bilgi veren Başkan Palancıoğlu şu ifadelere yer verdi; "İklim değişikliğinin etkilerini toplum olarak gün geçtikçe daha fazla hissediyoruz. Artan hava sıcaklıkları, aşırı yağışlar ve mevsimsel dengesizlikleri önlemek adına bizlere önemli vazifeler yüklemektedir. Projemizle tamamladığımız güneş enerjisi santrali, iklimi koruma adına attığımız önemli adımlardan biri daha oldu. Bu vesileyle, çalışmalarını bitirdiğimiz projenin Melikgazi’mize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.” ’The Solar City Project’ isimli proje çerçevesinde kurulan güneş enerjisi santrali ile yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla istifade edilmesinin planlandığını belirten Başkan Palancıoğlu; "Belediye hizmet binası çatısına ve otopark alanına 127kWp gücünde kurulan santral ile birlikte belediyenin güneş enerji santrali 3500kWp gücüne çıkarılmış oldu. Proje kapsamında TOGG gibi yeni nesil elektrikli araçların şarj ihtiyacını karşılamak üzere Elektrikli Araç Şarj İstasyonu da kuruldu. Şarj istasyonunun harcayacağı enerji de yine güneş panellerinden karşılanacak şekilde planlandı. Bu yolla güneşten kazanılan elektrik enerjisi, yeni nesil elektrikli araçların istifadesine sunuldu. Güneşten elde edilen elektriğin farklı alanlarda kullanımını yaygınlaştırmak ve model olmak adına özgün bir çalışma gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Melikgazi Belediyemizin tarımsal sulama için kullandığı sulama sistemlerinden birinin elektrik enerji ihtiyacı için güneş panelleri kullanıldı" dedi. Projede elektrikli araçların belediye hizmetlerinde kullanımlarını arttırmak adına elektrikli atık toplama aracı da satın alınarak Melikgazi’nin hizmetine sunulduğunu söyleyen Başkan Palancıoğlu, Melikgazi’ye değer katacak yatırım ve hizmetlerine hız kesmeden devam edeceğini belirtti.
İstanbul Türkiye’nin inovasyon haritası Yıldız Techno GSYF ile yeniden çiziliyor: 1 milyar TL’lik dev fona start verildi Türkiye’nin teknoloji ihracatını artırmak ve girişimcilik ekosistemini güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen Yıldız Techno Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF), sahip olduğu devasa fon büyüklüğüyle Türkiye’nin inovasyon potansiyelini büyütmeye hazırlanıyor. YTÜ Yıldız Teknopark ve BV Portföy ortaklığıyla hayata geçirilen Yıldız Techno GSYF, ulusal ve uluslararası yatırımcı ağına da sahip özelliğiyle girişimcilerin fon ihtiyacını karşılayacak. Yıldız Tekno GSYO’nun geniş start-up ve yatırımcı altyapısından güç alan ve BV Portföy iş birliğiyle hayata geçirilen Yıldız Techno GSYF lansmanı, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Oyun, yazılıma dayalı hizmetler, FinTech, InsureTech, yapay zeka, e-ticaret ve mobilite gibi geniş yelpazede faaliyet gösteren girişimlere stratejik ve kapsamlı destek sunmayı amaçlanan fon ile kuluçkadan ileri aşamaya kadar geniş bir yelpazede faaliyet yürüten girişimciler desteklenecek. Girişimcileri yabancı yatırımcılarla buluşturma olanağına sahip Yıldız Techno GSYF, Türkiye’nin teknoloji ihracatını artırarak girişimcilik ve inovasyon merkezine dönüştürme hedefinde önemli bir rol oynayacak. 1 milyar TL fon büyüklüğüyle dikkat çeken Yıldız Techno GSYF, teknoparkta yer alan şirketlere ve girişimcilere yatırım yapmayı hedefliyor. Yatırımlar, girişimlerin büyüme aşamalarına ve ihtiyaçlarına göre farklı şekillerde gerçekleştirilecek. “Türk girişimcileri için daha fazla fırsat sunmaya devam edeceğiz” Ülkelerin kalkınmasının üniversitelerden geçtiğini ifade eden Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Son dört yıldır Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğünü gururla sürdürüyorum. Üniversitenin içinde yani merkezinde olmayan herhangi bir çözümün başarılı olma şansı yok. Savunma sanayiinden teknolojiye kadar her alanda başarı için iyi bir üniversite şarttır. Bu nedenle tüm Türkiye’yi kapsamayan bir yaklaşımın başarı getirmesi mümkün değildir. Teknoparkımız son 4 yılda Dubai, Londra, Körfez ve Taşkent’te açıldı. Yakın zamanda ise Amsterdam ve Berlin’e de açılma planları var. Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı gibi mekanizmaların desteğiyle başarılı işlere imza atıyoruz. Yıldız Tekno GSYO ile bugüne kadar 23 girişime yatırım kararı aldık ve bu alanda lider konumdayız. Şimdi de Yıldız Techno GSYF’yi hayata geçiriyoruz. Boğaziçi Ventures ise bu işin en iyisi. Türkiye’nin her yerinde ve dünyanın dört bir yanında potansiyel yatırımcılarla buluşuyoruz. Onlara heyecan veren ve büyük bir hikaye sunan bir ekosistem oluşturuyoruz. Türkiye’nin aydınlık yüzü olarak, globale güven veren bir samimiyetle iş birliği yapıyoruz. Oluşturduğumuz topluluğu Avrupa’nın önde gelen şehirlerine ve diğer bölgelerine genişleterek, Türk girişimcileri için daha fazla fırsat sunmaya devam edeceğiz” dedi. “Teknolojilerimizi globale taşımayla ilgili başarılı çalışmalarımız var” Geleceği inşa eden bir yapıda olduklarını vurgulayan YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, 113 yıllık bir geçmişe sahip Yıldız kültürünün özgün bir bilgi birikimiyle 160 bin mezunu, 20 bine yakın Teknopark çalışanı ve 40 bin öğrencisiyle derin bir yapıya sahip olduklarını belirtti. Tanışman, “Teknolojilerimizi globale taşımayla ilgili başarılı çalışmalarımız var. Bu çalışmaların yansımalarından bir tanesi Londra ofisimizin açılışı oldu. Daha önce Silikon Valisi ile başlamış olduğumuz dünyaya açılma atılımımızı hem finansal hem de pazar imkanı olan Dubai ile devam ettirmiştik. Yine Yıldız Tekno Girişim Sermayesi Ortaklığı ile iki yıldır yatırımlarımızı sürdürüyoruz ve burada bir ciddi bir değer oluşturduk. Ekosistemin finansal ihtiyaçlarını en başta Teknopark olarak biz karşılamak istedik. Girişim Sermayesi Fonları tabii ki daha geniş kitlelere hitap edebilen bir yapı. Bunun devamında da Kitle Fonlama Platformumuzu da duyuracağız. Bütün bu eko sistemin oluştuğu yer Teknoparkımız. Teknoparkımızdaki ana gücümüzü ise global markamız YTU Startup House markamız oluşturuyor. Teknoparkımız, Türkiye’de Ar-Ge sistemini, üniversite, sektör ve devlet iş birliğini geliştirme yapısına ilerlerken globalde de bu yapıyı şu anda YTU Startup House markası altında yürütüyoruz. Baştan uca bütünleşik bakış açısı ile oluşturduğumuz bu yapının merkezinde ise Yıldız Techno GSYF’yi görüyoruz” şeklinde konuştu. “Seçimlerimizi ve tercihlerimizi global pazarlara uygun bir şekilde yapıyoruz” YTÜ Yıldız Teknopark denince akıllara önce oyun (game) teknolojilerinin geldiğini belirten Tanışman, YTÜ GamesUP projesiyle 200/ydı fazla oyun stüdyosuna liderlik ettiklerini söyledi. Tanışman şöyle devam etti: “Oyun ekosistemini yönetiyoruz. Fintech alanında yine ciddi iddiamızı devam ettiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’de 800’den fazla fintech şirketi olduğunu ifade etti. Bunun 86’sı Teknoparkımızda. Oyun ve fintech alanında ise Dubai ve Londra’da yoğun bir şekilde kümelenme var. Yani açılımlarımızı global pazarlara uygun bir şekilde yapıyoruz. Insurtech alanında aynı şekilde 20’ye yakın şirketimiz var ve bu alanda da Amerika’yı önceliklendiriyoruz. Mobilite, Agritech, Edutech ve Healthtech konularında da ciddi yatırımlarımız ve girişimlerimiz var. Fonumuzun Stratejisi olarak Yatırım süresini 8 artı 2 olarak şekillendirdik. 8 yıl yatırım, 2 yıl exit şeklinde planladık. Günün sonunda toplamış olduğumuz fonu 5,6 kat gibi büyütmek gibi bir hedefimiz var. Yine Yıldız Tekno GSYO’da oluşturduğumuz portföyümüzün dolar bazında değer artışını bir yılda 1,5 kat yaptık. Girişim Sermayesi alanında en önemli şeylerden bir tanesi yatırım yapılacak şirketleri bulabilmek. Biz o noktada çok şanslıyız. Dünya çapında oluşturduğumuz yapı sayesinde gelecekte büyük değer vadeden şirketler bizi buluyor. Bize en iyisini tercih etmek düşüyor.” “Türkiye’nin genel teknoloji ekosistemi adına stratejik bir başlangıç yapıyoruz” Kurucularının teknoloji alanındaki derin deneyimleri ve sahip olduğu geniş uluslararası ağıyla ülkemizdeki yenilikçi, küresel büyüme potansiyeli yüksek teknoloji odaklı girişimlere yatırım yapan Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı ve CEO’su Barış Özistek, geleneksel yatırım yönetimi anlayışı yerine ‘disruptive innovation’ odaklı, yapıcı yıkım vaat eden yenilikçi teknoloji ürünlerine odaklandıklarını söyledi. Geleceğe yatırım yapmayı hedefleyen Boğaziçi Ventures bünyesindeki BV Portföy ortaklığı ile hayata geçirilen Yıldız Techno GSYF ile ilgili konuşan Özistek, şöyle devam etti: "Yıldız Techno GSYF’nin ilk tohumlarının atılmaya başlamasının üzerinden 1 yıl geçti. Bu süre zarfında strateji oluşturma ve regülasyon gibi birçok zorlu aşamayı başarıyla geride bıraktık. Yıldız Teknopark’ın uluslararası iş birlikleri ve faaliyetlerinin sadece şirketimiz için değil tüm Türkiye için büyük bir memnuniyet kaynağı olduğunu gururla ifade edebiliriz. Yıldız Teknopark’ın faaliyetleri, ekosisteme olan katkılarıyla kalmayıp, kendisi de dinamik bir ekosistem oluşturmuş durumda. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu etkinlikle, hem BV Portföy Yönetimi A.Ş. hem de Türkiye’nin genel teknoloji ekosistemi adına stratejik ve değerli yeni bir başlangıcı kutlamaktayız. Bu önemli kilometre taşı, şirketimizin ve Türkiye’nin teknoloji sektöründeki liderliğini pekiştiren bir adım olarak öne çıkmaktadır.”