TEKNOLOJİ - 10 Ocak 2008 Perşembe 14:38

Doğalgazın öyküsü

A
A
A
Doğalgazın öyküsü

Geçmişi yüz yıllar öncesine dayanan doğalgaz, günümüzde enerji tüketiminin yüzde 24'ünü karşılıyor. En çevreci yakıt olarak bilinen doğalgaz aynı zamanda en ucuzu...

M.Ö 900'lerde Çinliler kullandı

İran'ın vanaları kapatmasının ardından tartışmaların merkezinde yer alan doğalgaz, Türkiye'de sınırlı bir miktarda çıkarılıyor ve kullanıma sunuluyor. Geçmişi yüzlerce yıl öncesine dayanan doğalazı ilk kez M.Ö. 900'lerde Çin'liler kullandı.

Nasıl oluşuyor?

Milyonlarca yıl önce yaşamış canlı kalıntılarının yeraltında yüksek sıcaklık ve basıncın da etkisi ile başkalaşması sonucunda oluşan doğal gaz, kaya boşluklarının arasına sıkışmış olarak yada petrol yataklarının üzerinde gaz şeklinde büyük hacimler halinde bulunuyor. 

'Sera Etkisi'ni azaltıyor

Doğal gazın yüzde 95'ini metan oluştururken, atık gazlar içindeki karbondioksit (CO2) miktarı diğer yakıtlara nazaran minimum miktarda bulunuyor. Bu oran, küresel ısınma ve iklim değişikliklerine sebep olan "sera etkisini" azaltıyor.

Özel olarak kokulandırılıyor

Renksiz, kokusuz, nemsiz ve havadan hafif bir gaz olan doğalgaz, olası bir gaz kaçağı durumunda fark edilebilmesi için özel olarak kokulandırılıyor. Zehirli olmayan doğalgazın, bir hacmi yüksek oranda doldurduğunda, oksijen kalmayacağından boğucu etkisi bulunuyor. 

Çeşitli yöntemlerle depolanıyor

Doğal gazın çıkarıldığı kaynaktan tüketim noktalarına kadar ki nakli, uluslararası antlaşmalarla güvence altına alınıyor. Mevsimlik talep dalgalanmalarını bertaraf etmek ve ihtiyacı karşılamak üzere doğal gazın gaz ve sıvı formda depolanması yoluna gidilirken, doğal gazın depolanması için; yeraltı su gölleri, yeraltı kayatuzu yatakları, terk edilmiş madenler, doğal gaz ve petrol yatakları tercih ediliyor. 

Yanması en kolay ve en çevreci yakıt

Kimyasal yapısının basit olması nedeniyle yanma işlemi kolay olan doğalgaz, duman, is, kurum,ve kül oluşturmaz. Yanması en kolay ayarlanabilen ve yanma verimliliği en yüksek olan yakıt niteliğindeki doğalgazı cazip kılan diğer özellikleri ise :

Çevreye zarar vermez, havayı kirletmez, 
Diğer yakıtlardan daha ucuz,  
Depolama ve taşıma maliyeti yoktur, depolama alanları başka kullanıma ayrılabilir, Zahmetsiz, konforlu bir yaşam sağlar, temiz bir yakıttır...


TÜRKİYE'DE DOĞALGAZ

Ülkemiz de sınırlı bir miktarda doğalgaz çıkarılıyor ve kullanıma sunuluyor. Türkiye'de doğalgazın varlığı 1970 yılında Kırklareli Kurumlar bölgesinde tespit edilerek, 1976 yılında Pınarhisar Çimento Fabrikası'nda kullanılmaya başlandı.1975 yılında Mardin Çamurlu sahasında bulunan doğalgaz, 1982 yılında Mardin Çimento Fabrikası'na verildi. 

Kaynaklardaki rezervlerin sınırlı olması tüketimin genişlemesini önledi. Doğalgazın sanayi ve şehir şebekelerinde kullanımı çalışmalarına, 1984 yılında SSCB ile imzalanan doğalgaz sevkiyatı anlaşmasının ardından başlandı. 

Doğalgaz şehiriçi ve ticari olarak ilk kez 1988'de Ankara'da kullanıldı. 1992 yılında Istanbul'da, Bursa'da, Eskişehir'de, Izmit'te doğalgaz pazarı genişledi.

2010 yılında 55 milyar metreküp

Türkiye'de tüketime sunulan yıllık doğalgaz miktarının imzalanan anlaşmalarla 2010 yılında 55 milyar metreküp mertebesine ulaşması bekleniyor. 

Türkiye doğal gazı esas olarak Rusya ve İran'dan boru hatlarıyla, Cezayir ve Nijerya'dan sıvılaştırılmış (LNG)olarak deniz yoluyla satın alıyor.

ESRA ŞİMŞEK - İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.