GÜNDEM - 24 Nisan 2019 Çarşamba 04:34

Dolandırıcının 6 adımı

A
A
A
Dolandırıcının 6 adımı

Kart sayısı bakımında Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer alan Türkiye dolandırıcıların da iştahını kabartıyor. Dolandırıcılar tüketiciyi tuzağına düşürebilmek için yazılım ve teknolojiden yararlanıyor.

Türkiye’de 2019 yılı itibarıyla 148 milyonu banka kartı ve 66 milyonu da kredi kartı olmak üzere, toplamda 214 milyon kullanıcı kartı bulunuyor. Ülkemiz kart sayısı bakımından, son beş senedir İngiltere, Fransa ve Almanya’nın da önünde Avrupa’da birinci sıraya yükseldi. Kredi kartı kullanımı çoğaldıkça, dolandırıcılık yöntemleri de artmaya başladı. Uzmanlar ise işlemlerini kredi kartı ile yapanları, bilmedikleri sitelerden alışveriş yapmamaları, online işlemlerde sanal kredi kartı kullanmaya dikkat etmeleri konusunda uyarıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 5,5 milyar adet kartlı işlem yapıldığına dikkat çeken avukat Baran Usanmaz “Türkiye’de tüketim harcamalarının yaklaşık yüzde 38’i kartlı işlemlerden yapılıyor. Buda dolandırıcıların iştahını kabartıyor. Günlük ATM para çekim işlemlerinde, ödeme anında POS cihazlarındaki kredi kartı kopyalama hâlleri ile internet üzerinden yapılan alışverişler neticesinde meydana gelen kredi kartı dolandırıcılığına maruz kalanların sayısı da her geçen gün artıyor” dedi. Usanmaz, dolandırıcıların teknolojinin bütün imkanlarından yararlandığına dikkat çekerek dolandırıcılıkta en sık başvurulan yöntemleri şöyle sıraladı:

İŞTE YÖNTEMLER
1- Kayıp veya çalıntı kartların kullanımı: Dolandırıcılar, kimlik ve imza kontrolü yapılmadan harcamaya izin verilen veya görmezden gelinen iş yerlerindeki alışverişlerde, başka kişilere ait kayıp ya da çalıntı kartları kullanıyor. Bunu engellemek için kredi kartı kaybolan kişinin en kısa sürede bankasına bildirim yapması ve kaybolan ya da çalınan kredi kartını derhâl işleme kapatması gerekiyor.

2- Yeni basılarak müşteriye gönderilen ancak alınmayan kartlar: Kredi kartının müşteriye, posta ya da kargo yoluyla ulaştırılması sırasında çalınarak veya müşteri tarafından teslim reddedilerek kredi kartının hiç alınmaması ve ilgili kartların kullanılması hâlinde bu sonuç meydana gelmektedir.

3- Sahte kartlar: Sahte parada olduğu gibi, önceden sahte kredi kartı da basılabilmektedir. Dolandırıcılık hâli ise söz konusu sahte kartın arkasında bulunan manyetik şeride, ‘kodlayıcı’ adı verilen bir cihazla gerçek kredi kartı bilgilerinin kodlanması suretiyle gerçekleştiriliyor.

4- Kart kopyalama: Bir iş yerinden alışveriş yapan müşterilerin kartları, müşteri görmeden ‘kodlayıcı’ cihazından geçirilip, bilgiler kopyalanmaktadır. Sonra bu bilgiler, üretilen sahte bir kartın şeridine aktarılır. Bu, en tehlikeli dolandırıcılık olarak nitelendirilmektedir, çünkü karttaki bilgiler üçüncü bir kişiye ait ve gerçek olduğu için dolandırıcılığın ispatlanması zordur.

5- ATM kopyalama işlemi: Dolandırıcı, bankaya gelen müşteriden önce ATM’nin kart giriş haznesine, genellikle bu hazneyi taklit eden bir ‘kodlayıcı’ yerleştirir. Sonra gelen müşteri kartını ATM cihazında kullandığında dolandırıcı, söz konusu kartın bilgilerini kopyalamış olur.

6- İnternetten mail order yöntemiyle mal siparişi: Dolandırıcı, internetteki alışveriş siteleri içerisindeki güvenli sunucularda saklanmakla birlikte, çeşitli güvenlik açıkları içerebilecek işbu sunuculara siber saldırı düzenleyerek şirket ve kişilerin güvenlik şifrelerini aşar, kart numaraları ve özlük bilgilerini çalarak ve bu bilgilerle mail order üzerinden yeni siparişler verir.

BUNLARA DİKKAT
Sürpriz ekstrelerle karşılaşmak istemiyorsanız internet bankacılığı üzerinden kredi kartı dönem işlemlerini sürekli kontrol edin. Şüpheli harcama hâlinde derhal ilgili bankaya harcama itirazında bulunarak, oluşan dolandırıcılık hâli tersine çevrilebilir. Ayrıca internet alışverişlerinizde mutlaka sanal kart kullanın. Sanal kartlarda limit düşük olduğu için risk de daha az olacaktır.

NE YAPMALI?
¥ Kredi kartı dolandırıcılığı, kart sahibi müşterinin hesap özetinde kendisine ait olmayan bir işlem görmesi veya harcamanın yapıldığı anda müşteriye iletilen uyarı mesajı sonucunda ortaya çıkar.
¥ Kart sahibi hileli bir işlem sebebiyle bankayı bilgilendirdiğinde kart kullanıma kapatılır ve soruşturma başlatılır. Soruşturma kapsamında ilk olarak banka, satıcılardan söz konusu kredi kartı ile yapılmış tüm alışverişlerin fişlerini ve sliplerinin bir kopyasını ister. Eğer yapılan işlem hileli değil ise, kart sahibi yaptığı haksız ihbar sebebiyle cezalandırılabilir.
¥ Eğer yapılan işlem hileli ise kart sahibinin bankası öncelikle yapılan işlemin satıcının bankası tarafından gerektiği gibi onaylanıp onaylanmadığını tespit etmek durumundadır. İşlem gerektiği gibi onaylanmadı ise satıcının bankasından para iadesi talep edilir. Eğer satıcının bankası işlemi düzgün bir şekilde yaptı ise kart sahibinin bankası tüm sorumluluğu üstlenerek kredi kartı sahibine geri ödeme yapacaktır.
¥ Soruşturma kapsamında ulaşılan bilgiler, dolandırıcılığa maruz kalan müşteri açısından net değilse veya işlem tarihi üzerinden zaman geçerek kredi kartı dolandırıcılığı kesinleşmiş bir durum hâline ulaşmışsa, mağduriyet yaşayan kişinin ikamet ettiği yerdeki Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak şikayet dilekçesi vermeli ve şikâyetine istinaden ceza davası açılması yönünde talepte bulunması gerekmektedir. 

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.