KÜLTÜR SANAT - 06 Aralık 2013 Cuma 11:38

Düğün Dernek ve 6 yeni film vizyonda

A
A
A
Düğün Dernek ve 6 yeni film vizyonda

Sinemalarda bu hafta 7 yeni yapım vizyona giriyor.

Vizyona giren filmlerde Türk yapımları ağırlık taşıyor. Haftanın en dikkat çeken yapımları ise Düğün Dernek ve Ölümsüz Aşk filmleri.

Düğün Dernek

Selçuk Aydemir’in senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı, İşler Güçler ekibinin yeni filmi Sivas’ta geçen absürd bir komedi filmi. Memleketine dönen ve yurt dışındaki sevgilisi ile evlenmek için kendi ailesinden izin isteyen bir genç ve ona zorla düğün yaptırmak isteyen ebeveynlerin maceraları bolca kahkaha vaad ediyor. Filmin yönetmeni olan Selçuk Aydemir, aynı zamanda İşler Güçler dizisinin de sorumlu ismiydi.

Ölümsüz Aşk (Ain’t Them Bodies Saints)

Haftanın en güçlü filmlerinden biri olan Ölümsüz Aşk, yönetmen David Lowery’nin ikinci filmi olma özelliğini taşıyor. Elm Sokağında Kabus (A Nightmare on Elm Street) adlı yeniden çekim ile ünlenen ve Ejderha Dövmeli Kız (The Girl With The Dragon Tattoo) filmiyle ödüle boğulan Rooney Mara ise filmin baş rolünü Casey Affleck ile paylaşmış. Duygusal bir Western dramı olarak adlandırılan film, suç dolu hayatlarına rağmen aşkları asla solmayan Ruth ve Bob’un dramatik hikayesini anlatıyor. Ruth’un suçunu üstlenerek hapse mahkum edilen Bob, dört yılın ardından hapishaneden kaçıyor ve beklenmedik bir sürpriz ile karşılaşıyor.

Düğün Dernek ve 6 yeni film vizyonda

Yozgat Blues

Uzak İhtimal adlı ilk uzun metraj film çalışmasıyla dikkatleri üstüne çeken Mahmut Fazıl Coşkun’un yeni filmi Yozgat Blues, çok sayıda festivali dolaştıktan sonra en sonunda vizyona giriyor. Müzik öğretmeni Yavuz ve öğrencisi Neşe’nin Yozgat kentine taşınmaları ile başlayan hikaye, ikilinin icra ettikleri müzik türünü şehirdekilere sevdirme çabalarını konu alıyor... Dram ve komedi türlerini harmanlayan yapım, haftanın önemli filmlerinden bir tanesi.

Düğün Dernek ve 6 yeni film vizyonda

Saroyan Ülkesi

Geçtiğimiz aylarda çok sayıdaki film festivalinden ödüllerle dönen Lusin Dink’in belgesel türündeki çalışması Saroyan Ülkesi, haftanın öne çıkan bir başka yapımı. Bitlis’ten sürgün edilen Ermeni bir ailenin çocuğu olan yazar William Saroyan’ın, Amerika’daki yaşantısına ara verip memleketine, Anadolu’ya gelişini, yaşadıkları tecrübeleri yer yer kendi ağzından, anılarından, yer yerse yolculuk arkadaşlarından dinliyor ve izliyoruz. Türü sevenler için oldukça başarılı bir belgesel çalışması Saroyan Ülkesi.

Düğün Dernek ve 6 yeni film vizyonda

Yılın Savaşı (Battle of the Year: The Dream Team)

Miss Monday adlı ilk uzun metraj çalışmasıyla tanınan Benson Lee’nin üçüncü filmi Yılın Savaşı, bu haftanın vizyona giren tek müzik türündeki filmi. Josh Holloway’in de yer aldığı film, on beş yıldır birinci olamayan Amerikalı "break" dansçıların hikayesini paylaşıyor. Filmin kahramanı Dante yarışmayı kazananın Amerika olması için basketbol koçu Blake’i takımın başına getirtiyor ve bir süre sonra ekibe dünyanın önde gelen yetenekleri katılıyor. Üç aylık telaşlı bir süreci anlatan Yılın Savaşı filmi türün sevenleri için vizyonda.

Düğün Dernek ve 6 yeni film vizyonda

Mc Dandik

Şarkıcı Ragga Oktay ve Cem Yaz’ın beraber yönetmenliğini yaptığı McDandik filmi müzikleri ile iddialı ilginç bir komedi - dram filmi. Öksüz ve yetim büyüyen filmin kahramanı, uzun yılların ardından ilk aşkı ile karşılaşıyor ve onu elde etmek için beklenmedik yöntemler deniyor. Ancak hiç ummadığı şekilde giden işler yüzünden kendini bir anda hapishanede buluyor. Haftanın Türk komedi filmi açığını kapatanRagga Oktay’lı McDandik gülmek isteyenler için ilginç bir seçenek olarak duruyor.

Düğün Dernek ve 6 yeni film vizyonda

Kızım İçin

Toplamda 2 milyon dolarlık bir bütçe ile tamamlanan Kızım İçin filmi haftanın tek dram türündeki Türk filmi. Usta tiyatro ve sinema oyuncusu Yetkin Dikinciler ile Pis Yedili adlı TV serisinden hatırladığımız EdaEce filmin baş rollerini paylaşırken, uzun yıllar boyunca uzakta kalmış bir baba ve kızı canlandırıyorlar. 18. yaş gününde başına neler geldiğini hiç bilmediği babasını karşısında bulan Tuba, babası Tuncer’in "baba olma" çabasıyla karşılaşıyor. Şimdiye kadar baba ve kız olamamış bir baba - kız’ın hikayesini anlatan Kızım İçin bu haftanın Yeşilçam alternatifi...

Düğün Dernek ve 6 yeni film vizyonda

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ecmel Faik Sarıalioğlu: “TFF yönetiminin bir an önce görevden alınması lazım” İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu, mevcut TFF yönetiminin bazı 2. ve 3. Lig kulüplerine imza vermemeleri için para ödediklerini belirterek, mevcut yönetimin bir an önce görevden alınması gerektiğini söyledi. İstanbul ekibinin başkan yardımcısı Bayram Saral ise olağanüstü kongre çağrısıyla verilen imza sayısının 136 olduğunu duyurdu. Trendyol Süper Lig ekiplerinden İstanbulspor’da kulüp başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu ile başkan yardımcısı Bayram Saral, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) olağanüstü kongre çağrısıyla başlatılan imza süreci ve TFF’nin konuyla ilgili açıklamaları hakkında basın toplantısı düzenledi. İstanbul’da bir otelde yapılan basın toplantısında ilk olarak söz alan İstanbulspor Başkan Yardımcısı Bayram Saral, şu ana kadar toplanan noter onaylı imza sayısının 136 olduğunu duyurdu. Yakın zamanda imza sayısının 150-200’e ulaşacağını aktaran Saral, “Bugün itibarıyla imza sayımız 136’yı bulmuş durumda. Bu imzaların hepsi noter tarafından gönderilmiştir. Dolayısıyla statünün 29. maddesinde düzenlenen olağanüstü genel kurul için yeterli sayı şu an aşılmış durumdadır. Mehmet Büyükekşi’nin kamuoyunu yanıltmak için yaptığı açıklamalar mesnetsizdir. Bu sayılar devamlı da artmaktadır ve yakın zamanda 150-200’ü bulacaktır. Olağanüstü genel kurulun 60 günde önce olamayacağı iddiası da doğru değil. 29. maddede yönetim kurulu tarafından en geç 30 gün içinde toplantı yapılır ibaresinde, 30 günü en geç süre olarak belirlemiştir. Bu konu emredici bir hukuk kuralı değildir. 15 günlük süre bir genel kurul yapılması için yeterlidir. Haziran ayının ilk haftası bu seçim yapılır. İyi niyetli bir federasyon ve yönetim kurulu, bu seçimi yetiştirebilir” diye konuştu. “TFF’nin görevi bırakması noktasında tüm kulüpler ittifak halinde” Çoğu kulübün TFF yönetiminin görevi bırakması konusunda ortak düşüncede oluğunun altını çizen Bayram Saral, “Biz azınlık değiliz. Kulüplerin bu imza süreci içerisinde aldığı tavra gelirsek, Süper Lig Kulüpler Birliği çatısındaki hemen hemen bütün kulüplerin ittifakıyla biz bu yola girdik. Burada federasyonun, olağanüstü genel kurulla görevi bırakması noktasında tüm kulüpler ittifak halinde. Sadece mesele, bazı kulüp başkanlarımız haklı gerekçelerle imza veremeyeceklerini söylediler. Biz kendilerine teşekkür ettik. Bazı kulüpler de 18 Temmuz tarihini yeterli görerek imza vermekten imtina etmişlerdir. Çok büyük çoğunluk ise alınan tarihin samimi olmadığı düşüncesiyle imza sürecine devam etti” diye konuştu. Saral, ayrıca mevcut yönetimle alakalalı olarak, “Siz Türk futbol tarihinin hiçbir döneminde bu kadar başarısız bir federasyon gördünüz mü? Cevabı ben vereyim, hayır. Siz, futbol tarihinin hiçbir döneminde 4 büyük kulüp dahil futbolun bütün bileşenlerinin aynı fikir altında toplandığı başka bir dönem gördünüz mü? Hayır” dedi. “Galatasaray da federasyonun gitmesini istiyor” Açıklamasında Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’un imza sürecine dair yaklaşımlarına da yer veren Bayram Saral, “İmza sürecinde Fenerbahçe ve Beşiktaş, imzalarını 7 delege bazında verdiler. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, ilk günden beri federasyonun gitmesi gerektiğini bildirmişti. O da 18 Temmuz tarihini uygun bir tarih görerek imza vermekten imtina etmiştir. Kendisine saygı duyuyorum. Galatasaray da bu süreci başlatanlardan. Onlar da federasyonun gitmesini istiyor. Son dönemeçte bize gerekli desteği vermedi. Bundan sonraki süreçte bize destek olacaklarını düşünüyorum. Diğer kulüpler de bize bu süreçte destek verdi. İmza vermeyenlere de en ufak bir sitemimiz yok. Onlar da federasyonun gitmesini istiyor. Federasyonun gitmesini istemeyen tek bir kulüp bile yok” ifadelerini kullandı. TFF bünyesindeki bazı yönetim kurulu üyelerinin alt liglerdeki kulüplere baskı yaptığı yönünde çıkan haberlerle ilgili olarak ise Saral, “Bu iddialar bizim kulağımıza geliyor. Sadece federasyonun aşağı liglerdeki takımların mevcut durumunu kullanarak kulüplere baskı yaptığı yönünde gelen duyumlar var. Teyide muhtaç bilgiler tabii ki. Doğru olup olmadığını biliyoruz. Bunun yolu, baskı yapılan kulüplerin cesurca bunu açıklamasıdır” şeklinde konuştu. Sarıalioğlu: “Bu durumun tek sebebi Mehmet Büyükekşi’dir” Mevcut TFF yönetiminin görevden ayrılması için elinden geleni yapacağını söyleyen İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşanan bu süreci konuşmadığını belirtti. Mehmet Büyükekşi ve yönetimini eleştiren Sarıalioğlu, “Cumhurbaşkanımızın işi bitmiş de bunlarla mı uğraşacak. Yeteri kadar yoğunluğu var zaten. Futbolun bu kadar kötü olmasının en çok kendisine kaybı var. 5-6 takımın ilk 11’ini bize çok iyi saydığını bildiğimiz bir Cumhurbaşkanımız var. Daha ne kadar futbol dibe vurabilir ki? Onun ismini kullanarak çok yanlış şeyler ifade eden insanlar var. Bu işin bu duruma düşmesini kendisi asla istemez. Bu duruma düşmesinin tek sebebi Mehmet Büyükekşi’dir. 14-15 yönetim kurulu üyesi var, her biri yöneticilik yapmış insanlar. Bir tanesinde bile bir şeyin sorumluluğu yok. Tek kişiyle bu iş olmaz. 15-20 tane danışman almış, bir tanesinin bile futbolla alakası yok. Federasyonun en iyi hukukçularını işten çıkarmış. 80 kişiyi işten çıkarıp 120 kişiyi işe almış. Bir saltanat kurmuşlar ve bunun peşine takılmış gidiyorlar” açıklamasını yaptı. “TFF yönetiminin bir an önce görevden alınması lazım” TFF yönetiminin bazı 2. ve 3. Lig kulüplerine imza vermemeleri için para ödediklerini belirten Sarıalioğlu, “9 tane 2. ve 3. Lig kulüplerine imza vermemeleri için para vermişler. 2. Lig kulüplerine 500 bin, 3. Lig kulüplerine 400 bin TL para vermişler. Baskı yaptıkları çok kulüp var, ben biliyorum ama kulüplerin izni olmadan bunları paylaşamam. Bunların görevden bir an önce alınması lazım. Bunlar 18 Temmuz’daki seçimi de yapmayacaklar. Asla pişman olacağım bir şey söylemiyorum. Sonuna kadar da ne gerekiyorsa yapacağım, neye mal olursa olsun. Bunlar buradan gidecekler. Yatacaklar, kalkacaklar beni rüyalarında görecekler” ifadelerini kullandı. “İmzalar sahte ise noterlerimiz de sahte demektir” Başkan Sarıalioğlu, TFF’nin şu ana kadar toplanan geçerli 94 imza olduğunu açıklaması üzerine ise, “136 delege bizzat imza verdi. İmzalar sahte ise noterlerimiz de sahte demektir. Bu kadar basit. O çıkıyor bunun altından. Öyle bir şey olabilir mi? Adam kimliğiyle gidiyor, imza atıyor. Biz sadece geri çeken 1-2 kulübün adını duyduk. Aradım kendilerini, ‘İmzanızı geri mi çektiniz?’ dedim. ‘Benim haberim yok, genel sekreterime sorayım, ben herhangi bir evraka imza atmadım’ dedi. Diyelim ki 136 imzanın hepsi imzasını geri çekti. Ne fark eder, bunları ben mi yolladım? İnsanlara zorla bir şey mi yaptırdık, kafalarına silah mı dayadık?” diye konuştu.
Ankara TBMM’de Fransa’nın Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararına yönelik tezkere kabul edildi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen tezkereyle Fransa Ulusal Meclisi’nin Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararı kınandı. TBMM Genel Kurulu’nda, Fransa Ulusal Meclisi’nin 29 Nisan 2024 tarihinde kabul ettiği Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararına karşı Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi. TBMM Başkanı Kurtulmuş’un imzasıyla verilen tezkerede şu ifadelere yer verildi: “Fransa Ulusal Meclisi tarafından 29 Nisan 2024 tarihinde kabul edilen, hukuki ve tarihi temelden yoksun, önyargılara dayanan Asuri ve Keldanilerle ilgili kararı esefle ve şiddetle kınıyoruz. Kendi sömürgeci ve kanlı geçmişleriyle gerçek anlamda yüzleşemeyenlerin ülkemize karşı hasmane bir tutumla gündeme getirdikleri mesnetsiz iddialarının bir karşılığı yoktur. Tarihin siyasi saiklerle tahrif edilmesini en güçlü şekilde reddediyoruz." Parlamentoların, tarihten düşmanlık çıkarmak yerine, ülkeler ve halklar arasında dostluk ve işbirliğini geliştirmesi, mevcut ve gelecek nesiller için daha barışçıl bir dünya oluşturmaya gayret etmesi gerektiği vurgulanan tezkerede, "Başka ülkelerin tarihi konusunda karar almak, başka ulusları yargılamaya kalkmak parlamentoların görevi değildir. Parlamentolar kendilerini tarihçilerin ve yargıçların yerine koyamaz. Bu gerçekleri bir kez daha hatırlatarak, art niyetli, haksız ve hukuksuz bu kararı en güçlü şekilde kınıyor, Fransa Ulusal Meclisi ve diğer mercileri, dostluk ve müttefiklik ruhu ile uluslararası hukuka uygun şekilde hareket etmeye davet ediyoruz” denildi.