GÜNDEM - 18 Eylül 2020 Cuma 10:05

Düğün organizatörleri yetkililerden yardım istedi

A
A
A
Düğün organizatörleri yetkililerden yardım istedi

Düğün ve davet organizatörleri, etkinliklerini gerçekleştiremedikleri müşterilerin kaporaları ve çalışan maaşlarıını ödeyebilmek için yetkililerden yardım istedi.

Tüm Etkinlik ve Organizatörler Derneği'ni (TEODER) kuran sektör temsilcileri, sorunlarını konuştu. Sektörün 3'te 2'sinin işsiz kalma riski ile karşı karşıya olduğunu söyleyen organizatör İzzet Biton, "Müşteriler aramaya devam ediyor ama biz kısa vadede bunların ödemesinde çok zorlanıyoruz. Minimum 1 seneye ihtiyacımız var. Müşteriyle birebir kalmamız lazım" dedi.

Yeni tip korona virüs salgınıyla mücadele kapsamında düğün ve davet etkinliklerinin iptal edilmesi organizatörleri vurdu. TEODER (Tüm Etkinlik ve Organizatörler Derneği) isimli dernek kuran organizatörler, bir toplantı gerçekleştirerek bu sıkıntılı günlerde ne yapabileceklerini konuştu. Toplantıya, sektörün önde gelen temsilcileri katıldı. Organizatörler, etkinliklerini gerçekleştiremedikleri müşterilerin kaporaları başta olmak üzere kira, çalışanlarının maaşı ve vergilerini ödeyebilmek için yetkililere finansal destek çağrısında bulundu.

“Bizim istediğimiz devletimizin bizi müşteriyle karşı karşıya bırakmaması”

Organizatör İzzet Biton sektör olarak çok zor günler geçirdiklerini belirterek, "İadeler konusu ve özel ödemelerimizi ne bir şekilde yapabilmemiz için zamana ihtiyacımız var. Müşteriler aramaya devam ediyor ama biz kısa vadede bunların ödemesinde çok zorlanıyoruz. Bütün sektör hem çalışanlarının ücretini hem vergilerini hem kiralarını hem de istihdamını devam ettirebilmesi için minimum 1 seneye ihtiyacımız var. Müşteriyle birebir kalmamız lazım. Onlar çünkü hizmet almaya çalışıyorlar, biz de hizmet vermek için. Eğer hizmeti veremiyorsak müşteriyle karşı karşıya kalmamak adına devletimizin buna çare bulmasında yarar var” ifadelerini kullandı.

“Bizler sokak ya da köy düğünü yapmıyoruz”

Korona virüs salgını nedeniyle sezonu kaçırdıklarını hatırlatan Biton, “Ancak Ağustos ayında harekete başlayabildik ve 1 aylık sürede tekrar kapandık. Biz Ekim ayından sonrasını hiçbir şekilde göremiyoruz. O yüzden gerçekten çareler üretmemiz lazım. Bizler gerçekten sokak ya da köy düğünü yapmıyoruz. Bütün sertifikasyonlara uyarak sağlık kontrollerinde en üst düzeyde çalışmalar yaparak, devletin verdiği bütün detaylara uyarak çalışmalar yapıyoruz.”

“Bizim sektörün maalesef 3’te 2’si işten çıkacak”

Sektörde birçok kişinin işsiz kalacağını söyleyen Biton, “Sokaklardaki asker uğurlamalar olsun, köy düğünlerindeki 3 bin- 4 bin kişilerle hiçbir zaman düğün yapmadık. Tamamen üst grup dediğimiz sertifikasyona uygun hem 5 yıldızlı oteller hem de mekanlarla beraber çalışmalar yaptığımız için bizde bir masada sadece 4 kişi oturuyor. 6 kişilik, 8 kişilik,10 kişilik masalar tamamen devre dışı kaldı. Bizim devletten istediğimiz sektörün ayakta kalması için belli kurallar ve bunlara uyulmasını sağlayabilecek kontrol mekanizmasının sağlanması. Sektörümüzde irili ufaklı birçok firma maalesef kapattı ve kapatmaya da devam ediyor. Türkiye’de eğer işçi çıkarma noktasına tekrar onay verilirse bizim sektörün maalesef 3’te 2’si işten çıkacak” şeklinde konuştu.

“Sapla samanın ayrılmasını istiyoruz”

İşletmeci Lütfü Sapmaz ise, Türkiye'de yılda yaklaşık 600 bin düğün olduğunu belirterek, "Bizler bu sektörde bu işi en profesyonel yapan ve Türkiye’de 600 bin düğünün yaklaşık yüzde 10’una hitap eden işletme ve tedarikçi firmaların oluşturduğu bir oluşum içerisindeyiz. Bu vesileyle bu işi hijyen belgeleriyle, personelin hijyen eğitimleriyle ve sertifikalarıyla doğru düzgün yapmaya çalışırken sapla samanın ayrılmasını istiyoruz. Kurunun yanında yaşın da yanmamasını istiyoruz. Çünkü biz bu sektörde oteller hariç mekanlar, personelleri, tedarikçilerimiz, fotoğrafçılarımız, müzisyenlerimiz ve süsleme firmalarımızla beraber 2 milyon 600 bin istihdam ve bu vesileyle de 10 milyon vatandaşımıza ekmek sağlıyoruz. Dolayısıyla bu profesyonellikle yapan denetlenmek kaydıyla işletmelerin hükümetimiz nezdinde kabul görmesini arzuluyoruz” dedi.
“Hiçbir meslektaşım müşterisinden aldığı paranın üstüne yatmak amacında değil”
Sapmaz, “Bu 2 milyon 600 bin istihdamın yaklaşık olarak 3’te biri istihdamını kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıya. Yani yaklaşık olarak 850 bin kişi. Müşterimizden ve devletimizden anlayış bekliyoruz. Ayrıca hayatımızı istihdam edebilmek adına, kiralarımızı ödeyebilmek adına teşvik ve cazip kredilendirme fırsatları bekliyoruz. Müşterilerimizin de mağduriyetinin farkındayız. Hiç birimiz, hiçbir meslektaşım müşterisinden aldığı ve gerçekleştiremediği aktivitenin parasının üstüne yatmak amacında değil. Fakat bu biraz da güç meselesi. Bu yüzden bizim ayakta kalmamız lazım. Devletimizden can suyu almamız lazım. Devletimizden babalık görmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

Murat Horoz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.