GÜNDEM - 01 Haziran 2022 Çarşamba 15:06

Dünya çip krizine çözüm Türkiye’den

A
A
A
Dünya çip krizine çözüm Türkiye’den

Dünyada pandemi süreciyle birlik baş gösteren çip krizi devam ederken, krize çözüm Türkiye’den çıktı.

Uzun yıllardır çip teknolojisi üzerine çalışmalar yapan ve halen Stanford Üniversitesinde bu alandaki araştırmalarına devam eden Ali Kemal Okyay, ürettiği çip üretim makinesini Mersin’den dünya ülkelerine ihraç ediyor. Okyay, “Dünyadaki trilyon dolarlık çip ekonomisinin yüzde 1’ine talibiz. Hedefimiz, ülkemizi bu konuda ihracat sınıfına sokabilmek” dedi.

İki yıl önce tüm dünyayı etkisi altına korona virüs salgını, küresel düzeyde krizleri de beraberinde getirdi. Salgın nedeniyle dünya genelinde üretimin yavaşlaması çip krizine neden olurken, başta otomotiv sektörü olmak üzere ev aletlerinden araç içi elektronik sistemlere, savunma sanayinden giyilebilir teknolojilere kadar her alanda kullanılan çiplerde büyük sıkıntı yaşandı. Mersinli bilim insanı, Elektrik Mühendisi Ali Kemal Okyay, uzun yıllardır üzerinde çalıştığı çip teknolojisiyle çip krizinin çözümüne büyük katkı sağladı. Bu alanda ‘atomik katman kaplama’ (ALD) makinesi geliştiren ve ürettiği makineyi dünya ülkelerine satmaya başlayan Okyay’ın hedefi, 5 yıl içerisinde 10 milyon dolar ihracata ulaşmak.

Dünya çip krizine çözüm Türkiye’den

Başarılarla dolu bir geçmiş

Mersinli Elektrik Mühendisi Ali Kemal Okyay, henüz 43 yaşında olmasına karşın yaşamına birçok başarıyı sığdırmış, yeni başarılara yelken açmış bir bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünden 2001 yılında birincilikle mezun olan Okyay, Amerika Birleşik Devletleri Stanford Üniversitesinde master ve doktora yaptı. Daha sonra Türkiye’ye dönen Okyay, Bilkent Üniversitesinde hocalık yaptı. Araştırmalarını burada ilerleten, nanoteknoloji ve çip teknolojisi üzerine 300’den fazla makalesi ve patentleri olan, ödüller alan Okyay, daha sonra istifa ederek, geliştirdiği teknolojiyi ticarileştirme karar verdi ve 2007 yılında Okyay Enerji Ar-Ge ve Mühendislik Şirketini kurdu. Halen Stanford Üniversitesinde araştırma çalışmalarına devam eden Okyay, 2-3 ayda bir geldiği Mersin’de ürettiği çip üretim makinesini dünyaya pazarlıyor.

“Türkiye’de ilk ve tek atomik katman kaplama makinesi üretiyoruz ve ihraç ediyoruz”

Mersin’in Tarsus ilçesindeki üretim atölyesini İHA’ya açan Okyay Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kemal Okyay, çalışmalarını ve hedeflerini anlattı. Burada, ekibiyle birlikte nanoteknoloji ve çip teknolojisi üzerine çalışarak makineler üreten Okyay, çip krizinin çözümüne büyük bir adım olarak değerlendirdiği çip üretim makinesine ilişkin bilgi verdi. Okyay, “Biz, çip krizine yönelik özellikle çip üretim makineleri, atomik katman kaplama makinesi geliştirdik. İntel, TSMC, Samsung gibi firmaların çift üretimde kullandığı bu makineleri üretiyoruz ve bunu Türkiye’de ilk ve tek yaptık. Bunları yurt dışına ihraç ediyoruz. Ürettiğimiz teknoloji; çip teknolojisinde ihtiyaç duyulan atom seviyesinde hassasiyete sahip kaplamalar yapabilen bir teknoloji. 300 milimetrelik alanın üzerinde tek atom hassasiyetiyle kaplamalar yapabiliyoruz. Burada atom seviyesinde kontrollü bir üretim yapabildiğimiz için çip üretimi noktasında olmazsa olmaz bir teknoloji geliştiriyoruz. Yani burada çift üretiminin kalbini oluşturuyoruz” diye konuştu.

Dünya üniversitelerine satıyor

Üniversitedeki görevinden istifa etmesinin ardından TÜBİTAK destekleriyle prototipler geliştirerek dünyanın değişik ülkelerine satmaya başladıklarını belirten Okyay, “Daha sonra bunu Amerika’ya açtık ve Amerika üzerinden bütün her yere de ihraç etmeye başladık. En son Stanford Üniversitesine cihazlarımızı gönderdik. Oklahoma Üniversitesi, Connecticut Üniversitesi gibi şu anda dünyanın değişik ülkelerine de açılım sağlamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Hintli firmalar bize ulaşıp ortak üretim taleplerinde bulunuyorlar”

Çip teknolojisinin, dünyada trilyon dolarlık bir ekonomi olduğuna vurgu yapan Okyay, “Çin, burada büyük bir paya sahip. Uzak Doğu bununla çok ilgileniyor. Hindistan ilgileniyor; şu anda ülke olarak karar verdikleri 50 milyar dolarlık bir yatırımları var. Hintli firmalar bize ulaşıp ortak üretim taleplerinde bulunuyorlar. Şu anda biz şimdi Hindistan’da üniversitelere de AR-GE cihazları sağlama noktasındayız. Çin’e de tabii ki cihaz satmak istiyoruz. Çip üretimlerin çoğu Çin’den ve Tayvan’dan geliyor ama oralara da bu teknolojiyi ihraç edebiliriz” şeklinde konuştu.

“Üretimi Türkiye’de yapmak bize ayrı bir heyecan veriyor”

Üretimlerini tamamen yerli olarak Türkiye’de yaptıklarının altını çizen Okyay, “Stanford Üniversitesinde araştırmalar yapıyorum ama Türkiye’de tamamen yerli olarak üretimi devam ettirmek istiyorum. Ülkemde tutmak istiyorum bu üretimi. Karşılaştığımız zorluklar var ama biz bunları da elimizden geldiğince aşıyor. Tabi destekler de alıyoruz. Bu konuda TÜBİTAK başta olmak üzere ülkemizin çeşitli kurumlarından destekler alarak geliştirmeler yapıyoruz. Bunu Türkiye’de yapmak ve yurt dışına ihraç etmek bize ayrı bir heyecan veriyor. Kesinlikle üretimi yurt dışına taşımak istemiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“Bu teknolojinin Türkiye’den çıktığını ilk duyduklarında inanamıyorlar”

Yurt dışında, bu teknolojinin Türkiye’den çıktığını ve kendisinin Türk olduğunu öğrenenlerin ilk etapta çok şaşırdıklarını ve inanamadıklarını söyleyen Okyay, “Makineyi gördükleri zaman çok heyecanlı bir şekilde hemen devamını isteyebiliyorlar. İlk tecrübelerimiz o şekilde gerçekleşti. Giderek daha fazla duyuluyoruz. Türkiye’nin bu konudaki ismini de duyuruyoruz. Konferanslara ve fuarlara katılıyoruz ve oralarda ülkemizin de tanıtımını da yapıyoruz. Giderek Türkiye’nin de bu konuda isminin çok daha fazla duyulmasına önayak oluyoruz. O da bize ayrı bir şey mutluluk sağlıyor” dedi.

“Dünyadaki trilyon dolarlık çip ekonomisinin yüzde 1’ine talibiz”

Dünyadaki çip krizinin, üretim kapasitesinin sınırlı olmasından kaynaklandığına işaret eden Okyay, Avrupa ve Amerika’da da üretimler olmasına karşın çip üretimimin büyük bölümünün Çin’e kaydığını söyledi. Fabrikaların kapasitesi yetersiz kaldığı için yeni fabrikalar kurulmasının gündeme geldiğini belirten Okyay, hedeflerini şöyle açıkladı:

“Yeni fabrika kurmak için yeni makinelere ihtiyaç var. Biz bu fabrikalarda kullanılabilecek makineleri imal ediyoruz. Çip krizinin çıkmış olması bu makinelere olan talebi çok arttırdı. Burada üretici olan Amerikalı, Alman firmalara ek olarak biz de rekabet edip bu teknolojide bu ürünleri çıkarıp Çin’e satabilmek noktasına geldik. Dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ediyoruz ürünleri. Hindistan, bu konuda büyük bir yatırım fırsatı gördü. Avrupa ve Amerika da yeni çip fabrikaları kurmaya girişti. Amerika’da 100 milyar dolar, Hindistan’da 50 milyar dolar, Avrupa’da 70 milyar dolar gibi rakamlar dile getiriliyor yeni fabrika kurulumları için. Bunların hepsi makine alımına gidecek. Yani önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde büyük yatırımlar yapılacak. Bizim de şu anda yapmak istediğimiz, bu büyük pastada yer alabilmek; ülkemizi bu konuda ihracat sınıfına sokabilmek. Biz de bu sektörün yüzde 1’ine talibiz ve teknolojimiz buna müsait. Hedefimiz, dünyadaki trilyon dolarlık çip endüstrisine, çip ekonomisine, Mersin’den, Türkiye’den ihracat yapabilmek ve bunun yüzde 1’ini elde edebilmek. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde 10 milyar dolar ihracat hedefliyoruz.”

Kıymet Gökçe-Koray Ünlü
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ArnAkademi ile YKS ve LGS yolculuğunda dijital güç Arnavutköy’de Arnavutköy Belediyesi’nin eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği dijital eğitim platformu ArnAkademi, düzenlenen lansman programıyla tanıtıldı. Tamamen ücretsiz olarak sunulan platform, LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrenciler için güçlü, erişilebilir ve çağın ihtiyaçlarına uygun bir eğitim desteği sunacak. Arnavutköy Belediyesinin eğitim alanındaki vizyon projeleri arasında yer alan ArnAkademi’nin tanıtım programı, Nuri Pakdil Kültür ve Sanat Merkezinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Gerçekleşen programa; Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu, Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. ‘’Bu proje gençlerimizin sesine kulak verilerek hayata geçti" Programda konuşan Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, ArnAkademi’nin gençlerin talep ve beklentileri doğrultusunda şekillenen bir proje olduğuna dikkat çekti. Dijital çağın imkânlarını eğitimle buluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan Candaroğlu, "ArnAkademi; geleneksel belediyecilik anlayışının ötesine geçen, gençlerimizin her an yanında olacak bir eğitim yol arkadaşıdır. Bu platformla, öğrencilerimizin sınav yolculuğunda yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz" dedi. Sınav sürecinde güçlü ve erişilebilir destek ArnAkademi’nin telefon, tablet ve bilgisayar üzerinden her an erişilebilen bir dijital eğitim platformu olduğunu belirten Candaroğlu, yapay zekâ destekli altyapısıyla öğrencilerin sınavlara hazırlık süreçlerine sistemli katkı sunduğunu ifade etti. Platformda, 8. sınıf ve tüm lise müfredatını kapsayan 2 bini aşkın konu anlatım videosu ile 100 binden fazla çözümlü soru yer aldığı bilgisi paylaşıldı. Motivasyonu artıran altın puan sistemi Platformda yer alan ödüllendirme sistemiyle öğrencilerin çalışma motivasyonunun desteklendiğini belirten Candaroğlu, "Öğrencilerimiz soru çözdükçe altın puanlar kazanacak, bu puanlarla kitap ve çeşitli hediyelere ücretsiz olarak ulaşabilecek. Böylece başarıyı teşvik eden sürdürülebilir bir öğrenme ortamı oluşturuyoruz" ifadelerini kullandı. "Bu fırsatın kıymeti bilinmeli" Programda konuşan Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ise, ArnAkademi’nin ilçenin akademik gelişimi açısından son derece değerli bir kazanım olduğunu vurguladı. Öğrencilerin sınavlara hazırlık sürecinde ulaşmakta zorlandıkları önemli bir imkânın belediye tarafından ücretsiz sunulduğunu belirten Hersanlıoğlu, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Eğitimin yalnızca akademik başarıyla sınırlı olmadığını dile getiren Hersanlıoğlu, gençlere sabır, saygı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri yönünde tavsiyelerde bulundu. Zengin ve akıllı içerik yapısı ArnAkademi, öğrencilerin sınav hazırlık sürecini bütüncül bir yaklaşımla destekleyen güçlü bir içerik altyapısına sahiptir. Platformda; LGS ve YKS’ye yönelik tüm 8. sınıf ve lise müfredatını kapsayan konu anlatım videoları, branş bazlı ders içerikleri, yüz bini aşkın çözümlü soru, konu tarama testleri ve performans takip uygulamaları yer almaktadır. Yapay zeka destekli sistem sayesinde öğrencilerin doğru-yanlış analizleri yapılarak eksik konular tespit edilmekte, kişiye özel çalışma önerileri sunulmaktadır. Soru çözdükçe kazanılan altın puanlar ile öğrenme süreci teşvik edilirken, öğrencilerin motivasyonu sürekli canlı tutulacak. ArnAkademi, Arnavutköy’de eğitimde dijital dönüşümün güçlü bir adımı olarak öğrencilerin hizmetine sunuldu.
Rize Rize’de satılan çay fabrikasının işçilerinin tazminat pazarlığı Lipton Rize’deki çay fabrikasını Özgür Çay’a satınca işçilerle tazminat pazarlığı başladı. Geçtiğimiz aylarda Lipton’un bölgedeki çay fabrikalarını devralan Özgür Çay, çay fabrikalarında çalışan yaklaşık 220 personelin tamamını işten çıkarma kararı aldı. Edinilen bilgilere göre, Özgür Çay yetkilileri bugün Pazar ilçesinde bulunan Hamdiye Çay Fabrikası’nda işçilerle bir araya gelerek, arabulucu ve avukatlar eşliğinde iş akitlerinin feshedileceğini personele iletti. Görüşmede, işçilere doğan tazminat haklarının ise taksitler halinde ödenmesi teklif edildi. İşçiler, bu teklifi kabul etmediklerini belirterek duruma tepki gösterdi. Kararın ardından fabrika önünde toplanan işçiler, basın açıklaması düzenledi. Lipton bünyesinde 19 yıldır çalıştığını ifade eden Serdar Fatih Kabaoğlu, kendilerine işten çıkarılacaklarının bildirildiğini belirterek, "İşçilere tazminatının tek seferde ödenmesi gerekiyor ancak Özgür Çay’ın avukatları ’Şirketi kapattık, sizin haklarınızı da taksitli bir şekilde ödemek istiyoruz’ dediler. Bizimle birebir görüşüp kağıtları imzalatmak istediler. Biz de avukatlarımıza sorduk ve bilgi aldık. İmza atmamamız halinde tazminatlarımızı yıl sonuna kadar toplu şekilde almamız gerektiğini öğrendik. Arabulucular bizimle biraz tehditvari konuştular. Orada da çalışanlar biraz gerildi. Haklarımızı biliyoruz ve bu teklifi kabul etmiyoruz" dedi. Lipton’da 15 yıldır çalışan Hüseyin Baştopçu ise işten çıkarma kararının kendilerine iletildiğini belirterek, "Tazminatlarımızın 3 ila 5 taksit arasında ödenmesi teklif edildi. Aksi durumda ’mahkeme’ imasıyla karşılaştık. Bu yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Yaşanan mağduriyetin bir an önce giderilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı. İşçiler, tazminat haklarının tek seferde ve eksiksiz ödenmesi gerektiğini vurgularken, sürecin takipçisi olacaklarını ve haklarını sonuna kadar arayacaklarını dile getirdi.