GÜNDEM - 30 Nisan 2017 Pazar 11:32

Dünya Veteriner Hekimler Günü coşkuyla kutlandı

A
A
A
Dünya Veteriner Hekimler Günü coşkuyla kutlandı

Dünya Veteriner Hekimler Günü, Ankara 75. Yıl Hipodromu'nda kutlandı. Kutlamaların bu yıl ki teması, "Antibiyotik Direncine Karşı Farkındalıktan Mücadeleye" olurken, program kapsamında veteriner hekimlik mesleğine katkıları olan kişilere “onur, hizmet ve basın” ödülleri verildi. Türkiye Joker Kulübü (TJK) ise güne özel koşu düzenlendi.

Her yıl nisan ayının son cumartesi günü kutlanan "Dünya Veteriner Hekimler Günü" bu yıl da Ankara 75. Yıl Hipodromu'nda kutladı. Dünya Veteriner Hekimleri Birliği (WVA) ve Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı (OIE) bu yıl kutlamaların, "Antibiyotik Direncine Karşı Farkındalıktan Mücadeleye" temasıyla kutlanması yönünde karar aldı. Kutlamalar kapsamında veteriner hekimlik mesleğine katkıları olan kişileri onurlandırmak adına Türk Veteriner Hekimleri Birliği tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu “onur, hizmet ve basın” ödülleri verildi. TJK ise bu güne özel “Dünya Veteriner Hekimler Günü Koşusu” düzenledi.

İstiklal marşı ve bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan kutlama törenin açılış konuşması yapan Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkan Talat Gözet, mesleğe ve mesleğin sorunlarına ilişkin bilgi verdi. Veteriner hekimliğin dünyanın “en saygın ve en köklü” mesleği olduğunu söyleyen Talat Gözet, “Veteriner hekimlik, hayvanların evcilleştirilmesi ile tarih sahnesine çıkmış dünyanın en saygın ve köklü mesleklerinden biridir. Veteriner Hekimlik eğitimi 1762 yılında Fransa'da başlamış ve önemli gelişmelerle günümüze gelmiştir. Bunun yanında, hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, beşeri hekimliğin gelişmesine de büyük katkılar sağlamıştır. Sağlıklı hayvanın ve güvenli gıdanın teminatı veteriner hekimlerdir. Veteriner hekimlerin, hayvan sağlığına yönelik çalışmaları, 200 den fazla zoonoz hastalıkla yaptıkları mücadele ve hayvansal gıdalardan kaynaklanan risklerin önlenmesi konusundaki kontrol ve denetimleri, halk sağlığının korunmasına, küresel açlığın azaltılmasına önemli katkı sunmaktadır” diye konuştu.

“Kaçak ilaç ve reçetesiz satılan ilaç ile top yekun mücadele şarttır”

Dünya Veteriner Hekimler Günü’nün her yıl farklı bir tema ile kutlanıldığı belirten Gözet, bu yıl ki kutlamaların temasının” Antibiyotik Direncine Karşı Farkındalıktan Mücadeleye” olduğunu ifade etti. Türk veteriner hekimleri birliği olarak bilinçsiz antibiyotik kullanımını “günü kurtarır, geleceği karartır” sloganı ile gündeme getirmeye çalıştıklarını hatırlatan Gözet, “Bu hususta en büyük görev biz veteriner hekimlere düşmektedir. Hastalara ilaç kullanırken iki şeye dikkat etmemiz gerekmektedir; etkin tedavi ve gıda güvenliğinin sağlanması, aynı zamanda da hayvan sahiplerinin bilinçsiz ilaç kullanımını engellemek. Sağlığımız için, geleceğimiz için kaçak ilaç ve reçetesiz satılan ilaç ile top yekûn mücadele şarttır” ifadelerini kullandı.

“Veteriner hekimlerin hatırlanması çok önemlidir”

Dünya Veteriner Hekimleri Günü’nün önemine dikkat çeken Gözet, “İnsanımızın sağlıklı ve dengeli beslenmesi için ihtiyaç duyulan sağlıklı hayvansal gıdanın Üretimini sağlayan, yetiştiricimizin daha kaliteli ve yüksek verim elde edebilmesi için ıslah çalışmalarını yürüten, acılarını dilleriyle değil, ancak sesleri ve bakışlarıyla anlatabilen hayvanların acılarını dindirmek en büyük sevinç kaynağı olan veteriner hekimlerin hatırlanması ve sorunlarının gündeme getirilmesi açısından çok önemlidir“ dedi.

”Veteriner hekimlikte uzmanlık 35 yıldır çözülememiştir”

Bugün kamuda çalışan veteriner hekimlerin özlük haklarının istenilen seviyede olmadığını vurgulayan Gözet, şunları söyledi:
“2008 yılında kaldırılan yıpranma payımız Sayın Bakanımızın konuya vakıf olmasına rağmen gündeme bile getirilmemektedir. Serbest veteriner hekimlik gelişme göstermesine rağmen sorunlu ve sancılı olmaktadır. Bunun nedenlerinden biri ve en önemlisi, sayıları hızla artan, yetersiz altyapı ve öğretim üyesi ile açılan veteriner fakülteleridir. Veteriner hekimlikte uzmanlık 35 yıldır çözülememiştir. Son olarak, YÖK yasasında değişiklik yapılmış ve yönetmelik taslağı da hazırlanmış olmasına rağmen, 8 yıldır hala yayınlanamamıştır. Son yıllardaki teşvik ve destekler hayvancılığımızı, tamamen sermayeye teslim ederek, aile işletmeciliğini bitirme noktasına getirilmiştir. Bu durum da sosyal problemlere neden olmuştur. Kırsal yaşamda hayvancılık aynı zamanda sosyal bir olgudur.”

Konuşmaların ardından veteriner hekimlik mesleğine katkıda bulunan kişileri onurlandırmak adına Türk Veteriner Hekimleri Birliği tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu “onur, hizmet ve basın” ödülleri verildi. Ödül töreninin ardından programa katılan davetliler TJK tarafından düzenlenen “Dünya Veteriner Hekimler Günü Koşusu”nu izlemek üzere protokol tribününde yerini aldı. Koşuda 12 safkan İngiliz atı birincilik mücadelesi verirken birinciliği Recep Küçükçay'ın sahibi olduğu, Demirhan Yılmaz tarafından yetiştirilen 5 yaşındaki erkek safkan “Oradinario” jokeyi Ahmet Çelik ile kazanmayı başardı.

Koşu sonrası düzenlenen törende, koşuyu kazanan atın sahibi adına Veteriner Hekim Yılmaz Ari'ye kupasını, Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Talat Gözet verdi. Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi İkinci Başkanı Prof. Dr. Ender Yarsan safkanın antrenörü Nurettin Güven'e, Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Tülay Kurt ise Oradinario isimli safkanın jokeyi Ahmet Çelik'e plaketlerini verdi. Törene, Ankara Hipodrom Müdürü Mehmet Şirin Bozkurt da katıldı.  

Selçuk Böke - Emre Yüzügüldü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.