EKONOMİ - 08 Eylül 2016 Perşembe 15:04

Dünyaca ünlü ekonomist: Obama’yı alın, Erdoğan’ı verin

A
A
A
Dünyaca ünlü ekonomist: Obama’yı alın, Erdoğan’ı verin

’Arz yönlü iktisadın babası’ olarak tanınan dünyaca ünlü ABD’li ekonomist Arthur Laffer, Türkiye ekonomisinin çok iyi durumda olduğunu belirterek, ’’Kötü ekonomi görmek istiyorsanız ABD’ye gelin. Sizlere şöyle bir teklifim var: Obama’yı alın, Erdoğan’ı verin" dedi.

1972-1989 döneminde, aralarında eski ABD Başkanı Ronald Reagan ve eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’in de bulunduğu birçok ünlü lidere danışmanlık yapan Arthur Laffer, DEİK/Türkiye-ABD İş Konseyi’nin (TAİK) davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. Ankara’da, JW Marriott Otel’de ’Maliye Politikası: Türkiye’nin Makroekonomik Başarı Hikayesinin Ana Direği’ semineri öncesi basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen Laffer, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"DÜNYADAKİ TÜRKİYE ALGISI YANLIŞ"

Türkiye ekonomisiyle ilgili dünyada yanlış bir algı olduğunun altını çizen Arthur Laffer, şunları söyledi:

"Türkiye ekonomisi bana göre inanılmaz iyi durumda. Kötü ekonomi görmek istiyorsanız ABD’ye gelin. Buraya gelirken bir arkadaşım, ’Erdoğan’ı bize versinler durumumuz harika olur’ dedi. Kısa vade için teklifim şudur: ‘Obama’yı alın, Erdoğan’ı bize verin.’Türkiye’de hem vergi hem özelleştirme konularında yaptığınız çalışmalar alkışı hak ediyor. Bu şekilde devam ederseniz refah oranınız anlamlı bir biçimde artacaktır."

"BALIK VERMEYİN, BALIK TUTMAYI ÖĞRETİN"

Dünyadaki vergi politikalarını etkileyen ünlü ’Laffer Eğrisi’ teorisinin üreticisi Arthur Laffer, refah bir ekonominin 5 temel politika üzerinde yükseldiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Refah ekonomisi için düşük oranlar, geniş tabanlı sabit vergiler, harcama kısıtlamaları, sağlam para, serbest ticaret ve asgari düzenlemeler gerekmektedir. Bu 5 politika bizim kuzey yıldızımızdır. Kuzey yıldızını takip ederseniz başarıya ulaşırsınız. İnsanların vergiden kaçınmalarını, vergi kaçırmalarını ya da vergiye tabii gelirlerini beyan etmemelerini asgariye indirmek için vergi oranlarının düşük tutulması gerekmektedir. Geniş bir vergi tabanı, vergi mükelleflerinin vergi ödememek amacıyla paralarını değerlendirebilecekleri alanları en aza indirebilmek için gereklidir. Ülkelerin istihdam ve üretimlerini artırmak için vergi muafiyetleri, istisnaları ve indirimleri olmaksızın, düşük bir vergi oranına ve geniş bir vergi tabanına ihtiyaçları vardır. Benim felsefem şudur: İnsanlara balık vermeyin, balık tutmayı öğretin."

Laffer, "Türkiye’de bütçe gelirlerinin büyük bir bölümü dolaylı vergi gelirlerinden oluşuyor. Bu vergi gelirleri içerisinde de, özellikle birkaç sektörün -motorlu taşıtlar, tütün gibi- büyük bir paya sahip olduğu görülüyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine ise şunları söyledi:

"Mükemmel vergi sisteminde düşük oranlar, geniş tabanlı sabit vergiler olması gerekmektedir. Bana göre bu sektörlerde vergiyi yükseltirseniz, kuzey yıldızından uzaklaşırsınız. Türkiye’nin devlet başkanı olsaydım bu sektörlerde de ayrım yapmaz, düşük vergiyi onlar için de tutardım. Dolaylı vergilerde başı çeken otomotiv, tütün gibi sektörlerde vergilerin değere, fiyata bağlı değil, sabit bir tutarla elde edilmesinin daha doğru bir politika olacağını düşünüyorum."

“YATIRIM ORTAMINA GÜVEN TAZELENİR”

Arthur Laffer, darbe girişiminin ekonomiye etkisine ilişkin bir soru üzerine de, ’’Darbe girişiminin iyi atlatılması yatırım ortamına güveni tazeleyecek diye düşünüyorum. Türkiye’nin geleceğiyle ilgili çok iyimserim’’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Afyonkarahisar Belediyesinden tescilli ürünlere ‘logo kullanım hakkı’ açıklaması Afyonkarahisar Belediyesi, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret tescili alınan yöresel ürünlerin, üretim ve satışını yapan işletmeler için ‘logo kullanım hakkı’ başvuru sürecini 6 Mayıs’ta başlatıyor. Afyonkarahisar Belediyesi’nden yapılan açıklamada, yöresel ürünlerin kalite ve standardının korunması amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurular neticesinde Afyonkarahisar’ın toplam 50 ürününün coğrafi işaret tescilinin alındığı belirtildi. Bu ürünlerden 18’nin Afyonkarahisar Belediyesi, diğer 32 ürünün ise ilçe belediyeler ve diğer kurum ve kuruluşlar tarafından tescillenerek koruma altına alındığı ifade edildi. Yöresel ürünlerin coğrafi işaret tescilini alan kurumların, ilgili ürünün üretim ve satışını yapan işletmelere, bir dizi denetim sürecinden sonra ‘logo kullanım hakkı’ vermeye haiz olduğu belirtilen açıklamada, geçmişte logo kullanım hakkı kazanan birçok işletmenin toplu satış ve zincir marketlere ürün tedariki gibi ticari anlamda önemli kazanımlar elde ettiği vurgulandı. Bu çerçevede Afyonkarahisar Belediyesi’nin ilk etapta tescilini aldığı 13 ürünle ilgili ‘logo kullanım hakkı’ başvuru sürecini 6 Mayıs Pazartesi günü başlatacağı bildirildi. Başvuru sürecinin 13 Mayıs’ta sona ereceği bildirildi. Açıklamaya göre, logo kullanım hakkı için başvurusu alınacak ürünler ise şöyle; ‘Afyon Kaymaklı Ekmek Kadayıfı, Afyon Lokumu, Afyonkarahisar Patatesli Ekmeği, Afyon Hurma Baklavası, Afyon Bükmesi, Ağzıaçık, Afyon Kebabı, Patlıcan Böreği, Afyon Övmesi, Mercimekli Pilav, Göce Köftesi, Ak Pide ve Haşhaşlı Katmer.’
İzmir Selçuk Belediyesi atalık tohumlardan ürettiği fideleri halkla buluşturdu Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan ürettiği fideleri ve kompost gübreyi halk ile paylaştı. Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan üretilen 14 bin adet fide, 2 ton kompost gübreyi halkla buluşturdu. Atalık tohumları çoğaltmak, tarımsal üretimi desteklemek, halkı üretime dahil etmek amacıyla Efes Tarlası Yaşam Köyü ile önemli bir tarımsal kalkınma hamlesi başlatan Selçuk Belediyesi, bu yıl da atalık tohumlardan üretilen fideleri Selçuk halkı ile buluşturdu. Aslanlı Havuz Parkı Yanında kurulan stantlarda kıl tatlı biber, Aydın Karasu uzun patlıcan, Selçuk kara karpuz, köy domatesi, kara kavun, topan patlıcan, salatalık fidelerine ve kompost gübre dağıtımına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan üretilen fideleri ve kompost gübreyi vatandaşlara meclis üyeleri ile birlikte dağıtan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, "Biz çok uzun yıllardan beri Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde park bahçe atıklarından faydalanarak kompost gübrelerimizi üretiyoruz. Kompost gübrelerimizi vatandaşlarımıza ve üreticilerimize dağıtıyoruz. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan fidelerimizi üretiyor, vatandaşlarımız için çok daha sağlıklı bir üretimle çok daha sağlıklı bir gelecek sağlamaya çalışıyoruz. Sağlıklı bir gelecek için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz” dedi. Diğer yandan Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde üreticiler için 2 bin adet nektarin, elma ve kayısı fidanının dağıtımı yapıldı.
Hakkari Yüksekova-Şemdinli fay zonunda deprem ihtimali korkuttu: “Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yaşanabilir” Hakkari’de sismik boşluk olan Yüksekova-Şemdinli fay zonu üzerinde muhtemeller dahilinde 7,0 ile 7,6 arası bir deprem olabileceğini ve muhtemel felaketlere sosyal medya hesaplarında dikkat çeken Deprem Araştırmacısı Baturhan Öğüt, “Hakkari depremi komşu illerde, Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yapabilir” dedi. Deprem Araştırmacısı Baturhan Öğüt, Yüksekova-Şemdinli fay sonu üzerinde yaşanabilecek muhtemel depremde ortaya çıkacak felaket senaryolarını şöyle özetledi. “Depremde bütün yollar kapanabilir” Öğüt, muhtemel bir depremde Şırnak Hakkari otoyolu ve Hakkari merkez, Yüksekova ve Van otoyolu aktif heyelan bölgesinde olduğu için heyelan ya da tonlarca ağırlığa sahip koca kaya kütlelerinin ana ikmal yolları olan bu yollara düşebileceğine dikkat çekerek, "Yollar ulaşıma kapanabilir, nitekim bu yolların kapanması durumunda Van merkezden ya da Şırnak merkezden otoyollar vasıtasıyla gerekli yardım ve arama kurtarma ekipleri teçhizatları ile deprem bölgesine ulaşımı aksayabilir. Bu yollardan geçtiğim için biliyorum dik yamaçlardan oluşmakta" ifadelerini kullandı. “Depremde en çok Yüksekova etkilenecek” Muhtemel depremde en fazla yıkım alacak yerin Yüksekova ilçesi olduğunu söyleyen Öğüt, şöyle konuştu: "Zemini ayrılmamış kuvaterner yani depreme karşı en dayanıksız zemin türüdür ve Yüksekova Selahattin Eyyubi Havaalanı da bu zemin üzerine kuruludur ve en düşük ihtimalle bile pisti hasar görebilir ve uçaklar iniş yapamayabilir. Heyelan bölgelerinde düşmeye yani kaymaya müsait kayalar ya da kaya parçaları tespit edilip gerekli müdahale ile yok edilmelidir. Gerekirse ordu devreye girmeli, her türlü -en kötü- ihtimale karşı havaalanı yakınına hem tırlar hem askeri nakliye uçakları ile konteyner, arama kurtarma da kullanılan teçhizatlar, temel ihtiyaç malzemeleri ve çadırlar sevk edilmelidir. Bölge tam anlamıyla depreme karşı hazırlıklı hâlde olmalıdır." “Türkiye’ye komşu ülkeler de muhtemel depremde etkilenecek” Öğüt son olarak, “Ayrıca muhtemel Hakkari depreminde Şırnak merkezde heyelan olabilir. Bu durum için de ayrı bir önlem alınmalıdır, Hakkari depremi komşu illerde ve Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yapabilir” ifadelerini kullandı.