SAĞLIK - 08 Nisan 2019 Pazartesi 09:29

Dünyada nadir, Türkiye’de ilk kez görülen hastalık başarılı bir ameliyatla tedavi edildi

A
A
A
Dünyada nadir, Türkiye’de ilk kez görülen hastalık başarılı bir ameliyatla tedavi edildi

Doğuştan; dünyada nadir, ülkemizde ise ilk kez görülen prolidaz enzim eksikliği hastası olan genç kız, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başarılı bir ameliyat ve tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu.

Her iki ayağında çıkan ve bir türlü iyileşemeyen yaralardan dolayı 8 yıldır yürümekte güçlük çektiği için tekerlik sandalyede yaşamını idame ettirmeye çalışan 25 yaşındaki Büşra Melike Kısaç, Diyabetik Ayak ve Kronik Yara Kliniği’nde yaklaşık 1.5 aydır gördüğü tedavinin ardından kendi derisinden yapılan cilt nakliyle şimdi yeniden adım atarak, yürümenin mutluluğunu yaşıyor. 

Edinilen bilgilere göre, Büşra Melike Kısaç adlı genç kız doğuştan prolidaz enzim eksikliği rahatsızlığıyla dünyaya geldi. Çocukluk döneminde rahatsızlığın etkisiyle ağzında yaralar oluşan genç kızın, bir süre sonra ağzındaki yaralar kayboldu. Ancak 8 yıl önce genç kızın ayağında prolidaz enzim eksikliğinden kaynaklanan bir türlü iyileşmeyen yaralar baş gösterdi. 

Ailesi tarafından Türkiye’de birçok sağlık merkezine götürülen Kısaç’a doğuştan enzim eksikliği bulunmasına rağmen farklı hastalıkların ön tanısı konulurken, bir türlü de sağlığına kavuşamadı. 

2012 yılında Kısaç’tan alınan kan örnekleri İtalya gönderildi. İtalya’da bir üniversitede bulunan merkezde yapılan tetkiklerde genç kızda bugüne kadar dünyada 70 kişi de görülen enzim eksikliği olduğu tespit edildi. Bunun üzerine kızlarının tedavisini yaptırmak için araştırmalarını sürdüren aile, Türkiye’de sadece üç merkezden birisi olan Çorum’daki Diyabetik Ayak ve Kronik Yara Kliniği’ne başvurdu.
Klinikte, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kendirci ve ekibi tarafından tedavi altına alınan genç kız, yaklaşık 1.5 ay süren tedavi sürecinin ardından gerçekleştirilen başarılı cilt nakli operasyonuyla sağlığına kavuştu. 

Tedavi süreci hakkında bilgi veren Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kendirci, hastanın oldukça nadir görülen enzim ekliğinden mağdur olduğunu belirterek, “Ağzında ve ayaklarında yaralar olmuş. 25 yaşına gelinceye kadar 8 yıllık sürede çeşitli kentlerde, çeşitli birimlerde farklı hastalıkların ön tanısı ile takip edilmiş. 2012 yılında kan örnekleri alınarak İtalya’da gönderilen kan örneklerinin incelenmesinin ardından dünyada prolidaz enzim eksikliği olarak bilinen hastalığın tanısı konulmuş” dedi.
Ailenin daha sonra hastane bünyesinde faaliyet gösteren Diyabetik Ayak ve Kronik Yara Kliniği’nin Türkiye’deki nadir merkezlerden birisinin olduğunu öğrenince bir umutla başvurduğunu anlatan Doç. Dr. Murat Kendirci, hastanede Kısaç’ı yaklaşık 1 ila 1.5 ay kadar misafir ettiklerini belirtti.

“Daha önce böyle bir vak'a ile karşılaşmadım” 

Genç kızın derisinden alınan cilt nakli ile 8 yıldır iyileşmeyen yaralarının tedavi edildiğini anlatan Doç. Dr. Kendirci, “Kontrollerimiz sırasında yaralarının çok iyi olduğunu öğrendik. Çok nadir bir hastalıktan bahsediyoruz. Bu hastalık bahsettiğimiz gibi Türkiye’deki belki ilk hasta. Daha önce böyle bir vak'a ile karşılaşmadım. Dünyada da literatürde bu hastalıktan mağdur olan 70 kişinin olduğu bildiriliyor. Hastamızın gelişimini ve tedavi sürecini takip ediyoruz. Yakında bilimsel toplantıda hastamıza uygulanan tedavi yöntemlerini dünyaya sunmayı planlıyoruz. Böylesine zorlu bir hastayı tedavi edebileceğimiz ülkemizdeki nadir merkezlerden birisine sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Bu alanda çalışmalarıma destek olan ve her türlü katkıyı sunan Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan ile Tıp Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Mete Dolapçı’ya, Hastane Başhekimi Doç. Dr. Çağatay Evrim Afşarlar’a teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

“Baba, yürümeyi özlemişim” 

Gazi Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi olan baba Prof. Dr. İbrahim Kısaç, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’ndeki oy kullandıktan sonra kızının söylediği söz ile yaşadığı mutluluğunu ifade etti.
Büşra’nın şuan ki durumunun kendilerini de memnun ettiğini anlatan baba Prof. Dr. İbrahim Kısaç, şunları kaydetti; “Çünkü uzun zamandan beri ilk kez böyle bir iyileşme görüldü. Yaralarda şuanda yarı yarıya iyileşme sağlandı. İnşallah bu gidişle tamamen kapacağını umuyoruz. Annesinin de belirttiği gibi yürüyemediğinden dolayı kendi öz bakım ihtiyaçlarını bile yerine getiremezken bizimle artık sofraya bile gelebiliyor. En son seçim günü oy kullanıp geldikten sonra eve döndüğünde biraz yürümeye çalıştı. Yürüdü evin içerisinde. O söylediği cümle çok anlamlıydı “yürümeyi özlemişim” dedi. Yürümenin gerçekten büyük bir nimet olduğunu bu sözden anladık” 

Kızının rahatsızlığının ortaya çıktığında 17 yaşında olduğunu açıklayan anne Melek Kısaç, bir süre sonra kızının vücudundaki yaralar nedeniyle prolidaz enzim eksikliği tanısının konulduğunu açıkladı.
İtalya’ya gönderilen kan örneklerinin sonuçlarının gelmesinin ardından kendileri için sıkıntılı günlerin başladığını dile getiren anne Kısaç, “Bu yaşa kadar hep yaraları vardı. Kısmen fayda gördük bazı tedavilerde. Son tedavi ile daha da iyi oldu” diye konuştu. 

Büşra’nın sağlığına kavuştuktan sonra çok mutlu olduklarını vurgulayan Kısaç, “Ağrısı, sancısı olduğu için hiç uyku uyuyamıyorduk. Kızım kendisi de uyuyamıyordu. İhtiyaçlarını karşılayamıyordu. Bu tedaviden sonra mutlu olduk. Sevindik. Büşra da çok mutlu keyifli. Ümitsizliğe kapılmıştık. Artık yaraları iyileşmeyecek mi diye düşünmeye başlamıştık. Artık bu tedaviden sonra iyileşibeleceğini gördük” şeklinde açıklamalarda bulundu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ’Amisos Mozaiği’ yoğun ilgi çekiyor Milattan sonra (MS) 3. yüzyıla ait olduğu düşünülen 56 m2 ölçülerindeki Amisos Mozaiği, Aşil ve Thetis motifleriyle birlikte Samsun Müzesi’nde kendisine ayrılan özel alanda sergileniyor. Amisos Mozaiği, 1958 yılında antik Amisos kentinde (Samsun-İlkadım) bugünkü 19 Mayıs İşitme Engelliler Ortaokulu’nun hafriyat çalışmaları esnasında bulundu. Mozaik, 1959 yılında orijinal yerinden kaldırılarak eski Samsun Arkeoloji Müzesi’ne yerleştirildi. Orijinalinde 10 panodan oluşan mozaik tabanı, 56 m2 ölçüleriyle dikkat çekerken, mozaiğin kaldırılması işlemi, bir bütün olarak değil de 31 parçaya bölünerek, 1,5 metrelik panolar halinde gerçekleştirildi. Aşil (Akhilleus) ve Thetis mozaiği göz kamaştırıyor Şu anda Samsun Müzesi’nde kendisine ayrılan özel alanda sergilenen mozaiğin ortasındaki merkez panoda Akhilleus (Aşil) ve Thetis (Yunan mitolojisine göre tüm zamanların en iyi savaşçısı olan Aşil’in annesi, Phtya kralı Peleus’un karısı) konu edilmiş durumda. Bu panonun etrafında tam olarak köşelere gelecek şekilde dört mevsimin kişiselleştirildiği büstler, bunların arasında ise birbirlerinden farklı olarak işlenmiş Hypocampos (denizatı), deniz canavarları ve Triton’un (belden yukarısı insan, aşağısı balık) taşıdığı Nereid’lerin (denizkızı) konu edildiği 4 tane pano bulunuyor. Bunların yanı sıra mozaiği ev sahibini kurban töreni esnasında betimleyen pano oluşturuyor. Bu panoların etrafı da iki farklı geometrik desenle çevrelenmiş durumda ziyaretçilerin göz zevkine sunuluyor. Parçalar halinde taşınarak tekrar birleştirilen mozaik Samsun Müzesi’nde vatandaşların yoğun ilgisine maruz kalıyor.
Samsun Çarşambalılar Derneği’nden başkanlara iş birliği mesajı Çarşambalılar Yardımlaşma ve Haberleşme Derneği Başkanı Hüseyin Avni Özdemir, İlkadım ve Çarşamba ilçelerinde belediye ile iş birliği içerisinde çalışmalar yapmaktan memnuniyet duyacaklarını ifade etti. Dernek Başkanı Hüseyin Avni Özdemir ile yönetim ve denetim kurulu üyeleri, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ve İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz’ı ziyaret etti. Özdemir, Başkan Dündar’a yapılan ziyarette yaptığı konuşmada, yeni projeler ortaya koymanın ve Çarşamba’da uyum içerisinde çalışmanın, ilçenin gelişmesi için her zaman gerekli olduğunu vurguladı. Özdemir ayrıca, "İlçemizin kentleşmesi, sosyal ve kültürel faaliyetlerinin artması adına Çarşamba’nın önde gelen STK’ları olarak belediyemiz ile iş birliği içerisinde çalışmalar yürütmekten memnuniyet duyarız" dedi. Çarşamba’nın gündem konularının ele alındığı ziyarette Özdemir, Dündar’a yönetim kurulu ve dernek üyelerinin gündemlerinde yer alan konuları aktardı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz’a gerçekleştirilen hayırlı olsun ziyaretinde Başkan Özdemir, Başkan Kurnaz’a Samsun Çarşambalılar Derneği’nin Samsun ve İlkadım’da yürüttüğü çalışmalar ve etkinlikler hakkında bilgi vererek, belediye ile iş birliği içerisinde çalışmalar yapmaktan memnuniyet duyacaklarını ifade etti. Belediye Başkanları Dündar ve Kurnaz, ziyaretten duydukları memnuniyeti ifade ederken, Başkan Hüseyin Avni Özdemir, Dündar ve Kurnaz’a hayırlı olsun dileklerini ileterek Çarşamba ve İlkadım’da gerçekleştirilecek çalışmalarda başarılar diledi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin 3 Projesine Destek Kültürel ve bilimsel geleneği, donanımlı altyapısı, bünyesinde barındırdığı fakülteler, araştırma merkezleri, enstitüler, meslek yüksekokulları ve alanında uzman binlerce akademisyeni ile dev bir bilim merkezi olan Atatürk Üniversitesi, öğrencilerine sağladığı kaliteli eğitim sayesinde ulusal ve uluslararası alanda adından söz ettirmeye devam ediyor. Bu çerçevede bilim ve teknoloji alanında önemli başarılara imza atan Atatürk Üniversitesinin, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 - 100. Yıl Çağrısı kapsamında 3 projesi desteklenmeye layık görüldü. Çağrı kapsamında Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Peker, Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Nihangül Daştan ve Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Ebru Ocakcı yürütücülüğünde sunulan projeler desteklendi. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, projelerin Atatürk Üniversitesinin araştırma kapasitesinin ve bilimsel yenilikçilik yaklaşımının güçlü bir kanıtı niteliğinde olduğunu belirterek, Proje Geliştirme ve Destek Ofisinin, projelerin tasarım ve geliştirme süreçlerine yönelik desteği ve öğretim üyelerinin fikirlerini projeye dönüştürmelerinde danışmanlık hizmetleri sunduğunu söyledi. “Atatürk Üniversitesi, Bilim Dünyasına Katkıda Bulunmayı Sürdürecektir” Atatürk Üniversitesi olarak, bu projelerin üniversitedeki araştırma kültürünü daha da ileriye taşıyacağına ve bilimsel çalışmaların görünürlüğünü artıracağına inandıklarını aktaran Rektör Çomaklı: “Evrensel düzeyde nitelikli bilimsel bilgi üreten, Ar-Ge faaliyetleri yürüten, teknoloji geliştiren, patente dönüştüren ve ürettiği bilimi toplumun yararına kullanan araştırma odaklı üniversite olma hedefiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu projelerde emeği geçen tüm akademisyenlerimizi ve araştırmacılarımızı tebrik eder, çalışmalarında başarılarının devamını dileriz. Atatürk Üniversitesi, bilgiyi ilerletmek ve topluma hizmet etmek misyonuyla bilim dünyasına katkıda bulunmayı sürdürecektir” ifadelerini kullandı. İşte Desteklenen Projeler Prof. Dr. Adem Peker; Siber İzleyici Rolleri Farkındalık Modelinin Geliştirilmesi: Ergenlerin Siber Zorbalık Karşısında Güçlendirilmesi, Dr. Öğr. Üyesi Nihangül Daştan; Türkiye’nin Kültürel Miras Politikalarının 100 Yıllık Geçmişi, Uluslararası Karşılaştırmalı Analizi ve Gelecek İçin Öneriler ve Arş. Gör. Dr. Ebru Ocakcı; Mekânsal Düşünmeye Yönelik Akıllı ve Somut Oyuncakların Geliştirilerek İlkokul Öğrencilerinin Mekânsal Düşünme Becerileri, Problem Çözme Becerileri ve Bilişsel Yükleri Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi