GÜNDEM - 20 Ocak 2018 Cumartesi 10:11

Dünyanın en parlak 10 bilim insanı arasında bir Türk!

A
A
A
Dünyanın en parlak 10 bilim insanı arasında bir Türk!

Yanlış okumuyorsunuz, dünyanın en parlak 10 bilim insanından birisi Türk. Prof. Dr. Aydoğan Özcan'ın aldığı ödüllere sayfalar yetmiyor. Bu parlak bilim insanı sayesinde kan tahlilleri cep telefonuyla yapılabilecek..

Prof. Özcan, cep telefonlarıyla kan tahlili yapabilen mobil mikroskop geliştirmiş. ABD eski Başkanı Barack Obama’dan aldığı Başkanlık Kariyeri Ödülü dahil pek çok uluslararası ödüle layık görülmüş. Hatta eşi de Başkanlık Kariyer ödülünü alınca, ödülü alan ilk ve tek çift olarak da tarihe geçmişler.

İşte dünyanın en parlak 10 bilim insanı arasında yer alan Prof. Dr. Aydoğan Özcan...

Kan tahlili yapan cep telefonu bulmanız hep gündemde. Nasıl bu başarıyı elde ettiniz? Bundan bahsedebilir misiniz maliyeti ve kullanılma alanları nelerdir?

Kaliforniya Üniversitesi’ndeki (UCLA) grubum hesaplamalı görüntüleme teknolojileri ve yapay zeka tabanlı sensor ve teşhis cihazları üzerine çalışıyor. Kısacası, yeni mikroskoplar ve teşhis cihazları oluşturuyoruz. Bu mikroskopların ve cihazların en önemli özelliği normal mikroskoplardan daha hafif, taşınabilir ve ucuz olmalarıdır. Bunu yaparken de görüntünün kalitesini, çözünürlüğünü ve kontrastini değiştirmeden yapmaya çalışıyoruz ki aynı kalitede güzel görüntüler alabilelim. Mikroskopların ve görüntüleme cihazların en önemli parçaları lenslerdir. Biz bu lensleri digital hesaplama yöntemi ile değiştirerekten çok daha geniş alana bakabilecek mikroskoplar dizayn ediyoruz. Bunların tele-tıp alanında çok farklı uygulamaları var. En çok duyduğunuz çalışmamız cep telefonunu hastalardan alınan kan hücrelerine ve doku örneklerine bakabilecek bir mikroskoba dönüştürülmesi olabilir. Çünkü cep telefonlarında hem çok iyi bir hesaplama ortamı var, hem de cep telefonunun arkasındaki kameralar çözünürlük açısından oldukça iyi durumda. Dolayısıyla bu tür cihazların cep telefonu ile bütünleşmesi özellikle tele-tıp ve üçüncü dünya ülkelerindeki sağlık taramaları için ilginç alanlar, ilginç uygulamalar ortaya çıkartıyor.

Bu buluşlardan bir kısmı ürünleşmiş durumda ve benim de kurucusu olduğum bir şirket tarafından kullanıma açılmıştır. Bu kurduğum şirket World Economic Forum tarafından 2015 senesinde Technology Pioneer ödülünü Davos’da almıştır.

Diğer çalışmalarınızdan da bahsedebilir misiniz?

Yaptığımız diğer bir grup çalışma yapay zekanın optik sistemler ve görüntü oluşturma üzerindeki uygulamaları. Kısacası “düşünebilen” mikrosçoplar ve sensörler geliştiriyoruz. Burda yapay zeka tekniklerini kullanarak akıllı görüntü alabilen ve teşhis yapabilen metodlar geliştiriyoruz. Bu teknolojilerin biyomedikal uygulamaları olduğu gibi, şu ve hava kirliliğine bakabilen sistemler geliştimek için de kullanıyoruz.
Buna ilave olarak, spermlerin üç boyutlu hareketinin izlenmesi üzerine önemli çalışmalarımız var. Sperm biyolojisiyle ve spermin tıbbi yapısıyla ve onun etkilendiği mekanizmalar ile ilgili çalışmalar yapan araştırmacıların kullanabileceği çok faydalı teknikler geliştirdik. Üç boyutlu merceksiz görüntüleme tekniği ile çok hızlı ve çok geniş bir hacimdeki binlerce sperme aynı anda bakıp onların mikroskopik hareketlerini görüntüleyebiliyoruz. Özellikle çeşitli ilaçların ve kimyasal maddelerin, sperm ve hareketi üzerindeki etkilerini incelemek ya da değişik fiziksel teoremlerin veya hipotezlerin denenmesi için bu tür tekniklerin çok faydalı olacağını inanıyorum. Bu çalışmalarımız kurduğum ikinci bir şirket tarafından ticarileştirilmektedir ve Amerikan Sağlık Bakanlığı’ndan 1.7 Milyon $ bir bütçe almıştır, bu ticarileşme amacı ile.

Dünyanın en parlak 10 bilim insanı arasında bir Türk!

Populer Science’ın Ekim 2012 sayısında, “tüm dünyada 2012 yılının en parlak 10 bilimadamı” arasında neden gösterildiniz?

Bu ödül yaptığımız önemli çalışmalar ve onların etkileri dolayısı ile verilmiş bir ödül. Bu ödülden hemen önce 2011 yılında Amerikan başkanlığı tarafından önemli bilimsel ve teknolojik yeniliklere imza atan araştırmacılara verilen Başkanlık Kariyer Ödülünü Beyaz Saray’da Başkan Obama’dan almıştım.

Son beş sene içerisinde oldukça önemli profesyonel ödüller aldım. Bunlardan bazıları şunlardır:,

Guggenheim Fellow, The John Simon Guggenheim Memorial Foundation, 2017
Fellow, The Royal Society of Chemistry, 2017
Fellow, American Institute for Medical and Biological Engineering (AIMBE), 2017
Fellow, IEEE, 2017
Rahmi M. Koç Science Medal, Koç University & Vehbi Koç Foundation, 2016 {Inaugural Recipient}
Ernst Abbe Lecture and Award, Carl Zeiss Foundation, 2016
Wireless Innovation Award, Vodafone Americas Foundation, 2016
IEEE Photonics Society Distinguished Lecturer Award, 2016
ICO Prize, International Commission for Optics, 2015
Technology Pioneer, The World Economic Forum, 2015
HHMI Professor, Howard Hughes Medical Institute, 2014
Fellow, Optical Society of America (OSA), 2014
Fellow, SPIE, 2013
SPIE Biophotonics Technology Innovator Award, 2013
The Scientist, Top Innovation of the Year, 2011

2016 Aralık ayında da Sayın Rahmi Koç adına verilen Rahmi Koç Bilim Madalyasının ilk sahibi oldum. Bu Türkiye’de aldığım ilk ödüldür ve benim için manen en değerli ödüllerden birisidir.

Bu dergi yaklaşık 6 sene önceki en parlak bilim insanı olarak bahsetti o zamandan bugüne neler değişti?
O zamandan bu yana yüzlerce makale ve konferans yayını yaptık, onlarca patent başvurusunda bulunduk, bir kaç yeni ürünü kullanıma açtık, ikinci bir şirket kurduk, ve milyonlarca dolar araştırma bütçesi getirerek araştırmalarımıza ivme kazandırdık. Bizim labimızda yetişen bir çok araştırmacı ABD içinde ve dışındaki önemli üniversitelerde kendi lablarını kurmuştur. Bugün itibarı ile mobil sağlık, tele-tıp ve optik görüntüleme ve teşhis konularında dünyadaki en ileri araştırma grublarından biri olarak tanınıyoruz. Grubumuz 20’nin üzerinde diğer üniversite ve grup ile ortak çalışmalar yürütmekte ve bu konularda küresel bir cazibe merkezi oluşturmuştur.

Türkiye’de de oldukça güzel işler yapan ve başarılı bir çok bilim insanımız var. Onların başarılarını zaman zaman duyuyorum, ve oldukça gurur duyuyorum.

Toplam kaç patentiniz var?

37 onaylanmış ve 20’nin üzerinde beklemede olan patentim var. Bunların çok önemli bir kısmı lisanslanmış durumda, ve kurduğum şirketlerin de temelini oluşturur.

Artık dünyada bilgisayar çok önemli sizce kısa vadece evdeki bilgsayardan ve telefondan neler yapabileceğiz? Gelecekte bizleri başka neler bekliyor?

Yapay zeka ve optik kesişimi şu an için en çok ilgimi çeken konuların başında geliyor. Düşünen ve adapte olabilen akıllı optik görüntüleme ve teşhis sistemleri tıp için yeni konseptleri geliştirmemize imkan verecek. Örneğin, küçük bir pil seviyesindeki bir cihazı yutup vücudumuzdaki değişik noktalardan örnek alıp incelemesini ve kendi yolunu çizerek (aynı kendi kendini yöneten arabalar gibi) bulunması gereken noktalara ulaşıp, orda anında tetkik ve gerekirse müdahale yapması (örneğin dokuyu laser ile yakması vb) mümkün olabilecek.

Eşiniz Prof. Mona Jarrahi’den bahseder misiniz biraz?

Eşim de benim gibi doktorasını Stanford Üniversitesinde aldı. 2013 yılında Amerikan başkanlığı tarafından önemli bilimsel ve teknolojik yeniliklere imza atan araştırmacılara verilen Başkanlık Kariyer Ödülünü Beyaz Saray’da Başkan Obama’dan aldı. Bu değerli ödülü alan tek evli çift bildiğim kadarı ile biziz.

Kendisi de başarılı. Nasıl evde iki blim insanının olması?

İnanılmaz yoğun bir tempoda araştırma ve geliştirme yapmak bir çok konuda da zorluklar getiriyor. Eşim bu zorlukları çok iyi bildiği için ve bizzat yaşadığı için benim en büyük destekçim. Normal bir hayatımızın olduğunu söyleyemem, ama şikayetçi değiliz.

Türkiye’de yaşayan gençlere ve bilim ile uğraşan insanlara neler söylemek istersiniz?

Tutku ile yaptıkları işe bağlanmaları ve yoğunlaşmalarını tavsiye ederim. Bir çok önemli başarı sabır ile yapılan uzun bir çalışmanın ardından aralanabilmiştir. Doktoram sırasında hafta sonları karanlık bir odada saatlerce kesintisiz optik sistemler üzerine deneyler yaptığımı hatırlıyorum.

Aydoğan Özcan kimdir?

Dr. Aydoğan Özcan, Doktorasını 2005 yılında Stanford Üniversitesi Elektrik Mühendisliğinde tamamladı. Daha sonra Harvard Tip Fakültesinde araştırma üyesi olarak tıbbi görüntüleme üzerinde çalışmalarını 2 yıl kadar sürdürdü. 2007 yılında Kaliforniya Üniversitesi Los angeles’ta (UCLA) elektrik mühendisliği bölümünde kurmuş olduğu laboratuarında Biyo ve Nano fotonik üzerinde çalışmalarına devam ediyor. Dr. Aydoğan Özcan, özellikle merceksiz görüntüleme sistemlerinde yapmış olduğu çalışmalar ile adında çokça bahsettirdi. Çalışmaları ile küresel birçok ödüle layık görüldü. 2011 yılında Amerikan başkanlığı tarafından önemli bilimsel ve teknolojik yeniliklere imza atan araştırmacılara verilen Başkanlık Kariyer Ödülüne layık görüldü. Ayrıca, 2012 yılında dünyaca ünlü popüler bilim dergisi “Popular Science” tarafında 10 en parlak bilim adamı arasında gösterildi. Buna ilave olarak, 2016 yılında Sayın Rahmi Koç adına verilmeye başlanan Rahmi Koç Bilim Madalyasının ilk kazananı olmuştur. Dr. Aydoğan Özcan, UCLA’de geliştirmiş olduğu teknolojiler ile onlarca patenti ve bir o kadar da patent başvurusu bulunmaktadır. 2009’da kurduğu şirket World Economic Forum tarafından 2015 senesinde Technology Pioneer ödülünü Davos’da almıştır.

Önce Vatan Gazetesi - Anıl Sural
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’a çocuk dostu projeler Muğla Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirdiği projelerle ilçelerde bulunan park ve bahçeleri güzelleştirmeye, geliştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Bodrum’un merkezinde yapılan Bodrum Liman Oyun Parkı Yenileme Projesi ile çocuklara güvenli, modern ve gelişim odaklı bir alan imkânı sunuldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz’ın incelediği Bodrum Liman Parkı, hizmete girdi. Park, yalnızca bir oyun alanı değil, aynı zamanda adil, güvenli ve sağlıklı gelişimi önceleyen modern bir yaşam ve eğitim alanı olarak bin 450 metrekarelik alanda yer alıyor. Engelsiz tasarımlara sahip ve güvenli oyun alanları Büyükşehir Belediyesi, bu projeyle yalnızca fiziksel bir yenileme değil, çocukların gelişimsel ve sosyal ihtiyaçlarını merkeze alan çağdaş bir park oluşturmayı hedefliyor. Engelsiz tasarım anlayışıyla planlanan engelli dostu oyun alanları, özel ihtiyaçlı çocukların yaşıtlarıyla güvenle oyun oynamasına imkân tanıyor. Parkta yer alan aktivite panoları ve duyusal oyuncaklar bilişsel gelişimi desteklerken; teleferik, halatlı salıncaklar ve tırmanma elemanları gibi hareket odaklı oyun ekipmanları çocuklara güvenli fiziksel gelişim alanları sunuyor. Hem estetik hem de güvenliği bir arada sunan EPDM zemin kaplama ile donatılan parkın, çocuklar ve aileler için yeni bir buluşma noktası olması hedefleniyor. Gümüşlük’te doğayla uyumlu ve sürdürülebilir park projesi Muğla Büyükşehir Belediyesi, Karakaya Mahallesinde mülkiyetinde bulunan 21 bin 511 metrekarelik alanda park ve spor alanı yapılmasını planlıyor. Doğal sit ve 3. derece arkeolojik sit statüsüne sahip alanda, geçmiş yıllarda mevzuata aykırı şekilde inşa edilmiş ruhsatsız yapıların yıkım ve temizleme çalışmaları titizlikle sürdürülüyor. Çalışmalar; Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ve ilgili tüm kurumların görüş ve izinleri doğrultusunda, doğal ve kültürel dokuya zarar verilmemesi temel ilke kabul edilerek yürütülüyor. Doğayla uyumlu ve sürdürülebilir park projesi Karakaya Mahallesi Gümüşlük mevkiinde yer alan alanda, yıkım ve temizleme çalışmalarının tamamlanmasının ardından ilgili kurullardan alınacak onaylar doğrultusunda; doğal ve arkeolojik sit şartlarını gözeten, kurakçıl peyzaj anlayışıyla tasarlanan, bölgeye özgü bitki türlerini içeren, yenilenebilir enerji kullanımını esas alan, spor, dinlenme ve sosyal ihtiyaçları birlikte karşılayan çevre dostu bir park ve spor alanının hayata geçirilmesi hedefleniyor. Proje ile alanın, bölge halkı ve yerli-yabancı ziyaretçiler için güvenli, nitelikli ve sürdürülebilir bir kamusal alan haline gelmesi amaçlanıyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, Bodrum Liman Oyun Parkı Yenileme Projesinin tamamlanmasının ardından ve Gümüşlük’te yapılacak iklim ve çevre dostu bir park ve spor alanı ile ilgili yaptığı değerlendirmede, çocukların ihtiyaçlarını merkeze alan projelere büyük önem verdiklerini belirtti. Çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişimini önceleyen projelere büyük önem verdiklerini vurgulayan Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, çocukların güvenle oyun oynayabildiği, engellerin ortadan kaldırıldığı, doğayla uyumlu ve sürdürülebilir kamusal alanlar oluşturmanın en temel sorumluluklarından olduğunu, Bodrum Liman Oyun Parkı bu anlayışın somut bir örneği olduğunu, Gümüşlük’te planlanan park ve spor alanını da doğal ve kültürel değerleri koruyarak, tüm kurulların onayları doğrultusunda Bodrum’a kazandıracaklarını açıkladı.
Bursa Medya Buluşmaları’nda 2025 gündemi masaya yatırıldı Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği ‘Medya Buluşmaları’ programında deneyimli gazeteciler Tayfun Çavuşoğlu ile Necati Kartal, geride bırakılmaya hazırlanan 2025’in yerel ve ulusal gündemlerine ilişkin dikkat çeken noktalara parmak bastı. Toplumsal farkındalığı artırma amacıyla pek çok projeye imza atan Osmangazi Belediyesi, Gençlik ve Girişimcilik Merkezi’nde Medya Buluşmaları çerçevesinde 2025’te yerel ve ulusal gündemlerin öne çıkan detayları ile dönüm noktalarını baz alan önemli bir söyleşi gerçekleştirdi. Sevda Kurul’un moderatörlüğünü üstlendiği söyleşide Bursa medyasının deneyimli iki usta kalemi Tayfun Çavuşoğlu ve Necati Kartal, çarpıcı ayrıntıları değerlendirdi. "Bursa’nın En Önemli Olayı Arap Şükrü Sokağı’nda Yapılan Yeni Düzenleme" Bursa gündeminin ana başlıklarına değinen Tayfun Çavuşoğlu, 2025’in kent özelinde en önemli detayının Bursaspor’un şampiyonluğu olduğunu dile getirdi. Yerel yönetimler açısından bakıldığında en dikkat çeken noktanın Arap Şükrü Sokağı’ndaki değişim olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Arap Şükrü Sokağı, tarihi niteliklere sahip bir bölge olmakla beraber, sonradan yapılan sundurma benzeri camekanlı yapılarla bir metrelik dar geçit haline dönüşmüştü. Osmangazi Belediyesi’nin burada yapmış olduğu çalışmayı çok değerli buluyorum. Turistik açıdan bölge tarihi niteliğine kavuşurken, güvenlik açısından da gereği yapılmış oldu. Bir diğer önemli hadise de Hanlar Bölgesi’nde yapılan çalışmaların son şeklini almış olması. Eski Bursa ile yeni Bursa kucaklaşmış oldu. Son olarak yapılan otoparklar ve çevre düzenlemeleriyle beraber orada çalışmaların tamamlanması çok önemli." diye konuştu. Ayrıca basının en karanlık dönemlerinden birini yaşadığını da belirten Çavuşoğlu, basının cendere içinde görev yapmaya çalıştığını kaydetti. "Üretmeyen Bir Türkiye’ye Doğru Gidiyoruz" Ekonomik açıdan Türkiye’yi 2026 yılında zorlu bir dönemin beklediğine işaret eden Kartal ise şunları söyledi: "Türkiye’de iktidarın sürekli oy kaybettiğini, muhalefetin güçlendiğini görüyoruz ama yakın zamanda bir seçim göremiyoruz. Ekonomik olarak da Mehmet Şimşek’in uygulamış olduğu talebi kısacağız ve bu şekilde enflasyonu düşüreceğiz üzerine kurulu ekonomi politikası neredeyse iflas etmiş vaziyette. Çünkü talebi durduracağız derken 30 milyon insanı yoksullaştırdılar. Türkiye’de belki de ilk kez açlık sınırının altında asgari ücret görüyoruz. Dün Ankara Sanayi Odası Başkanı çok önemli bir açıklama yaptı ‘90’lı yıllardan beri ilk kez Türkiye’de sanayinin, gayri safi milli hasıla içerisindeki payı 38 iken, yüzde 19.8’lere düştü’ diye. Yani üretmeyen bir Türkiye’ye doğru gidiyoruz, yarı yarıya azalmış. Dolayısıyla ben ekonomik olarak iyi görmüyorum." Konuşmaların ardından Osmangazi Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Süleyman Çavlı, günün anısına gazeteciler Tayfun Çavuşoğlu ile Necati Kartal’a teşekkür hediyesi takdiminde bulundu.