EKONOMİ - 17 Ocak 2011 Pazartesi 10:07

Dünyanın ilk hijyen günü kutlandı

A
A
A
Dünyanın ilk hijyen günü kutlandı

Dünyanın ilk Hijyen Günü, Dettol Türkiye tarafından Avrupa Hijyen Konseyi ve Türk Pediatri Kurumu'nun katkılarıyla İstanbul'da düzenlenen bir dizi etkinlikle kutlandı.

ABDULLAH COŞKUN-MEHMET EMEK/ İSTANBUL

Dünyada ilk kez Türkiye’de kutlanan 16 Ocak Hijyen Günü, tüm kamuoyunu kucaklayan bir sosyal sorumluluk projesi olarak yepyeni bir dönem başlattı. Toplum sağlığını çok yakından ilgilendiren “hijyen” kavramını en geniş kapsamıyla gündeme taşıyan 16 Ocak Hijyen Günü, Türkiye’nin ilk hijyen elçilerini Esma Sultan Yalısı’nda buluşturdu. Türkiye Hijyen Platformu’na katılan bilim adamları, hekimler, sağlık profesyonelleri, anne babalar, medya mensupları, aydınlar ve kanaat önderleri, daha sağlıklı bir yaşam için hijyenin önemini vurguladılar.
  Etkinlikte basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Reckitt Benckiser Ürün Müdürü Alp Öztekin, Türkiye'nin hijyenine önem verdiklerini belirterek, "Biz hijyen konusunda Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek, bir adım attık. Bugün çeşitli etkinliklerle hijyenin önemine vurgu yapıyoruz. Böyle bir etkinlik düzenlemekten gurur duyuyoruz" dedi.

Reckitt Benckiser Pazarlama Müdürü Benal Serin ise etkinlikle ilgili bilgiler vererek, "Eğitmenlerimiz aracılığıyla çocuklara hijyenin başlangıcı olan el yıkamanın önemini anlatıyoruz. Bugün düzenlenen seminer ile de anne ve babaların hijyen konusunda daha çok bilinçlenmelerini sağlıyoruz" diye konuştu.

Seminere katılan Manken Sinem Güven, çocuğunun temizliğinde el hijyenine büyük önem verdiğini belirterek, "Ben hijyene büyük önem veriyorum. Bunu en iyi şekilde yaptım çünkü normal doğum yaptım. Normal doğumla dünyaya gelen çocuklar daha sağlıklı oluyorlar. Temizlikte abartıya kaçmıyorum çünkü yararlı bazı bakterileri de çocuğun alması gerekiyor" dedi.

Çocuğunun hijyenine büyük önem veren ünlü Modacı İdil Terzi ise hijyen konusunda çok hassas davrandığını belirterek, "Çocuğumun hijyenine çok dikkat ediyorum bunun için bugün geldiğim seminerde, aslında çok önemli bir şey öğrendim. Bilgisayar klavyesinin daha sık temizlenmesi gerektiğini anladım." dedi.

  Avrupa Hijyen Konseyi Başkanı Prof. John Oxford da seminere katılan anne babaların hijyen konusundaki sorularını yanıtladı. İngiltere'de hijyen konusunda yaptığı araştırma sonuçlarını örneklerle açıklayan Oxford el yıkamanın en kısa 30 saniye sürmesi gerektiğini vurguladı. Oxford, "Biz İngiltere'de çocuklara Happy Birthday şarkısını 3 kere söyleyene kadar ellerini sabunlamalarını öğretiyoruz" dedi.
  
HİJYEN ELÇİLERİ BİRARADA

Temizlik ve hijyen kavramları, kişisel ve toplumsal gelişimin en önemli basamaklarından biri olarak kabul ediliyor. Yapılan bilimsel araştırmalar hijyen alışkanlıkları ile pek çok enfeksiyon hastalığının önlenebileceğinin altını çiziyor.  Hijyen bilincini geliştirmeyi amaçlayan 16 Ocak Hijyen Günü, bu amaçla Türkiye’nin Hijyen Elçilerini interaktif bir platformda buluşturdu. Viroloji alanında yaptığı çalışmalar ile dünya tıp literatüründe saygın bir konuma sahip olan Avrupa Hijyen Konseyi Başkanı Prof. John Oxford’un misafir konuşmacı olarak katıldığı Türkiye Hijyen Platformu’nun moderatörlüğünü Gazeteci Balçiçek İlter üstlendi. Uzmanlar, sağlık profesyonelleri, anne babalar, medya mensupları gibi konunun en önemli sözcüleri, birer “Hijyen Elçisi” olarak Türkiye Hijyen Platformu’nda yerini aldı. İnternet üzerinden yapılan anketle belirlenen anne babaların yanı sıra, ünlü anneler, anaokulu öğrencileri ve öğretmenlerin de katıldığı panelde, hijyen kavramı her açıdan ele alınarak tartışıldı.
 
ÇOCUKLAR HİJYEN GÜNÜ'NÜ ÖĞRENEREK KUTLADI

16 Ocak Hijyen Günü, daha sağlıklı bir toplum için ilk adımı anneler ve çocuklarıyla birlikte attı. Çocuklara öncelikle doğru hijyen alışkanlıklarının kazandırılması gerektiğinin vurgulandığı Türkiye Hijyen Platformu’nda, Hijyen Elçisi anne babaların çocukları ve anaokullarından katılacak minikler için özel etkinlikler düzenlendi. Büyükler panelde “hijyen”i tartışırken çocuklar da Dettol Çocuk Tiyatrosu’nun sergilediği bir oyunla hijyenin önemini eğlenerek kavradılar. Yapılacak atölye çalışması ile de çocuklar hep birlikte 6 adımda el yıkamayı öğrendiler. Prof. John Oxford’un sunumunun ilgiyle takip edildiği platform, uzmanlar ve hijyen elçilerinin karşılıklı söyleşileriyle devam etti. Tüm katılımcıların, hijyen kültürünün sağlık için taşıdığı önemi dile getirdiği Türkiye Hijyen Platformu’nda, bundan sonra yapılması gerekenler ve hijyen elçilerinin taşıdıkları sorumluluk paylaşıldı. Büyükler tartışırken, platformun minik konukları ise onlar için hazırlanan özel bir alanda tiyatro ve atölye çalışmalarına katıldı.
Türkiye Hijyen Platformu, muhteşem bir finalle sona erdi. Sahneye çıkan ve “6 adımda el yıkama”  şarkısını söyleyen minikler korosu, katılımcılardan büyük alkış topladı.
  İlk kez Türkiye’de kutlanan ve önümüzdeki yıllarda dünyaya yayılacak olan 16 Ocak Hijyen Günü doğrultusunda yıl boyu farklı etkinlik ve buluşmalar düzenlenecek.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Yalova’da devre mülk dolandırıcılığı davası Yalova merkezli devre mülk dolandırıcılığı davasında 6’sı tutuklu toplam 38 sanığın yargılanmasına devam edildi. Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen devre mülk dolandırıcılığı davasının son celsesinde, "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık", "rüşvet vermek" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlamalarıyla 6’sı tutuklu toplam 38 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul, Adana, Aydın, Kütahya ve Balıkesir illerinde düzenlenen operasyonlar sonucu yakalanan tutuklu sanıklardan örgüt lideri olduğu ileri sürülen Karaderili Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Karaderili, Yaprak Dökümü dizisindeki Ahmet rolüyle tanılan ünlü oyuncu Yusuf Kemal Atala, Çağatay Kermen ve Koray Öngen Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Kaan Karadereli, Aral Sarıtürk ve avukatlar duruşmada hazır bulundu. Mahkemede örgüt lideri Orhan Karaderili hakkında 2017 yılında açılan dosyanın Yargıtay tarafından bozulması üzerine mevcut dosyayla birleştirildiği bildirildi. 3 müştekili dosya ile ilgili Orhan Karaderili suçsuz olduğunu savundu. Karaderili savunmasında elektronik kelepçe ya da ev hapsiyle yargılanmasının devama edilmesini talep etti. Diğer sanıklar da tutuksuz yargılanmak üzere tahliyelerini talep etti. Duruşmaya ara veren mahkeme daha sonra sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı 3 Şubat 2026 tarihine erteledi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından ekonomi programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uyguladıkları ekonomi programının olumlu çıktılarının yansıması olarak gelir dağılımının iyileşmeye devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, ekonomide daha dengeli bir yapı oluşmaya devam ettiğini söyledi. TÜİK tarafından gerçekleştirilen ve gelir referans yılı 2024 olan Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2025yılı sonuçlarının gelir dağılımdaki eşitsizliğin azaldığına işaret ettiğini söyleyen Yılmaz, "Araştırma sonuçlarına göre 2024 yılında en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,1 puan azalarak yüzde 48 olurken en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,4 olmuştur" ifadelerine yer verdi. "Ülkemizin sahip olduğu refahı, toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız" Yılmaz, daha adil paylaşım ekonomik istikrar ve sosyal kalkınmanın da temel taşlarından birisi olduğuna işaret ederek, "Gelir eşitsizliğindeki gelişmeleri takip etmek açısından kullanılan toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı bir önceki yıla göre 0,2 puan azalarak 7,5’e gerilemiştir. Ayrıca, Gini katsayısı da, bir önceki yıla göre 0,003 puan azalış ile 0,410 olarak tahmin edilmiştir. Tüm bu göstergeler, toplam gelirimizin arttığı bu dönemde, gelir dağılımının da iyileşmeye devam ettiğini göstermektedir. Sosyal devlet ilkesiyle, kapsayıcı kalkınma yaklaşımıyla ve ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarıyla, ülkemizin sahip olduğu refahı, toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız" açıklamasında bulundu. "Sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz" Gelecek yıl bütçesinde toplumun tüm kesimlerini gözeten ve koruyan vatandaş odaklı bir yaklaşım sergilediklerinin altını çizen Yılmaz, "Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini, 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Böylece, 2002 yılında yüzde 0,4 olan sosyal yardım ve desteklerin GSYH’ya oranını 2026 yılında yüzde 1,2’ye yükseltiyoruz. Vatandaşlarımızın daha ucuz elektrik ve doğalgaz kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinde 373 milyar lira kaynak ayırdık. 2022 yılı Ocak ayından itibaren asgari ücreti vergi dışı tutmakta olup bu imkândan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda yeni açıklanan asgari ücrete göre, 2026 yılında 1 trilyon 166milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz. Doğalgaz ve elektrik sübvansiyon destekleri ve asgari ücretin vergi dışı tutulmasını da dikkate aldığımızda sosyal harcamalara ayırdığımız kaynaklar 2 trilyon 456 milyar liraya ulaşmaktadır" ifadelerine yer verdi. Yılmaz, eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal destekler başta olmak üzere, kapsayıcı sosyal politikalar ile beşeri sermayeyi güçlendirmeye ve gelir dağılımında kalıcı iyileşme sağlamaya devam edeceklerini kaydetti. Enflasyona karşı kararlı bir mücadele verdiklerini de belirten Yılmaz, sağlanacak kalıcı düşüşlerin, vatandaşımızın refahının artmasına ve gelir dağılımında daha dengeli bir yapının oluşmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.
Eskişehir Başkan Önür’den CHP’li Çifteler Belediyesi’ne kandil eleştirisi AK Parti Çifteler İlçe Başkanı Yakup Önür, CHP’li Çifteler Belediyesi’nin kandili tebrik mesajı yayınlamayıp İsmet İnönü’yü anma mesajı yayınlamasını eleştirerek, "Bu toprakların ruhunu yok sayan hiçbir yaklaşım, halkın vicdanında karşılık bulamaz. Unutulmasın: Milletin değerleriyle kavga edenler, er ya da geç milletin vicdanında kaybeder" diye belirtti. Önür, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Çifteler Belediyesi’nin, mübarek kandil gecelerinde tek bir tebrik mesajı dahi paylaşmaması, buna karşın bu milletin inancıyla yıllarca problem yaşamış bir ismi "saygı ve rahmetle" anmayı tercih etmesinin derin bir çelişkinin açık göstergesi olduğunu belirtti. İlçe Başkanı Yakup Önür, "Bu tutum, basit bir protokol tercihi değil; bir zihniyetin yansımasıdır. Bu ülke, nüfusunun ezici çoğunluğu Müslüman olan bir Türk yurdudur. Kandiller, bu milletin asırlardır yaşattığı manevi duraklardır. Kandil gecelerinde sessiz kalmak, milyonların inanç dünyasını yok saymak anlamına gelir. Buna karşılık, tek parti döneminde dini hayatın kamusal alandan silinmeye çalışıldığı, camilerin kapatıldığı, ezanın susturulduğu bir dönemin baş aktörlerinden birini övgüyle anmak, toplumsal hafızaya karşı ciddi bir saygısızlıktır. İsmet İnönü dönemi, müslüman Türk toplumu için sadece bir tarih başlığı değil; baskıların, yasakların ve inancın ötekileştirildiği yılların sembolüdür. Bu gerçeği görmezden gelerek yapılan "rahmet ve saygı" paylaşımları, bugün hâlâ aynı çizgide ısrar edildiğini göstermektedir. Türkiye, İsrail’i 28 Mart 1949 tarihinde devlet olarak tanıdı. Türkiye, İsrail’i tanıyan ilk Müslüman nüfuslu ülke olmuştur. Dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü’dür. Belediyeler ideolojik vitrinler değil, hizmet ve temsil makamlarıdır. Çifteler Belediyesi’nin, halkının inanç değerlerine bu denli mesafeli durup, toplumun büyük bir kesiminde karşılığı olmayan bir hassasiyeti ön plana çıkarması kabul edilemez. Bu tavır, ne çoğulculuktur ne de tarafsızlık; bu açık bir seçiciliktir. Biz Müslüman Türk toplumu olarak şunu net söylüyoruz: İnancımıza saygı talep etmek bir ayrıcalık değil, en temel haktır. Kandilleri görmezden gelen, milletin değerleriyle bağı kopuk anlayışlara sessiz kalmayacağız. Bu toprakların ruhunu yok sayan hiçbir yaklaşım, halkın vicdanında karşılık bulamaz. Unutulmasın: Milletin değerleriyle kavga edenler, er ya da geç milletin vicdanında kaybeder" diye kaydetti.