SAĞLIK - 27 Eylül 2017 Çarşamba 10:40

Düşük yapanlar tekrar bebek sahibi olabilir

A
A
A
Düşük yapanlar tekrar bebek sahibi olabilir

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op.Dr. Betül Görgen, düşük yapanların tekrar bebek sahibi olabileceğini söyledi.

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op.Dr. Betül Görgen, “Bu nedenle uzmanlar, tedaviyle gebe kalan ama gebeliği devam etmediği için adeta yıkıma uğrayan çiftlere umutlarını yitirmeden devam etmelerini öneriyor. Mesela İngiltere'de her yıl doğan bebeklerin yüzde 1,5 kadarını tüp bebekle yoluyla meydana gelen gebelikler oluşturuyor. 2014 yılında 52 binden fazla kadın tüp bebek tedavisi görmüş ve IVF (tüp bebek) gebeliklerinin yüzde 27 si canlı doğumla sonlanırken, yüzde 22 si de düşükle sonuçlanmış” dedi.

Aberdeen Üniversitesi'nde yapılan son çalışmanın, ivf yoluyla gebe kalan ancak düşük yapan kadınların sonraki denemelerde yüzde 39 gibi yüksek canlı doğum oranlarına ulaştıklarını gösterdiğini ifade eden Op.Dr. Görgen, “Hem duygusal hem de maddi açıdan karşılaşılan zorluklar çoğu çiftin tedaviye devam etmemesine ve vazgeçmesine neden olabiliyor. Belki bu çalışmanın sonuçları çiftlerin tedaviye devam etmeleri konusunda cesaretlendirerek manevi destek olabilir. Araştırmacılar 1999 yılından itibaren 10 yılı aşkın bir süre içinde tedaviye başlayan 112 bin kadının kayıtlarını incelediler. Tedavi gören 112 bin 549 kadından yüzde 62,3 ünde gebelik olmadı, yüzde 29,5 i gebe kaldı ve doğurdu, yüzde 8,3 ü ise gebe kaldı fakat düşük yaptı” diye konuştu.
“En iyi gebelik oranlarına ulaşmak için iki yıl içinde 3 ivf denemesi yapılması önerilmekte”

İlk tedavi sonrası düşük yapan kadınların yüzde 31,7’sinin, 2. tedavi sonucunda canlı doğum yaptığını kaydeden Op.Dr. Görgen, “İlk tedavide gebe kalamayanlarda 2. tedavi sonrası canlı doğum yapma oranı ise yüzde 22,8 dir. 3. tur tedavi görenlerde ise canlı doğumla sonuçlanan gebelik oranı yüzde 40,9 dur. Human Reproduction dergisinin editörlerinden Dr. David McLernon, düşük yapmış olmanın vücudu adeta gelecekti gebeliklere hazırladığını belirtmiştir. Ayrıca çiftler en yüksek gebelik şansına ardışık 3 tedavi denemesinin sonrasında ulaşmaktadır. En iyi gebelik oranlarına ulaşmak için 40 yaş altındaki çiftlere, iki yıl içinde 3 ivf denemesi yapılması önerilmektedir” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.