GÜNDEM - 25 Nisan 2017 Salı 16:18

Düzce'de 'Hanta' virüsü şüphesi

A
A
A
Düzce'de 'Hanta' virüsü şüphesi

Düzce’nin Yığılca ilçesi Kırık Köyünde iddiaya göre Hanta Virüs şüphesi ile 1 kişi öldü 2 kişi hastanede tedavi altında.

Düzce’nin Yığılca ilçesinde yaşayan 43 yaşındaki Halil Arı isimli bir kişi yoğun bakım ünitesinde Septisemi; (Kan zehirlenmesi) kana bakteri ya da toksin karışması, Pnömoni; akciğer dokusunun iltihaplanması, kemiricilerden bulaşan Hanta virüsü ve Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu tanıları ile tedavi altına alındı. Tedaviye cevap vermeyen Halil Arı hayatını kaybetti. Memleketi Kırık Köyünde toprağa verildi. Aynı şüphe ile Düzce Üniversitesi araştırma ve Uygulama hastanesinde iki kişide tedavileri devam ediyor.

Köy halkı tedirgin

Kırık Köyü halkı ise bir kişinin ölmesi 2 kişinin de tedavisinin sürmesi nedeniyle endişeliler. Aynı köyde yaşayan Halil Arı’nın eniştesi Faruk Tekin, “Halil abi (Arı) köyde rahatsızlanıyor. Rahatsızlığı sebebiyle bir iki gün önce hastaneye gidiyor. Gittiğinde yapılan tahlillerde herhangi bir sıkıntı çıkmıyor. Tekrar özel bir hastaneye kaldırılıyor. Oradaki doktor ilk gördüğü anda Halil abinin direk yoğun bakımda yatması gerektiğini neden dışarıda dolaştığını söylüyor. Orada yatak olmadığından Üniversite hastanesinden yer ayarladık hemen yoğun bakıma alındı. Yoğun bakıma alındığında sorulduğunda ne şikayetle geldiği ile ilgili bizim bildiğimiz Akciğer enfeksiyonu diye biliyorduk. Doktor araştırma yaptıktan sonra ateşi çok yüksek olduğunu söyledi. Halil abinin hastalığı bundan çıktı” dedi.

Tekin, doktorların teşhisi ile ilgili olarak ise “Hanta Virüs diye bir hastalık olduğunu söylediler. Mikrop kanına yayılıp vefatının da ondan olduğunu belirtti. Köyde Halil abi 6. kişi oluyor zannedersem her halde. Halil abinin sadece kandan olduğunu diğer arkadaşların böbreklerinden sıkıntı olduğu, bağırsaklarından, diğer hastaların sırt ağrılarından, ishalden mikrobun hepsinin aynı olduğunu söylüyor hastane” diye konuştu.
Aynı hastalığı atlattığını söyleyen Osman Durmaz ise “Belki de taşıyoruz gelsinler bir araştırma yapsınlar herkese. Ben kendim iğne yoluyla tedavi oldum. Ben atlattım çok şükür. Ama atlatamayan arkadaşlarımız oldu. Şu anda yatanlarımız var. Erken müdahale olmasaydı bende gitmiştim belki de. Belki bende şu anda aranızda olmayacaktım. Bunun bir çaresi bulunmalı. Valilik bir şeyler yapmalı” diye konuştu.

"Yetkililer duruma el koymalı"

Vatandaşlar ise valilik veya kaymakamlığın duruma el koyması lazım gerektiğini işaret ederek “Şu durumda müdahale olması lazım. Sudan kaynaklandığı söyleniyor normal dereden su alınıyor, içiliyor eğer sudan ise baksınlar. Biz birilerini suçlamıyoruz köyde başka kimse ölmesin diye söylüyoruz. Belki şu anda bu virüs uyuyor yarın belki uyanacak. Tedbir amaçlı karantinaya alınıp tahliller yapılması lazım. Bu duruma yetkililer el atmalı. Bu köyden giden vatandaşlarla ilgilenilsin” ifadelerini kullandı.

"Köyden geçen derenin suyu analiz edilmeli"

Köy Muhtarı Ali Emin Ören ise “Kimileri sudan bahsetti, kimileri fare dışkısından ama sonuçlarda şu an ne olduğu belli değil. Devlet büyüklerimizin gelip bu sularımı yoksa bu insanlarımı kontrol edecek ne olacaksa bir gün önce olmasını istiyorum. Ne gerekiyorsa onun yapılmasını istiyorum. Başka insanlar hasta olmasın. İki tane de yatan hastamız var. Ama onların durumu ne olur ne gider oda bili değil. Ben bunun sudan olacağını tahmin etmiyorum ama devlet büyüklerimiz gelsin suyu da bir analiz etsin” diye konuştu.
Ormanlık alanda bulunan köyde hastalık sadece erkeklerde görülüyor. Yetkililerden alınan bilgilere göre köyde içme suyundan örnekler alınacağı ve bir dizi çalışma yapılacağı öğrenildi. Hanta virüs'ün taşıyıcısı pamuk faresi adı verilen Sigmodon hispidus. Bu farenin anavatanı ise Güney, Orta ve Kuzey Amerika'dır. Fare Türkiye'de ise görülmüyor. Bu yüzden Türkiye'de Hanta virüs'ün bulunma sıklığı ise çok az. 

Ali Yıldız
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiçle İnşa Etmek" konulu sempozyum yapıldı Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Depreme dirençli Adana ve Türkiye için yaşananları unutmadan, bilimin ışığında çalışmalıyız" dedi. Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Müdürlüğü, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Mersin Toros Üniversitesi ve Adana Ticaret Odası desteğiyle "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiç İle İnşa Etmek Sempozyumu" düzenlendi. Adana Ticaret Odası Meclis Salonu’nda yapılan Sempozyuma katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ülkenin en önemli gündeminin depreme dirençli kentler oluşturmak olması gerektiğini belirtti ve bunun için yapılması gereken her şeyin acilen hayata geçirilmesinin önemine işaret etti. Karalar şunları söyledi: “Toplum olarak afet yaşandığında o noktaya odaklanıyoruz ama bir müddet sonra bunu unutuyoruz. Türkiye’nin dünyadaki en riskli deprem bölgelerinden biri olduğu gerçeğiyle hareket edip tedbirlerimizi almalıyız.” Sempozyumun; Türkiye’nin en önemli gereksinimlerinden olan enerji kullanımını azaltan kerpiçle ilgili olmasını da önemsediğini kaydeden Başkan Zeydan Karalar, “TMMOB’ne bağlı odalar, bir karşılık beklemeden, ülkenin problemleriyle ilgili proje üreten ve bunları anlatan kuruluşlar. Onların eleştirel yaklaşımına bakıp engellemeye çalışmak, ükemizde bilimin gelişmesinin önüne geçmek anlamına gelir” dedi. Türkiye’yi depreme dayanıklı hale getirmenin şart olduğunu vurgulayan Başkan Zeydan Karalar, ancak böylece hem insan kayıplarının, yaşanan acıların ve ekonomik yıkımın önlenebileceğini söyledi. 6 Şubat depremlerinin ardından gerçekleşen hasar sonucu Adana’da 7 binin üzerinde binanın, yıkılmasını gerektirecek denli hasar aldığını hatırlatan Başkan Zeydan Karalar; Adana’nın depreme dirençli bir şehir olması için Afet Koordinasyon Merkezi’ni hayata geçireceklerini, mikro bölgeleme çalışmaları yaptıklarını, tüm bunları ikinci dönemde uygulayarak, kentin depreme daha dirençli hale gelmesi için katkı sağlamaya devam edeceklerini bildirdi. Karalar, konuşmasını; sempozyumu gerçekleştirenlere ve katılımcılara teşekkür ederek tamamladı. Sempozyumda; kerpiç, yığma ve karma tekniklerle inşa edilmiş yapılar ile deprem ilişkisinin disiplinlerarası bir perspektiften ve çok yönlü olarak ele alınması ve toprağın yapı malzemesi olarak irdelenmesi konuları üzerinde duruldu. Sempozyumun ana başlıkları, Kültürel Miras ve Kerpiç, Modern Toprak Yapılar ve Yapısal Davranışlar oldu.
Mersin Mersin’de belediye ekipleri yağış dolayısıyla teyakkuza geçti Mersin Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Müdürlüğü tarafından yapılan şiddetli rüzgar ve fırtına uyarısı sonrası şehir hayatının normal seyretmesi için alarma geçti. Kent genelinde yaşanabilecek olumsuz durumlara karşı MESKİ, İtfaiye, Park ve Bahçeler, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı bünyesindeki ekipler, gerekli uygun araç ve ekipmanla sahaya inerek olaylara anında müdahale etti. Mersin genelinde birçok noktada görev yapan ekipler, fırtına ve rüzgarın etkili olduğu lokasyonlarda mazgalların tıkanmaması için süpürge araçları ile çevre temizliği yaparken, olası bir ağaç devrilmesi ve çatıların uçma riskine karşılık teyakkuzda bekledi. ‘Alo 185’ veya ‘Teksin’ uygulaması üzerinden gelen ihbarları da değerlendiren ekipler, hava koşullarının neden olduğu zor durumlara karşı önlem alırken, sorunların büyümesine de engel oldu. “Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzdayız” Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Temizlik Şefi Danyal Güngör, Meteoroloji Müdürlüğünün hafta sonu için kent genelinde yapmış olduğu uyarıları dikkate alarak harekete geçtiklerini belirtti. Güngör, “Büyükşehir Belediyesi olarak Akdeniz, Toroslar, Yenişehir ve Mezitli bölgelerimizde 110 personelimiz ve 11 adet 8 metreküp vakumlu yol süpürme araçlarımızla olası bir yağmur durumunda mazgalların tıkanmaması için ana caddelerde yer alan tüm mazgalları süpürge araçlarımızla temizleyerek mücadele ediyoruz. Ekiplerimiz de sahada süprüntü atıklarının tamamını topluyor. Vatandaşlarımız, olası bir kirlilik veya olumsuzluk gördüklerinde ’Teksin’ üzerinden bizlere ihbar bırakıyor. Biz de en kısa sürede olaylara müdahale ediyoruz” dedi. Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzda olduklarını ifade eden Güngör, “Vatandaşlarımız, herhangi bir olumsuz durumla karşılaştıklarında ‘Alo 185’ ve ‘Teksin’ uygulaması üzerinden bize ulaşmaları halinde en kısa sürede gerekli müdahalelerde bulunuyoruz” diye konuştu.