GÜNDEM - 06 Mayıs 2017 Cumartesi 09:57

Ebru Gündeş’in 'Çingenem' şarkısının yazarı Kartal Cezaevi yöneticisi

A
A
A
Ebru Gündeş’in 'Çingenem' şarkısının yazarı Kartal Cezaevi yöneticisi

Ebru Gündeş'in bir döneme damgasını vuran Çingenem şarkısını yazan Kibariye ve Selami Şahin gibi birçok ünlü sanatçıya şarkı sözü veren ismin 30 yıllık cezaevi yöneticisi Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdür Yardımcısı Sedat Erdoğdu olduğu ortaya çıktı.

8 romanı bulunan ve şiir de yazan Erdoğdu, şiirlerini kimi zaman cezaevinde mahkumlar için okudu kimi zaman hükümlülerin çaldığı enstrümanlar eşliğinde onlarla birlikte seslendirdi.

Pişmanlık, hüzün ve vicdan azabı gibi duyguların yoğun bir şekilde hissedildiği cezaevlerinde 30 yıldır yöneticilik yapan Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdür Yardımcısı Sedat Erdoğdu, bu sayede yazar yönünü fark etti. Erdoğdu’nun uzun meslek hayatı boyunca karşılaştığı olaylar ve mahkumların hayat hikayeleri 8 roman yazmasında ve birçok ünlü sanatçıya şarkı sözü kaleme almasında ilham kaynağı oldu. Yayınlandığı döneme damgasını vuran Ebru Gündeş’in Çingenem şarkısının yanı sıra Selami Şahin’in Mahpus, Kibariye’nin Gücendim, Metin Kaya'nın İstanbul Hatırası gibi birçok şarkının yazarı olan Erdoğdu, ünlü isimler için şarkı sözleri yazmaya devam ediyor. Yönetici kimliğinin yanı sıra sanatçı kişiliğiyle diğer cezaevi yöneticilerinden ayrılan evli ve iki çocuk babası olan Erdoğdu, insanların çok bilinen şarkıları kendisinin yazdığını öğrenince çok şaşırdıklarını ifade etti.

Cezaevi çalışanları "şair müdür" diyor

Elinde kitaplarıyla her gün cezaevinin yolunu tutan Sedat Erdoğdu, müdür yardımcısı olmasına rağmen güvenliğin en üst seviyede olduğu cezaevine girerken tüm eşyalarını x-ray cihazından tek tek geçirerek göz tarama sistemi ile korunan kapıdan geçerek cezaevine girdi. Cezaevi çalışanlarının "şair müdür" dediği Erdoğdu, kurumda yöneticilikten arta kalan zamanlarda kimi zaman yazdığı şiirleri mahkumlara okudu kimi zamanda kaleme aldığı eserleri mahkumların çaldığı enstrümanlar eşliğinde onlarla birlikte seslendirdi. Sanatçı kişiliğinin etkilerini kuruma yansıtan Erdoğdu'nun müdür yardımcısı olduğu cezaevinin renkli duvarları ise görenlerin dikkatini çekiyor. Ayrıca Erdoğdu, cezaevi içerisindeki koridorların bir çoğunun da mahkumlar tarafından yapılan resimlerle süslenmesini sağladı. Mahkumlara kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışan Erdoğdu, kendi yazdığı kitaplardan mahkumlara hediye ederken kitapları mahkumlar için imzalamayı da unutmadı. Sedat Erdoğdu'nun yazdığı kitaplar ise söyle; Münafık, Şabbat, Vampirler Kumpir Sever, İncir Sineği, Makedonya Otu, Bir Efsanedir Ersen Dadaşlar, Romanika&Çingenem ve Vaka-i Osmanlı.

“Cezaevinde çalışmasaydım bu kitaplar ortaya çıkmazdı"

Cezaevlerinde çalıştığı süre içinde tanık olduklarının yazdığı eserler üzerinde oldukça etkisi olduğunu vurgulayan Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdür Yardımcısı Sedat Erdoğdu, “Cezaevinde çalışmasaydım bu kitaplar ortaya çıkmazdı. Çünkü her mahkum bir hikaye bir roman. Bütün romanlarımda muhakkak cezaevinden bir parça vardır. Kimisi cinayet suçundan giren bir kadın, kimisi de cinayet işleyen bir erkek olabilir. 8 tane roman yazdım ama şarkı sözü yazarı olduğum halde hiç şiir kitabım yok. Doğuştan, Allah vergisi bana cezaevinde insanları görüp tanıdıkça daha çok yazmaya itti beni. Birçok sanatçıyı şahsen tanıyorum, beni tanıdıkları için cezaevindeki mahkumlara konser vermeye geliyorlar. Ben kitap yazdıkça cezaevindeki kütüphaneye koyuyorum, mahkumların da ilgisini çekip okumaya yönlendiriyorum” dedi.

“Ben bu şarkının söz yazarıyım dediğim zaman inanamıyorlardı”

İzlediği bir filminden etkilenerek ‘Çingenem’ şarkısının sözlerini yazdığını vurgulayan Erdoğdu, “Ebru Gündeş’e verdiğim şarkının hikayesi, Türkan Şoray ile Ediz Hun’un Ateşli Çingene isimli bir filmi vardı. Bu filmi seyrederken Türkan Şoray saçlarını rüzgarda savuruyor, elinde def ve kulağında altın küpe ile dans ediyordu. Bundan etkilendim bu şiir çıktı ortaya. Ben bu şarkının söz yazarıyım dediğim zaman inanamıyorlardı, çok farklı bakıyorlardı. Fakat söz yazarları olarak biz ikinci plandayız, sanatçılar her zaman ön plandadır” ifadelerini kullandı.

“Herkeste olmayan bir yetenek olduğunu düşünüyorum”

Kara gözlü Çingenem şarkısının uzun zaman dillerden düşmediğinin altını çizen Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda deri atölyesinde usta olarak çalışan Yaşar Söğük, “Sedat Bey’in yaptığı mükemmel bir şey herkeste olmayan bir yetenek olduğunu düşünüyorum. Dillere düşmüş ahenk olmuş bir şarkı yapmış kendisini tebrik ediyorum. Sanat insanın ruhuna hitap eden bir şeydir. Böyle bir ortamda da insanın ruhuna hitap etmek zorundasınız ve Sedat Bey de başarılı bu konuda. Mahkumların koğuş ortamını hiç bilmememe rağmen kitapların yoğun bir şekilde burada hareket halinde olduğunu görüyorum. Bu da onların kitap okuduğunun belirli bir örneğidir” şeklinde konuştu.

“Sedat Bey'in bestelerini çalıyoruz”

Sedat Erdoğdu’nun bestelerini ve yazdığı kitapları takip ettiğini ifade eden terzi atölyesinde eğitmen olarak görev yapan Seden Ünal, “Burada sanat ile uğraşan hükümlülerimiz var, Sedat Bey’in bestelerini çalıyoruz. Burada kütüphanemiz var hükümlülerimiz istedikleri gibi kitap alabiliyorlar. Sedat Bey’in kaleme aldığı kitapları da burada kalan hükümlülerimiz okuyabiliyorlar. Hükümlülerin de morale ihtiyaçları var burası sonuçta bir cezaevi burada böylece olumlu bir ortam olmuş oluyor” dedi.

“Kurumumuzda kendisine şair müdür diye sesleniyoruz”

Erdoğdu’nun yazdığı Romanika isimli kitaptan çok etkilendiğini vurgulayan İnfaz Koruma Memuru Duygu Topoğlu, “Sedat Bey’e kurumumuzda şair müdür diye sesleniyoruz. Kitaplarını severek takip ediyoruz, akışkan bir dili var. En çok etkilendiğim kitaplarından birisi de Romanika’dır. Hem mahkumların hem personelin kurum içerisinde yaşanan her şeyi roman haline dönüştürerek aslında cezaevinin nasıl bir yer olduğunu çok güzel bir şekilde ifade ediyor, sesimiz oluyor bir yerde” diye ifade etti. 

Ahmet Faruk Sarıkoç - Hasibe Karadağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.