GÜNDEM - 24 Mart 2018 Cumartesi 04:02

Egemen Bağış, “ Türkiye, üzerine oyun kurulan değil, oyun kuran ülke konumunda”

A
A
A
Egemen Bağış, “ Türkiye, üzerine oyun kurulan değil, oyun kuran ülke konumunda”

Türkiye’nin son dönemde ekonomik ve siyasi gelişmeler karşısında nasıl bir konumda olması gerektiği Batı Platform u’nun bu ayki toplantısında ele alındı. Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Egemen Bağış, “ Türkiye üzerine oyun kurulan değil, oyun kuran ülke konumundadır” dedi.

Türkiye’nin, yakın ve çevre coğrafyasında yaşanan son gelişmeler karşısında takınması gereken tavır, İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde yer alan ve başkanlığını AB Eski Bakanı Egemen Bağış’ın yürüttüğü Batı Araştırmaları Merkezi’nin düşünce kuruluşu Batı Platformu toplantısında ele alındı.
Sabah gazetesi köşe yazarı ve Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin’in ana konuşmacı olarak katıldığı “2071’e Doğru Küresel Ekonomi ve Politikada Yükselen Avrasya’da Türkiye’nin Yeni Konumu” temalı toplantıda ayrıca İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyeleri, bürokratlar, bilim insanları ve diplomasi dünyasının önemli isimleri yer aldı.

“Oyun kuran ülke konumundayız”

Egemen Bağış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 26 Mart’ta, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile Bulgaristan’ın Varna kentinde yapacağı zirveye dikkat çekti. Bağış, Türkiye’nin, NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olduğunu hatırlatarak, “Üzerinde oyun kurulan değil, oyunu kuran ülkeyiz” dedi. Bu nedenle Türkiye ve AB’nin yeniden yakınlaşacağını belirten Bağış sözlerini şöyle sürdürdü; “Varna da yapılacak olan zirve, Türkiye’nin AB süreci açısından çok anlamlı. Çünkü ne Türkiye AB’den, ne de AB Türkiye’den ekonomik olarak ayrı düşünülemez. Ülkemizin dış ticaretinin yüzde 60’ı AB üyesi ülkelerledir. Ülkemize gelen yabancı yatırımın ise yüzde 85’i yine AB üyesi ülkelerdendir. AB ülkeleri için de Türkiye vazgeçilmez bir ülke konumundadır. Çünkü Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının yüzde 70’i Türkiye’nin Güney, Kuzey ve Doğu sınırlarında. Dolayısıyla Avrupa’nın enerji kaynaklarına ulaşabilmesi için bizim iş birliğimize ihtiyacı var. Bunun yanı sıra Avrupa’nın bizim genç dinamik iş gücümüze de ihtiyacı var. Bugün Almanya, dünyanın önde gelen, Avrupa’nın ise ilk ekonomisidir. Ancak yaş ortalaması 50’yi buluyor. Türkiye’nin yaş ortalaması ise 32’dir. Bizim dinamizmimize onların da ihtiyacı var. Bunun dışında Türkiye güvenlikte ne kadar kritik bir ülke olduğunu Fırat Kalkanı ve Afrin’deki Zeytin Dalı Harekâtıyla ortaya koydu. Avrupa Türkiye’nin güvenlik açısından ne kadar elzem bir ülke olduğunun farkına varmak üzeredir.”

“Ekonomimiz hızla büyüyor”

Türkiye ekonomisinin, çok farklı bir noktaya doğru gittiğini ifade eden AB Eski Bakanı Egemen Bağış, felaket tellallarına rağmen, ABD’nin ve OECD’nin sürekli olarak büyüme tahminlerini arttırdığı bir ülke konumuna geldiğimizin altını çizdi.

Bağış, “Bir yandan terörle büyük mücadeleler verilirken bir yandan da ekonomimiz büyük bir hızla büyüyor. Dünyada, Türk şirketlerinin değeri gittikçe artıyor. Şu anda dünyanın en büyük yatırım projeleri bizim ülkemizden geçiyor. Üçüncü köprümüz hizmet veriyor, üçüncü havalimanımızın hizmet vermesine aylar kaldı. Bir yandan da Kanal İstanbul’un temel atma hazırlıkları sürüyor. Gerçekten çok önemli projeler gerçekleşiyor. Bundan sonra da yapılacak olan dev hastaneler, barajlar ile kendi potansiyelinin farkında olan bir ülke konumuna geldik. Bu toplantımızda Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde, ekonomik gücümüzün çok önemli olduğu bilinciyle, Batı ile ilişkilerimizde, Türkiye’nin ekonomik potansiyelinin nasıl bir etki oluşturacağını masaya yatırdık” dedi.

“Türkiye üç kıta arasında ekonomik ve ticari koridor durumunda“

“2071’e Doğru Küresel Ekonomi ve Politikada Yükselen Avrasya’da Türkiye’nin Yeni Konumu” başlıklı toplantıda konuşan Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyelerinden Ekonomist Yazar Prof. Dr. Kerem Alkin de önemli tespitlerde bulundu. Asya’nın yükselişini yakından takip ettiğini söyleyen Alkin, “Uluslararası kurumlarda ağırlığı artan ve bu kurumlarda en tepe yönetimleri talep eden Çin ve Hindistan’ı ve taleplerini yakından takip ediyoruz. Çevremizdeki coğrafyada, önemli projeler hayata geçiriliyor. ‘Kuşak Yol Projesi’ de bunlardan biridir. Üç kıta arasında, ekonomik ve ticari iş birliğine zemin oluşturan bütün koridorlar Türkiye’den geçiyor. Yükselen Asya ile Türkiye arasında önümüzdeki dönemde çok daha fazla iş birliği gerçekleşecektir” şeklinde konuştu.

“Yapılan 10 mega projenin 6’sı Türkiye’nin”

Japonya başta olmak üzere Asya’daki pek çok ekonominin, Türkiye’nin etrafındaki ve Avrasya coğrafyasındaki birçok projeyi ülkemizle birlikte yürütmek istediğini söyleyen Prof. Dr. Kerem Alkin, yakın zamanda Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile Japonya’ya bir ziyarette bulunduklarını da hatırlatarak, “Japon ve Türk müteahhitlerle bir ardaydık. Balkanlar, Orta Asya, Kafkasya, Afrika, Ortadoğu ve Körfez coğrafyalarında yapılacak projeler ile ilgili, iş birliği ve strateji üzerine bir protokol anlaşması yapıldı. Dolayısıyla, Türkiye 2008 küresel krizinden sonra dünyada yapılan 10 mega projenin 6’sına imza atmayı başaran ve bunu da kendi imkânlarıyla yapan bir ülkedir. Nitekim bu mega projeler, önümüzdeki dönemde Asya’dan Avrupa’ya yeni oluşacak ticaret koridorunda, bizlere büyük bir avantaj sağlayacak. Türkiye yaptığı projeler ile deniz, kara, demir ve hava yolları entegrasyonunda çok önemli roller üstlenecektir. Bu bakımdan Türkiye dünyanın en önemli lojistik üst olma özelliği de göstermiş olacaktır” dedi.

“Akademik birikimi ekonomide kullanmalıyız”

“Bütün üniversiteler birikimleriyle devleti beslemek zorundadırlar” diyen İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın da üniversitelerdeki akademik gücün ülkenin hizmetine sunulması gerektiğine vurgu yaptı. Aydın, “ Üniversitemiz bu anlamda, çalışmalarıyla hem devletimizi yönetenlere hem de kamuoyuna dünyada neler olup bittiğini; politik, ekonomik ve sosyal çalışmalarla katkı sağlamaya çalışıyor. Özellikle üniversitelerdeki yetişmiş insan gücüne daha çok önem vermemiz gerekiyor. Teknolojiyi, bilişimi ve akademik bilgileri ekonomide daha etkin kullanmamız gerekiyor. Çünkü bilgiden uzak bilgiyle yoğrulamamış bir ekonominin katma değeri de maalesef istediğimiz değerde olmuyor. Türkiye ekonomide iyi şeyler yapıyor. Fakat gelecekteki sıkıntıları da göz ardı etmeden buna göre geleceğimizi şekillendirmemiz gerekiyor” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Özgür Özel’den erken seçim sinyali: “Böyle giderse erken seçimi millet ister” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “31 Mart akşamı yaptığımı tekrar edeceğim. 2028 diyorlar, 31 Martı bahane edip haydi hemen sandık demem. Ama böyle giderse erken seçimi millet ister, önünde kimse durmaz. Bu kadar net. Millet sesimi duymayana duyurur, kendini görmeyene gösterir” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirilen grup toplantısına katıldı. Burada konuşan Özel, İYİ Parti’den CHP’ye geçişleri eleştirenlere cevap vererek onlarla kavga etmeyeceğini söyledi. Erken seçim hakkında da konuşan Özel, “Ben, 31 Mart akşamı yaptığımı tekrar edeceğim. 2028 diyorlar, 31 Mart’ı bahane edip haydi hemen sandık demem. Ama böyle giderse erken seçimi millet ister, önünde kimse durmaz” diye konuştu. “Ben iktidar dışında, iktidar sorumluluğunu taşıyanlar dışında kimseye muhalefet etmem” İYİ Parti Antalya Milletvekili Aykut Kaya’nın ve İYİ Partili Murat Karaman’ın CHP’ye geçme kararının ardından İYİ Parti’den yapılan eleştirilere cevap veren Özel, “Bugün partimizin çağrısıyla iki evladının talebiyle arkadaşlarımızla görüşen, son çayını benimle birlikte içen Atatürkçü, Cumhuriyetçi birisi partimize katılıyor diye, baba ocağına dönüyor diye CHP ile kavga etmeye çalışanlar, ismimizi zikrederek tuhaf sözler söyleyenlere şunu söyleyeyim; ben iktidar dışında, iktidar sorumluluğunu taşıyanlar dışında kimseye muhalefet etmem siz istiyorsunuz diye de sizinle kavga da etmem. Bunu da böyle bilin” ifadelerine yer verdi. “Kayyum atamak Hakkari halkının iradesine saygısızlıktır” Hakkari Belediyesi’ne atanan kayyum hakkında da konuşan Özel, “Hakkari kararını verdi. Mehmet Sıddık Akış, yüzde 49 oy alarak yani Hakkari’de her iki kişiden birinin oyunu alarak belediye başkanı seçili. Dün sabah bir operasyonla kendisinin gözaltına alındığını yerine Hakkari valisinin kayyum olarak atandığını öğrendik. Üstelik ilgili iddianame 2010 yılında başlayan bir soruşturmaya ait. Kabul ediliş tarihi 2014. 10 yıldır devam eden dava, 14 yıllık bir mesele ve iddianameyi hazırlayan savcı şu anda FETÖ’den firarda. İddianamedeki iddiaları ispat imkanı yok, dava defalarca ertelenmiş ama dün yeni bir soruşturma açılıp, belediye başkanı yeni bir soruşturmaya istinaden gözaltına alınıp, suçu nedir bilmiyoruz ama gizlilik kararı var diyorlar. Suçu varsa, kaydı varsa, yeni bir delil varsa elbette cezalandırılabilir ama usul yöntem bellidir. 14 yıldır yargıla ama tutuklama, milletvekili olacağı zaman, belediye başkanı olacağı zaman temiz kağıdı ver. Dava devam ederken yeni soruşturma 1 günde kayyum ata. Bir; kayyum atamak Hakkari halkının iradesine saygısızlıktır. Eğer suçu varsa yargılanır. Tutuklu yargılanırsa yerine belediye meclisinden vekil seçilir. Ceza alırsa kesinleşince düşer, yerine belediye meclisinden belediye başkanı seçilir” diye konuştu. “Böyle giderse erken seçimi millet ister” Türkiye’de birçok kesimin mutsuz olduğunu söyleyen Özel, "Bizim yolumuz özgüvenli, cesur, demokratik hedefini bilen, nereye doğru yürüdüğünü bilen yoldur. Gücümüzü 31 Martta bize destek veren Türkiye İttifakı’ndan ve ‘iki büyük eserimden biri Cumhuriyetse diğer Cumhuriyet Halk Partisi’ diyen kurucumuzdan alıyoruz. Bu yolu hep beraber milletvekilleri ile parti meclisi üyeleri ile partinin il, ilçe başkanlarıyla, kadınlarıyla, her hafta sayısı 8-10 bin artan gençleriyle ümitle, kararlılıkla, cesaretle sürdüreceğiz. Bir tek hedefim var; Ben, 31 Mart akşamı yaptığımı tekrar edeceğim. 2028 diyorlar, 31 Martı bahane edip haydi hemen sandık demem. Ama böyle giderse erken seçimi millet ister, önünde kimse durmaz. Bu kadar net. Millet sesimi duymayana duyurur, kendini görmeyene gösterir. Önümüzdeki demokratikleşme, normalleşme ve mağdura sahip çıkma, emeklinin yüzünü güldürme, asgari ücretliye sahip çıkma dönemini okuyan okur, okumayana bu millet genel seçimlerde okutur” dedi.
Malatya Yeni MHRS sistemi sonuç verdi Battalgazi Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erol Karaaslan, yakın zamanda yürürlüğe giren Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) Onaylı Randevu uygulamasının olumlu sonuçlar verdiğini söyledi. Sağlık Bakanlığı tarafından 13 Mayıs günü itibarıyla uygulamaya alınan Onaylı Randevu Sistemi’nde, randevuların iptal edilmesinin ardından boş kalan kapasite, hizmet bekleyen hastalar için değerlendiriliyor. Boş kalan her randevuda, sistemden randevu alamayan ancak talep bırakmış hastalara ulaşılacak ve öncelik talepte bulunan hastalara verilecek. Malatya’da da başlayan uygulamayı değerlendiren Battalgazi Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erol Karaaslan, randevu alıp ancak gelmeyen hastalar nedeniyle sistemin zaman zaman tıkandığını ifade ederek, “Bu durum artık yüzde 30’lara kadar gelmişti. Bu da çok ciddi randevularda gecikmeye neden olabiliyordu. Sağlık Bakanlığı’mızın uygulamaya aldığı yeni sistem ile artık randevu alındığı takdirde bunun onaylanması gerekiyor. Bu çok güzel bir karar sağlık camiası için” dedi. Sistemin devreye alındığı ilk günlerden itibaren sorunsuz bir şekilde çalıştığını da belirten Karaaslan, “Bizim hastanemizde geçen hafta yansıyan rakamlara göre 2-3 civarında hastaların sisteme dahil olamaması durumu karşısında ciddi bir sıkıntı yaşamadık. Yeni MHRS sistemi artık oturmaya başladı. Bunun da belli bir rahatlama getireceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Adıyaman Vali Varol, TYP’yle ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi Adıyaman Valisi Osman Varol, deprem bölgesinde Toplum Yararına Program (TYP) hakkında bilgilendirme toplantısı düzenledi. Adıyaman Valisi Osman Varol başkanlığında Valilik Toplantı Salonunda düzenlenen toplantıya vali yardımcıları, ilgili kurum müdürleri, STK temsilcileri, bazı özel firma yöneticileri ve basın mensupları katıldı. Burada düzenlenen toplantıda TYP’le ilgili konuşan Vali Osman Varol, “Bildiğiniz gibi, 6 Şubat asrın felaketinin ardından deprem bölgesinde yaraları hızla sarabilmek, vatandaşlarımıza geçici ve acil gelir desteği sağlayabilmek için attığımız adımlardan bir tanesi de başlatmış olduğumuz Toplum Yararına Programlardı. TYP tanımı gereği, afet, salgın, acil durum dönemlerinde ve diğer mücbir sebeplerde geçici olarak kamu hizmetlerinin desteklenmesi yoluyla özel politika gerektiren gruplar başta olmak üzere işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplininden uzaklaşmalarını engellemek ve bu kişilere geçici gelir desteği sağlamaktır. Tanımdan da görüleceği üzere TYP, vatandaşlarımıza geçici gelir desteği mahiyetinde olup, TYP yoluyla kalıcı kamu personeli statüsü verilmesi isteği; gerek yasalarımıza göre gerekse diğer mevzuatımıza göre imkansızdır ve ayrıca diğer vatandaşlarımız açısından da adaletsizliğe sebep olacak bir istektir. Zira TYP, kalıcı kamu personeli olmanın bir yolu değildir, bunun yolları kanunlarımızda açıkça belirtilmiştir. Deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için gerekenlerden bir tanesi de, çalışma hayatının ve işgücü piyasasının canlanmasıdır. Şu anda deprem bölgesinde ciddi bir ekonomik canlılığın başladığını ve özel sektörde, sanayide, ticari hayatta işverenlerin ciddi bir çalışan ihtiyacı olduğunu da görüyoruz. Vatandaşlarımız hizmetlerinden yararlandırılarak şartları tutanlar işsizlik ödeneği, işbaşı eğitim programı, mesleki eğitim kurslarına çalışmak isteyenler özel sektörde işlere hızlı bir şekilde yönlendirilecektir. Bunu da OSB’ler, Ticaret ve Sanayi Odaları ve diğer tüm imkanları kullanarak çözeceğiz. Bununla birlikte ilimizin yeniden ihtiyaç duyması halinde kamusal hizmetlerin desteklenmesi için farklı vatandaşlarımızın yararlanabileceği ve TYP kriterlerinin uygulandığı yeni TYP kontenjanı tahsisi de söz konusu olacaktır. Böylelikle sürdürülen hizmetlerde herhangi bir aksama meydana gelmeyecektir. Hep birlikte bu süreçten de alnımızın akıyla çıkacağımıza dair inancımız tamdır” diye konuştu.