EĞİTİM - 31 Mayıs 2014 Cumartesi 13:12

'Einstein'dan Öğrencilere Ders

A
A
A
'Einstein'dan Öğrencilere Ders

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Eğitim Teknolojileri Zirvesi’ne hologramla katılan ünlü fizikçi Albert Einstein, hayali yaratıcılığa dönüştürmeleri konusunda nasihat etti.

Sosyal medyanın altın çağını yaşadığını belirten Einstein, selfie çektirmeyi de ihmal etmedi.

Türkiye’de ilk kez Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) tarafından düzenlenen Eğitim Teknolojileri Zirvesi, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Zirveye; İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, eğitimciler, teknoloji şirketleri, girişimciler, yöneticiler ve öğrenciler katıldı. Zirvede ünlü fizikçi Albert Einstein, hologram sistemi ile sahne aldı. Teknolojinin eğitimdeki katkısından söz eden Einstein, yeni çağda hayal gücünün yaratıcılığa dönüştürülmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Öğrencilere seslenen ünlü fizikçi Einstein, “Hayal etmek çok önemli. Hatta günümüzde hayal gücümüzü yaratıcılığımıza dönüştürmek daha da önemli. Zekanın göstergesi sadece bilgi değil, Teknoloji sizin en büyük yardımcınız. Ölçme, değerlendirme ve teknolojiyi birleştiren eğitim çözümleri önem kazanacak. Sizler de geleceğinizi oluşturmaya bugünden başlayacaksınız. Teknolojiyi eğitimin kişiselleştirilmesi için kullanın” diye konuştu.

EİNSTEİN, SELFİE ÇEKTİRDİ
Öğrenmenin teknoloji sayesinde artık her yerde gerçekleştirildiğine dikkat çeken Einstein, gençlere; “Okuyun araştırın merak edin ve sorgulayın. Benim yaşadığım çağda bilgi önemliydi, şimdi bilgiye nerden ulaşacağımız çok önemli. Teknoloji amacınız değil, aracınız olmasın” dedi.
Sosyal medyanın altın çağını da yaşadığını belirten ünlü fizikçi, sunucuyla selfie çektirdi. Meşhur dil çıkarma pozunu veren Einstein, salonda bulunanların fotoğrafı tivit atmalarını istedi.

“EĞİTİM TEKNOLOJİLERİNDE ÖNEMLİ UNSUR İNSAN FAKTÖRÜ”
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, teknolojinin eğitim sistemini dönüştürdüğünü ifade ederek, eğitimi teknolojiyle bütünleştirerek, öğrencilere aktaracak öğretmenlerin sayısının az olduğunu söyledi. Muammer Yıldız, eğitim teknolojilerinde en önemli faktörün insan unsuru olduğunu belirtti.

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek de yaptığı konuşmada , “Türkiye’deki eğitim sistemi dünyada 19’uncu yüzyıl eğitim sistemi anlayışı öğrenmeden geçiyor. 21’inci yüzyıl eğitim sisteminde sonuç odaklı bir eğitim sistemi var. Türkiye 19’uncu yüzyıl eğitim sistemiyle yıllarca oyalanıp durdu. 20 yüzyılın eğitim sisteminin hiç yaşamadık. 21’inci yüzyıl eğitim sistemine çok hızlı girdik” dedi.

“ALTYAPIMIZ ÇOK CİDDİ SIKINTILAR İÇERİSİNDE”
Rektör Yüksek, teknolojiyi doğru bir şekilde kullanıp, aktaran yetişmiş insan sayısının az olduğuna dikkat çekerek, “ Fatih projesi, sayın başbakanın belki de ileriyi görmek açısından çok önemli bir proje. Ama bunun altyapısının oluşturulması ve faaliyete geçilmesi bir o kadar da güç. Bizim altyapımız, eğitim ve öğretim kadromuz, yetişmiş insan kaynağımız bu işi sağlama açısından çok ciddi sıkıntılar içerisinde” diye konuştu.

SOSYAL MEDYA UZMANLARI DA ZİRVEDE
Gün boyu devam edecek olan zirvenin sosyal medya oturumunda, “Takipçin Kadar Konuş!” İsimli panelde twitter fenomeni Odun Herif; “Nasıl kişisel marka olunur? Kitle nasıl harekete geçirilir? İtibar, kriz ve algı yönetimi nasıl yapılır?” gibi konulara değinirken, Yıldız Teknik Üniversitesi Basın Danışmanı ve Sosyal Medya savaşları kitabının yazarı Ümit Sanlav, sosyal medya bağımlılığına dikkat çekecek. Teyfur Erdoğdu ve Yalçın Arı gibi yayıncı ve Sosyal medya konusunda uzman isimlerin de tecrübe ve gözlemlerini aktaracakları etkinlik için, oluşturulan #ETZ14 hashtag’i ile gün boyu paylaşımlar yapılacak.

SOMALI AİLELERE YARDIM YAPILACAK
Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde çalıştay ve panellerin yanında fuaye alanında sokak çocuklarının eğitimi ve sosyal alanda umudu olan “Umut Çocukları Derneği” kermesi yer alacak. Aynı zamanda Hayvan Hakları Fedarasyonu işbirliği ile açılacak stantta sokak hayvanları için yardım toplanacak, hayvan hakları konusunda bilgilendirme yapılacak. Sosyal sorumluluk açısından etkin olan zirve sonunda Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden 301 madencinin ailelerine yardım yapılacak.

HATİCE ÇEKER-SERDAL ALTINTEPE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.