KÜLTÜR SANAT - 05 Aralık 2014 Cuma 12:51

‘Elif Gibi Sevmek’i anlattı

A
A
A
‘Elif Gibi Sevmek’i anlattı

Ünlü şair Hikmet Anıl Öztekin, iki seri halinde yayınladığı ‘Elif Gibi Sevmek’ kitabının gerçek öyküsünü anlattı. Öztekin, şiirlerini "büyük aşkı” olarak tabir ettiği ‘Elif’ten ilham alarak yazmaya başladığını söyledi.

İlk kitabı ‘Elif Gibi Sevmek’in satış rekorları kırmasının ardından ikinci kitabını yayınlayan Hikmet Anıl, 18 yaşında ayrılmak zorunda kaldığı ve “büyük aşkı” olarak nitelendirdiği ‘Elif’ ismindeki kızdan ilham aldığını söyledi. Şair Öztekin kitapta, bitmek zorunda kalan bir sevdanın ardından hayata Elif’in bıraktığı yerden devam eden bir çocuğun öyküsünü kaleme aldığını ifade etti. 2014 yılında yayınlanan ‘Elif Gibi Sevmek’ kitabı 500 bin satan Öztekin, bir ay önce piyasaya çıkan ‘Elif Gibi Sevmek 2’ kitabının kısa sürede 250 bin sattığını kaydetti. Ayrılık acısını anlattığı şiirlerinde kafiye aramadığını belirten Hikmet Anıl Öztekin, şiir yazarken sakinleştiğini vurguladı. Öztekin şöyle devam etti:

“O ayrılık ateşini ancak kağıtlara anlattım. Şiir yazdığım zaman sakinleştim. Çünkü büyükşehirlerde insan sayısı çok olsa da dertleşecek kişi yoktur. Anneniz, babanız veya sokaktaki insanlar sizi anlamaz. Biz de kâğıtları sevdik. O şekilde başladık ve devam ediyoruz. İkinci kitap çıkalı bir ay oldu. 250 bin baskıyla çıktı. Çok ilginç bir rakam. Bir ay olmasına rağmen insanlar üçüncü kitabı bekliyor. Normalde senede bir kitap çıkması lazım. Dostlar üçüncü kitabı istiyorsa öyle olacak.”

ÜÇ VE DÖRDÜ GELİR Mİ ?

Şiirleri kitap haline getirmek amacıyla yazmadığına dikkat çeken ünlü şair 17 yaşından itibaren şiir yazdığını kaydederek, “Kitap olması için değil, dertlerimi ancak o biçimde dizginleyebildiğim, yüreğimdeki o ateşi, ayrılığı, hüznü ve yalnızlığı kağıda dökebildiğim için şiir formatında yazıyorum. Bir buçuk iki yıl öncesine kadar herkese kapalı bloğumda yazıyordum. Arkadaşlardan talep geldi. Çünkü bir yazıyı bir yerde paylaştığım zaman insanlar takip ediyor ve beğeni geliyordu. Kitap çıkarma konusunda da arkadaşlarım ısrar etti. 2014 yılında 500 bin adet satan kitap bu şekilde çıktı. Yani arkadaşlar ‘hadi çıkar’ dediler, ben de çıkardım. Sonra benim için aslında çok şey değişmedi. Özellikle akşamları yazmaya devam ettim. Bundan sonra da yazmaya devam edeceğim. İkinci kitap da ısrar üzerine çıktı. İnsanlar üçüncü kitabı okumayı isterse ve ben doğru bir şey yaptığımı düşünmeye devam edersem, doğru bir mesaj verdiğime inanırsam üçüncü, dördüncü, onuncu kitap çıkabilir” dedi.

Şanlıurfa ve Kahramanmaraş’ta düzenlenen imza günlerinde yoğun ilgi gören ünlü şair, kitaplarını şöyle özetledi:

“Kimse duymasın, bilmesin diye sessiz ağlıyor insan bazen. Gece yarısı kimseyi uyandırmadan yağan o yağmur gibi. Kimse bilmez, yağıp geçmiştir. Sabah kalkıp pencerenizi açtığınızda içeri giren o tatlı soğuk esinti ve kokudan anlarsınız yağmurun yağdığını.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Türklerin tarih boyunca kullandığı alfabeler Denizli’de sergilendi DENİZLİ (İHA) – Denizli’de UNESCO’nun ilan etmiş olduğu Uluslararası Dünya Türk Dili Ailesi Günü kutlamaları kapsamında ‘Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler’ sergisi düzenlendi. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu koordinasyonunda düzenlenen "Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler" sergisinin açılışı, İnsan ve Toplum Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt ile Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nergis Biray tarafından gerçekleştirildi. Etkinlikte Türkler tarafından kullanılan ilk alfabe olan Köktürk alfabesinden günümüze kadar tarih boyunca kullanılan ve Türk devlet ve topluluklarının kullandıkları Latin ve Kiril alfabelerine kadar bütün alfabeler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Türk milleti demek, Türk dili demektir. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin." sözünün yazıldığı poster eşliğinde sergilendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açış konuşmasını Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nergis Biray gerçekleştirdi. Açış konuşmasının ardından İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları 3. sınıf öğrencisi Merve Aksakal "Türklerin Kullandığı Alfabeler" adlı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumun ardından Türk dünyasının çeşitli bölgelerinden gelen öğrenciler ülkelerinin yöresel dans gösterilerini sergiledi. Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü öğrencisi Sholpan Bakhyt Kyzy Adilkhanova Özbekistan ve Karakalpakistan’ın, Danagul Khauyg Moğolistan’ın yöresel danslarını; Kazakistan Şakerim Üniversitesinden gelen Erasmus değişim programı öğrencileri Yenglik Mukhtar, Meruyert Altynbek, Dilnaz Sayatova, Arsen Serikuly, Shynggys Almat, Shakhnaz Kuanyshbayeva, Symbat Akataikyzy Kazakistan’ın geleneksel oyunu olan Kara Jorga’yı sergiledi. Serikbol Dolda tarafından ise Kazakistan’ın millî çalgısı olan dombıra ile müzik dinletisi gerçekleştirildi.
İstanbul Kağıthane’ye yeni sosyal ve sportif tesis kazandırılıyor Kağıthane Belediyesi, Yeşil Vadi Bisiklet ve Yürüyüş Yolu ile entegre şekilde planlanan yeni sosyal ve sportif tesisi ilçeye kazandırıyor. Yaklaşık 8 dönümlük alan üzerinde inşa edilen Yeşil Vadi 4. Etap projesiyle Kağıthane’ye yeni yeşil alanlar ve modern spor sahaları ekleniyor. Proje kapsamında basketbol sahası, voleybol sahaları ve padel sahasının yanı sıra yürüyüş yolları, sosyal tesis, çocuk oyun alanları ve 43 araç kapasiteli otopark yer alıyor. Tesisin, her yaştan vatandaşın spor yapabileceği ve sosyal yaşamını sürdürebileceği şekilde planlandığı belirtildi. Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, Yeşil Vadi’nin ilçenin önemli yaşam alanlarından biri haline geldiğini ifade ederek, yeni etapla birlikte spor ve dinlenme alanlarının artırıldığını kaydetti. Öztekin, vatandaşların modern tesislerde vakit geçirebileceğini, çocukların ise güvenli oyun alanlarında eğlenebileceğini belirtti. Projenin yakın zamanda tamamlanarak hizmete açılması hedefleniyor. Yeşil Vadi 4. Etap’ın tamamlanmasıyla birlikte bölge sakinleri; spor sahaları, yürüyüş alanları, çocuk oyun alanları ve sosyal donatılarıyla planlanan yeni bir sosyal ve sportif tesise kavuşmuş olacak. Kâğıthane Belediyesi, proje ile ilçenin yeşil alan kapasitesini artırmayı, vatandaşlara nitelikli spor ve dinlenme alanları sunmayı amaçlıyor.
İstanbul Türkiye e-ticarette seviye atladı: "Dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" Türkiye’de e-ticaret sektörü, dijital dönüşümle birlikte yalnızca büyüme değil, yönetim kalitesi odaklı yeni bir döneme giriyor. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, Türkiye’nin e-ticarette nicelikten çok nitelik kazandığını belirterek, "Türkiye e-ticarette sadece büyümüyor, olgunlaşıyor" dedi. Son 5 yılda Türkiye’de e-ticaret, satış hacminin ötesinde işletme yönetimi ve operasyonel kalite açısından önemli bir dönüşüm yaşadı. Sektörde rekabeti artık yalnızca satış adetleri değil; yönetim becerisi, müşteri deneyimi ve dijital altyapı belirliyor. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, Türkiye’nin e-ticareti doğru yöneten bir ülke olduğunu vurguladı. Pandemi döneminde hızla artan e-ticaret alışkanlıklarının, bugün işletmelerden daha profesyonel bir yönetim anlayışı talep ettiğini belirten Bayır, başarının yalnızca sipariş sayısıyla ölçülmediğine dikkat çekti. Bayır, "Hızlı teslimat, şeffaf müşteri hizmetleri, sorunsuz iade süreçleri ve dijital entegrasyon rekabetin ayrılmaz parçaları haline geldi. Hız başlangıçtı. Kalite ve yönetim becerisi artık oyunun kurallarıdır" dedi. 13 milyon e-fatura kesildi Kasım 2025 kampanya döneminde BirFatura üzerinden 13 milyonun üzerinde e-fatura kesildiğini açıklayan Bayır, geçen yıl aynı dönemde bu rakamın yaklaşık 10 milyon seviyesinde olduğunu ifade etti. Bu artışın e-ticaret hacmindeki büyümeyi gösterdiğini belirten Bayır, aynı zamanda işletmeler üzerindeki operasyonel yükün de ciddi şekilde arttığını vurgulayarak, "Kasım ayı adeta bir stres testidir. Dijital altyapısı sağlam olan işletmeler bu dönemde öne çıkıyor" diye konuştu. Müşteri deneyimi ve güven ön planda Türkiye’de e-ticaret tüketicisinin daha bilinçli ve seçici hale geldiğini ifade eden Bayır, müşterinin artık yalnızca ürünü değil, hizmeti ve güveni satın aldığını söyleyerek, "Markaya bağlanan müşteri, o markayı büyütür. Uzun vadeli başarı, sadakat oluşturan işletmelerin olacak" ifadelerini kullandı. "Dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" E-ticarette verinin en değerli unsur haline geldiğini kaydeden Bayır, doğru veri takibinin tedarik planlamasından nakit akışına, pazarlama verimliliğinden ürün stratejilerine kadar birçok alanı doğrudan etkilediğini ifade ederken veri odaklı yönetimin rekabet avantajı sağladığını da aktardı. Türkiye e-ticaretinin artık yalnızca iç pazara değil, bölgesel rekabete odaklandığını dile getiren Bayır, "Türkiye e-ticarette sadece büyümüyor; olgunlaşıyor. Bu dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" derken Türkiye’nin güçlü üretici altyapısı, genç nüfusu ve artan e-ticaret deneyiminin bu hedef için önemli avantajlar sunduğunu belirtti.