EKONOMİ - 02 Ağustos 2021 Pazartesi 14:31

'Emlak işletmelerinin ruhsat şartları ertelendi'

A
A
A
'Emlak işletmelerinin ruhsat şartları ertelendi'

Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Taşınmaz ticaretiyle iştigal eden işletmeler için işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin yönetmelik şartları bir yıl ertelendi” dedi.

Taşınmaz ticareti yapılan iş yerlerinde aranacak niteliklere ilişkin düzenleme 30 Temmuz tarihinde 31553 karar numarası ile resmi gazetede yayımlandı. Düzenlemeye göre, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik kapsamında yapılan düzenleme ile emlak işletmeleri için şartlar 31 Temmuz 2022 tarihine kadar ertelenmiş oldu.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Taşınmaz ticareti hakkında yönetmeliğin ilk düzenlemesinde yetki belgesi alınabilmesi için işletmelerde aranan şartlar belirtilmiş ve bunların Ticaret İl Müdürlükleri tarafından kontrol edilmesi düzenlenmişti. Daha sonra revize edilen yönetmeliğe göre ruhsat şartlarının artık yetkili idarelere devir edilmişti. Yapılan düzenleme sonrasında 31 Temmuz 2021’de biten süre 1 yıl uzatılmış oldu” dedi.

“İşletme ikamet amacıyla kullanılamaz”

Taşınmaz ticareti hakkında yönetmeliğin bazı maddelerinin iş yerlerindeki şartlar konusunda bağlayıcı olduğuna dikkat çeken Özelmacıklı, “Yönetmeliğimizin 14. Maddesinde yer alan Taşınmazticaretinde uyulacak ilke ve kurallar bölümünde emlak işletmelerinin taşınmaz ticaretiyle iştigal ettikleri iş yerini ikamet amacıyla kullanamayacaklar ve bu iş yerinde başka bir ticari faaliyette bulunamayacakları ayrıca belirtilmiştir. Bu nedenle ruhsat yönetmeliğin uzatılmasını bu kapsamda değerlendirmemek gerekir” şeklinde konuştu.

Ruhsat yönetmeliğin getireceği düzenlemeler

İşyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin yönetmelik kapsamında, taşınmaz ticareti yapılacak iş yerlerinde aranacak olan şartlara ilişkin bilgiler de paylaşan Özelmacıklı, “Öncelikle faaliyet alanının, ilgili mevzuat uyarınca bağımsız bölüm niteliğine sahip olması isteniyor. Ayrıca emlak işletmesinin faaliyet alanın, en az yirmi metrekare olması hatta birden fazla tacir veya esnaf ve sanatkârın faaliyet gösterdiği bir iş yeri ise, faaliyet alanın her bir tacir veya esnaf ve sanatkâr için beş metrekare artırılması isteniyor. Gene emlak işletmesinin içinde idari büro ve kabul yeri ile dosyalama işleminin fiziksel olarak yapılması durumunda arşiv bölümü bulundurulması şartlar arasında yer alıyor. Yönetmeliğimizde yer aldığı gibi taşınmazın ikamet amacıyla kullanılmaması ve o iş yerinde taşınmaz ticaretinden başka ticari faaliyette bulunulmaması gerekiyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Her 3 bin bebekten birinde görülen ’kistik fibrozis’te erken tanı hayat kurtarıyor Türkiye’de 3 bin bebekten birinde görülen kistik fibrozis hastalığı, topuk taramaları ve ter testiyle erken teşhis ediliyor. Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Arslan, kistik fibrozis hastalığının erken teşhis edilmesinin insanın yaşam kalitesini artırdığını ve yaşam sürecini uzattığını söyledi. Genetik bir hastalık olan kistik fibrozis, ülkemizde yeni doğan her 3 bebekten birinde görülüyor. Bebeklerin doğumuyla birlikte ön tanı için 2015 yılından itibaren yapılmaya başlanan topuk taraması ile erken teşhis sağlanıyor. Erken teşhisin ardından uygulanan ter testiyle de hastalığın tespiti yapılıyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başlanan ter testi de deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamaya başladı. Hastanede görevli Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hüseyin Arslan, hastalığın tanı süreci hakkında ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında bilgi verdi. "Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir" Kistik fibrozun genetik geçişli bir hastalık olduğunu ve bulaşıcı bir hastalık olmadığını ifade eden Arslan, "Burada çocuk göğüs hastalıkların dan biri olan kistik fibroz için ter çalışması yapıyoruz. Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu geni taşıyan anne ve babanın çocuklarında meydana geliyor. Türk toplumunun da 3 bin kişiden birinde görülebiliyor. Ülkemizdeki mutosyonlar Avrupa’daki görülen mutasyonlardan farklı görülüyor. Kistik fibrozis de ter ve senkrasoyonlarla ilgili bir sorun oluşuyor ve buna bağlı olarak akciğerde ki balgamların yumuşatılıp atılması, pankreasta senkrosyonlar etkileniyor. Buna bağlı olarak sık tekrarlanan akciğer enfeksiyonları, beslenme bozukluğu, yağlı dışkılama, pis koku ishal, gelişme geriliği, sık sinüzitler nedeniyle hastalar çeşitli sıkıntı yaşamakta ve ilerleyen zamanda hayatını kaybediyordu dedi. "Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz" Ülkemizde 2015 yılından itibaren uygulanmaya başlanan topuk testiyle hastalığın erken teşhis edilmeye başlandığına dikkat çeken Dr. Arslan, “2015 yılından itibaren ülkemizde bu hastalık taranıyor. Bebekler doğduğunda topuk taramasında riskli görülen hastalar tarafımıza yönlendiriliyor. Burada ter testi yaparak bu hastalığın tanısını koyuyoruz. Erken tedavi ile daha iyi yaşam kalitesi sağlamaya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ter testi için hastaları 1 gün öncesinden hazırlıyoruz çünkü hastalardan ter toplamamız gerekiyor. 1 gün öncesinden banyo yapıp, iyi besleniyorlar. Yaklaşık yarım saatlik bir süreç içerisinde de ter toplanıyor sonrasında da ölçüm cihazında teri ölçüyoruz. Toplamda 1 saat içerisinde ter testinin sonucunu elde etmiş oluyoruz. Erken yaşta gözlemlenmeye başlıyor. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz. Hastalar erken tanıyla daha uzun yaşam ömre sahip oluyor. Normal bir birey gibi yaşayabiliyorlar. Bu tedavi süreci hastalar için ömür boyu devam ediyor. Bazı ilaçları ve fizik tedavi uygulamalarını sürekli yapmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.