EKONOMİ - 23 Şubat 2023 Perşembe 17:11

Emre Tuna: '2 binden fazla ürün çeşidimizle dünyaya adımızı duyurmak istiyoruz'

A
A
A
Emre Tuna: '2 binden fazla ürün çeşidimizle dünyaya adımızı duyurmak istiyoruz'

Farmasi Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Emre Tuna, “Şirket olarak 2 binden fazla ürün çeşidimizle tüm dünyaya adımızı duyurmak istiyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında yatırımlarımızla büyümeye devam ediyoruz” dedi.

Türkiye, kozmetik sektöründe önde gelen ülkeler arasında yer alıyor. Bu alanda yapılan yatırımlar ve ihracat dikkat çekiyor. 2023 yılına büyük yatırımlarla hazırlanan kozmetik ve temizlik sektörünün öncü markalarından Farmasi’nin Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Kuzey Amerika, Avrupa Birliği, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden sorumlu başkan vekili Emre Tuna, “2 binden fazla zengin ürün yelpazemizle her zevke ve ihtiyaca yönelik makyaj, cilt bakımı, saç bakımı, kişisel bakım, parfüm, ev temizlik ürünleri, gıda takviyesi her kesime hitap etmek için çalışıyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında yatırımlarımızla büyümeye devam ediyoruz” dedi.

“Gözümüzü Asya’ya diktik, yeni dönemdeki hedefimiz Güney Kore pazarına girmek”

ABD dahil 29 ülkede Türkiye’yi temsil eden bir marka olarak üç nesildir hizmet verdiklerini belirten Farmasi kozmetiğin kurucusu Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk doktorlarından Dr. Cevdet Tuna'nın torunu ve Tuna Ailesi'nin üçüncü kuşak temsilcisi Türkiye’nin Yönetim Kurulu Üyesi Emre Tuna, “2023 yılı hedeflerimiz arasında yurt dışında büyük bir açılım yapmak var. İspanya, Portekiz, Kolombiya, Peru, Ekvator pazarlarına giriş yapıyoruz. Miami’de yeni Kuzey Amerika Yönetim tesislerimizi de açmaya hazırlanıyoruz. Özellikle ABD gibi bir ülkede önemli bir Türk markası olarak bayrağımızı dalgalandırmak bizler için gurur verici. Yeni pazar girişimlerimizden sonra gözümüz Asya’da önümüzdeki dönemlerde Güney Kore’de ülkemizi temsil etmek için yatırımlarımızı yapacağız” açıklamasında bulundu.

“Üç kuşak büyüyen bir markanın kalitesi tesadüf olamaz”

“Üç kuşaktır büyüyerek devam eden bir markanın kalitesi ve başarısı tesadüf değildir” diyen Tuna, “Böylesine büyük bir markanın üçüncü kuşak temsilcisi olarak sadece Türkiye, Amerika’da değil tüm dünyada adımızı duyurmak istiyorum. Koç Lisesi’ni bitirdikten sonra University Of Southern California’da İşletme ve Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldum. Farmasi’nin yurt dışı ayağını en iyi yerlere taşımak için 2012 yılında şirketteki görevime başladım. Göreve geldiğim günden beri birçok ülkede bayrağımızı dalgalandırmak için yatırımlara imza attım. Kalite ve başarının asla tesadüf olmadığını biliyor ve üzerimdeki bu sorumluluğun bilinciyle markamızı ileriye taşımak için her gün daha fazla çalışıyorum. İstanbul’da 100 bin metrekarelik tesisimizde yıllık 500 milyon üretim kapasitesine sahibiz. Üretimlerimizde önceliğimiz insan sağlığı, çevre dostu ürünler ve tabii ki son teknolojiye ayak uydurmak var. Güvenilirliğimizi artırmak için laboratuvarlarımızda üretilen ürünlerimiz için bağımsız uluslararası kurumlardan sertifikalar alıyoruz. Uzman kadromuz ve son teknoloji dijital makinelerimizle müşterilerimize her zaman daha iyiyi sunmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."