SAĞLIK - 28 Mayıs 2016 Cumartesi 14:25

En az süt tüketen ülkelerden biri Türkiye

A
A
A
En az süt tüketen ülkelerden biri Türkiye

Süt hakkında toplumu bilinçlendirmek ve tüketimin artmasını teşvik etmek amacıyla her yıl çeşitli etkinliklerle gündeme getirilen “Süt Haftası” İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nce farklı yönleriyle ele alındı.

Sempozyumda süt tüketiminin her yaş döneminde sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez olduğu, sütün sağlıklı bir vücudun sırrı olduğu kadar pek çok hastalıktan korunmanın da temel unsurlarından biri olduğuna dikkat çekildi. Süt üretiminde dünyanın ilk 10 üreticisi içinde yer alan Türkiye’nin süt içme oranların da Avrupa ülkelerinin çok gerisinde yer aldığı bilimsel çevrelerce vurgulandı.

İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Dilek Ongan Sempozyum başkanlığını üstlenirken; Onur Kurulunda Rektör Prof. Dr. Galip Akhan ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar yer aldı.

Sempozyumu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe başta olmak üzere akademisyenler, sektör temsilcileri ile öğrenciler takip etti.

Açılış konuşmasında sütle ilgili bilimsel çalışmalara her zaman yenisinin eklendiğini ifade eden İKÇÜ Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Dilek Ongan, besinsel açıdan “mükemmel besin” olarak nitelendirilen sütün, insan sağlığı açısından büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. Yrd. Doç. Dr. Dilek Ongan, “Süt, dünya gündemindeki güncelliğinin de giderek arttığı önemli bir besin. Bu besinin en çok merak edilen özelliği son zamanlarda zayıflamaya olan etkisidir. Çok sayıda araştırmada besin alımını kontrol etmeye yardımcı olabileceği ortaya konmuştur. Araştırmaların ortak noktasında, süt ve süt ürünlerinin diyetin enerjisi kısıtlandığında vücut ağırlığı kontrolündeki ve Tip 2 Diyabet hastalığında kan şekerinin kontrolündeki olası etkisi yer alıyor” dedi.

Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar ise obezite başta olmak üzere kanser gibi birçok hastalığın bilimsel araştırmasında süt ve süt ürünlerinin katkılarının ön plana çıktığını kaydetti. Sütlerin en değerlisinin anne sütü olduğuna işaret eden Prof. Dr. Dündar, “Teorik olarak söylüyoruz ancak pratikte hep gerilerde kalıyoruz. Birçok bebek dostu hastanemiz var. Ama bu hastanelerde maalesef hala mama öneriliyor” diye konuştu.

Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neslişah Rakıcıoğlu, süt ve süt ürünleri tüketimi ile ilgili dünyadaki sayısal verileri aktardı. En yüksek süt ve süt ürünleri tüketen Avrupa ülkelerinin Norveç, Finlandiya ve Hollanda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Rakıcıoğlu, en düşük tüketimin ise Avusturya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti olarak sıralandığını söyledi. Prof. Dr. Rakıcıoğlu, ülkemizdeki tüketimin arttırılması için stratejilerin geliştirilmesi ve tüketime erken yaşlarda başlanması gerektiğini vurguladı.

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük de kooperatifleşmenin sektöre olan katkılarını aktardı. Tire Süt Kooperatifi’ni dünyanın en başarılı kırsal kalkınma modellerinden biri haline getirdiklerini söyleyen Eskiyörük, açlığın önüne geçmek, dünya barışının sağlam temellere oturması için kooperatifleşmenin şart olduğunu vurguladı. Pınar Süt’ten Can Gürbüz ise süt ve süt ürünleri üretim teknolojisi hakkında bilgilendirme sunumu yaptı.

Bilimsel programın yanı sıra bilgilendirici standların da öğrencilerle buluştuğu etkinlikler; ilki düzenlenen “Süt Koşusu” ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.