GÜNDEM - 30 Nisan 2020 Perşembe 11:29

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Koç korona virüs rakamlarını açıkladı

A
A
A
Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Koç korona virüs rakamlarını açıkladı

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç, engelli ve yaşlı bakımevleri ile huzurevlerindeki korona virüs sayılarına ilişkin, “Teşhis koyulan bin 30 vakamız var. Bu bin 30 vakamızın hastane süreçlerini takip ettik ve 484 yaşlımız ve engellimiz taburcu oldu” dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Opr. Dr. Orhan Koç, engelli ve yaşlı bakımevleri ile huzurevlerinde alınan korona virüs (Covid-19) tedbirleri ve vaka sayılarına ilişkin bilgi verdi. İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Koç, "Ülkemizde yaşlılarımıza ve engellilerimize hizmet verdiğimiz 977 bakım merkezimiz var. Bu merkezlerimizde 55 bin 585 kişi hizmet almakta. Huzurevi bağlamında baktığımızda 455 huzurevimiz var. Bu huzurevleri içerisinde bir kısmı ‘Yaşlı Yaşam Merkezi dediğimiz ev ortamında hizmet verdiğimiz birimler" diye konuştu.

“Hiçbir kronik rahatsızlığı olmayan yaşlımız hemen hemen yok”

Koç, huzurevlerindeki yaş ortalamasına ve sağlık durumlarına ilişkin, "Huzurevlerimizdeki yaşlılarımızın yaş ortalamasına baktığımızda yüzde 50'si 80 yaşın üzerinde. Yaşlılarımızın hemen hemen hepsinde bir kronik rahatsızlık var. Kiminde tansiyon eşlik etmekte, kiminde kalp yetmezliği var. Hiçbir kronik rahatsızlığı olmayan yaşlımız hemen hemen yok” şeklinde konuştu.

Bakım merkezleri ve huzurevlerindeki korona virüs tedbirlerine ilişkin konuşan Koç, "Ülkemizde henüz daha ilk vaka açıklanmadan önce biz 7 Ocak'ta bütün kuruluşlarımıza özel, resmi, belediyeye bağlı kuruluşlar da dahil, Covid ve önlemlere ilişkin ilk resme yazımızı göndermiştik gerek sağlıkla ilgili tedbirlerin alınması, gerek de eğitimlerinin verilmesi hususlarında. Kişisel anlamda davranış değişikliği yapmak çok kolay değildir, özellikle yaşlılarda, engellilerde kısa süre içerisinde maske takmalarını söylemeniz, sık sık el yıkamalarını söylemeniz, bunların da davranış değişikliğine dönüşmesi çok kolay değildir. Bu açıdan çok erken başlamak gerekiyordu. Biz de öyle yaptık" şeklinde konuştu.

Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"28 Şubat'ta ise henüz Türkiye'de ilk vaka açıklanmadan önce tüm kuruluşlarımıza biz ziyaret kısıtlamaları getirdik. Acil bir durum olmadığı sürece yaşlılarımızın kuruluştan dışarı çıkmamaları noktasında talimatlar gönderdik. Personelimiz dahi akrabalarından, çevresinden herhangi bir yurt dışından gelen vatandaşla temas etmeleri durumunda kuruluşa hizmet vermemelerini, izinli olmalarını sağlamaya çalıştık.”

Günde 4 tarama yapılıyor

Koç, bütün yaşlıların, bütün kuruluş hizmeti alan bireylerin günde 4 defa sağlık taramasından geçirildiğini ifade etti. Koç, korona virüsle mücadele kapsamında gerekli duyulan tıbbi ve temizlik malzemelerinin tümünü üç aylık stoklar şeklinde temin ettiklerini söyledi. Takip programları ile stok yönetimi yaptıklarını da dile getiren Koç, "Bugün itibarıyla herhangi bir malzeme sıkıntımız yok" dedi.

Söz konusu kuruluşlarda çalışan personellere ilişkin de konuşan Koç, "Personelimiz de 26 Mart'ta toplumdaki virüsün yayılma hızına bakarak, evlerine gidip geliyorken risk altında olmalarını da göze alarak kuruluşun içerisinde 7 günlük, 10 günlük, daha sonra 8 Nisan'da da 14 günlük sabit vardiyaya geçmelerini sağladık. Kuruluşlarımızda yatıyorlar" diyerek personellere gösterdikleri özveri için teşekkür etti.

Koç, "Bütün vardiya girişlerinde testleri yapıyoruz. Pozitif olan veya pozitif olmayıp herhangi bir şikayeti olan personelimizin tedavi süreçlerini başlatıyoruz ve kuruluşumuzda hizmet vermesinin önüne geçmiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Koç, "Bütün bu tedbirlere rağmen bu bir salgın. Toplumun her kesimine yayılabilen, yayılmayla ilgili bütün izolasyon kurallarına dikkat etmemize rağmen bugünkü vaka sayılarını biliyoruz, Sağlık Bakanlığı her gün açıklıyor. Tabii ki kuruluşlarımızda da bütün bu tedbirlere rağmen kuruluşlar 7/24 saat canlı işletmelerdir ve toplumun içindeki işletmelerdir. Buralarda da maalesef virüsün bulaşmış olduğu ve pozitif vakalar diye ifade ettiğimiz yaşlılarımızdan hastalananlar var ve bunların da tedavi süreçleri ilk günden itibaren yakın takibe alınıyor. Sağlık İl Müdürlüğü ile birlikte gerekli önlemler alınarak yaşlılarımız hastaneye sevk ediliyor. Hastanedeki tedavi süreçleri takip edilerek bu süreci tamamlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Farklı periyotlarda taramalar yapıyoruz”

Erken teşhisin önemini vurgulayan Koç, "Kuruluşlarımızda birden fazla farklı periyotlarda taramalar yapıyoruz. Personelimizi girerken tarıyoruz. İçeride hafif bir bulgu, şikayet olduğu zaman yaşlımızın hemen testlerini yapıyoruz. Testin pozitif çıkması durumunda kuruluşun tümünü tarıyoruz” dedi. Koç, bütün kuruluşu tarayarak erken tanı koyduklarını ifade etti.

“Engelli ve yaşlı bakımevleri ile huzurevlerinde bin 30 vaka, 484 iyileşen var”

Engelli ve yaşlı bakımevleri ile huzurevlerindeki korona virüs vaka sayısını da açıklayan Koç şunları söyledi:
"55 bin kurumsal bakımda olan yaşlımız var, engellimiz var. Bunların içerisinden tarama yöntemiyle herhangi bir bulgusu olmadan teşhis koydurduğumuz bin 30 vakamız var. Bu, bin 30 vakamızın tümünün hastane süreçlerinde tedavilerini yaptırdık ve 484 yaşlımız ve engellimiz taburcu oldu. Bu yaşlılarımızın içinde 102 yaşında olan yaşlılarımız var, 94 yaşında olan yaşlılarımız var. Yani, ileri yaşta olup da virüsü yenen yaşlılarımız var.”

Koç, taramaların kuruluş içinde gerçekleştirildiğinin de altını çizdi.

“Türkiye bu anlamda tedavi algoritmasında dünya ülkelerine örnek olmuş bir ülkedir”

Yaşlılara ilişkin tedavi süreçlerini yakından takip ettiklerini dile getiren Koç, “Erken teşhis koymamız, erken tanı koymamız, hastane süreçlerini erken başlatmamız ve bütün elimizdeki ilaçlar, Türkiye bu anlamda tedavi algoritmasında dünya ülkelerine örnek olmuş bir ülkedir, tedavilerin başlamış olmasına rağmen kritik süreçte hassas yaşlılarımız var. Bunlar içerisinde, bütün bu tedavilere rağmen; erken tanı koymamıza, erken tedavi yapmamıza rağmen vefat eden yaşlılarımız da var. Bu süreci, bütün bu tedbirleri artırarak devam ettiriyoruz” diye konuştu.

Özel bakım merkezlerine ilişkin iddialara yanıt

Koç, bazı özel bakım merkezlerinde bazı yaşlılara bakılmadığı, korona virüse yakalanan yaşlıların ailelerine geç haber verildiği yönündeki iddialara ise, "Her zaman olduğu gibi bugün de gerek Covid pozitif olan yaşlılarımız veya engellilerimiz, gerekse sağlığıyla ilgili herhangi bir semptomu olan yaşlılarımızı 112 sistemi ile hastaneye kaldırıyoruz. Bu süreçte yaşlımızın yakınına mutlaka bilgi veriyoruz ve kendilerinin de bu sürece dahil olmalarını istiyoruz. Özellikle salgın döneminde bu hassasiyetimiz daha da artarak devam etmekte ancak münferit hadiseler olabilir. Bunlar olduğu zaman mutlaka yaşlımızın kendisi veya yakını bizim kuruluşumuza, bizlere ulaşabileceği mekanizmalarımız var” şeklinde cevap verdi.

Koç, bakanlığın çağrı merkezinin 24 saat hizmet verdiğini ifade ederek, 183, 144 çağrı merkezi hatlarından, CİMER üzerinden vatandaşların kendilerine ulaşabileceklerini hatırlattı. Vatandaşlara seslenen Koç, “Kurumsal bakımda olan engelli ve yaşlımıza en üst düzeyde hizmet verdiğimizden bütün vatandaşlarımızın emin olmasını istiyoruz. Alınması gereken tedbirlerin zamanında, etkin bir şekilde alındığını, kurum ve kuruluşlarımızın karantina kurallarıyla işletildiğini, personelimizin de bir adanmışlık, bir gönüllülük, bir özveriyle kuruluşlarımızda 14 gün hiç çıkmadan hizmet verdiğini bilmelerini isterim” dedi.
Koç, vatandaşlardan yaşlıları aramalarını, onların moral ve motivasyonunu artırmalarını istedi.

101 yaşında korona virüsü yendi

Öte yandan, Kahramanmaraş Şehit Hakan Duyğal Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde kalan 101 yaşındaki Ömer Dinler korona virüsü yendi. Tedavisinin ardından taburcu olan Dinler, kaldığı merkezde alkışlarla karşılandı.

Cevdet Fırat Aydoğmuş - Erdinç Türkcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Büyükşehir’in "Mola Evleri" özel bireylerin ailelerine nefes aldırıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Mola Evleri, özel gereksinimli bireylere ve ailelerine destek sunmaya devam ediyor. Merkezlerde bireyler güvenli ve eğlenceli bir ortamda zaman geçirirken, aileleri de günlük işlerini rahatlıkla yapabilecekleri ya da kendilerine vakit ayırabilecekleri bir fırsat elde ediyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Hizmetleri Şube Müdürlüğü bünyesinde Kepez’de Demirgül, Muratpaşa’da Falez ve Konyaaltı’nda Pınarbaşı Mola Evleri özel bireylerin ailelerine nefes aldırabilmek için hizmet vermeye devam ediyor. Bu merkezler, özel gereksinimli bireylerin ailelerine ihtiyaç duydukları anlarda destek sağlayarak, günlük işlerini rahatça yapabilmelerine imkan tanıyor. Mola Evleri’nde kalan özel bireyler akranlarıyla birlikte vakit geçirip sosyal becerilerini geliştirebiliyor, ilgi alanlarına uygun etkinliklerle keyifli ve verimli saatler geçiriyorlar. 2025 yılında 113 engelli bireye 2 bin 452 hizmet verildi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Hizmetleri Şube Müdürü Fatin Iltar, engelli bireylerin ailelerine nefes aldırmayı ve özel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini amaçlayan Mola Evleri hakkında bilgi verdi. Iltar, "Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak ilimizde yaşayan engelli bireyleri rahatlatmak ve ailelerinin özel ihtiyaçlarını karşılamalarına destek olmak için Mola Evlerimizde misafir ediyoruz. Başvuran ailelerin çocuklarını, içerisinde hostes bulunan servis araçlarımızla adreslerinden ücretsiz olarak alıyoruz. Mola Evleri’nde sağlık görevlisi, bakım personeli, öğretmen ve birim sorumluları görev alıyor. Engelli bireylere burada bulundukları süre boyunca bakım hizmeti sunuluyor. Antalya Büyükşehir Belediyesine ait üç Mola Evi’nde 2025 yılı içinde toplam 113 kişiye 2 bin 452 kez hizmet verildi" dedi. "Bizlerin can simidi oldu" Mola Evi hizmetinden yararlanan Alper Ünlü’nün annesi Nurhan Ünlü, verilen desteğin kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. Oğulları Alper’in 4 aylıkken otizm ve çeşitli bedensel sorunlarla tanı aldığını belirten Ünlü, "Eğitim süreci bittikten sonra Mola Evleri ile tanıştık. Bizim için gerçek bir can simidi oldular" dedi. Kendisinin öğretmen, eşinin ise üniversitede akademisyen olduğunu ifade eden Ünlü, "Bazen derslerimiz aynı saatlere denk geliyor. Bu durumlarda Mola Evi bize büyük kolaylık sağlıyor. Çalışanlarla yıllardır birlikte olduğumuz için güven dolu bir ortam oluştu. Alper’i gönül rahatlığıyla emanet edebiliyoruz" diye konuştu. Benzer ihtiyaçlara sahip birçok aile olduğuna da dikkat çeken anne Ünlü, "Biz çalışıyoruz ama çevremizde Alper gibi çocuğa sahip birçok aile var. Onların da hastane işleri oluyor ya da kendilerine ayırmak istedikleri bir vakit dilimi oluyor. Mola Evleri sayesinde aileler en azından rahat bir nefes alıp, kendilerini dinlendirebilecek bir imkâna kavuşuyor" dedi. "Ailelerin yükünü hafifletiyor" Mola Evi hizmetinden yararlanan Sinan Kuzucu’nun annesi Hamire Kuzucu ise, uygulamanın kendileri için büyük kolaylık sağladığını belirtti. Oğlunun doğuştan serebral palsi hastası olduğunu söyleyen Kuzucu, "Sinan’ı servisle evden alıp tekrar bırakıyorlar. Bu süre içinde dışarıdaki işlerimi halledebiliyor, evimin temizliğine zaman ayırabiliyorum. Sinan’ın orada güvende olduğunu biliyorum. Personel çok ilgili ve güler yüzlü. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun" diye konuştu.
Ankara Sri Lanka Büyükelçisi Kadurugamuwa, ATO üyelerini Sri Lanka Expo 2026’ya davet etti Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Nıluka Kadurugamuwa, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran’ı ziyaret etti. İki ülke arasında 500 milyon dolarlık ticaret hacmi hedefi konulduğunu hatırlatan Kadurugamuwa, ATO üyelerinden oluşacak heyeti Sri Lanka Expo 2026’ya davet etti. Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Niluka Kadurugamuwa, ATO Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Baran, coğrafi şekli nedeniyle Hint Okyanusu’nun incisi olarak anılan Sri Lanka ile Türkiye arasındaki ilişkilerin uzun bir tarihi geçmişi olduğunu belirterek, olumlu seyreden bu ilişkileri ticari ve ekonomik alana taşımayı hedeflediklerini kaydetti. İki ülke arasında ekonomik ve teknik iş birliği ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının bulunduğunu kaydeden Baran, "Bu altyapılar iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin mevcut rakam olan 250 milyon doların üzerine rahatlıkla çıkabileceğini gösteriyor. Sri Lanka ile tarımdan tekstile, turizmden enerji ve madenciliğe kadar birçok alanda iş birliği geliştirebiliriz" dedi. Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A üzerinden Sri Lanka’nın 50 televizyon kanalının yayın yapmasına ilişkin sözleşme imzalandığını hatırlatan Baran, bu gelişmenin hizmet sektöründeki iş birlikleri için önemli bir adım olduğunu ifade etti. Baran, Ankara ekonomisi hakkında da bilgi vererek, Başkent’in savunma sanayii ve yurt dışı müteahhitlik hizmetleriyle öne çıkan bir merkez durumunda olduğunu söyledi. Büyükelçi Niluka Kadurugamuwa ise, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 250 milyon dolar olduğunu, bu yılın temmuz ayında gerçekleşen Karma Ekonomik Komisyon toplantısında iki ülke hükümetlerinin 500 milyon dolarlık bir ticaret hacmi hedefi koyduğunu belirterek, kendilerinin de bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti. Türkiye ile Sri Lanka arasındaki ticaret ve yatırım imkanlarına değinen Büyükelçi Kadurugamuwa, ülkede özellikle bazı sektörlerin öne çıktığını belirtti. Tekstil ve hazır giyimin öne çıkan sektörler arasında yer aldığını ifade eden Büyükelçi Kadurugamuwa, bu alanda tedarik zincirlerini güçlendirecek şekilde iş birlikleri yapılabileceğini söyledi. Büyükelçi, Sri Lanka’nın özellikle otomotiv yedek parça ve endüstriyel alanda yaygın kullanımı bulunan kauçuk ile çay, tarçın, karabiber, Hindistan cevizi gibi baharatlar ve değerli taşlar alanında güçlü olduğunu belirtti. Türk yatırımcıları Sri Lanka’ya davet eden Büyükelçi Kadurugamuwa, ülkesinde özellikle sanayi ve imalat sektörü, denizcilik ve gemi onarımı, lojistik, yenilenebilir enerji, inşaat ve altyapı, inşaat malzemeleri, bilişim ve dijital gibi sektörlerde çok fazla yatırım imkânı bulunduğunu kaydetti. Türkiye’nin çok iyi olduğu turizm sektöründe de iş birliği yapılabileceğini ifade eden Büyükelçi Kadurugamuwa, ATO üyelerinden oluşacak bir heyeti gelecek yıl gerçekleştirecekleri Sri Lanka Expo 2026’ya davet etti.