“TÜRKİYE’YE YAPILAN SALDIRI NATO’YA YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR”
“Buna tabi bizim sabretmemiz mümkün değil” sözlerini vurgulayan Erdoğan dün ve evvelsi gün bu konuyla ilgili bazı adımlar atıldığını kaydetti. Erdoğan, “Bunu kabullenmek özellikle Türkiye’ye yakışmayacağı gibi NATO’nun da kendi prensiplerinin tamamen dışındadır ve dolayısıyla buna karşı NATO tavrını almıştır. Ve bundan sonra da alacağına kesinlikle inanıyorum. Çünkü Türkiye’ye yapılan saldırı NATO’ya yapılmış bir saldırıdır.
“RUSYA DOSTUNU KAYBEDERSE ÇOK ŞEY KAYBEDER”
Rusya’yla olan ilişkilerimiz malum olduğunu ifade eden Erdoğan, “Ama Rusya Türkiye gibi eğer birçok konuda işbirliği yapmış olduğu dostunu kaybederse çok şey kaybeder bunun da bilinmesi lazım” dedi.
Suriye sorunu çözmek için 3 adımın atılması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bulardan bir tanesi eğit-donattır, bir tanesi terörden arındırılmış güvenli bölgedir. Bunu bazıları tampon bölge diye iade ediyor, bu çok yanlış bir şeydir. Tampon bölge filan değil terörden arındırılmış güvenli bölge” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların ya da Suriye’den kaçan sığınmacıların yerleşmesine yönelik bir altyapı hazırlanması gerektiğinin önemini belirten Erdoğan, AB’nin pek çok yerde desteğinin olduğunu ve burada da AB’nin ve diğer ülkelerin verecekleri destekler olduğunu ifade etti. Bu konuda Türkiye’nin de her türlü lojistik destek verebileceğini söyleyen Erdoğan, “Orada bir çadır ya da konteynır kent değil, onların özgür mimarisiyle orada konutlar yapmak suretiyle bu insanları oralara yerleştirebiliriz. Çünkü onlar da kendi ülkelerine zaten dönmek istiyorlar. Suriye’dekiler de imkan olmadığı için zaten buralardan ayrılmak durumunda kalıyorlar” şeklide konuştu.
Mülteci kriziyle ilgili AB ile ortak çalışma grubu ve fonlar konusunun görüşüldüğünü söyleyen Erdoğan, IŞİD, PKK, DHKP-C terör örgütleriyle ortak mücadele platformunun oluşturulması gerektiğini de bildirdi. Terörün iyisinin kötüsünün olmadığını belirten Erdoğan, “El Nusra, IŞİD’e karşı o da savaşıyor. IŞİD’e karşı savaşıyor diye El Nusra iyi oluyor mu? Ama PYD ve PKK, IŞİD’le savaşıyor diye onu dost olarak ilan edenler var. Böyle bir yanlışlık olamaz” sözlerine yer verdi. Kürt vatandaşlarla PKK’nın aynı olmadığını yineleyen Erdoğan, “Kürt vatandaşlarımız benim vatandaşlarımdır ve onlara hizmet etmek de bizim görevimizdir” dedi.
Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine de değinen Erdoğan, “gerek 15’inci fasıl ki enerji faslı, gerek 17’inci fasıl, gerek 23’üncü, 24’üncü fasıllar gerekse 30’uncu fasıl. Bunlar aslında açılmasında herhangi bir engel kalmamış olan fasıllardır” dedi ve bu konuda desteğini esirgemeyen Belçika hükümetinin bundan sonra da desteğini esirgeyeceğinden endişe duymadığını söyledi. Belçika ve Türkiye arasındaki ekonomik hedeflere değinen Erdoğan iki ülke arasındaki 7 milyar dolarlık ihracatın 20 milyar dolara çıkmasını hedeflediklerini kaydetti.
“BELÇİKA TÜRKİYE İLE DAYANIŞMA İÇİNDE”
Michel gerçekleştirdiği konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çok yoğun toplantılar yaptıklarını, bu resmi ziyaretin Europalia festivali çerçevesinde gerçekleştiğini belirterek bu akşam da bu festivalin açışını yapacaklarını kaydetti. Türkiye- Belçika ilişkilerinin geçmişe dayandığını ifade eden Michel, her iki ülkenin çok büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve bunlarla ancak uluslararası arenada birlikte çalışarak çözüm getirilebileceğini ifade etti.
Belçika’nın AB’nin kurucu ülkelerinden olduğuna değinen Michel, AB-Türkiye ilişkileri açısından Belçika’nın olumlu bir rol oynaması gereken bir ülke olduğunu dile getirdi. Suriye’deki krize değinen Michel, “Hepimiz teröre karşı mücadele etmeye kararlıyız” dedi. Mülteciler konusunun bir süredir Türkiye’nin gündeminde olduğuna dikkat çeken Michel, Türkiye çok çaba sarf etti, mali olanaklarını seferber etti” diyerek Belçika’nın da bu konuyla ilgili Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu söyledi.
Belçika’da gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ilişkiler açısından önemini vurgulayan Erdoğan, Suriye krizine değindi. Türkiye-Suriye sınırının 911 kilometre ve Irak sınırının 350 kilometre olduğunu hatırlatan Erdoğan, Türkiye’de her iki ülkeden kaçan 2,5 milyona yakın mülteci olduğunu belirtti. Mültecileri etnik veya dini köken gözetmeksizin misafir ettiklerine dikkat çeken Erdoğan, çadır kampların ve konteynır kentlerin olduğunu fakat mültecilerin ülkenin bütün vilayetlerinde misafir edildiğini aktardı. “Sadece İstanbul’da 400 bini aşkın şu anda Suriyeli var” diyen Erdoğan bunun sosyolojik yıkımları, psikolojik travmaları olduğunu ve bunlarında karşılanması gerektiğini vurguladı. Sadece 280 bin kişinin yaşadığı kamplara yapılan harcamaların 7 milyar 800 milyon dolar olduğunu fakat tüm dünyadan gelen desteğin 417milyon dolar olduğunu belirten Erdoğan, “Bu da tablonun ne durumda olduğunu göstermesi bakımından çok çok önemli” değerlendirmesini yaptı.
Açık kapı politikası uyguladıklarını yineleyen Erdoğan, insani ve vicdani yaklaşımın bunu gerektirdiğinin altını çizdi. Erdoğan bu sebeple “Varil bombalarının, kimyasal silahların kullanıldığı bir Suriye’de kapılarımıza dayanmış olan bu insanlara ‘Hayır giremezsiniz’ diyemezdik ve kapılarımız açtık ve kabul ettik” diye konuştu.
Suriye’deki krizin 5 yılı doldurduğuna değinen Erdoğan, “Bunu tüm dünyaya anlatmaya çalıştık. Ne zamanki Aylan olayı oldu, o zaman dünya bu işe yaklaştı. Çünkü ufacık bir yavrunun Bodrum sahillerinde kıyıya vurmasından sonra bir hareketlenme meydana geldi” sözlerini kullandı. Akdeniz’de Ege’de sahil güvenlik botlarıyla kurtarılan insan sayısının 60 bini bulduğunu belirten Erdoğan, “Sadece sınırlarımızdan geleni değil bir de denizde ölüme mahkum edilenleri de topluyoruz” dedi ve insani vicdani görevin bunu gerektirdiğini sözlerine ekledi.
Erdoğan,“Suriye krizi, savaşın sona ermesi, Esed’in artık burayı bırakıp gitmesi noktasında hassasiyeti olanlar var olmayanlar var” diyerek “350 bin insanın ölümüne neden olan, bir devlet terörü estiren bir kişi şu anda Suriye’nin başındadır” ifadelerine yer verdi.
Esed rejimini korumaya çalışanların olduğunu belirten Erdoğan, “İran bunlardan bir tanesidir, Rusya bunlardan bir tanesidir. Ve bunu korumaya çalışanlar işte şu anda bakın Rusya’nın Suriye’de yaptığı ve orada kendine ait bir üs hazırlama gayreti ve bunun yanında bizim sınırlarımızı ihlal etme olayı. Ve bu tabii NATO’nun da dün biliyorsunuz bu konuyla ilgili sert bir ültimatomuyla karşılık bulmuştur” sözlerini kullandı.
