GÜNDEM - 17 Ağustos 2012 Cuma 16:15

Erdoğan, Kadıköy-Kartal metro hattının açışını yaptı

A
A
A
Erdoğan, Kadıköy-Kartal metro hattının açışını yaptı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kadıköy-Kartal metro hattının açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kadıköy - Kartal Metrosu açılış töreninde yaptığı konuşmada Türk milletinin Ramazan Bayramı’nı kutladı. Suriye’de Ramazan ayın boyunca süren çatışmalara değinen Başbakan Erdoğan, “Suriye’de ebediyete intikal eden kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Bir zalim rejimin yıkılmasının mücadelesini veren kardeşlerime rabbimin yardımını diliyorum. Her ne kadar ülkemizin içinde oraya destek noktasında gayret içerisinde olan siyasiler varsa da onlara rağmen orada da hak hakim olacaktır, bunu görüyorum. Çünkü zulüm ile abad olunmaz. Er ve ya geç hak hakim olur” dedi.

Arakan’da yaşanan dram karşısında ilk diplomatik ziyareti Türkiye’nin yaptığını anlatan Erdoğan, “Birileri ‘Dışişleri Bakanı’nın orada ne işi var’ dediler. Eşim, kızım birlikte gittiler. Orada yaptıkları çekimleri izledim. İnsana saygısı olanlar varsa oraya Türkün niye gitmesi gerektiğini çok iyi anlarlar. Bu millet Hint yarım adasındaki zulme buradan donanma kaldıran bir millettir. Biz böyle bir tarihin varisleriyiz. Onun için tribünden izlemek üzere biz bu görevlerde değiliz. Dünya üzerinde mağdur muhtaç tüm insanlığa ramazan bayramının hayırlar getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum” diye konuştu.

"TERÖR ÖRGÜTÜNDEN YANA MISIN?"

Başbakan Erdoğan tahammülü zor bir ramazan ayının geride bırakıldığına dikkat çekerek, “Ramazanın ruhuna tamamen ters bir şekilde her türlü kutsalı çiğneyerek kan akıtan teröristlere karşı açık net söylüyorum, televizyon kanallarına onların avukatlarını çıkartan medyaya karşı tavrım vardır, bundan sonra da olacaktır. Bunu da söylüyorum. Herkes net olacak. Sen PKK terör örgütünden yana mısın, yoksa bu milleten yana mısın. Bunu açık net ortaya koy. Bir çok senaryolara karnımız toktur. 2012 ramazanının kana bulayan bu zalimleri insanlık unutmayacak unutturmayacak” ifadelerini kullandı.

Kadıköy - Kartal Metrosu temelinin 2005 yılında atıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Yaklaşık 7 yılda 3.1 milyar TL’lik bir finansmanla inşallah 22 kilometre uzunluğunda, yerin yaklaşık 40 metre altında bu hattı tamamlıyoruz. Bu hatta 2.5 dakikada bir araç ilavesiyle farklı bir zenginlik geliyor. Şunu da söyleyeyim. Bu süre daha da kısalacak. 1.5 dakika yani 90 saniyede bir Kadıköy’den Kartala karşılıklı araç harekete edecek. Günde 1 milyon 266 bin kişinin bu hattı kullanacağını tespit etmiş bulunuyoruz. Bu hattı Kartaldan sonra Yakacık Pendik ve Kaynarcaya kadar uzatıyoruz. Bu hattın da yüzde 85 tamamlandı. Toplam 3.1 Milyar TL’ye mal olacak. Bu hat üzerinden metrobüse, marmaraya transfer mümkün olacak. Bu hat ile birlikte Kadıköy den Kartal’a 29 dakikada ulaşılabilecek” dedi.

"BU HATLA ZAMANDAN TASARRUF EDECEĞİZ"

Anadolu yakasının ilk metro hattı olma özelliğini taşıyan Kartal Kadıköy metro hattının teknolojik altyapısı alsında devrim niteliğinde oludunu söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:

“Kadıköy Kartal metro hattındaki trenlerde makinist bulunmayacak. Kumanda merkezindeki operatör mouse hareketleri ile trenleri yönlendirecek. Güvenlik sistemleri uluslararası standartlarda kuruldu ve test edildi. Uyarı sistemleri ile bilgi ekranları, acil durum sistemleri ile Kadıköy kartal metro hattı dünyanın en ileri hatlarından bir olarak inşa edildi. Bu hattın hem İstanbul’a hem Türkiye’ye ekonomik anlamda da büyük katkıları olacak. Bu hatla zaman noktasında çok büyük tasarruf sağlayacağız. Kişi başına yıllık 15 güne tekabül eden zaman tasarrufunu sağlamış oluyoruz. Akaryakıttan bakım giderlerinden, yol bakım onarım giderlerinden büyük tasarruf. Bu hatla birlikte İstanbullu kardeşlerimize yıllık 1 milyar 153 Milyon TL’lik tasarrufu kazandırmış olacağız. Bu hat yapılmasaydı Kadıköy - Kartal arasında her yıl 32 otobüs ve 67 minibüs devreye alınması gerekiyordu. Biz şimdi tam tersine yılda 572 otobüsün ve bin 227 minibüsün trafikten çekilmesini bekliyoruz ki trafikte büyük bir rahatlamaya yol açacak.”
Konuşmasında İstanbul trafiğinde yaşanan sıkıntılara da değinen Erdoğan, “Türkiye’de toplu taşıma kültürü henüz tam yerleşmedi. Bakıyorsunuz otomobilinde tek kişi ya da yanında bir kişi. Bu şekilde seyahat ederiz. Niye gelenek bu. Batı toplumları böyle değil. Aracı ile toplu taşıma kadar gelir, aracı bırakır gider. İstanbul trafiğinde ciddi sıkıntılar yaşandı, yaşanıyor. Hele bu yaz Haliç köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsündeki tamir bakım sebebiyle. Ben bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Bu yaz mevsiminde gerek okulların kapalı olması, gerek memurların tatillerini memleketlerine geçirmesinden hareketle buralardaki tamir bakım sürecini ilgili bakanlığımız başlattı. Tabii ki şişenin geniş bölümü ile bir de dar ağzı vardır. Geniş bölümden geliyorsunuz ama köprüde bakım olduğu için orada daralıyor. Daraldığı için trafik sıkıntısı ister istemez herkesi rahatsız ediyor. Bunun neticesinden bu işin huzuru bu işin manen sigortası kimedir. Tüm İstanbullulara. Allah göstermesin bu tamir bakımla yapılmayıp da aklımıza getirmek bile istemediğimiz bir bedeli olursa bunu neyle izah edeceğiz. Fakat tüm bu süre boyunca sağolsun yazılı görsel medya kimisi sağdan vurdu kimisi soldan vurdu. Dert sadece AK Parti iktidarını nasıl yıpratırız. Acaba nereden boşluk buluruz da saldırırız. Bu medya bizime çok uğraştı uğraşıyor. Biz onlara rağmen geldik. Biz milletle geldik, milletle yürüyoruz. Bu tamir bakımları inşallah süratle bitireceğiz” ifadelerini kullandı.

3. KÖPRÜ KONUSU

İstanbul’a yapılan yatırımları anlatan Başbakan Erdoğan, “İnşallah 3. köprünün ihalesini yaptık. 3. köprü ihalesi ile birlikte ağır vasıtaları bu güzergaha kaydırmak suretiyle iki köprüyü daha da rahat latacağız. Süratle yap işlet devlet ile 3. köprüyü hayata geçireceğiz. Artık havaalanlarımız ihtiyaca cevap vermiyor. Onun için seçimlerde sözümüz var Karadeniz kıyısında yıllık 100 milyon kapasiteli bir havalimanını yapıyoruz. Onun da yer tespit çalışmalarını bitirmiş vaziyetteyiz. Süratle ihalesini yapacağız ve bu havalimanımızı da ülkemizin hizmetine sunacağız. Bir başka sözümüz de kanalistanbul idi. Kanalistanbul ile Karadenizin Marmaraya bağlayarak boğazı bypass edeceğizi söylemiştik. Onun da proje çalışmaları bitmiş vaziyette. Bu söylediklerimin yaklaşık maliyeti 60 milyar TL. Bunlar İstanbul’umuza inşallah farklı bir sıçramayı getirecek” şeklinde konuştu.

İstanbullulara bayram müjdesi de veren Başbakan Erdoğan, “Kadıköy’den Kartal’a trenle gideceğiz. Sayın Başkan bayram boyu bu tren bedava olacak. 4 gün ücretsiz olacak. İnşallah bütün bu bölgede yaşayan kardeşlerimiz konforunu yaşamış olurlar” dedi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasında 1999 depreminde hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diledi.

ERDOĞAN, İLK SEFERDE YER ALDI

Kadıköy - Kartal metro hattının açılış kurdelesini kesen Başbakan Erdoğan, daha sonra ilk sefere katıldı. Metronun en önde vatman için ayrılan bölümünde seyahat eden Başbakan, sık sık anons ederek yolcuları hangi durakta oldukları konusunda bilgilendirdi. 22 dakikada Kartal’a ulaşan Başbakan Erdoğan, “İnşallah bu süre daha da kısalacak. 22 dakikada Kadıköy’den Kartal’a geldik. Gayet konforlu. Tüm İstanbullu'ya İstanbullumuz'a yakışan da bu. Böyle bir yatırım Kaynarca'ya kadar uzanacak haliyle. 3.1 milyar TL ulaşacak bu yatırımı gerçekleştirdiği için tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Ülkemiz için hayırlı olsun” dedi.

Erdoğan, “Zaten metroları yapmak hep bize nasip oldu. Biliyorsunuz İstanbul’da ilk Taksim metrosu ile attığımız adım da, bizden önce gerçi adımı atılmıştı ama ciddi bir mesafe alınamamıştı. Bizler geldik çok yoğun çalışmalarla o zaman o yatırımı başlattık ve şimdi o yatırım sürekli olarak devam ediyor. Kadir (Topbaş) bey döneminde de yine yayılarak genişleyerek gerek hafif metro, gerek metro olarak devam yatırımlarımız ediyor. İşte bunlar yüksek hızlı trenle birleşmek suretiyle bizim ulaşım ağımızı sadece İstanbul içinde bırakmayacak şehirlerarası ulaşımı da kolaylaştırmış olacak” diye konuştu.

Bir gazetecinin ‘siz neler hissettiniz kullanırken’ şeklindeki soruya Başbakan Erdoğan, “Tabii ki çok büyük bir mutluluk hissettim. Hele hele İstanbul’da bu ikinci köprünün Haliç Köprüsü’nün tamir bakım işlerinin yapıldığı bir dönemde, böyle bir açılışın gerçekleşmiş olması da bu konuda ilgili arkadaşlarımın samimiyetini ortaya koyması bakımından önemli. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ama bu tamir bakım türü şeylerinde yapılması gerekir. Böyle zamanlarda da halkımın bazı sıkıntılara göğüs germesinde fayda var. Kendilerine verdiğimiz bu sıkıntı üzüntü sebebiyle ben tüm arkadaşlarım adına kendilerinden helallik diliyorum özür diliyorum” dedi.

Erdoğan, ‘İstanbul’da uygulanacak olan yüzde 50 toplu taşıma indirim teklifi sizden mi geldi?’ şeklindeki soruya ise “Bayram için tamamen ücretsiz. Ayrıca belediye meclisi Ekim ayına kadar yüzde 50 indirim kararı almış” diye yanıtladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.