GÜNDEM - 23 Nisan 2012 Pazartesi 19:09

Erdoğan koltuğunu devretti

A
A
A
Erdoğan koltuğunu devretti

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başbakan Erdoğan koltuğunu devir-teslim töreniyle genç öğrenci Enes Karabulut'a devretti.

AHMET TOPAL

Devir-teslim töreninde genç Başbakan'ın sorulara verdiği cevaplar dikkat çekerken, Başbakan Erdoğan da Anıtkabir'deki törenlere katılmamasıyla ilgili olarak, "9.5 yıldır aksatmadan bu katılımını gerçekleştiren bir Başbakan'ın, herhalde özel bir sebebi olmaz. Herhangi bir özel anlam giydirmeye gerek yok" açıklamasını yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla makam koltuğunu Keçiören Tarhuncu Ahmet Paşa İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi Enes Karabulut'a devretti. Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşen devir-teslim törenine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ve toplam 18 öğrenci katıldı. Başbakan Erdoğan'ın salona gelmesiyle başlayan törende, Başbakan Erdoğan salondaki minik öğrencilerle teker teker tokalaştı. Utku Berkay Dağdeviren isimli bir öğrenci ise Başbakan Erdoğan'a kapalı bir mektup verdi.

Başbakan Erdoğan'ın öğrencilerle yakından ilgilendiği törende, anasınıfı öğrencisi olduğu öğrenilen Aslı Sevda Balçiçek isimli minik bir öğrenci ise Başbakan Erdoğan'a çiçek sundu. Başbakan Erdoğan yine isminin Burak olduğunu öğrendiği bir öğrenciye, kendi oğlunun adının da Burak olduğunu hatırlattı.

Başbakan Erdoğan'dan koltuğu devralan Enes Karabulut ise metne bağlı kalmadan yaptığı konuşmasında, "Benim bu makamda bulunmam, 23 Nisan'a verilen önemin sembolik olmasından öte Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğin yeni nesillerini yetiştirmiş birine emanet ettiğinin somut bir göstergesidir. Ne mutlu ki böyle bir ülkenin evladıyım" diye konuştu.

Genç Başbakan Enes Karabulut'un ardından bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan ise, kırtasiye malzemelerinin ulaşılamaz olduğu, televizyonun daha yeni yeni ülkeye girdiği bir dönemde çocukluklarını yaşadıklarını belirterek, Pepe'nin, Keloğlan'ın çizgi filmlerini seyremediklerini söyledi. Torununun kendisine "Dede bana Pepe'yi aç" dediğinde üzüldüğünü çünkü derslerinden ayrı kaldığını söyleyen Başbakan Erdoğan, genç Başbakan Enes Karabulut'a ise bu durumu sorması üzerine, "Benim kardeşim de var. Öğretici bir çizgi film bence" diye konuştu.

Kendi çocukluk yıllarından bahseden Başbakan Erdoğan, kendilerinin dolu dolu bir çocukluk dönemi geçirdiklerini, mahalledeki arkadaşlıkların, komşuluk ilişkilerinin güçlü olduğu bir dönem olduğunu belirterek, artık paylaşım asrının geride kaldığına dikkat çekti. "Sizler de bugünün fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirmenizi, ama evinize kapanıp kalmamanızı özellikle rica ediyorum" diyen Başbakan Erdoğan, "Hele bilgisayarların başına esir olmamanızı, bunu da sizden özellikle rica ediyorum. Çünkü o oyunlar sizi bazen asıl yapmanız gerekenden alıkoyabilir" dedi.

Çocuklara anne-baba konusunda da tavsiyelerde bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan, "Sizlere özel bir tavsiyem şu; anne-babalarınızın kıymetini bilin ve onlara karşı saygıda asla kusur etmeyin. Onlar sizin birinci derecede varlık nedeninizdir, varlık sebebinizdir. Onlar olmasa, siz olmazdınız. Ama biliniz ki, onlar da sizinle beraber güçleniyorlar" şeklinde konuştu. İçinde bulunulan salonu gösteren Başbakan Erdoğan, hükümet kararlarının birçoğunun bu salonlarda alındığını ve yine bu salonlarda geleceğin büyükleri çocuklar için çalıştıklarını hatırlattı.

Kendi hükümetleri döneminde en fazla yatırımı eğitim konusuna yaptıklarının altını çizen Başbakan Erdoğan, artık her öğrenciye tablet bilgisayar verilmeye başlandığını ve öğrencilerin artık okula yorulmadan gelip gideceğini ifade etti.

"İMTİHANLARDAN ÇOCUKLARIMIZI KURTARACAĞIZ"

Başbakan Erdoğan konuşması sırasında ise, kendi yeğeninin kendisine ödevlerden dert yandığını, tatil sırasında bile ödev yaptıklarını şikayet ettiğini belirtti. "Artık bunlardan da bu çocuklarımızı kurtaralım" diyen Başbakan Erdoğan, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Bayramda bile ödev, haftasonu ödev. Ama bu imtihanlardan falan yavaş yavaş çocuklarımızı inşallah kurtaracağız. Çok daha farklı sistemlere inşallah geçeceğiz. Zira bu imtihanlarla başarı yakalanamıyor. Bunları farklı sistemle çözeceğiz, farklı sistemle başaracağız. Hem ailelerin, hem anne-babaların ceplerini sövüşlüyorlar. Parası olan gidiyor; parası olmayan neyi var, neyi yok satacak çocuğunu üniversite hazırlık, yok fen lisesi, anadolu lisesi hazırlık buralara gönderecek.

Böyle bir mantık olmaz. Bunun değişmesi lazım. Ben siyasetçiyim. Benim görevim ufuk vermektir, bunun altını doldurması gereken teknokratlardır, bürokratlardır. Ve bunu gerçekleştirmek zorundayız. O zaman şimdi bu okullarımız niye var? Niye okula gidiyoruz, okullarda da bulunmamızın o zaman hiçbir anlamı yok. Okullarda gerekli olanı verecek kalitede öğretmenlerimiz de olmalpndan bir konutma yapı, bu öğretmenleri de yetiştirmeliyiz. Ve bu öğretmenlerimizle birlikte okullarımızdan bu başarı serüvenini inşallah hep birlikte görmeliyiz."

4+4+4 DÜZENLEMESİ

Başbakan Erdoğan, salonda bulunan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmasında 4+4+4 düzenlemesine de değindi. "12 yıla çıkardığımız zorunlu eğitimle size 4 yılda bir ne getirdik, teneffüsler getirdik" diyen Başbakan Erdoğan, "Artık birinci sınıftan başlayıp 8 yıl boyunca aynı okulda okumak zorunda değilsiniz. 4 yılda bir sizin ya da ailenizin tercihleri doğrultusunda farklı okulları seçme hakkınız olacak. Böylece daha çok şey öğrenecek, bilgileriniz, becerileriniz, yeterlilikleriniz ve arzularınız doğrultusunda daha farklı okulları tercih edebileceksiniz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan konuşması sırasında ise, "Artık sizler bizim oturduğumuz koltuklarda kalkmamak üzere oturacaksınız" diyince, genç Başbakan Enes Karabulut'tan da, "Kalkmayacağım artık" yorumu geldi. Bunun üzerine Erdoğan da, "Kalkmamak üzere oturma. Şimdiye kadar kalkmamak üzere oturanlar bu ülkeye çok şeyler kaybettirdi. Biz öyle yapmayalım, biz devamlı hücre tazelemesi olsun dimi?" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda ise şunları söyledi:

"Unutmayın, Somali'deki çocuklar sizin yaşamınıza hasret. Unutmayın Etiyopya'daki çocuklar sizin yaşamınıza hasret. Onlar böyle bir ortamı bulamıyor. Aynı şekilde Bosna'daki tüm çocuklar sizin yaşamınıza hasret. Onun için çok gayret etmemiz lazım. Ülkemizi daha iyi konuma getireceğiz."

"FENERBAHÇE İNŞALLAH ŞAMPİYON OLACAK"

Devir-teslim töreninde yapılan konuşmaların ardından ise, genç Başbakan Enes Karabulut gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin "Bu Başbakanlıktaki 3. döneminiz. Başbakanlık'taki göreviniz bittikten sonra Cumhurbaşkanı olmayı düşünüyor musunuz?" diye sorması üzerine Başbakan'ın koltuğuna oturan Karabulut, "Zaten Başbakanımız şuanda görevinden ayrıldı. Bugün itibariyle yeni bir Başbakan geldi zaten. O eski Başbakanımıza kalmış bir karardır bence. Cumhurbaşkanı olmak istiyorsa, onunla görüşmelerimiz olabilir" şeklinde cevap verdi. Verdiği cevaplarla salondakilerin dikkatini çeken Karabulut ayrıca, "Bizim Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan olacak" dedi.

Bir soru üzerine Fenerbahçeli olduğunu söyleyen ve dün akşam oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçının sonucunu değerlendiren Karabulut, "Fenerbahçe bence bu sene şampiyon olacak Allah'ın izniyle. Fenerbahçe şampiyon olmak için zaten Galatasaray'ı 2-1 iyi devirdi" değerlendirmesini yaptı.

ANITKABİR'DEKİ TÖRENLER

Devir-teslim töreninde Başbakan Erdoğan'a da sorular soruldu. Bir gazetecinin sabah düzenlenen Anıtkabir'deki törenlere katılmadıklarını hatırlatarak özel bir sebebinin olup olmadığını sorması üzerine Başbakan Erdoğan, "9.5 yıldır aksatmadan bu katılımını gerçekleştiren bir Başbakan'ın herhalde özel bir sebebi olmaz. Bugün de yine diğer programlarımızı aynı şekilde yürütüyoruz. Bu akşamda yine aynı şekilde sayın Meclis Başbakanımız'ın kokteyli olacak. Herhangi bir alpndan bir konuşma yapözel anlam giydirmeye gerek yok" cevabını verdi.

Başbakanlık koltuğuna oturan Enes Karabulut, kendisine kabinede en çok çalışmalarını beğendiği bakanlar sorulunca, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın çalışmalarını beğendiğini söyledi. Bunun üzerine gazetecilerin salonda Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in de olduğunu hatırlatılarak, "En başarılı bakanlar listenizde neden Milli Eğitim Bakanı yok?" sorusunu sorması üzerine Karabulut, "Sayın Milli Eğitim Bakanımız da çok başarılı" dedi. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in ise bunun üzerine, esprili bir şekilde "Seninle dışarıda görüşeceğiz" demesi üzerine olaya Başbakan Erdoğan el koydu. Erdoğan, genç Başbakan'a, tavsiyede bulunarak "Bu durumda senin bu bakanı kovman lazım bu toplantıdan. 'Sen kimsin ki Başbakan'ı tehdit ediyorsun' demen lazım" diye konuştu.

Başka bir gazetecinin ise kabine de bir revizyon olup olmayacağını sorması üzerine minik Başbakan Enes Karabulut, revizyona gerek olmadığını, kabinenin çok başarılı olduğunu kaydetti. Karabulut, bir soru üzerine ise 4+4+4 düzenlemesini de değerlendirdi. Karabulut, düzenlemenin özgürlük çerçevesini genişlettiğini ifade ederek, "Ben bunun doğru bir proje olduğunu düşünüyorum" dedi.

Karabulut'a ileride ne olmak istediği sorulunca, Cumhurbaşkanı ya da Fizik Profesörü olmak istediğini söyledi. Türkiye'de fizik alanının pek gelişmediğini ve kendisinin de bunu düzeltmek istediğini kaydeden Karabulut, fizik alanında başarılı olmak istediğini dile getirdi.

Karabulut soruların ardından ise Başbakan Erdoğan'a kendi yazdığı bir şiiri takdim etti. Karabulut takdim sırasında ise, "Şiir okumanın yasak olmadığı bir ülkede yaşamamıza vesile olduğu için kendi yazdığım şiiri hediye ediyorum" diyerek çerçevelettirdiği şiiri okuduktan sonra Başbakan Erdoğan'a verdi.

Devir-teslim törenin sonunda ise Başbakakan Erdoğan minik öğrencilerle Başbakanlık'ın merdivenlerinde toplu hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da manda yetiştiriciliği için araştırmalar sürüyor Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Üzümlü ilçesinde gerçekleştirdiği işletme ziyaretinde manda yetiştiriciliğinin il tarımı açısından taşıdığı stratejik öneme dikkat çekti. İl Müdürü Koçaker, Üzümlü ilçesine bağlı Denizdamı Köyü’nde üretici Kenan Tiryaki’ye ait işletmede incelemelerde bulundu. Toplam 27 manda ve 28 inekten oluşan büyükbaş hayvan işletmesini ziyaret eden Koçaker, işletmede yürütülen faaliyetler hakkında üreticiden bilgi aldı. Ahır şartları, hayvan sağlığı, besleme uygulamaları ve üretim kapasitesi yerinde incelendi. Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın manda yetiştiriciliği açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, il genelindeki sulak alanların bu üretim modeli için büyük avantaj sunduğunu ifade etti. Manda sütünün besin değeri bakımından son derece zengin olduğunu vurgulayan Koçaker, bu ürünün hem insan sağlığı hem de katma değerli üretim açısından önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Erzincan’da manda yetiştiriciliğinin köklü bir geçmişe dayandığını hatırlatan Koçaker, son yıllarda manda varlığında yaşanan azalmanın nedenlerine yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından manda yetiştiriciliğini desteklemek amacıyla çeşitli destekleme ve hibe programlarının uygulandığını belirten Koçaker, üreticilerin bu desteklerden en üst düzeyde faydalanmasının hedeflendiğini kaydetti. Koçaker ayrıca, manda yetiştiriciliği konusunda tecrübeli üreticilerle sahada birebir görüşmelerin sürdüğünü, elde edilen veriler doğrultusunda üretimin yeniden canlandırılmasına yönelik planlamalar yapıldığını ifade etti. Erzincan’da manda varlığının artırılması, yerel üretimin güçlendirilmesi ve kırsal kalkınmaya katkı sağlanması amacıyla çalışmaların kararlılıkla devam edeceği vurgulandı.
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: "2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon oldu" Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2025 yılında markette takip edilen 41 ürünün 28’inde fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı oldu. 2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon, fiyatı en fazla düşen ürün markette beyaz lahana, üreticide sivri biber oldu" dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, aylık üretici ve market fiyat çalışmasına dair açıklama yaptı. Bayraktar, açıklamasında Aralık ayında üretici market fiyatlarındaki farklılıklarla girdi maliyetlerinde yaşanan değişimleri aylık ve yıllık olarak değerlendirdi. TZOB olarak bazı önemli ürün ve gıdalardaki aylık fiyat değişiklikleri ve spekülatif hareketler konusunda kamuoyunu bilgilendirmek üzere üretici ve market fiyat çalışmasını yaklaşık 20 yıldır her ay gerçekleştirdiklerini belirten Bayraktar, gerçekleştirilen çalışmada Türkiye genelinde beş bölgeden Ziraat Odalarının kanalı ile fiyatlar alınarak yapıldığını sözlerine ekledi. TZOB’un paylaştığı rakamların tüm bölgelerdeki farklı satış kanallarından alınan fiyatların ortalamasına dayandığını da kaydeden Bayraktar, "Rekolte, paketleme-ambalajlama, depolama ve işçilik maliyetleri, nakliye giderleri, ihracat akışı, aracı kârları, fire gibi zincirin tüm aşamaları fiyat oluşumunu etkilemektedir. Dolayısıyla üretici market fiyat makasının varlığı inkâr edilemez bir gerçektir. Önemli olan bu farkın nedenlerini doğru değerlendirmektir. Bu makasın fazla açıldığı durumlarda spekülatif faaliyetleri göstererek ilgili kurumların harekete geçmesini sağlamaktır" açıklamasında bulundu. "2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon oldu" Bayraktar, yıllık üretici market arasındaki fiyat farklılıklarını açıklayarak, sözlerine şu şekilde devam etti: "Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda; 2025 yılında markette takip edilen 41 ürünün 28’inde fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı oldu. 2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon, fiyatı en fazla düşen ürün markette beyaz lahana, üreticide sivri biber oldu. Geçen yıla göre bu yıl markette en fazla fiyat artışı yüzde 133,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını, yüzde 110,4 ile elma, yüzde 106,6 ile fındık, yüzde 100,8 ile Antep fıstığı izledi. Geçen yıla göre bu yıl markette fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 40,6 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 39,8 ile marul, yüzde 39,5 ile karnabahar ve yüzde 29,1 ile kuru soğan takip etti. 2025 yılında, üreticide takip edilen 33 ürünün 16’sında fiyatlar artarken, 15 üründe fiyat düşüşü yaşandı. 2 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Geçen yıla göre bu 2025’te üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 343,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 160,4 ile Antep fıstığı, yüzde 159,3 ile kuru kayısı, yüzde 125,4 ile fındık izledi. Geçen yıla göre bu yıl, üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 58,8 ile sivri biber görüldü. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 56,3 ile karnabahar, yüzde 54,8 ile marul, yüzde 51,2 ile kuru soğan takip etti." "Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 324,1 ile havuçta görüldü" Aralık ayı üretici-market fiyat değişimine de değinen Bayraktar, "Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 324,1 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat farkını, yüzde 245,6 ile mandalina, yüzde 238,5 ile kabak, yüzde 238 ile yeşil soğan takip etti. Havuç 4,2 kat, mandalina 3,5 kat, kabak ve yeşil soğan 3,4 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 8 lira olan havuç 33 lira 93 kuruşa, 10 lira 50 kuruş olan mandalina 36 lira 29 kuruşa, 19 lira 25 kuruş olan kabak 65 lira 17 kuruşa, 12 lira 75 kuruş olan yeşil soğan 43 lira 10 kuruşa satıldı. Aralık ayında fiyatı en fazla artan ürün; markette kabak, üreticide mandalina olurken, fiyatı en fazla düşen ürün; markette Ayçiçek yağı, üreticide beyaz lahana oldu" diye konuştu. "Aralık ayında markette 41 ürünün 30’unda fiyat artışı görüldü" Market fiyatlarındaki değişime ilişkin de konuşan Bayraktar, "Aralık ayında markette 41 ürünün 30’unda fiyat artışı, 11’inde fiyat azalışı görüldü. Aralık ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 97,5 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat artışını yüzde 77,3 ile domates, yüzde 75 ile salatalık ve yüzde 53,3 ile patlıcan takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 16,1 ile ayçiçek yağı oldu. Ayçiçek yağındaki fiyat düşüşünü yüzde 12,2 ile toz şeker, yüzde 11,2 ile portakal, yüzde 5,1 ile ıspanak izledi" bilgisini paylaştı. "Aralık ayında üreticide 33 ürününün 11’inde fiyat artışı oldu" Bayraktar, aynı şekilde üreticideki ürünlerin fiyat değişimlerini de paylaşarak, "Aralık ayında üreticide 33 ürününün 11’inde fiyat artışı olurken, 15’inde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Aralık ayında üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 38,1 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 28,5 ile marul, yüzde 27,3 ile havuç ve yüzde 18,9 ile pırasa izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 69,4 ile mandalinada görüldü. Mandalinadaki fiyat artışını yüzde 56,6 ile salatalık, yüzde 50,6 ile patlıcan, yüzde 44,5 ile kabak takip etti. Seralarda güzlük sezon bitti ve baharlık sezon için dikimler yapıldı. Ürünler henüz hasat olgunluğuna gelmediğinden bu geçiş aşamasında arz azaldı ve salatalık, patlıcan, kabak ve domateste üretici fiyatları arttı. Kuru soğan, patates, portakal, havuçta talep olmayışı fiyatların düşmesine sebep oldu. Lahana ve marulda arz artış sebebiyle fiyatlar düştü" ifadelerine yer verdi. Aralık ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere de değinen Bayraktar, sözlerine şu şekilde devam etti: "Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Aralık ayında, Kasım ayına göre amonyum sülfat gübresi yüzde 4,4, amonyum nitrat yüzde 2,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,8, oranında artarken, ÜRE gübresi yüzde 0,4, DAP gübresi yüzde 0,1 azaldı. Geçen yılın Aralık ayına göre son bir yılda ÜRE gübresi yüzde 50,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 46,3, DAP gübresi yüzde 41,1, amonyum nitrat yüzde 33,3, amonyum sülfat gübresi yüzde 32,9 oranında arttı. Aralık ayında Kasım ayına göre süt yemi yüzde 2,6, besi yemi yüzde 2,2, son bir yılda süt yemi yüzde 29, besi yemi ise yüzde 30,6 oranında arttı. Tarım ilacı fiyatları geçen aya göre yüzde 19,4 oranında artarken, yıllık yüzde 27,1 oranında artış gösterdi. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 12,8 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 6,6 oranında azalış gösterirken, yıllık bazda yüzde 21,9 oranında arttı."
Ankara Palandöken: "Yeni yıl esnafımıza bol kazanç ve bereket getirsin" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın toplumsal dayanışmanın ana unsuru olduğunu belirterek, "Yeni yıl esnafımıza bol kazanç ve bereket getirsin" dedi. TESK- Genel Başkanı Bendevi Palandöken yeni yıl vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınladı. Palandöken mesajında şu ifadelere yer verdi: "Değerli halkımız, kıymetli vatandaşlarımız, değerli esnaf ve sanatkârlarımız, 2025 yılı boyunca ülke olarak ekonomik zorluklarla mücadele ederken, esnaf ve sanatkârlarımız da bu sürecin en önemli yükünü taşıyan kesimlerden biri olmuştur. Enflasyonla mücadelede sabırla ve fedakârlıkla hareket eden esnafımız, her şeye rağmen vatandaşımıza hizmet etmeyi sürdürmüştür. Hem halkımız hem de esnaf ve sanatkârlarımız, yaşanan sıkıntıların geride kalması adına 2026 yılına umutla bakmaktadır. Geçtiğimiz yıl boyunca esnaf ve sanatkârlar camiası olarak, toplumun huzurunun korunması için üzerimize düşeni yapmaya gayret ettik. Bilindiği üzere esnafımız yalnızca ticaret yapan bir kesim değil, aynı zamanda bulunduğu çevrede güvenin ve düzenin temel unsurudur. Bu bilinçle sesimizi her platformda duyurmaya, esnafımızın sorunlarını dile getirmeye devam ettik. Esnaf ve sanatkârlarımızla birlikte 2026 yılının ülkemiz için birlik ve beraberlik içinde geçmesini temenni ediyorum. TESK olarak, esnaf ve sanatkârlarımızın çatı kuruluşu sıfatıyla girdi maliyetlerinin düşürülmesi, finansman sorunlarının hafifletilmesi ve piyasa dengesinin sağlanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Değerli yurttaşlarım, hem ticaretin hem de ülkemizin huzur ve güven ortamının teminatı olan esnaf ve sanatkârlarımızla birlikte, yeni yılda sorunların aşılacağına inanıyorum. Çözüm odaklı adımların hayata geçirilmesi için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz."
Mardin Mardin’de kayyum iptali için açılan davaya ret İçişleri Bakanlığı tarafından 4 Kasım 2024 tarihinde görevden uzaklaştırılan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün, kayyum atanmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle açtığı davada, Mardin 1. İdare Mahkemesi kararını verdi. Mahkeme, davanın reddine hükmederek İçişleri Bakanlığı tarafından tesis edilen işlemi hukuka uygun buldu. Ahmet Türk’ün avukatları tarafından Mardin 1. İdare Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde, görevden uzaklaştırma ve kayyum atanmasını gerektirecek hukuksal bir dayanağın bulunmadığı ileri sürüldü. Mahkeme görevden uzaklaştırmayı haklı buldu Mardin 1. İdare Mahkemesi kararında, belediye başkanları hakkında açılan soruşturma veya kovuşturma sonucunda adli yargı mercilerince verilen kesinleşmiş mahkumiyet kararları uyarınca seçilme yeterliliğinin kaybedilmesi halinde 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 44. maddesi gereğince başkanlıktan düşürülmelerinin doğal olduğu belirtildi. Anayasa’nın 127. maddesinde düzenlenen görevden uzaklaştırma müessesesinin ise bir "tedbir" niteliğinde olduğu vurgulandı. Mahkeme, somut olayda görevden uzaklaştırma işleminin gerekçesinin; Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/6 esas sayılı Kobani Davası kapsamında Ahmet Türk hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10 yıl hapis cezası verilmiş olması, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2022/142 esas sayılı dosyasında terör örgütü propagandası yapmak suçundan açılan davanın devam etmesi ve Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2024/7685 sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen soruşturma olduğunu kaydetti. Kararda, büyükşehir belediye başkanlarının görevleri gereği Anayasa ve kanunlar önünde sorumluluk taşıdığı, görev ve yetkilerini kullanırken devlete sadakatle bağlı olmaları gerektiği ifade edildi. Mahkeme, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında verilen ve kesinleşmemiş olsa dahi silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10 yıl hapis cezasının, görevin sadakatle yerine getirilmesi ilkesiyle bağdaşmadığını, yargılamaların mahiyeti itibarıyla davacının görevini Anayasal düzene, hukuka ve mevzuata bağlı kalarak yürütüp yürütmediği konusunda ciddi şüphe oluşturduğunu değerlendirdi. Mardin 1. İdare Mahkemesi, Ahmet Türk tarafından açılan davanın reddine karar verdi. Kararla birlikte 3 bin 998,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 40 bin TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedildi. Mahkeme ayrıca, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolunun açık olduğunu belirtti.