GÜNDEM - 29 Ocak 2009 Perşembe 21:38

Erdoğan: Tavrım moderatöre

A
A
A
Erdoğan: Tavrım moderatöre

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, WEF Başkanı ile birlikte basın toplantısı yaptı

WEF Başkanı:

Sayın Erdoğan'a büyük bir saygım var, kendisiyle pek çok faaliyetimiz söz konusu. Bugün olanlara rağmen istikrarlı, barışçıl Ortadoğu yaratılmasına yönelik çabalarını destekliyorum.

Bu oturumlarda Davos ruhunu yani, pozitif, yapıcı bir ruh oluşturmak istiyoruz. Bizim isteğimiz bugün de bu yöndeydi.

Şu an çok derin bir üzüntü içindeyim

İkinci oturuma geçtik ve maalesef ilk oturumdaki açıklamalar biraz vaktini aştı. Sayın Erdoğan daha fazla konuşabilirdi.

Bu diyaloğun bundan sonraki süreçlerde de devame edeceğini düşünüyorum.

Özellikle barış konusunda mutabakata varmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bizim buradaki amacımız barışı inşa etmektir.

Başbakan Erdoğan:

Davos'a barışçı yapıcı katkıda bulunmak üzere buraya geldik.

Nitekim Davos çerçevesinde yürütülen faaliyetler kapsamında uluslaarası barıştan yana olan tutumumuzu vurguladık.

Ortadoğu barış süreci konularında yürüttüğümüz temaslar hakkında açıklamalarda bulunduk.

Son 1 ay zarfında yaşanan insanlık trajedisini ve krizle ilgili gözlemlerimiz Davos ruhuna uygun bir şekilde açık yüreklilikle paylaştık.

Konuşmamda özellikle barış mesajlarını ön plana çıkardım.

Herhangi bir şekilde ne İsrail ne Musevi halkını ne de Perez'i hedef aldım.

Usül açısından bir şeyi hatırlatmalıyım.

Öğleleyin başlaması gereken panel beklememize rağmen kimse gelmeyince 14.50'de başlayabildi.

Akşamki panele gelince Sayın Ban Ki-Moon 8, ben 12, Amr Musa 12 dakika gelince konuşmasını kesti.

Buna mukabil İsrail Cumhurbaşkanı 25 dakika başlayınca adaba aykırı bir şekilde yüksek sesle, özgür tartışmaya aykırı bir tavır sergiledi.

Toplantı yöneticisi de söz hakkı tanımadan paneli bitirmek istedi.

Müdahale ederek söz aldığımda görüşlerimi ifade etmemem fırsat sağlamadı.

Bitmek üzere olan toplantıyı da terk ettim.

Hedef saptırılmasın diye bunu özellikle size açıklamak istedim.

Yumuşak başlıyım ama uysal koyun değilim.

Çok teşekkür ediyorum.

SORU CEVAP

SORU: Bir daha Davos'a gelecek misiniz?

CEVAP: Bunu bir değerlendireceğiz. Benim buradaki tepkim moderatöre olmuştur. Ama bu tür moderatörlerin olduğu Davos zevk vermez. Onu söyleyeyim. Barışa da gölde düşürür onu da hatırlatayım.

SORU: Biz Sayın Peres'i bağırırken çok gördük. Sizce bu Türkiye ve Arap dünyasının egolarına karşı yapılmış mıdır? Bu tutumunuz bu şekilde devam edecek midir?

CEVAP: Tabii ben Peres'in yaşına saygım sebebiyle sesimi yükseltmedim yoksa sesim ondan daha çok çıkar. Bir şey daha söylüyorum; doğru konuşmuyor. Tarih onu yalanlıyor. Siyaset bilimi onu yalanlıyor. Rakamların hepsi bizde var. Dolayısıyla beraber olamadığımız için rahat konuşma imkanımız yok. Ama 25 dakika o, 12 dakika biz konuştuğumuz zaman adaletsizlik oluyor.

Hepinize bu ilgi ve hassasiyetiniz sebebiyle teşekkür ediyorum.

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GTO’da yılın son meclis toplantısı yapıldı Gaziantep Ticaret Odasında (GTO) aralık ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Hilmi Teymur Başkanlığında Yönetim Kurulu, Meclis ve Disiplin Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantının açılışında yaptığı konuşmada 2025 yılının zor bir yıl olduğuna dikkat çeken Meclis Başkanı Teymur, "Malumunuz son yıllarda salgınlar, savaşlar, depremler yaşadık. Tüm bu yaşanan olayların küresel ticareti de derinden etkileyerek küresel bir ekonomik kriz oluşturduğu aşikar. Hem psikolojik hem de ekonomik anlamda zor günler geçirdik. İnşallah 2025 yılının sona ermesi ile yaşadığımız tüm zorlukları geride bırakır, 2026 yılında sağlık, huzur ve başarılı bir yıl geçiririz" dedi. "Gaziantep, Türkiye ortalamasının üzerinde büyüdü" Toplantıda GTO’nun Aralık ayı faaliyetleri hakkında Meclis üyelerini bilgilendiren GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, küresel, ulusal ve yerel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gaziantep’in Türkiye ekonomik büyümesine en fazla katkı sağlayan dördüncü il olduğunu belirten Yıldırım, "2024 verileri, şehrimizin hızla toparlandığını ve yeniden üretime döndüğünü açıkça gösteriyor" ifadelerini kullandı. Yıldırım, "TÜİK verilerine göre 2024 yılında Gaziantep ekonomisi reel olarak yüzde 8,2 büyümüştür. Bu oran, Türkiye ortalaması olan yüzde 3,3’ün oldukça üzerindedir. 2023 yılında yaşanan yüzde 1,4’lük daralma, ekonomik tercihlerden değil; 6 Şubat depremlerinin üretim, ticaret ve lojistik üzerindeki doğrudan etkilerinden kaynaklanmıştır. Bugün Gaziantep, Türkiye’nin en büyük 10 il ekonomisinden biri konumundadır. Sanayisi, ticareti ve ihracat gücüyle ülke ekonomisine yön veren şehirler arasında yer almaktadır. Nitekim 2024 yılında Gaziantep, Türkiye büyümesine en fazla katkı sağlayan dördüncü il olmuştur" ifadelerine yer verdi. "Çin, devlet destekli bir imalat gücü" Ekonominin küresel dinamikler üzerinden de değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, "Çin, artık yalnızca düşük maliyetli bir üretici değil; devlet destekli, ölçekli, sübvansiyonlu ve stratejik bir imalat gücüdür." diyen Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu: "Çin 2024 yılında 992 milyar dolarlık mal ticaret fazlası verdi. Bu sonuç tesadüf değil. Çünkü, Sanayiye yönlendirilen ucuz ve uzun vadeli krediler var. Vergi, arsa ve enerji destekleri var. Kamu alımlarıyla büyütülen bir üretim modeli var. Sonuç ortada. Güneş panelinden bataryaya, elektrikli araçtan çeliğe kadar pek çok alanda, dünya talebinin üzerinde bir kapasite oluştu. Bu yapıda şirketlerin kâr etmesi bile şart değil. Asıl güç, küresel piyasalarda fiyat belirleyebilmek" şeklinde konuştu. Çin’in Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 20’sini doğrudan etkilediğini vurgulayan Yıldırım, "Dış ticaret açığımızın en büyük kaynağı Çin. Çin’e sattığımızın 13 katı kadar ithalat yapıyoruz. Çin rekabeti, ihracatımızın yaklaşık yüzde 20’sini doğrudan etkiliyor. Demir-çelikten makineye, elektrikli ekipmandan otomotive, tekstile kadar Gaziantep sanayisinin güçlü olduğu alanlar, bu baskıyı birebir hissediyor. Çin’in sübvansiyonlu ve aşırı kapasiteli üretimi, fiyatları aşağı çekiyor. Kâr marjlarını eritiyor. Yerel sanayicinin katma değer üretmesini zorlaştırıyor. Daha ucuzla yarışamayız. Daha katma değerli üretmek zorundayız. Teknoloji, verimlilik, markalaşma ve nitelikli iş gücü artık bir tercih değil, zorunluluktur" diye konuştu.
Muğla Muğla’da hava sıcaklığı -3’lere düşüyor Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü, Bölge Tahmin ve Uyarı Merkezinden yapılan açıklamada, 26 aralık-2 Ocak tarihleri arasında Muğla bölgesinde hava sıcaklığı geceleri-3 derecelere kadar düşecek. Yapılan uyarıda, "Yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre; 26 Aralık 2025 Cuma gününden itibaren bölgemizin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesi beklenmektedir. Yağışların; sahil kesimlerinde sağanak, iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin edilmektedir. Halen mevsim normalleri civarında seyreden hava sıcaklıklarının, bölge genelinde hissedilir derecede (4 ila 10 derece) azalacağı tahmin edilmektedir. Soğuk havanın bölgemiz genelinde önümüzdeki hafta boyunca da etkisini sürdürmesi beklenmektedir. Bu süreçte; özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği değerlendirilmektedir. Ayrıca, tarımsal faaliyetlerin devam ettiği yerlerde soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artıracağı, ürün kayıplarına neden olabileceği öngörülmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanıp yayınlanacak olan tahmin ve meteorolojik erken uyarıların takip edilmesi önem arz etmektedir. 26 Aralık 2025 ilâ 2 Ocak 2026 tarihleri arasında Muğla bölgesinde en düşük hava sıcaklığının -3 derece dolayında olması bekleniyor" denildi.