DÜNYA - 04 Şubat 2016 Perşembe 21:23

Erdoğan’dan 'Cenevre görüşmeleri' açıklaması

A
A
A
Erdoğan’dan 'Cenevre görüşmeleri' açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cenevre görüşmelerinin 25 Şubat'a ertelendiğini belirterek, “Şu anda Cenevre Anlaşması durdu. Şimdi soruyorum, Cenevre'den ümidi olan var mı? Tabii ki muhalefet böyle bir yaklaşıma, böyle bir anlayışa olumlu yaklaşmayacaktır. Burada oynanan oyuna, kurulan tuzağa da muhalefet gelmeyecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa ile gerçekleştirilen baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından Carondelet Başkanlık Sarayı'nda ortak basın toplantısı düzenledi. "Ekvador'u ziyaret eden ilk Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı" olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, 2012 yılında Correa'nın Türkiye’ye bir ziyaret yaptığını ve ziyarette Başbakan sıfatıyla kendisiyle görüştüğünü anımsattı.

"Ekvador'la diplomatik ilişkilerimizin 1950 yılında tesis edildiği düşünüldüğünde, esasen bu ziyaretler çok gecikmiş vaziyette" diyen Erdoğan, Corea ile yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmelerde, gündemlerindeki tüm hususları ve bu konularda neler yapıldığı ve neler yapılabileceği konularını görüşme fırsatı bulduklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin hukuki alt yapısını güçlendirecek bazı anlaşmalara bugün bakanlarımız, yetkili arkadaşlarımız imzalarını atmış bulunuyorlar. Güvenlik İşbirliği Anlaşmasını, TİKA ve SETESİ İşbirliği Mutabakat Zaptını bugün imzalamış bulunuyoruz, DEİK ile Pro-Ekuador arasında İş Konseyi Kuruluş Anlaşması iş konseyinde ayrıca imzalanacak. Ayrıca ilişkilerimizin daha da derinleştirilmesi için atılabilecek yeni adımlar konusunda şubat ayı sonunda Ekonomi Bakanı ülkemizi ziyaret edecek ve ekonomi bakanlarımız kendi aralarında bu görüşmeleri yapmak suretiyle özellikle serbest ticaret anlaşması noktasında ne gibi adımlar atacağız, atmamız gerekir bunlar da Türkiye’de ayrıca görüşülecek" ifadelerini kullandı.

"BU İŞTE PRATİK OLMADAN ÇÖZÜM OLMUYOR"

Yaptıkları görüşmelerin en öncelikli konusunun, Kalkınma için Ticaret Anlaşması olduğunu vurgulayan Erdoğan, anlaşmaya yönelik müzakere sürecinin vakit kaybedilmeden sonuçlandırılması konusunda hem fikir olduklarını söyledi. Erdoğan, "Değerli dostum Correa'nın pratik olması sebebiyle bir ortak yanımızın olduğunu da görmüş bulunuyorum. Bu da beni ayrıca sevindirdi. Çünkü bu işte pratik olmadan çözüm olmuyor ve biz bürokratik oligarşiye de özellikle bu işleri mahkum etmemiz gerekiyor. Çünkü bürokratik oligarşi kalkınmanın önündeki en büyük engeldir" diye konuştu.

"500 MİLYON DOLARA HATTA 1 MİLYAR DOLARA ÇIKARMANIN HESABINI YAPALIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında 119 milyon dolarlık ticaret hacmi bulunduğunu ve kendilerinin bunu çok küçük gördüklerini belirterek, "Görüşmemizde 'ilk etapta bunu bir 500 milyon dolara hatta hatta 1 milyar dolara çıkarmanın hesabını yapalım, adımlarını atalım bunun için de iş adamlarını bu konuda teşvik etmemiz gerekir' dedik. İş adamlarımızın müşterek atacağı adımlar, hatta üçüncü ülkelerde atacakları adımlar inanıyorum ki Türkiye ile Ekvador'u çok daha farklı bir yere doğru sevk edecektir" dedi.
Ekvador'un kalkınan, gelişen ve altyapı yatırımlarına ağırlık veren bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ülke olarak Ekvador'un bu kalkınma hamlelerini yakından ve ilgiyle takip ediyoruz. Müteahhitlik sektörü, ülkemizin en güçlü ve en başarılı olduğu alanların başında geliyor. Dünyada Çin'den sonra müteahhitlik sektöründe ikinci sıradayız. Türk müteahhitlerinin bu başarısı burada da atılacak bir çok adımlarda da inanıyorum ki takdire şayan olacaktır. Firmalarımız, bu engin birikimlerini Ekvador'un da hizmetine sunmayı arzu ediyor" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomi Bakanlığı'nın önümüzdeki aylarda işbirliği fırsatlarını ele almak üzere, Türkiye Müteahhitler Birliği'nden firma temsilcileri ile Ekvador, Kolombiya ve Peru'ya bir ziyaret düzenleyeceğini kaydetti. Erdoğan, bu ziyaretin yeni işbirliği projelerine vesile olacağına inandığını kaydetti. Görüşmede bölgesel ve küresel konuları da ele aldıklarını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgenin sancılı ve meşakkatli bir dönemden geçtiğine işaret etti.

SURİYE KRİZİ

"Suriye krizi, yakın tarihin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük insani trajedisine yol açmış durumda" diyen Erdoğan, Türkiye'de sadece Suriye'den gelen mülteci sayısının 2 milyon 700 bin rakamına ulaştığını, dünyada bu kadar mülteciyi ağırlayan bir başka ülke bulunmadığını vurguladı.

Cenevre görüşmelerinin 25 Şubat'a ertelendiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugün buradan ben de düşüncelerimi dünyayla paylaşmak istiyorum. Bu görüşmeler devam ederken Suriye halkına yönelik hava bombardımanları ve saldırılar devam ediyordu. Son olarak Halep'e yönelik saldırılar neticesinde binlerce sivil Türkiye’ye doğru hareke geçti. Avrupalı dostlarımız bizden mülteci akınını durdurmamızı istiyor. Suriye'de bunlar yaşanırken soruyorum ben, bu akım nasıl durdurulacak? Rusya, rejim ağır bombardımanlar altında bu insanları tutarken bu insanların oradan kaçmaktan başka bir çözümü olabilir mi? Bu insanlar nereye gidecekler? Müzakerelerin netice vermesi için bu saldırıların derhal durdurulması gerekmiyor mu? Bu saldırıları durduramayan dünya bizden mülteci akınını durdurmamızı istiyor. Mantıkla bağdaşmayan, hiçbir stratejide yeri olmayan böyle bir anlayış olabilir mi? Önce bunu çözmemiz gerekir. Şu anda Cenevre Anlaşması durdu. Şimdi soruyorum, Cenevre'den ümidi olan var mı? Tabii ki muhalefet böyle bir yaklaşıma, böyle bir anlayışa olumlu yaklaşmayacaktır. Burada oynanan oyuna, kurulan tuzağa da muhalefet gelmeyecektir."

Suriye'de 400 bin insanın hayatını kaybettiğini 5 milyon insanı ise ülke dışında olduğunu belirten Erdoğan, "2 milyon 700 bini bizde, ikinci sırada Lübnan var, üçüncü sırada Ürdün var. Bunun dışında Irak var, Mısır var. Şuanda dünyanın destek vermeden Türkiye'de biz yaptığımız harcamayla 9 milyar doları aşmış vaziyetteyiz. Bu milli bütçeden yaptığımız harcama. Belediyelerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın yaptığı harcamayı söylemiyorum. Tüm bunları biz yaparken, bu harcamaları milli bütçeden oraya ayırırken bize Birleşmiş Milletler'den (BM) gelen destek ne biliyor musunuz? 455 milyon dolar. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Konseyi'nin geldiği nokta budur, bizim attığımız adım budur" şeklinde konuştu.

"BİZİM CANIMIZ YANIYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Binlerce yıllık kadim mirasa ev sahipliği yapan şehirler, kütüphaneler, ibadethaneler Suriye'de tamamen yıkılmış, harap olmuştur. Tabi sormak gerekiyor, UNESCO nerede? Bütün bunlara karşı tavır takınmanız gerekmiyor mu? Tarih yok oluyor, kültür yok oluyor, insanları zaten söyledim. Bütün bunlar karşısında yeri geldiği zaman bir kaza, bir ördeğe petrol yığınları arasında ölüyor diye kıyamet koparanlar, dünyayı ayağa kaldıranlar, 400 bin insanın öldüğü Suriye'de ses çıkarmıyorlar. Aynı şekilde bütün bu tarihi miraslar gidiyor, ses çıkarmıyorlar. Bizim canımız yanıyor. Çünkü biz damdan düştük. 2 milyon 700 bin insan şu an bizde misafir" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce BM Mülteciler Yüksek Konseyi Başkanı Gutierrez'in Türkiye'deki bir çadırkenti ziyaretinde sarf ettiği, "Ben dünyada bu kadar modern bir kamp hiçbir yerde görmedim" sözlerini hatırlatan Erdoğan, "İki tür kampımız var, bir çadırkentler, iki konteynerkentler. Buralarda ağırlıyoruz bu insanları. Bunların sayısı 280 bin. Ayrıca ülkenin tüm şehirlerine dağılmış olan mülteciler var. Onlar da o şehirlerde belediyeler, STK'lar veya kiraladıkları evlerde kalıyorlar. Ve biz bu insanların diline, dinine, ırkına bakmadan bunları ülkemizde ağırlıyoruz" dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN CORREA'YA DAVET

Mayıs ayında ilk defa İstanbul'da düzenlenecek Birleşmiş Milletler Dünya İnsani Zirvesi'ne, "Ekvador gibi insani krizlere hassasiyetle temayüz etmiş bir ülkenin en üst düzeyde katılımını beklediklerini" dile getiren Erdoğan, şunlar söyledi:
"Değerli dostum Correa'dan da bunun sözünü aldım, inşallah İstanbul'da beraber olacağız. Bu zirveyi beraber değerlendireceğiz. Ayrıca dünyada en çok canlı türünü barındıran Galapagos Adaları'na sahip Ekvador'un EXPO Botanik 2016'ya katılmasını da arzu ediyoruz. Birlikte bunları yürütelim. Dünya turizminden Ekvador-Türkiye işbirliğini de bu atılacak adımlarla beraber geliştirmemiz mümkün. Bu noktada istiyoruz ki EXPO 2016, Antalya'da özellikle kesme çiçek noktasında ve türler noktasında büyük bir zenginliğe sahip Ekvador'un da orada bir bölümünün olması... Çünkü bu geçici değil kalıcı bir botanik fuarı ve orada gelen bütün turistler, oraya geldikleri zaman Ekvador'un bütün çeşitlerini orada görmeleri, inanıyorum ki Ekvador'u tanıma noktasında da büyük bir fırsat tanıyacaktır. Biz de bu yıl Ekvador'da düzenlenecek HABİTAT Toplantısı'na üst düzey katılım sağlayacağız. Bunu da özellikle burada ifade ediyorum. Başkan Correa'ya ülkenizin SELAC dönem başkanlığı sırasında gösterdiği başarılı liderlikten ötürü tebriklerimi sundum, sunuyorum. SELAC ile ilişkilerimizi daha da güçlendirme noktasında Ekvador'un desteğini bekliyoruz."

ERDOĞAN'DAN İSPANYOLCA TEŞEKKÜR

"Türkiye, Latin Amerika bölgesine stratejik açıdan yaklaşmaktadır" diyen Erdoğan, "Bölgede Brezilya ve Meksika olmak üzere iki stratejik ortağımız var. 2009 yılından bu yana bölgedeki dış temsilcilik sayımızı iki kattan fazla artırarak 14'e çıkardık. Şili ile mevcut serbest ticaret anlaşmamıza ilaveten Ekvador, Peru, Kolombiya ve Meksika ile müzakere yürütüyoruz. SİKA ile de bir blok halinde müzakerelere başlamayı teklif ettik. Bölgeyle olan ilişkilerimizi daha da geliştirmek için Orta Amerika Entegrasyon Sistemi, Amerika Devletler Örgütü, Karayip Devletler Birliği ve Pasific İttifakı gibi bölgesel örgütlere gözlemci üye olduk. Meksika 2015 yılında açtığımız ve Kolombiya'da yakında faaliyete açacağımız TİKA ofislerimizle kalkınma konusunda işbirliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Türk Hava Yolları'nın bölgede önemli noktalara doğrudan uçuşlar yapmasını planlıyoruz. Önümüzdeki dönemin ilişkilerimizin sağlam temeller üzerinde yükseldiği, adeta altın çağını yaşadığı bir süreç olacağına inanıyorum. Değerli dostum Correa'ya, şahsıma, heyetime ve iş adamlarımıza gösterdiği misafirperverlikten ötürü özellikle teşekkür ediyorum. Bu vesileyle tüm Ekvador halkına selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, sözlerini İspanyolca "Teşekkür ederim" anlamına gelen, "Muchas gracias" diyerek sözlerini tamamladı.

‘’10 BİN KİŞİ SINIRDA BEKLİYOR’’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şu an Halep’ten yaklaşık 10 bin kişi Türkiye’ye geçmek üzere sınırda bekliyor. Sürekli Rusya bombalıyor, rejim bombalıyor. Fakat dünya sessiz kalıyor” dedi.

Erdoğan, görüşme sırasında gerçekleştirdiği konuşmasında 2012 yılında Türkiye’ye yapılan ziyaretin tarihi önem taşıdığını ifade ederek Ekvador’u ziyaret eden tek Türk Cumhurbaşkanı olmasından gurur duyduğunu ifade etti. Erdoğan, “Latin Amerika ve Karayipler bölgesi ile ilişkilerimize önem veriyoruz. Bu çerçevede yeni büyükelçilikler açıyoruz. Quito Büyükelçiliğimiz 2012 yılında faaliyete geçti. Ekvador’un 2009 yılında ülkemizde açtığı büyükelçiliğini stratejik öneme sahip önemli misyonları arasında gördüğü özellikle kabul ediyorum. Ekvador’un da böyle kabul etmesi bizi ayrıca memnun ediyor” dedi. 

Erdoğan, 119 milyon dolarlık ticaret hacmine sahip olunduğunu, ihracatın 37.4 milyon dolar ithalatın 81.6 milyon dolar olduğunu kaydetti.

“BU YATIRIM 1 YIL İÇİN TÜRKİYE’DE YETERLİ DEĞİL, BİZ BUNU ÇOK DAHA YÜKSEK RAKAMLARA ÇIKARACAĞIZ” 

Yoksulluğu yok denecek notaya getirildiğini ifade eden Erdoğan, “Kişi başına geliri 3 bin 500 dolardan aldık şu anda 10 bin 500 dolara kadar tırmandırdık. Bu gelişmeler bu adımlar bir istikrarın bir güvenin neticesinde oluşmuştur” dedi. 

Devletçi politikaların bir yana bırakılarak bu süreç içinde özel sektörün teşvik edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektörün bu yönde adım attığını belirterek, “Kolay değil 13-14 milyar dolar gibi bir yatırımı her yıl yapmış olmak bir risk ister. Ama bu riski alabilmesi için girişimcinin de devleti arkasında görmesi gerekir. Devlet ben sizin arkanızdayım noktasına getirdiği anda bakıyorsunuz girişimci de bu ise girişiyor. İçeriden ve dışarıdan gerek yerli finans gerekse uluslararası finans ülkede bu yatırımlara rahatlıkla giriyor” ifadelerini kullandı. 

“Bu yılın 14.1 milyar gibi bir yatırımı söz konusu bu yatırım 1 yıl için Türkiye’de yeterli değil. Biz bunu çok daha yüksek rakamlara çıkaracağız. Çünkü 70 bin, 80 bin kilometrelik bir ülke ve nüfusu itibariyle de şu anda 79 milyon nüfusa ulaşmış bir ülkeyiz. Bu nüfusun artarak devamı bizim hedeflerimiz arasında” diyen Erdoğan, Ekvador ile ilişkilerin geliştirilmesini hedeflediğini belirtti. Erdoğan, “Aramızdaki 119 milyon dolarlık bu rakamı bir hedef koyalım diyorum. Bunu ilk etapta 500 milyon dolara veya 1 milyar dolara çıkarabilir miyiz? Bu hedefi koyup bu hedefi medya önünde açıklarsak, iş adamlarımızı da bu konuda kararlı olmaya, ciddi adımlar atamaya teşvik etmiş oluruz diye düşünüyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldırım Holding’in işletme hakkını almasının sevindirici bir gelişme olduğunu sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlaşmanın Ekvador için 50 yıllık bir süreçte ciddi kazanımın teminatı olacağını ve 750 milyon dolarlık yatırıma girildiğini kaydetti.

“YOL MEDENİYETTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölünmüş yol miktarının 6 bin kilometre olduğunu 14 yıl içinde yapılan yolun 18 bin kilometre olduğunu kaydetti. Erdoğan, “Yol medeniyettir. Bunlar medeni olmanın en güzel ifadelerdir. Bu yolların olmadığı yerde medeni olmak söz konusu değildir. Ama bu yollar medeniyetin en güzel ifadesidir. Bu yollar medeniyetin en güzel çalışımıdır. Su medeniyettir. Çünkü İstanbul’a Belediye Başkanı olduğum zaman İstanbul susuzdu. Susuz olan İstanbul’da medeniyetten bahsetmek mümkün değildir. Ama daha sonra ilk işimiz 1, 1 buçuk yılda İstanbul’u suya kavuşturduk” ifadelerini kullandı.

İstanbul’un su sorunu kalmadığını belirten Erdoğan, “Bizde bir laf vardı. Derlerdi ki su akar, Türk bakar. Dedik ki biz bunu değiştiriyoruz. Su akar Türk yapar. Nasıl? Barajlar yapacağız içme suyunu elde edeceğiz. Barajlar yapacağız, kullanma suyunu elde edeceğiz. Barajlar yapacağız. Oradan hidroelektrik santraller enerji elde edeceğiz. Barajlar yapacağız oradan da çevreyi güzelleştireceğiz” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, THY’nin mevcut İstanbul-Sao Paula-Bounes Aries hattına ilaveten İstanbul-Bogota-Panama hattındaki seferlerin bu yılın ortalarında başlatılmasının planlandığını kaydetti. TİKA’nın faaliyetlerini değerlendiren Erdoğan, “TİKA Ekvador’da birçok yatırımda destek olacaktır, rolünü olacaktır. Bu yatırımlar başta eğitim olmak üzere en önemli adımı teşkil edecektir. Bir diğer yönden projenin iptali üzerine aslında bu ilk dayanışmasını Yasumi girişimi çerçevesinde göstermiştir TİKA. Bu somut işbirliği projelerini geliştirmekte çok büyük faydalar var. Ne yazık ki projenin iptali üzerine katkımızı ikiye katlayarak bu sefer TİKA aracılığıyla Ekvador sahillerinin temizlenmesini kanalize etmeye karar verdik” açıklamasını yaptı.
TBMM ile Ekvador Ulusal Meclisi arasındaki ilişkilerin gelişmesini önemsediğini ifade eden Erdoğan, kültürel alandaki ilişkilerin de geliştirilmesini kaydetti.

“HALEP’TEN YAKLAŞIK 10 BİN KİŞİ TÜRKİYE’YE GEÇMEK ÜZERE SINIRDA BEKLİYOR”

Suriye konularının da görüşüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar Türkiye’deki Suriye’den gelen mülteci sayısı 2 milyon 700 bini aşmış vaziyette. Bunların hepsine ev sahipliği yapıyoruz. Şu ana kadar yaptığımız harcama 9 milyar doların üzerine çıktı. BM bize yardım olarak 455 milyon dolar vermiştir. Yaptığımız harcama bu, gelen destek bu. Başka bir destek yok” dedi. 

Halen mültecilerin geldiğini kaydeden Erdoğan, “Şu an Halep’ten yaklaşık 10 bin kişi Türkiye’ye geçmek üzere sınırda bekliyor. Sürekli Rusya bombalıyor, rejim bombalıyor. Fakat dünya sessiz kalıyor. AB sessiz, BM sessiz. Tabi terörle mücadelemizi başta DAEŞ olmak üzere PKK, PYD, YPG gibi örgütlerle de kararlı bir biçimde devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Irak’ta mesela 160 bin kadar mülteci almış durumdayız, onlara da bakıyoruz. Bütün bunları insani, vicdani görevlerimiz olarak yetine getiriyoruz, getirmeye devam edeceğiz” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir İrem Bayraktar Aksakal: "Daha fazla teknoloji girişimini ülkemize getirmek istiyoruz" Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde öğrencilerle söyleşi gerçekleştiren T3 (Türkiye Teknoloji Takımı) Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Girişim Merkezi Koordinatörü İrem Bayraktar Aksakal, öğrencilere teknoloji ve girişimle ilgili birçok konuda bilgi aktardı. Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Şener Şen Kültür Salonu’nda gerçekleştirilen programa katılan İrem Bayraktar Aksakal, öğrencilerle bir araya geldi. Onlarca öğrenciyle buluşan Aksakal, katıldığı programda bir söyleşi ve sunum gerçekleştirdi. Yapmış olduğu konuşmasında özellikle teknoloji ve yapay zeka hakkında birçok konuya değinen Aksakal, TEKNOFEST ve TAKE OFF’la ilgili detaylara da yer vererek gençlere tavsiyelerde bulundu. "Biz BAYKAR ve T3 tarafı büyük dil modeli üzerine T3 ayağı diye bir proje geliştiriyoruz" Yapmış olduğu konuşmasında ilk olarak yapay zekaya değinen İrem Bayraktar Aksakal, "Biz BAYKAR ve T3 tarafı büyük dil modeli üzerine T3 ayağı diye bir proje geliştiriyoruz. Bunun fonlaması tamamen BAYKAR şirketi tarafından zaten karşılanıyor. Ama yine insana ihtiyacı var. Yani o konuyu destekleyecek öğrencilere, o işte çalışacak iyi insan kaynağına ihtiyacı var. Hiçbir şey öyle bir kişiyle, sadece Selçuk beyin masada oturarak yazılım yazarak yaptığı işten ibaret değil. Her iş bir takım işi. O nedenle bunu ülkece benimsememiz ve bir noktada katkı sunmamız gerekiyor. Eğer bu alana ilgili olan varsa bunlar dil modelleridir. ChatGPT’de aslın chat kısmıdır. Büyük dil modeli dediğimiz şey sadece ChatGPT’de gördüğünüz ve sadece mesajlaştığınız gibi sınırlı değil. Bu arada çok güzel işlere vesile olacak bu konular. Yani biraz daha sektör spesifikleştiğinde sağlık alanında mesela birçok veri girildiğinde aslında süreçlerin verimliliği derinleştireceğiz" dedi. "TEKNOFEST’te yarışan ürününü geliştirmiş yarışmacı, ondan sonraki sene yarışacak olan yarışmacıya ürün tedariki yapıyor" Vakıf olarak kendilerinin de bir girişim gibi olduklarını ifade eden Aksakal, "İhtiyaç duyuluyor ya da bir bir problem oluyor. İhtiyaca yönelik bir çözüm, bir ürün üretiliyor. Sonra projelendiriliyor, uygulamaya geçiliyor. TEKNOFEST, 2018’den beri düzenleniyor. 2019 ve 2020’lerde baktık ki şirketler bir kültür oluşturmuş. TEKNOFEST’te yarışan ürününü geliştirmiş yarışmacı, ondan sonraki sene yarışacak olan yarışmacıya ürün tedariki yapıyor. İş modeli. Çok güzel bence. Sonra bu da bir trend oluyor. Farklı yarışmacılar da bir sonraki gelecek olan yarışmacılara satış yapıp gelir elde ediyorlar. Tabii ki sonrasında bu küçük bir kitleye hitap ediyor. Onun büyümesi için yeni bir iş modeli uygulanması gerekiyor ama biz şunu gördük, buradan aslında ticarileşme potansiyeli çıkıyor. Şu anda TEKNOFEST’te yarışmış ve 200’e yakın şirketleşmiş girişim var. Bu çok kıymetli bir şey ve hepsinin günün sonunda teknolojiyle uğraştığını biliyoruz. TEKNOFEST’in 100’ün üzerinde paydaşı var. O girişim BAYKAR’la bir görüşme yapabilir, BAYKAR, ASELSAN, üniversiteler ya da belediyeler onun müşterisi olabilir" ifadelerini kullandı. "Daha fazla teknoloji girişimini ülkemize getirmek istiyoruz" Uluslararası bir startup zirvesi olan Take Off’a da değinen İrem Bayraktar Aksakal, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Take Off, 2018’den beri TEKNOFEST nasıl ekiplerin ve öğrencilerin uluslararası başvuru ve proje çıkartması için bir platformsa, aslında onları globale taşıma açısından ilk günden kurgulanmış, hayata geçirilmiş bir program. Tamamen uluslararası. 100’ün üzerinde ülkeden girişim başvurusu aldık. Yanlış hatırlamıyorsam 800’den fazla girişimciyi İstanbul’da ağırladık. TEKNOFEST, farklı lokasyonlara gidiyor. Biz TAKE OFF’u İstanbul’da sabit tuttuk çünkü bu bölgenin Türk-İstanbul’un teknoloji merkezi, teknoloji girişimciliğinde bir hava haline gelmesini istiyoruz. Bunu da birçok paylaşla birlikte yürütüyoruz. Girişimcileri, mentörleri, yatırımcıları ve kurumsal firmaları bir araya getiriyoruz. 2 günde bu etkinliği düzenleyeceğiz. TAKE OFF, 11-12 Aralık’ta İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Bu aslında yurt dışıyla rekabet ettiğimiz, rekabetten kast ettiğim de bahsettiğim hiçbir projede kar amacı gütmediğimiz için daha fazla kişiye ulaşmak ve daha fazla teknoloji girişimini de ülkemizde getirerek onların burada faaliyetlerini yapması asıl misyonlarımızdan bir tanesi. O teknolojilerle ekiplerin Türkiye’ye gelmesi ve operasyonlarını buraya büyütmesi gibi bir amacımız var." "Motivasyon kaynağınız olursa ve bunu keşfetmişseniz bence elinizdeki en büyük değer oluyor" Sözlerine üniversiteli öğrencilere tavsiyelerde bulunarak son veren Aksakal, "Bundan hocama da bahsetmiştim, motivasyonumu ve ney yapmaktan çok mutlu olduğumu keşfetmem birkaç senemi aldı. Deneyerek öğrendim bunu. Ama sonra da şu an günümüze baktığımda sizlerin o kadar bir vakti de yok. Yani biz belki görecek biraz daha şanslıydık. Kötü bir taraftan algılamayın, bence onu keşfettiğiniz andaki mutluluk büyüktür. O nedenle insan düştüğünde onu kaldıracak bir motivasyonunun olması gerekiyor. Hayatımızda da mutlaka düşeceğinizi düşünüyorum. Hepimiz mutlaka bir yerlerde düştük veya bir yerlerde motivasyonumuz kırıldı. Orada sıkı sıkıya sarıldığınız bir motivasyon kaynağınız olursa ve siz bunu biliyorsanız, bunu keşfetmişseniz bence elinizdeki en büyük değer oluyor. Ben size özellikle üniversiteyi bitirmeden bu motivasyonunuzun, neyle iyi olmak istediğinizi ve neyle iyi olduğunuzu keşfetmenizi şiddetle tavsiye ederim" ifadelerini kullandı. Program, sunumun bitmesinin ardından konuşması İrem Bayraktar Aksakal’a T3 Vakfı Eskişehir İl Sorumlusu Kasım Emre Anıl tarafından bir plaket armağan edilmesi ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal’ın sertifika vermesiyle sona erdi. Gerçekleştirilen programa Vali Yardımcıları Salih Altun ile Hasan Çiçek, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Muhammet Taha Güven, Gençlik ve Spor İl Müdürü Osman Ercan, İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, T3 Vakfı Eskişehir İl Sorumlusu Kasım Emre Anıl, T3 Vakfı gönüllüleri, eğitimciler ile üniversiteli ve liseli öğrenciler katılım sağladı.
Erzurum Erzurum engelsiz yaşam merkezi gündüzlü bakım ünitesi projesinin temeli atıldı Aile ve Sosyal Hizmetler (ASH) Bakanlığı yatırım programında yer alan ve Erzurum’un sosyal altyapısına büyük katkı sağlayacak olan Erzurum Engelsiz Yaşam Merkezi Gündüzlü Bakım Ünitesi projesinin temel atma töreni düzenlendi. Aziziye İlçesinde yapılan Erzurum Engelsiz Yaşam Merkezi Gündüzlü Bakım Ünitesinin temel atma törenine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Müfettişi Adem Kuru, ASH İl Müdürü Hasan Aykut, kuruma bağlı kuruluşların müdürleri, kurum personeli ve özel bireyler katıldı. ASH İl Müdürü Hasan Aykut burada yaptığı konuşmada, Erzurum Engelsiz Yaşam Merkezi Gündüzlü Bakım Ünitesinin temeli atmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, merkezin bin710 metrekare inşaat alanına sahip olduğunu anımsattı. Özel ihtiyaçlı bireyler için yapılan merkezin maliyetinin 24 milyon TL olduğunu belirten Aykut, “Erzurum Engelsiz Yaşam Merkezi Gündüzlü Bakım Ünitesi Erzurum’a hayırlı olsun. Bugün burada yeni bir merkezin temelini atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yapılacak merkez, özel ihtiyaçlı bireylerimiz ve ailelerinin nefes alacağı bir merkez olacak. Bin 710 metre alana sahip olacak merkezde, iş atölyesi, uğraş atölyesi, bilim atölyesi, marangozhane el sanatları ve tarım atölyesi gibi özel alanlarla özel ihtiyaçlı bireylere rehabilitasyonu sağlanacak ve toplumsal entegrasyonları artırılacaktır. Merkezde ayrıca grup çalışmalarına uygun alanlar, sosyo-kültürel ve sportif aktivitelerin gerçekleştirileceği alanlar, terapi ve fizyoterapi hizmetlerinin sunulacağı bölümler yer alacak. Engelli bireylerin psiko-sosyal gelişimlerini destekleyecek merkezimiz, toplumsal hayata katılımı artıracak etkinliklerle dolu bir yaşam alanı olarak hizmet verecek’’ dedi. Konuşmanın ardından, temel atma töreni, kurban kesimi ve dualar eşliğinde gerçekleşti.