POLİTİKA - 23 Temmuz 2014 Çarşamba 19:01

Erdoğan'dan İhsanoğlu'na sert eleştiri

A
A
A
Erdoğan'dan İhsanoğlu'na sert eleştiri

Başbakan Erdoğan Adana'da vatandaşlara seslendi. Erdoğan, Çatı Aday Ekmeleddin İhsanoğlu'nu çok sert sözlerle eleştirdi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Ey Ekmel biz senin ne olduğunu da çok iyi biliriz. 8 yıl görev yaptın adeta 8 yıl bir monşer portresi sergiledin. Bizi Filistin de İsrail'de Hamas da iyi bilir' dedi.

Başbakan Erdoğan, yaklaşık 13 yıl önce AK Parti'yi kurduklarını, çok hızlı şekilde örgütlenmelerini tamamlayıp 3 Kasım 2012'de seçimlere girdiklerini ve 1. parti olarak milletten yetkiyi aldıklarını ifade ederek, "12 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olarak milletime, bayrağıma, ülkeme, tüm şehirlere hizmet etmenin gayreti içinde olduk. Türkiye'yi yokluktan aldık, refaha, karanlıktan aydınlığa kavuşturduk. Uçurumun kenarından aldık, dünyanın en istikrarlı ülkelerinden biri haline getirdik. 230 milyar dolar olan milli geliri 830 milyar dolara getirdik. Biz göreve geldik, Türkiye'nin gayri safi borçlanma oranı yüzde 73 idi. Şimdi yüzde 35'e geldi. Daha güçlüyüz. Enflasyon yüzde 30'du şimdi tek haneli rakama geldi. IMF'den borç aldılar 23 milyar borçla devrettiler. Geçen yıl borcumuzu sıfırladık. Şimdi borcumuz yok. Şimdi onlara borç verebiliriz dedik. Merkez Bankası'nın 130 milyar doları var. Biz görevi devraldığımızda Merkez Bankası'nın rezervi 27,5 milyar dolardı. Şu anda 135 milyar doları aştı. Biz ülkemizi sömürtmedik. Bütün bankalar çökmüştü, şimdi bizimle ayağa kalktı. Her biri güçlü bir şekilde yürüyorlar" şeklinde konuştu.

"YA ESKİ TÜRKİYE YA YENİ TÜRKİYE DİYECEKSİNİZ"
"12 yıllık hizmetin ardından şimdi siz yetki verirseniz Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı olarak hizmetinizde olacağım" diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"Diğer iki tane aday daha var. Kardeşlerim bunların bu ülkede bir tane dikili taşı var mı, hizmet nedir bilir mi ? Cumhurbaşkanlığı makamında ekonomiyi daha da büyütmek için çalışacağız. Hedef dünyanın ilk 10 ülkesi arasına ulaşmak. Demokrasiyi, toplumsal barışı daha da pekiştireceğiz. Türkü Türk olduğu için, Lazı Laz olduğu için değil beni yaradan Allah onu da yarattığı için seviyorum. Biz bu ülkede etnik kimlik üzerinden siyaset yapmadık. Biz 77 milyonun partisi olduk. Güneydoğu'da Doğu'da birinci parti AK Parti. Niye ? Biz milletimizi ayırt etmeden kucakladık. Aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Büyüme yüzdemizi güçlendiriyoruz, gelecek Türkiye'nin olacaktır. Bundan şüpheniz olmasın. 10 Ağustos'ta tarihi bir karar vereceksiniz, sandık başına gideceksiniz, ihmal yok aman. Ya eski Türkiye ya yeni Türkiye diyeceksiniz. Şunu unutmayın kardeşlerim eski Türkiye de yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar, vesayet, çeteler, kaos, krizler vardı ama 12 yıllık mücadele ile bunların tamamını Türkiye’nin gündeminden çıkardık, omurgalı dik durduk. Yeni Türkiye'de aydınlık, refah, gelecek, barış ve kardeşlik var. Eski Türkiye'yi isteyenler bizim karşımızda koalisyon oluşturdular. Karşımızda CHP, MHP var. Oylarının toplamı 1 puana bile ulaşmayan irili ufaklı partiler var. Bu koalisyonda bir de vatanına ihanet eden Pensilvanya örgütü var. Bunlar hiçbir zaman milletinin yanında olmadılar. Benim MHP'ye gönül vermiş kardeşim bu Sosyalist İşçi Partisi bu CHP ile Bahçeli iş tuttu, buna evet diyecek mi? İnanıyorum ki benim MHP'ye gönül vermiş kardeşim buna evet demeyecek.

MHP Genel Başkanı bana 'Çankaya yokuşunu çıkamazsın, dizinin bağı çözülür' diyor. Şimdi ben Bahçeli'ye soruyorum yahu nerelerdesin sen. Gören, duyan var mı? Zaten meydana çıksa bile Sivas'ın ötesine bile geçemez. Kendisi şu anda hayallere rüyalara karıştı. Nefesi tükendi piyasadan kayboldu gitti, milletin yüzüne bakacak yüzü yok. MHP'yi aldı getirdi Sosyalist İşçi Partisi ile aynı çatının altına getirdi, bunun mahcubiyetini yaşıyor, milletin huzuruna çıkamıyor. Göreceksiniz Bahçeli 10 Ağustos'tan sonra aldığı yenilgiyi izah edemeyecek ve o koltukta da oturamayacak. MHP'yi sol örgütlerin oyuncağı yapanlara kardeşlerim bunun hesabını soracak. Adana'dan diğer partilere oy vermiş kardeşlerimden de destek bekliyorum."

"DÜNYA BU KATLİAMA SEYİRCİ KAYMAYA DEVAM EDİYOR"
Başbakan Erdoğan, İsrail'in 16 gündür Gazze'yi vahşice barbarca bombaladığını, 650 şehit, 4 bine yakın yaralı olduğunu ifade ederek, "Dünya, İslam ülkeleri bu katliama seyirci kalmaya devam ediyor. Hamas'ı suçlayarak İsrail'in terör çarkına destek veriyor. Dünya halkları şu anda ayağa kalkmış durumda. Bazı devletler protestolara izin vermiyor, hani demokrattınız özgürlükçüydünüz. Kardeşlerim Filistin için Filistin davası için Gazzeli mazlumlar için en çok biz haykırıyoruz. Bunun elbet bir sebebi var. Bizim Filistinli kardeşlerimiz için tarihi bir sorumluluğumuz var. Çanakkale şehitliğinde isimleri var. Onlar bizim kurtuluş savaşımımıza geldiler, şehit oldular. Biz de sonuna kadar destek olacağız. herkes sussa biz susmayacağız, biz haksızlık karşısında susan şeytanlardan olmayacağız" dedi.

İsrail'in 2002 yılının Nisan ayında Filistin'e operasyon düzenleyip 1500 Filistinliyi katlettiğini o zaman da sessiz kalındığını söyleyen Erdoğan, "Türkiye'de dönemin başbakanı çıkıp Cenin kampında uygulanan soykırıma soykırım dedi. Türkiye'de satılmış medya ayağa kalktı sen nasıl soykırım dersin diye. Biz bin düşünür bir konuşuruz ondan sonra da geri adım atmayız. Merhum Ecevit baskılara dayanamadı 14 gün içinde 4 kez açıklama yapmak zorunda kaldı. Böyle bir Türkiye istiyorlar. Türkiye İsrail'e nöbetçi ülke olsun istiyorlar. Özür dileyen değil özür dileten bir Türkiye var. Bize mazluma sahip çıktığımız, zalimin karşısında olduğumuz için içerdeki işbirlikçiler eleştiriyor. Pensilvanya medyası var gücü ile iftira atarak eleştiriyor. Pensilvanya'daki efendileri İsrail'e söz söylemiyor, bizi eleştiriyor" şeklinde konuştu.

"EY EKMEL SENİN NE OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİRİZ"
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na seslenen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ey Ekmel biz senin ne olduğunu da çok iyi biliriz. 8 yıl görev yaptın adeta 8 yıl bir monşer portresi sergiledin. Bizi Filistin de İsrail'de Hamas da iyi bilir. Bizi Ekmel Bey'in ölçmeye ne gücü ne ufku yeter. Kardeşlerim Gazze'ye gittim diyor. Senin oraya gitmen şahsiyetinden değil ulaslararası hukukun sana verdiği görevden kaynaklanıyor. Bütün maddi manevi imkanlarımızda her zaman Filistin'in Gazze'nin yanında olduk. Bunlar akşam yatar sabah kalkar yalan. İsrail'e jet yakını verdiğimiz iftirasını attılar. Tamamen yalan. İsrail uçakları bizim ülkemize gelir yakıt alır bizim uçaklarımız da orada yakıt alır ama ihracat diye bir şey söz konusu olmaz. Kürecik'teki Radarın İsrail'e hizmet ettiğini söylüyorlar. Cahillik paçalarından akıyor. Bir defa Kürecik'teki Radar NATO'nundur. bizim savunmamıza yönelik Suriye ile aramızda başlayan süreçte kurulmuştur, İsrail'e hizmet vermesi söz konusu olmadığı gibi İsrail'in buna ihtiyacı da yoktur. İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri olarak Filistin'e destekte hiçbir katkısı olmamıştır. Tam bir monşerlik gösterdi. Biz Kızılay'la, TİKA ile AFAD ile bütün sivil yardım kuruluşlarımızla oradayız. Utanmadan Türkiye orada yok diyor. Gözüne dizine dursun be. Yaralıları da Türkiye'ye taşımaya başlıyoruz, dün talimatını verdim. Ama kapılar kapalı. Çalışıyoruz. Biz bunu dün da yaptık. bugün de yapacağız. Ekmel efendi seninle bizim durumumuz farklı. Bütün mazlum kardeşlerimizin yanındayız. Arapları düşünüyor, Türkmenleri düşünmüyor diyorlar. Elinize dizinize dursun"

"TÜRKİYE İSRAİL'E NÖBETÇİ ÜLKE OLMAYACAK"
Adana'daki tırların önünü paralel yapının kestiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bir savcı kalkıp da MİT'in tırlarının önünü kesip arayamaz. Ama bunu yaptılar. Hesabını verecekler. Irak'taki, Kırım'daki kardeşlerimizin yanındayız. Bunlar yatarken biz dünyadaki bütün kardeşlerimizin yanındayız. Biz kardeşlerimiz için çalışırken bunlar Pensilvanya'nın arkasına takılıp bizi engellemeye çalışıyor. Bu Pensilvanya'nın hakimleri, savcıları bizi engellemek için neler yaptı. Şimdi hesabını veriyorlar. Daha neler çıkacak. Bu ülkede işadamlarını, bakanlarını, başbakanını, sanatçısını dinlemek suretiyle her türlü şantajı tehdidi oluşturanlar bunlar işte. Bunlar tek tek ortaya çıkacak. MHP ihanet şebekesine yapılan operasyon rahatsız olmuş varsın olsun. Monşer de rahatsız olmuş varsın olsun. Benim yabancı devlet adamlarıyla yaptığım Mahmut Abbas ile yaptığım görüşmeleri dinlediler. Türkiye Cumhuriyeti bunun hesabını sorar ve soruyor. Mesele Türkiye'nin bağımsızlığı meselesidir. Gezi olaylarını, 17, 25 Aralık Operasyonunu niye yaptılar. Türkiye'nin bağımsızlığını önlemek, İsrail'in zulmüne ses çıkarmayan, İsrail'in nöbetçisi bir ülke olsun diye yaptılar. Herkes bilsin ki Türkiye İsrail'e nöbetçi ülke olmayacak. Biz kendi istikametimizi çizeceğiz. 10 Ağustos'ta gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen diyeceksiniz, yeni Türkiye diyeceksiniz. Milli idareye güç katmaya var mıyız. Tarih boyunca nasıl dünyanın bir ucuna gittiysek, büyük ekonomi, büyük Türkiye. çözüm süreci için Adana'dan destek bekliyoruz. Bakın 1 yıldır şehit geliyor mu ? Gelmiyor. Hep birlikte çok çalışacağız.
Güçlü bir cumhurbaşkanı güçlü bir iktidar el ele vereceğiz Türkiye'yi uçuracağız."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Tek devlet dedik. Birileri paralel devlet dedi. İşte bunların hesabı şimdi soruluyor, sorulacak. Ulusal güvenliğimizi tehdit edenler bunun hesabını verecek bunu böyle bilsinler” dedi.

Adana'ya 12 yılda 16 katrilyon lira yatırım yaptıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Adana çok daha farklı bir çekim alanı haline gelecek. O yüzden Çukurova Havalimanı gibi yatırımlara ihtiyaç var. Adana'ya Yenice'ye Türkiye'nin en büyük lojistik merkezlerinden birini inşa ediyoruz. Bahçe-Nurdağı arasına ülkemizin en uzun demiryolu tünelini inşa ediyoruz. Konya, Karaman, Ulukışla, Mersin, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin hattını hızlı tren hattı haline getiriyoruz. Adana'ya 2002 yılına kadar 249 kilometre yol yapılmış 12 yılda 150 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Güney çevre yolunun inşaası, altyapı çalışmaları devam ediyor. 1550 yataklı şehir hastanesinin yapımı devam ediyor, bölgenin ve Ortadoğu'nun sağlık üssü olma konumunu güçlendirecek. 33 bin kapasiteli stat inşaatı devam ediyor. Önümüzdeki sene hizmete açacağız. BTC ham petrol boru hattı hem Adana hem Türkiye için çok önemli. Bugüne kadar 3 milyar liranın üzerinde gelir elde edildi. Kerkük Yumurtalık Boru Hattında da bu kadar gelir elde ettik. Adana'yı enerji üssü olarak düşünüyoruz. Daha da güzel ve yaşanılır bir şehir haline gelmesi için çalıştık, çalışıyoruz. Burada özellikle Adana'ya istihdam sağladık" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek beklediğini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Adana'da verdiğiniz oylarla bu kardeşinizi Çankaya'ya çıkarırsanız, yapılmış yapılacak bütün yatırımların takipçisi olacağım. Kalkınmış bir şehir haline gelmesi için çalışmaya söz veriyorum. Ne aldatan ne aldanan olacağım. Hiçbir yatırım, hiçbir proje, hiçbir eser atıl kalmayacak. Torunlarınıza deyin ki 'bak ben ilk defa halkın seçtiği Cumhurbaşkanına oyumu verdim, benim oylarımla seçildi deyin" ifadelerini kullandı.
AK Parti Hükümeti olarak her zaman savundukları temel ilkelerini tekrar hatırlatan Erdoğan, bu prensiplerin zayıflatılmasını asla müsaade etmeyeceklerini vurguladı. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tek millet, tek bayrak dedik, alternatifi asla olamaz. Vatan dedik. Vatanımız üstünde kim operasyon düşünürse karşısında bizi bululur. Tek devlet dedik. Birileri paralel devlet dedi. İşte bunların hesabı şimdi soruluyor, sorulacak. Ulusal güvenliğimizi tehdit edenler bunun hesabını verecek bunu böyle bilsinler. Cumhurbaşkanlığı makamına çıktığım andan itibaren de bu paralel yapının takipçisi olacağım."
Erdoğan, sözlerinin sonunda mübarek Kadir Gecesinin, Ramazan Bayramının İslam dünyasının birliğini dirliğine vesile olması dileğinde bulundu, bütün Müslümanlardan dualarında Filistin, Gazze, Irak başta olmak üzere mazlum Müslümanlar için dua etmesini istedi.

EREN BOZKURT - FATİH KEÇE - KEMAL YİĞİT İNANÇ - NURİ PİR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.