POLİTİKA - 24 Mart 2017 Cuma 16:21

Erdoğan'dan sert tepki: 'Sen kimsin ya! Haddini bil'

A
A
A
Erdoğan'dan sert tepki: 'Sen kimsin ya! Haddini bil'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya İstihbarat Başkanı’na çok sert tepki gösterirken, "Diyor ki ‘bu olayların arakasında biz bir terör örgütü olarak FETÖ’yü görmedik’ diyor. Şunlara bak. Sen ne anlarsın FETÖ’den FETÖ’nün ter örgütü olup olmadığından? Sen kimsin ya haddini bil" dedi.

Denizli’de konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’ya sert tepki göstererek, "Siz Recep Tayip Erdoğan’a ‘diktatör’ dediğiniz sürece bilesiniz ki Recep Tayip Erdoğan da size ‘faşist’ de diyecek ‘Nazi’ de diyecek" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasi, özgürlük, insan haklarındaki yanlışlıklar için ikazda bulunduklarını belirterek, "Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Söylediklerimiz Avrupa’ya acı geliyorsa bilsinler ki biz onları dost kabul ediyorduk da ondan söylüyoruz. Türk arkadan hançerlemez. Arkadan kuyu kazmaz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 milyar TL’lik 112 kamu yatırımının toplu açılış törenini gerçekleştirmek üzere Denizli’ye geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı on binlerce Denizlili izlerken, Türk bayrakları ve "Evet" yazılı flamalar taşıdı. Açılış törenine, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Denizli Valisi Ahmet Altıparmak, Denizli İl Emniyet Müdürü Mevlüt Demir, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, AK Parti’li milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları da katıldı. Erdoğan, konuşmasında Avrupa’ya yüklendi.

"Hesabını vereceksiniz"

Referandum tarihi olan 16 Nisan’ın üretim ve süratle kalkınmayı getireceğini kaydeden Erdoğan, "Bundan öncekiler neredeydi, biz neredeyiz. Ana muhalefetin bu ülkede terör estirdiği zamanı biliriz. Bunlar Menderes idama götürüldüğünde alkışlayanlardı. Bunlarda demokrasi yok. İşte Avrupa Almanya’sında, Hollanda’sında, İsviçre’sinde, Belçika’sında demokrasi mi var? Bunlarda özgürlük adına bir şey yok. İnanç özgürlüğü adına bir şey yok. Sabah gazetesinin Avrupa baskısını, Avrupa parlamentosunda yasakladılar. Hani basın özgürlüğü vardı? Niye yasakladınız? Hesabını vereceksiniz. Recep Tayip Erdoğan’a ‘diktatör’ de, Recep Tayip Erdoğan ‘faşist, Nazi’ dediğinde rahatla. Size rahat olmayacak. Siz Recep Tayip Erdoğan’a ‘diktatör’ dediğiniz sürece bilesiniz ki Recep Tayip Erdoğan da size ‘faşist’ de diyecek ‘Nazi’ de diyecek. Bizim Avrupa’daki mabetlerimizin duvarlarına bunlar gamalı haç yapıyor mu? Ey devlet sen neredesin? Neden müsaade ediyorsun? Bizim camilerimizin camı çerçevesi indiriliyor mu? Neden takip etmiyorsunuz? Birçok vatandaşımız öldürüldü. Hala neticesi yok" ifadelerini kullandı.

"Sen kimsin ya, haddini bil"

Avrupa’nın 15 Temmuz darbe girişimi sonrası üç gün baş sağlığı dilemediğini vurgulayan Erdoğan, Almanya İstihbarat Başkanı’na yönelik olarak şöyle konuştu:
"Bu Avrupalılar üç gün baş sağlığı dileğinde bulunan olmadı. Bunlara güvenmeyin. Bunlar FETÖ’yü destekliyordu. Almanya İstihbarat Başkanı açıklama yapıyor. Diyor ki ‘bu olayların arakasında biz bir terör örgütü olarak FETÖ’yü görmedik’ diyor. Şunlara bak. Sen ne anlarsın FETÖ’den FETÖ’nün ter örgütü olup olmadığından? Sen kimsin ya haddini bil. Bu ne demek; Almanya’nın en üst düzey olanlar diyor ki ‘ben söylemiyorum sen söyle.’ Bu o demek."

"Dost kabul ediyorduk da ondan söylüyoruz"

Türkiye’nin 54 sene Avrupa Birliği kapısında bekletildiğini kaydeden Erdoğan, "Türkiye’yi kapıda bekletiliyor. Neden? Avrupa Birliği’nin içinde bir tane Müslüman ülke var mı? Türkiye’yi hazmedemiyorlar. Nüfusunuz kalabalık diyorlar. Almanya nüfusu da bizim kadar. Ülkemize, ülkemizi temsil eden insanlara yapılan muamelenin AB değerlerine uymadığını söylüyoruz.Ben bunları söyleyince rahatsız oluyorlar. Bunun neresi tehdit? Bizim yaptığımız; demokrasi, özgürlük, insan hakları yanlışlıkları sebebi ile doğacakları sonuçları konusunda ikaz etmekten ibarettir. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Söylediklerimiz Avrupa’ya acı geliyorsa bilsinler ki biz onları dost kabul ediyorduk da ondan söylüyoruz. Türk arkadan hançerlemez. Arkadan kuyu kazmaz. Merak etmesinler. Ne düşünüyorsak açıkça söyleriz."

"Birbirlerini yemişlerdi"

Konuşmasında, anayasa değişikliği hakkında da değerlendirmede bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eski sistemde hükümetler Mecliste kuruluyordu. Bir parti çoğunluğu elde etmişse sorun yok. Koalisyonlar otellerde kuruluyordu. Milletvekilleri pazarlarının açıldığı günleri hatırlayanlar çoktur. 1970’li yıllarda hükümetlerin ortalama ömrü 9 aydı. 1990’lı yıllarda 14 aydı. 1950’den bu yana ülkemizde her 16 ayda bir hükümet değişmiştir. 9 ayda, 16 ayda hükümetlerin kurulup indiği bir ülkede istikrar, güven olur mu? 60 darbesinin ardından ülkemizde öyle sistem kuruldu ki cumhurbaşkanı ve başbakanlar adeta birbirlerini yemişlerdi. Gazi Mustafa Kemal, İnönü ile kavgalıydı ve istifasını da istemiştir."

"Herkes uzaya giderken meşgul oldukları şey Gezi Parkı'nda oynamaktı"

Geçmiş dönemlerde cumhurbaşkanının bir tarafa, başbakanın bir tarafa çektiği Türkiye’nin siyasi krizlerden başını kaldıramadığını belirten Erdoğan, "Muhalefet partisinin başındaki zat, ‘herkes uzaya giderken Türkiye nereye gidiyor’ diyor. İşte o zaman koalisyonlarla, cumhurbaşkanı-başbakan kavgalarıyla uğraşılıyordu ey Kılıçdaroğlu. 15 senedir Türkiye nasıl kalkınıyor? Çünkü koalisyon olmadı. Bizler ülkemizi sıçrattık. Denizli 15 yıl önce neydi, bugün ne oldu. Sayın Gül başbakandı. Aydın’a geldi. Aydın-Denizli arası bölünmüş yol meselesi vardı. Orada söz verdim. Aydın-Denizli arasını bölünmüş yol yaptık. Biz yol medeniyettir dedik, yol yaptık. Bunların herkes uzaya giderken meşgul olduğu şey Gezi Parkı'nda oynamaktı. Biz ise acaba eğitim sisteminde neler yaparız, üretimde ne yaptık; eğitim sağlık adalet emniyet dört temel direk dedik. 75 üniversitemiz varken, 181’e çıkarttık. Şuanda üniversitesi olmayan il yok. Üniversitelerdeki öğrencileri dilenci durumuna düşüyorlardı. Onlara ciddi rakamlarla burslar vermeye başladık. Bazı gençler illa da burs diyor. İlla da 'burs' deme. Kredi iş bulduğunda ödemeye başlıyorsun ve faizsiz. Böyle imkan kaçırılır mı? Türkiye’de 270 bin derslik ilk ve orta öğretimde ilave ettik. Hastanesi olmayan ilimiz yok. Şimdi şehir hastaneleri kuruyoruz. Biz sıçramak zorundayız. muhasır medeniyetler seviyesine çıkmak zorundayız" dedi.

"Hayırcılar bir garip"

Türkiye’nin tek partili hükümet dönemlerinde yüzde 6, koalisyon dönemlerinde yüzde 4 büyüdüğünü dile getiren Erdoğan, "Geçmişi hiç saymıyorum. Sadece 1990 yılının başından beri tek parti ile yönetilseydi Türkiye iki kat daha zengin olacaktı. Kişi başına düşen milli gelirimiz şuan 11 bin dolar. Şimdi 22 bin dolar olacaktı. İnşallah daha fazlası olacak. Bu hayırcılar bir garip. Herkes oyunda serbesttir ama bunlar bir garip. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken ‘hayır’ diyordu. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapılırken de ‘hayır’ diyorlardı. Biz Yavuz Selim Köprüsü’nün temelini atıyoruz, buna da ‘hayır’ dediler ama bu köprüler şakır şakır hizmet veriyor. Kendileri de üzerinden rahatlıkla geçiyor. Çünkü neden ‘hayır’ dediklerini bilmiyorlar. Şimdi de farkında değiller" ifadelerine yer verdi.

"Kimler ‘hayır’ diyor önemli"

Referandumda "hayır" diyene saygı duyduklarını ancak ama kimlerin "hayır" dediğini önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Kandil’deki PKK terör örgütünün başındaki ‘hayır’ diyor. İmralı’daki ‘hayır’ diyor. Prensilvanya’daki FETÖ’cü ‘hayır’ diyor. E şimdi ‘hayır’ diyenin bunu iyi düşünmesi lazım ‘acaba hayır derken kimlerle beraberim’ diye. Kişi sevdikleri ile beraberdir. Bizim içeride de dışarıda da kimse ile kavga etmek gibi niyetimiz yok ama milletimize karşı sorumluluğumuz var. Nasrettin Hoca’ya ‘kıyamet ne zaman kopacak?’ diye sormuşlar. O da ‘karım öldüğünde küçük, ben öldüğümde büyük kıyamet kopacak’ demiş. Ülkemizin başına kötü bir olay geldiği zaman hep birlikte kıyameti yaşarız. Yakın çevremizde yaşananları görüyorsunuz. Bizim büyük gücümüz birlik ve beraberliğimizdir" diye konuştu.

"Teveccüh gösterilirse beraber yürürüz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizler faniyiz. 16 Nisan’a çıkmak için elimizde senet yok. Bazıları ‘Tayyip Erdoğan’dan sonra ne olacak?’ diyor. Bu Tayip Erdoğan için yapılan bir sistem değişikliği değil ki, başka bir şey. Rejim, 1923’te. Biz yeni yönetim sistem ile adım atıyoruz. Tayip Erdoğan bir fani. Yapmamız gereken; öyle bir sistem kuralım ki kim gelirse gelsin ülkemizi çok ileriye taşıyacak bir yapıyı bulsun. Yeni sisteme göre seçimler Kasım 2019’da yapılacak. Eğer partim aday yapar, milletim de teveccüh gösterirse beraber yürürüz başka birine teveccüh gösterirse o gelir. En büyük güvencem sizsiniz. Çünkü bu milletin yarısından fazlasının teveccühünü kazanmak öyle kolay değil. Onlar milletin bu sistemle kendilerine teveccüh etmeyeceğini biliyorlar o yüzden meseleyi başka tarafa çekiyorlar" dedi.

"George’a Hans’a bakmayız"

Konuşmasında vatandaşların "İdam isteriz" sloganları üzerine Erdoğan, "Öyle ise işte 16 Nisan. 16 Nisan bunun kırılma noktasıdır. 16 Nisan'dan sonra onay için geldiğinde ben bunu onaylarım. Avrupa Birliği ne der beni enterese etmez. Biz George’a, Hans’a bakmayız. Biz, Ahmet’e, Mehmet’e, Ayşe’ye, Fatma’ya bakarız. Biz Rabbimize bakarız" diye cevap verdi.

"Gövdesini siper eden bir millet gördüm"

Türkiye’nin 1923’te rejimini cumhuriyet olarak belirlediğini söyleyen Erdoğan, "Gerçek anlamda halkın yönetimi haline gelebilmemiz elbette zaman almıştır. Milletimiz hukuk devletini özümsemiştir. Bizim de amacımız milli, yerli, demokrat, özgürlükçü ve müreffeh Türkiye’yi daha ileriye taşımaktır. Bugünlere demokrasi ile geldik. Bundan sonra da yolumuza demokrasi ile devam edeceğiz. Mücadelenin en ön safında 15 Temmuz’da olduğu gibi biz yer alırız. Tıpkı silah zoruyla ülkeye el koymaya çalışan FETÖ ihanet çetesine yaptığımız gibi. O gece gövdesini siper eden bir millet gördüm. Şehit ve gazilerimiz var ama ülke kurtuldu" dedi.

"Badırdayıp duruyorlar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Badırdayıp duruyorlar. Biz Türkiye yeni hükümet sistemi ile daha çok yatırım yapacak, daha büyüyecek, daha zengin olacak, güvenoyu kalkacak, istikrar olacak diyoruz. Çünkü hükümet 5 yıl ‘ben bu işi götüreceğim’ diyecek. Herhangi bir kriz yok. Şikayet mi var? Yazılı soru önergeleri ile Anayasa Mahkemesine varıncaya kadar hepsi hakkında soru önergesi verirsin. Karşı çıkanların, ülkemizi daha ileriye götürme taahhüdünü gören oldu mu? Ben görmedim. Derler ya, ‘ağlarsa anam ağlar’ diye. Ülkemiz için dertlenirsek milletimizle biz dertleniriz. Onların her şeyi gibi ağıtları da yalandır."

"Yapacağımız şey basit"

Denizli hakkında da konuşan Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: "2 yıllık bir aranın ardından bir kez daha sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti içindeyim. Denizli’nin tüm ilçe ve mahallelerindeki kardeşlerime selamlarımı iletiyorum. Denizli; bağımsızlığın, özgürlüğün, hürriyetin kıymetini iyi bilir. Denizli, düşman işgaline uğramamıştır ama milli mücadelede en ön saflarda yer almıştır. Denizli halkı, terörle mücadelede de yiğitliğini ortaya koymuştur. Denizli’nin son 1,5 yılda 16 şehidi var. Buradan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmeti yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Türkiye 16 Nisan’da tarihi bir tercihte bulunacak. Yapacağımız şey basit. Ülkemizin eski yönetim sistemiyle mi yönetileceğinin yoksa yeni bir yönetimle mi yönetileceği seçilecek."

"Bakan Zeybekci, vatandaşlarla şiir okudu"

Açılış töreninde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise şunları söyledi: "Denizlimize resmi olarak bugün 25'inci defa şeref veriyorsunuz. Bu ziyaretlerinizle gurur duyuyoruz. Bundan tam 13 yıl 4 gün önce tekrar Denizli’deydiniz. Yine Denizli’ye bir baharın gelişini müjdeleyerek, ‘Denizli’yi dünya ülkeleri ile buluşturacak bir belediye başkanı istiyoruz’ demiştiniz. O gün sizlerin talimatıyla Denizlimizi vizyon şehir yapmakla kalmadık, aynı zamanda parmakla gösterilen bir şehir yaptık. Biz de söz vermiştik. İl binamızın üzerine pankart asmıştık. ‘Denizli hak ettiğini alacak’ demiştik. Denizli hak ettiğini aldı mı? Denizli Ege’nin vizyon şehri oldu mu? Avrupa’nın imrendiği bir şehir oldu mu?" Zeybekci’nin bu sorularına alandaki vatandaşlar hep bir ağızdan "Evet" diyerek cevap verdi. Zeybekci, alanı dolduran vatandaşlarla birlikte Necip Fazıl Kısakürek’in "Mehmet’im" şiirini okudu.

Erdoğan yeşil pasaport verdi

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan da, Denizli’nin 3 yıl önce büyükşehir olmasından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürlerini sundu. Konuşmaların ardından Kurtuluş Savaşı’nda müftü Ahmet Hulusi’nin taşıdığı sancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim edilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da Denizlili 6 ihracatçıya yeşil pasaportlarını verdi. Ardından 1 milyar tutarındaki 112 kamu yatırımın toplu açılış töreni gerçekleştirildi. 

Yatırımların içerisinde 18 okul, toplam 750 öğrenci kapasiteli dört pansiyon ve yurt, Otistik Çocuklar Özel Eğitim ve Uygulama Merkezi, toplam 231 yataklı üç devlet hastanesi ve iki sağlık hizmetleri istasyonu, çeşitli kamu kurumlarına ait bir bölge, yedi il ve ilçe hizmet binaları, bir ilçe adalet sarayı, bir gölet, üç köprü, bir kavşak, bir huzurevi, bir engelsiz yaşam, bakım ve rehabilitasyon merkezi yer alıyor. 

Aykut Yeniçağ - Ceren Atmaca - Medeni Topaloğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da film gibi olay: Silahla kendini vurdu, polis kan izlerini takip edip oyununu bozdu Tarlabaşı’nda eski eşine kızan şahıs, silahla kendini bacaklarından vurup yaraladı. Hastanede kendisini maskeli bir şahsın vurduğunu söyleyen adamın oyununu Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri bozdu. Sokaktaki kan izlerini takip eden polis adamın üstünden çıkan anahtarla dairesine girdiğinde tabancalar ve çok miktarda bonzai ele geçirdi. Bir aparta da silahlı saldırı düzenlediği ortaya çıkan şahıs, tekerlekli sandalyeyle çıkartıldığı adli makamlarca ev hapsine çarptırıldı. Olay, geçtiğimiz Perşembe günü saat 18.00 sıralarında Beyoğlu Tarlabaşı semti Kalyoncu Kulluğu Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak üzerindeki bulunan bir binadaki dairede yaşayan Sidar A., eski eşiyle telefonda görüşmeye başladı. Görüşme esnasında tartışma çıkması sonucu sinirlenen adam, tabancasıyla art arda kendini elinden vurdu. Elini delen kurşunlar ardından sağ bacağına saplandı. Maskeli şahsın kendisini vurduğunu söylerdi Olayın ardından can havliyle binadan çıkan adam, sokağa çıkarak yardım istedi. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, Sidar A.’yı yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırarak tedavi altına aldı. Hemen ameliyata alınan adamın bacağının 3 yerinde kırıklar olduğu tespit edildi. Beyoğlu Asayiş polisi dedektif gibi iz sürdü Olayla ilgili çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, hastanede tedavi gören Sidar A.’nın ifadesine başvurdu. Adamın maskeli bir şahsın, kendisini vurup kaçtığını söylemesi üzerine polis sokakta inceleme yaptı. Ancak sokakta herhangi bir güvenlik kamerası görgü şahidine rastlanılamadı. Çalışmalar devam ederken, polisin sokaktaki kan izleri dikkatini çekti. İzleri takip eden polis burada bulunan bir binaya ulaştı. Sidar A.’nın yalan söylediğinden şüphelenen polis, adamın üstünden çıkan anahtarla binadaki dairelerin kilidini tek tek denedi. Kan izleri adamın oyunu ortaya çıkarttı En üst kattaki dairenin kilidinin uyduğunu fark eden Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, içeriye girdiğinde çok miktarda kan olduğunu gördü. Şahsın daire içerisinde vurulduğunu belirleyen polis, yaptığı aramalarda yerde 4 adet ruhsatsız tabanca ele geçirdi. Devam eden aramalarda ise avizenin ve çekmecenin içerisinde yaklaşık 47 gram “bonzai” diye tabir edilen uyuşturucu madde ile hassas terazi ele bulundu. Eşiyle tartışınca kendisini silahla vurmuş Bunun üzerine hastanede tedavisi biten Sidar A. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyete götürülen şahıs, ifadesinde eski eşiyle telefonda tartıştığını bu sebeple sinirlenerek kendisini vurduğu ve kurşunların bacağına isabet etiğini, dairesindeki tabancalar ve uyuşturucuların bulunmaması için maskeli şahsın kendisini vurduğunu söylediğini itiraf etti. Geçen hafta da aparta kurşun yağdırmış Ayrıca şahsın üstündeki montta da polisin dikkatini çekti. Geçtiğimiz Pazar günü saat 02.45 sıralarında Sidar A.’nın kaldığı binaya yakın bir adresteki aparta kurşun yağdırılması olayının failinin de Sidar A. olduğu görüntülerden tespit edildi. Saldırı anı ise güvenlik kameralarına anbean yansıdı. Tekerlekli sandalyeyle getirilen şahsa ev hapsi cezası verildi İşlemleri tamamlanan Sidar A., “taksirle yaralama”, “ateşli silahlar kanununa muhalefet” ve “uyuşturucu madde ticareti yapmak” suçlarından adliyeye sevk edildi. Emniyette 9 adet suç kaydı olan şahıs, çıkartıldığı mahkemece ev hapsi cezasına çarptırıldı. Tekerlekli sandalye ile polis nezaretinde adliyeden çıkartılan şahıs, cezasının uygulanması için adresine götürüldü.
İstanbul Maltepeli ayakkabı boyacısı bilek güreşinde Türkiye şampiyonu oldu Maltepe’de yaklaşık 30 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan Alaattin Şahin bilek güreşinde Türkiye şampiyonu oldu. 50 yaşındaki sporcu Türkiye’yi Slovakya’da düzenlenen şampiyonada temsil edecek. Maltepe’de yaklaşık 30 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan 50 yaşındaki Alaattin Şahin bilek güreşinde Türkiye şampiyonu oldu. 15 yıldır bilek güreşiyle ilgilenen Şahin, boya sandığıyla sokak sokak gezdiği Maltepe’nin her yerinde bilek güreşi yapıyor. Slovakya’da Grand Master turnuvasında Türkiye’yi temsil edecek olan Şahin, dünya şampiyonası gitmek için yetkililerden yardım beklediğini ifade etti. “Türkiye’yi temsil etmek için Slovakya’ya gidiyorum” Maltepe’de 30 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan Alaattin Şahin, “1996 yılında yaşadığım Bir rahatsızlık nedeniyle fabrikadan ayrılarak ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Sandık sırtımda gezdiğim zamanlar kahvehanelerde bilek güreşi de yapardım. Kimse beni yenemezdi. İçlerinden sadece bir kişi yenebildi. O da o dönem bu sporda dünya ikincisi olan Akbaba isimli bir sporcuydu. Sonraki yıllarda azmettim, onu da yendim. Yıllar içerisinde katıldığım organizasyonlarda birçok derece aldım. Yarın Türkiye’yi temsil etmek için Slovakya’da düzenlenen Grand Master turnuvasına katılacağım. Turnuvaya katılabilmek için yakın çevremden borç para almak zorunda kaldım. Birkaç ay sonra da dünya şampiyonası var. Bu noktada desteğe ihtiyacım olacak.” diye konuştu. (AZ-