Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ekonominin yüzde 60'ının psikoloji olduğuna işaret ederek, "Hiç kimse krizin kendisine veya etkilerine peşinen teslim olmamızı beklemesin. Kimse de krizin kendisine ve etkilerine peşinen teslim olmasın" dedi.
TOBB 64. Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin kalkınma ekonomisinin modelini özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi oluşturduğunu söyledi.
Özgürlükçü ve çoğulcu bir demokrasi yoksa kalkınmanın da olmayacağını ifade eden Ergün, bunu geçen yüzyılın ispat ettiğini ifade etti.
Ekonominin yüzde 60'ının psikoloji olduğunu herkesin bildiğini dile getiren Ergün, "Gerçekten insan psikolojisi, yatırımcının da psikolojisi, tüketicinin de psikolojisi önemlidir. İktisadi faaliyetlerin, insanın bir iktisadi faaliyet yapıyor olmasının temelini insan psikolojisi oluşturmaktadır. Bugün dünya bir küresel, mali krizin etkisi altındadır ama hiç kimse kötümserlik duygularımızı tahrik etmemelidir. Ekonominin temelinin bir psikoloji olduğunu bilerek bunu söylüyorum. Hiç kimse krizin kendisine veya etkilerine peşinen teslim olmamızı beklemesin. Kimse de krizin kendisine ve etkilerine peşinen teslim olmasın. Buradaki bazı konuşmaları iyi irdelesek, onlara cevap vermeye çalışsak çok uzun zaman alır ama bir cümleyle hiç kimsenin krizin etkilerine peşinen teslim olmasının doğru bir yaklaşım olmayacağını ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
"Sanayici, tüccar, esnaf, kısaca müteşebbisin, kendisini riske atan adamın sermayesini, zamanını ve hayatını riske atan adam" olduğuna işaret eden Ergün, eğer iktisadi kalkınmanın temelini piyasa ekonomisi oluşturuyorsa o zaman müteşebbis denilen kişinin, ülkenin en önemli zenginliği olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
İşadamlarının yeraltı zenginliklerinden daha büyük bir değer olarak görülmeleri gerektiğini kaydeden Ergün şunları kaydetti:
"Çünkü yeraltı zenginliklerini de yer üstüne çıkarak, servete dönüştüren, onları işe, aşa, istihdama dönüştüren buradaki arkadaşlarımızdır. Buradaki arkadaşlarımız bizim açımızdan değeri her zaman ülkenin yer altı zenginliklerinden daha fazla olacaktır. Devletin, hükümetlerin rolü ise piyasada aktör olmak değil rekabeti, düzeni, hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi sağlamaktır."
Son 8 yılda dünyanın Amerika kaynaklı olmak üzere iki defa aldatıldığını söyleyen Ergün, bunlardan birisinin Irak konusundaki aldatma olduğunu belirtti. Irak'ta kitle imha silahları olduğuna dair büyük bir yanılgıyla ortaya çıkan tablonun bölgesel olarak ciddi sorunlara yol açtığını ifade eden Ergün, "Bugünkü Amerikan yönetimi de o günkü yönetimin dünyayı açıkça aldattığını ifade etmiştir" dedi.
İkinci büyük yanılgının mortgage piyasasının gizlenen gerçekleri olduğunu kaydeden Ergün, "Burada bir bilgi saklama söz konusu olmuştur. Şeffaf bir ekonomik model inşa edilemediği için bugün dünya küresel bir mali krizin etkileriyle karşı karşıyadır. O nedenle bizim şeffaflığı mutlaka sağlamamız lazımdır. Türkiye'de bütün bilgiler şeffaf olmalı, iktisadi aktörler eylemlerini bu şeffaflığa göre planlamalıdır" şeklinde konuştu.
ZAFER ÇAKMAK - DEVLET ARIK - ANKARA








