SAĞLIK - 12 Nisan 2019 Cuma 13:08

Erken teşhis ile akciğer kanseri tedavi edilebilir

A
A
A
Erken teşhis ile akciğer kanseri tedavi edilebilir

Türkiye’de ve dünyadan en çok görülen kanserlerden olan akciğer kanseri korkulan kanserler arasında yer alıyor. Uzmanlar ise erken evrede tanısı konulan akciğer kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna vurgu yapıyor.

Tüm kanserlerde olduğu gibi akciğer kanserinin de geç belirti verdiğine ya da hiç belirti vermediğine değinen uzmanlar özellikle ailede hikayesi olanların 40 yaşından sonra checkuplarını mutlaka düzenli olarak yaptırması gerektiğini vurgularken, tekrarlayan ve karakteri değişen öksürük ile kanlı veya iltihaplı balgamın da dikkate alınması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Erken evrede akciğer kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna ve akciğer kanserinin artışındaki nedenlerine değinen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan, ”Akciğer kanserinin artışındaki en önemli faktör sigara tüketiminin artması, sigaraya başlama yaşının düşmesidir. Sigara akciğer kanseri gelişiminden yüzde 85-90 oranında sorumludur. Dolayısı ile sigara içenler içmeyenlere oranla 30 kat daha fazla risk altındalar. Sigara kullanma süresi, başlama yaşı, içilen sigara tipi, günlük sayısı da bunları etkilemektedir. Sigara bırakıldıktan sonra 15-20 yıl içinde akciğer kanseri gelişme riski sigara içmeyen kişilere yakın düzeye inmektedir. Pasif sigara içiciliği de akciğer kanseri riskini iki kat artırmaktadır. Bu nedenle akciğer kanserini önlemede yapılması gereken en öncelikli şey tütün ve tütün ürünleri ile mücadeledir. Diğer taraftan aile hikayesi de büyük önem taşıyor. Bundan dolayı ailesinde akciğer kanseri hikayesi olanların 40 yaşından sonra checkuplarını yaptırması gerekiyor. Çünkü erken evrede tanısı konulan akciğer kanserinin cerrahi ile tedavisi mümkün olabiliyor. Bundan dolayı belirtilere karşı uyanık davranmak gerekiyor. Özellikle tekrarlayan öksürük ve kanlı balgam gibi durumları ihmal etmemek gerekiyor” dedi. 


İLERİ EVRE AKCİĞER KANSERLERİ DE TAMAMEN UMUTSUZ DEĞİL 

Tüm bu uyarılara rağmen akciğer kanserinin sinsi şekilde ilerleyen bir hastalık olduğunun altını çizen Demirhan, ”Akciğer kanseri sinsi ilerlediğinden ve genellikle ileri evrede belirti verdiğinden tanı aşamasında gecikmeler yaşanabiliyor. Bu da kanserin tedavi aşamasını sekteye uğratıyor. Ancak geliştirilen multidisipliner tedavi yaklaşımları uygun ileri evre akciğer kanseri hastalarına da umut olabiliyor. İleri evre akciğer kanseri 3’üncü ve 4’üncü evre değimiz evrelerdir. Evre 3 hastalık lokal ileri dediğimiz, kanserin olduğu yerden biraz daha komşu dokulara girmiş ve lenf nodlarını tutmuş halidir. Evre 4 ise uzak organ metastazı yapmış kemik, karşı akciğer, böbrek üstü bezleri, beyin ve karaciğere metastaz yapmış halidir. Bu belirtilen bölgeler akciğer kanserinin en sık yayılım yaptığı yerlerdir. Hastaya böyle bir tanı konduğunda izlenecek tedavi yolu şöyledir. Eğer 3’üncü ve 4’üncü evre tespit edilmişse burada hücre tipi çok önemlidir. Hücre tipinde adenokarsinom dediğimiz hücre tipi çıkmışsa bunlarda bazı genetik testler yapılarak hedefe yönelik tedaviler yapılabilir. Adenokarsinomda genetik testler sonrası yapılan tedaviler nokta atışlı tedavilerdir. Diğer hücre tiplerinde de hedefe yönelik tedavilere başlanmıştır ama adenokanser kadar değil.Kemoterapi alınabiliyor ve yerine göre örneğin beyinde metastaz varsa radyoterapi uygulanabiliyor veya göğüs kafesi içinde radyoterapi uygulanarak akciğer kanseri evresi gerileyebiliyor. Yine lenf bezinden dolayı evre 3’e girmiş bir kanserde tedaviden sonra özellikle bir lenf bezi tutulumu varsa orada onun yeniden evrelenerek evvelden tümörün olduğu yerin kemoterapi ya da radyoterapiden sonra yok olduğunu görebiliyoruz. O zaman ameliyat şansımız doğuyor. Ama bir istasyon olduğu zaman cerrahi şansımız yüksek. Eğer bir istasyondan fazla tutulum varsa başarı şansı düşüktür cerrahi seçilmiş hastalarda gündeme gelebilir. Tüm bu tetkikler dikkatle ve titizlikle incelendikten sonra hastanın durumu uygunsa multidisipliner bir yaklaşımla tedavi planlanır.” şeklinde konuştu


HASTALIK YOK HASTA VAR 

Hastalığın ve tedavinin seyrinde moral ve motivasyonun büyük önem taşıdığına dikkat çeken Dr. Demirhan, ”İleri evre akciğer kanseri vakalarında gerileme olduğunu gözlemliyoruz ancak hastalık yok hasta var mantığını unutmamak gerekir. Tümör de insanlar gibidir. Aynı kanser türü farklı insanlarda farklı seyir gösterebilir. Kimisi çok saldırgan ve agresif seyrederken kimisi de çok yavaş ve stabil seyreder. O yüzden tedaviden hiçbir zaman vazgeçmemek lazım, şansım yok diye düşünüp moral bozmamak lazım. İnsanların direnmesi gerekir bu hastalığa” ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fethiye’de sıra dışı düğün: Gelin ve damat cam vitrinde Muğla’nın Fethiye ilçesinde sıra dışı düğün organizasyonunda cam vitrine alınan gelin ve damat, tır ile Fethiye caddelerinde gezdirilirken, daha sonra düğün salonunda vinçle tırdan indirildi. Fethiyeli iş adamı Hüseyin Çetinkaya, eşi Ayla Çetinkaya ile birlikte oğlu Berat Çetinkaya’ya unutulmaz bir düğün organizasyonu yaptı. Hüseyin Çetinkaya gelin ve damat için özel bir cam vitrin tasarladı. Adeta bir cam fanusa benzeyen cam vitrini süsletip üzerine "Camlar şeffaf, kalpler tertemiz" diye yazdırdı. Cam vitrin içerisine gelin ve damat için masa ve sandalye de yerleştirilip, çiçeklerle süslendi. Damat Berat Çetinkaya ile gelin Merve Sarıman bu özel düğün töreniyle evlendi. Fethiye ve Seydikemer ilçelerinin siyaset, esnaf ve ticaret dünyasından yoğun katılımın olduğu düğün töreninde gelin almaya özel yaptırılıp tıra yüklenen cam vitrin ile gidildi. Cam vitrin kız evinde vinçle tırdan indirilirken, gelin Merve Sarıman ve damat Berat Çetinkaya dualarla cam vitrine girdi. Cam vitrin vinçle tekrar tıra alkışlar arasında yüklendi. Gelini alan damat tarafları konvoy eşliğinde Seydikemer ilçesinden Fethiye’ye hareket etti. Tırda gelin ve damadı cam vitrinde görenler bu anı cep telefonlarıyla görüntülemeye çalıştı. Tır üzerinde cam vitrin içinde Çatalarık Mahallesi sosyal tesislerine çift geldiğinde çok sayıda davetli alkış tuttu. Cam vitrin içindeki çift burada da vinç yardımıyla tırdan yine alkışlar arasında indirildi. Fethiyeli iş adamı Hüseyin Çetinkaya düğün organizasyonu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Biz camın şeffaflığı gibi kalbimizin şeffaflığını vitrine koyduk. Bu güzelliği oğlumuz ve gelinimize yaşatmak istedik. Böyle bir güzelliğin dünyada benzersiz ve ilk defa olmasını istedik. Çok şükür öyle de oldu. Bize destek olan düğünümüze gelen herkese teşekkür ediyoruz" dedi.
Muğla Fethiye’de sıra dışı düğün: Gelin ve damat cam vitrinde düğün salonuna getirilirken tırdan vinçle indirildi Muğla’nın Fethiye ilçesinde sıra dışı düğün organizasyonunda cam vitrine alınan gelin ve damat Tır ile Fethiye caddelerinde gezdirilirken daha sonra düğün salonunda vinçle tırdan indirildi. Fethiyeli iş insanı Hüseyin Çetinkaya eşi Ayla Çetinkaya ile birlikte oğlu Berat Çetinkaya’ya unutulmaz bir düğün organizasyonu yaptı. İş insanı Hüseyin Çetinkaya gelin ve damat için özel bir cam vitrin tasarladı. Adeta bir cam fanusa benzeyen cam vitrini süsletip üzerine ’camlar şeffaf, kalpler tertemiz" diye yazdırdı. Cam vitrin içerisine gelin ve damat için masa ve sandalyede yerleştirilip, çiçeklerle süslendi. Damat Berat Çetinkaya ile gelin Merve Sarıman bu özel düğün töreni ile evlendi. Fethiye ve Seydikemer ilçelerinin siyaset esnaf ve ticaret dünyasından yoğun katılımın olduğu düğün töreninde gelin almaya özel yaptırılıp tıra yüklenen cam vitrin ile gidildi. Cam vitrin kız evinde vinçle tırdan indirilirken, gelin Merve Sarıman ve damat Berat Çetinkaya dualarla cam vitrine girdi. Cam vitrin vinçle tekrar tıra alkışlar arasında yüklendi. Gelini alan damat tarafları konvoy eşliğinde Seydikemer ilçesinden Fethiye’ye hareket etti. Tırda gelin ve damadı cam vitrinde görenler bu anı cep telefonlarıyla görüntülemeye çalıştı. Tır üzerinde cam vitrin içinde Çatalarık Mahallesi sosyal tesislerine çift geldiğinde çok sayıda davetli alkış tuttu. Cam vitrin içindeki çift burada da vinç yardımıyla tırdan yine alkışlar arasında indirildi. Fethiyeli iş insanı Hüseyin Çetinkaya düğün organizasyonu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, ’Biz camın şeffaflığı gibi kalbimizin şeffaflığını vitrine koyduk. Bu güzelliği oğlumuz ve gelinimize yaşatmak istedik. Böyle bir güzelliğin dünyada benzersiz ve ilk defa olmasını istedik. Çok şükür öyle de oldu. Bize destek olan düğünümüze gelen herkese teşekkür ediyoruz" dedi.