MAGAZİN - 03 Temmuz 2018 Salı 21:01

Erkenci Kuş oyuncuları kimdir? Erkenci Kuş oyuncu kadrosu ve konusu

A
A
A
Erkenci Kuş oyuncuları kimdir? Erkenci Kuş oyuncu kadrosu ve konusu

Salı günlerine damga vuran yeni dizi Erkenci Kuş oyuncuları kimdir, oyuncu kadrosu kimlerden oluşuyor diziyle merak edilmeye devam eden sorulardan... İzleyicisine romantik komedi tarzında bir dizi vadeden Erkenci Kuş oyuncu kadrosu usta isimlerden oluşuyor. Başrolleri ise son dönemlerin popüler iki ismi Demet Özdemir ve Can Yaman paylaşıyor. İşte merak edilen Erkenci Kuş oyuncuları ve karakterleri...

Yaz döneminin iddialı dizilerinden Erkenci Kuş, senaryosu ve oyuncu kadrosuyla ilk bölümden büyük beğeni topladı. Oyuncu kadrosunda son dönemin popüler isimlerinden Demet Özdemir ve Can Yaman’ın yanı sıra Özlem Tokaslan, Cihan Ercan, Öznur Serçeler, Berat Yenilmez, Birand Tunca, Sevcan Yaşar, Ali Yağcı, Tuğçe Kumral, Anıl Çelik, Sibel Şişman ve Tuan Tunalı gibi oyuncular bulunuyor. Peki Erkenci Kuş oyuncu kadrosundaki oyuncular hangi karakterlere hayat veriyor? Erkenci Kuş oyuncuları ve karakter analizleri ile ilgili tüm detaylar haberimizde...

ERKENCİ KUŞ OYUNCULARI

SANEM AYDIN (Demet Özdemir)

Sanem, çok konuşan, durmadan belayı kendine çeken, iki kere düşünmeden hareket eden, ailenin baş belası kızı… Ablası Leyla ne kadar düzgün, iyi eğitim görmüş, annesinin bi’tanesi, mahallenin gurur kaynağı ise, Sanem bir o kadar tersi… 

Erkenci Kuş oyuncuları kimdir? Erkenci Kuş oyuncu kadrosu ve konusu

Dizinin başrol oyuncusu Demet Özdemir kimdir? 26 Şubat 1992'de Kocaeli’de doğan Özdemir, Bengü'nün dans ekibinde yer alıp daha sonra Efes Kızları kadrosunda dans etmeye başlamıştır. İlk TV deneyimine ise 2013 yılında Sana Bir Sır Vereceğim adlı dizide "Aylin" karakteri ile adım atmıştır. Daha sonra Kurt Seyit ve Şura adlı dizide "Alya" karakterini, Tut Sözünü adlı Sinema filminde ise "Demet" karakterlerine hayta vermiştir. Çilek Kokusu adlı dizide "Aslı" karakterini canlandıran oyuncu son olarak No:309 adlı dizide "Lale" karakterine hayat vermiştir.

CAN DİVİT (Can Yaman)

“Kendine 30 dakikada terk edemeyeceğin bir hayat kurma.” Bu dizinin başrol erkek karakteri Can’ın mottosu... Eski sutopçu, iri yarı, dağ gibi bir adam, dünya çapında bir foto muhabiri, evin büyük abisi, Aziz beyin aslan oğlu… Can’ın, ajansla reklamla şununla bununla işi yok. Biraz sokak çocuğu kültürüyle büyümüş, her sınıf insanla rahatlıkla iletişim kurabilen bir çocuk olmuş hep… 23 yaşında. İşini çok seviyor ve durmadan seyahat edip, sıradan bir insanın yaşayamayacağı koşullarda yaşıyor. 

Erkenci Kuş oyuncuları kimdir? Erkenci Kuş oyuncu kadrosu ve konusu

Erkenci Kuş'un başrol oyuncusu Can Yaman kimdir? 1989 yılında İstanbul'da doğan ve okul hayatı başarılarla dolu olan Can Yaman, liseyi birincilikle bitirdi. İnadına Aşk dizisinde ilk kez başrolde yer aldı. Öğrenci değişim programı kapsamında Amerika'ya giden Yaman, burslu okuduğu Yeditepe Üniversitesi Hukuk Bölümü'nden 2012 yılında mezun oldu. Asıl mesleği avukatlık olan ve 6 ay boyunca avukatlık yapan Can iki yabancı dil biliyor. Hobi olarak başladığı oyunculukta ilk dizisi Gönül İşleri’nde Bedir karakterini canlandırdı. İkinci dizisi olan 'İnadına Aşk'ta Yalın Aras rolü ile hayran kitlesini artırdı. Oyuncu son olarak Dolunay dizisinde Ferit karakterini canlandırdı.

LEYLA AYDIN (Öznur Serçeler)

Sanem’in ablası. Mevkibe’nin gözbebeği, ailenin de gurur kaynağı. Sanem’in aksine, kararlı, hırslı bir genç kadın Leyla. En büyük hayali elbette başarılı bir iş kadını olmak. 

Erkenci Kuş oyuncuları kimdir? Erkenci Kuş oyuncu kadrosu ve konusu

MEVKİBE AYDIN (Özlem Tokaslan)

Sanem ve Leyla’nın annesi… Mahallenin delidolu kadınlarından biri. İyi bir anne ama kızları arasında farkında olmadan ayırım yapıyor. Büyük kızı Leyla’nın kendi başaramadıklarını yapabileceğine inanıyor.

Erkenci Kuş oyuncuları kimdir? Erkenci Kuş oyuncu kadrosu ve konusu

NİHAT AYDIN (Berat Yenilmez)

Sanem ve Leyla’nın babası. 40 yıllık bakkal. Hırslı biri değil, ömrünce kendi yağında kavrulmuş. Prensiplerinden ödün vermeyen, dürüst, sakin, sevgi dolu bir adam.

Erkenci Kuş oyuncuları kimdir? Erkenci Kuş oyuncu kadrosu ve konusu

EMRE DİVİT (Birand Tunca)

Can’ın küçük kardeşi. Ajansın finans tarafının başında. Gerçek bir plaza insanı. Sağlıklı beslenir, trend sporlar yapar, takım elbise giyer, konfor düşkünüdür ve çok lüks yaşar.

Erkenci Kuş oyuncuları kimdir? Erkenci Kuş oyuncu kadrosu ve konusu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kadın cinayeti davasında mütalaa açıklandı: Sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet talebi Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Sevgi Gülden Yalçıner davasında, duruşma savcısı tutuklu sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederken, mahkeme heyeti tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı başka bir tarihe erteledi. Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuksuz sanıklar maktulün kardeşi Y.G. ile D.U., G.F.G. ve H.U. ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan kadının kardeşi Ş.G. ile K.U. ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasında tutuklu sanıklardan Ş.G. hakkında "iştirak hâlinde tasarlayarak akrabayı kasten öldürme", K.U. ile D.U. hakkında ise "iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Savcı ayrıca bu sanıkların "konut dokunulmazlığının ihlali" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından da cezalandırılmasını istedi. Tutuksuz sanıklardan Y.G. hakkında "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan ceza talep edilirken, G.F.G. ile H.U. hakkında beraat istendi. Sanıklar savunmalarında önceki beyanlarını yineleyerek beraat ve tahliye talebinde bulundu. Sanık avukatlarının savunma hazırlamak üzere süre istemesi üzerine mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi. Duruşma, 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi. Olayın geçmişi Çelebi ilçesine bağlı Karaağıl köyünde yaşayan Sevgi Gülden Yalçıner’den 25 Eylül 2024 tarihinde haber alınamaması üzerine ailesi tarafından güvenlik birimlerine kayıp ihbarında bulunuldu. İhbarın ardından jandarma ekipleri koordinesinde AFAD ve dalgıçların da katılımıyla köy çevresi ile Kızılırmak hattında geniş çaplı arama çalışması başlatıldı. Yürütülen çalışmalar kapsamında Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi tarafından 13 Ekim 2024 tarihinde Yalçıner’in cansız bedenine, Karakeçili ilçesi Çeşnigir Köprüsü yakınlarında Kızılırmak içerisinde ulaşıldı. İlk incelemelerde cesedin vücuduna tel örgü ve taş bağlanarak suya bırakıldığı belirlendi. Soruşturma kapsamında Yalçıner’in kardeşleri Ş.G. ve Y.G. ile yeğeni G.F.G. ve K.U., H.U. ile D.U. gözaltına alındı. Şüphelilerden Ş.G., Y.G., K.U., H.U. ve D.U. tutuklanırken, G.F.G., D.U., Y.G. ve H.U. daha sonra adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Ş.G. ve Y.G. hakkında "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek", G.F.G., K.U. ve D.U. hakkında ise "tasarlayarak öldürmek" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Hazırlanan iddianame, Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek yargılama süreci başlatıldı.
Konya Başkan Altay: "Tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek" Konya Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay Habib-i Neccar Camisi’nin aslına uygun olarak restorasyonunu tamamlayarak yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir, depremde büyük oranda yıkılan Anadolu’nun ilk camisi kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nde titizlikle yürüttüğü ihya çalışmalarını tamamlayarak tarihi camiyi yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 27 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılacak Habib-i Neccar Camisi’nde Konya basınıyla birlikte incelemelerde bulundu. Tarihi camide yürüttükleri titiz çalışmaları anlatan Başkan Altay, depremin ilk anlarından itibaren Konya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin yürüttüğü çalışmalar ile tüm Konya halkının yaptığı yardımlardan bahsetti. "Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatları yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu" Konya’nın ilk andan itibaren Hatay’la bir kardeşlik köprüsü kurduğunu kaydeden Başkan Altay, "Konyalılar biz ne istemişsek birin yerine adeta iki gönderdiler. Biz de bu koordinasyonu sağladık. Gelinen noktada asrın felaketinden sonra 11 ilimizde devletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok yoğun bir çalışma yürütüyor. Hatay da yıkımın en fazla olduğu şehirlerden birisiydi. Bugün kule vinçlerden adeta gökyüzünün görülmediği şantiyelerde günde 550 daire hak sahiplerine imal ediliyor. İnşallah cumartesi günü Cumhurbaşkanımız Hatay’da 455 bininci konutun anahtar teslim törenini ve çeşitli açılışları gerçekleştirecek. Söylemek kolay geliyor ama Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatı yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu. Ülkemizin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Cumhurbaşkanımıza deprem bölgesindeki faaliyetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu işin kahramanlarından birisi de değerli hemşehrimiz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum 11 ilde de çok müthiş bir çalışma yürüterek bütün şehirleri tekrar ayağa kaldırıyor" dedi. Cami aslına uygun olarak restore edildi Depremden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Habib-i Neccar Camisi’nin yapılmasının Konyalılara yakışacağı sözünü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ilettiğini, kendilerinin de bunu görev addettiğini ve hemen çalışmalara başladıklarını vurgulayan Başkan Altay, sözlerine şöyle devam etti: "Burada iki yıldan fazla süredir yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bugün artık sonuna geldik, inşallah cumartesi günü de fiilen açılışını Cumhurbaşkanımızın katılımıyla yapmayı planlıyoruz. Burada büyük bir yıkıntı vardı. Kubbe tamamen göçmüştü, minare ortadan kalkmıştı. Öncelikle titizlikle yıkılan molozlar temizlendi ve taşlar numaralandırıldı. Sonra özellikle kıbledeki duvarın tekrar kullanılması için şakülüne getirilme çalışmaları yürütüldü, bir takviye süreci yapıldı. Sonra diğer duvarlar ayağa kaldırıldı ve en önemlisi de ahşap kirişler üzerine ahşap bir kubbe inşa ettik. Sonra aslına uygun bir şekilde tamamlanması için o kubbe içeriden sıvandı, dışarıdan da kurşunla kaplandı. Caminin içinde üç noktada depremin izlerini ifade edecek küçük ayrıntılar bırakıldı ve tezyinat işleri de aslına uygun elimizdeki röleveye göre tamamlanmış oldu. Bugün temizliği yapılarak, camimiz ibadete hazır hale geldi." "Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, Konyalılara nasip oldu" Başkan Altay, caminin simgesi olan minarenin de yine aslına uygun bir şekilde restorasyonunun tamamlandığını belirterek, "En son ahşap külahı da üzerine konularak, süreç tamamlanmış oldu. Bahçedeki düzenlemeler, şadırvan da Büyükşehir Belediyemiz tarafından gerçekleştirildi. Sol taraftaki evler ve arka taraftaki çarşı da Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından tamamlanmış oldu. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanımıza da çok teşekkür ediyorum. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzle birlikte süreci beraber yürüttük. Bugün gelinen noktada 6 Şubat’ta başlayan Konya-Hatay kardeşliğinin ilelebet sürecek bir nişanesine hep birlikte şahitlik etmiş oluyoruz. Burayı kim ziyarete gelirse, tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek. Bu cami sıradan bir cami değil, sadece Hatay’ın simgesi değil, Anadolu’nun ilk camisi. Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, bu Konyalılara nasip oldu. Ne kadar şükretsek ne kadar hamd etsek azdır" ifadelerini kullandı. "Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır" Süreçte destek olan herkese teşekkürlerini ileten Başkan Altay, "Deprem sürecinde bize desteğini hiç esirgemeyen Valimizin liderliğinde kamu kurumlarımıza, ilçe belediye başkanlarımıza, AK Parti İl Başkanımıza, odalarımıza, Konya’nın her bir ferdine teşekkür ediyorum. Burada hep birlikte büyük bir başarı hikayesi yazmıştık, bunun son noktasını da yine hep birlikte koyuyoruz. İnşallah insanlık sürdüğü sürece bu cami de insanlığa hizmet edecek. Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır, buna inanıyorum. Bu sadaka-i cariyeyi hep birlikte gerçekleştirmiş olduk. Müteahhidimize, bilim heyetimize de teşekkür ediyorum, çok zor zahmetli bir işti, meşakkatli bir süreçti ama Konya’ya yakışır bir işi gerçekleştirdiler" açıklamasında bulundu. "Birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum" Başkan Altay, Habib-i Neccar Camisi’nin sadece Hatay’ın bir simgesi değil, Türkiye’nin bir simgesi olduğunu dile getirerek, "Aslında depremin izlerinin silindiğinin temel göstergelerinden birisi de buradaki caminin ibadete açılıyor olması. Artık hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Gördüğünüz gibi etrafta çarşılar da yeniden inşa ediliyor. Konutlar tamamlanmak üzere. İnşallah Hatay’da ve depremin etkilediği 11 ilimizde hayat bu yıldan itibaren normale dönmeye başlayacak ve buradaki insanlar normal yaşamlarına dönmüş olacak. Ben bu süreçte büyük birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum. Ancak biz bu işin hakkından gelebilirdik. Birlik beraberlik içerisinde bu süreci de layıkıyla tamamlamış olduk" sözleriyle konuşmasını tamamladı. Hatay’ın sembol yapısını ayağa kaldıran Başkan Altay’a teşekkür etti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı da devletin depremin ağır hasarlarını ortadan kaldırmak için hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yoğun bir gayret sarf ettiğini söyledi. Başkan Altay’ın da taşın altına elini koymayı bilen belediye başkanı olduğunu kaydeden Yazgılı, "O günlerde ‘burayı ben yapmak istiyorum’ dedi ve yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a çok teşekkür ediyoruz. Böyle kadim bir yapıyı, Hatay’ın sembol yapısını Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ayağa kaldırdılar. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. En kısa zamanda Hatay’ımız eski, güzel günlerine kavuşacak Allah’ın izniyle. Belediyelerimiz de bakanlıklarımız da topyekûn bir çalışma içerisindeyiz. Tüm arkadaşlarımız her gün burada. Hatay’ın o eski günlerine geri dönmesi için ellerinden gelen çabayı sarf ediyorlar. Bu çabayı sarf eden herkese gönülden teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.