GÜNDEM - 16 Haziran 2014 Pazartesi 13:53

Eroğlu: ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’

A
A
A
Eroğlu: ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 'İnsanı yaşat ki devlet yasasın anlayışıyla çalışıyoruz.' dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “İnsanı yaşat ki devlet yasasın anlayışıyla çalışıyoruz. Özel ağaçlandırmalar kapsamında orman köylülerimize yönelik gelir getirici türlerde 3 yıl bakımı dikimi her şeyi bize ait alanlar oluşturuyoruz” dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, “Orman Fakültesi 2. İstişare Toplantısı” kapsamında fakülte dekanlarıyla Ankara’da bir araya geldi.

Bakan Eroğlu istişare toplantısında yaptığı konuşmada kendisinin de eski bir üniversite hocası olduğunu ifade ederek, üniversitelerin fikirlerinin alınmasını önemsediğini vurguladı. Eroğlu, “Orman teşkilatımız 21,7 milyon hektar alandan 78 milyon hektara hizmet eder hale geldi. Yol kenarlarından okul bahçelerine, cami avlularından mezarlıklara ağaçlandırılabilecek her yeri ağaçlandırıyoruz. Daha önceden böyle bir durum yoktu. Orman teşkilatımızı daha da geliştirmek için uğraşıyoruz” diye konuştu.

“İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YASASIN”

Orman köylülerine yönelik gelir getirici çalışmalara ağırlık verdiklerini söyleyen Eroğlu, “İnsanı yaşat ki devlet yasasın anlayışıyla çalışıyoruz. Özel ağaçlandırmalar kapsamında orman köylülerimize yönelik gelir getirici türlerde 3 yıl bakımı dikimi her şeyi bize ait alanlar oluşturuyoruz. Buraları sertifikalandırıp köylümüze kurayla veriyoruz. Geliri ise köylümüzün oluyor. Kırsal kalkınmada öncü olmak için çaba harcıyoruz” şeklinde konuştu.

“ROTASI OLMAYAN GEMİNİN ULAŞACAĞI LİMAN YOKTUR”

Ormancılıkta planlı çalıştıklarının altını çizen Bakan Eroğlu, “Kendimize hedefler koyuyoruz. Rotası olmayan geminin ulaşacağı liman yoktur. Misalen 2008-2012 yıllarını kapsayan Ağaçlandırma Seferberliği kapsamında kendimize bir hedef koyduk. 5 yıl için koyduğumuz 2,3 milyon hektarlık alandaki çalışma hedefini aşarak 2,419 milyon hektar alanda çalışma yaptık ve hedefleri aştık. Bu yüzden büyük düşünüp büyük hedefler koymak gerekiyor” dedi.

Hayata geçirdikleri eylem planlarıyla planlı çalışma dönemini başlattıklarını belirten Eroğlu, “Cevizin yüzde 65’ini bademin yüzde 40’ını ithal ediyoruz. Böyle bir şeyi ben kabul edemiyorum. Bu yüzden ceviz, badem, kestane, trüf mantarı, sakız gibi eylem planlarını yaparak uygulamaya koyduk” diye ifade etti.

“BALDA MARKA DEĞERİ OLUŞTURMAMIZ LAZIM”

Bal üretiminde de iyi bir ivme yakaladıklarını vurgulayan Bakan Eroğlu, “Önceden arıcılar ormanlara sokulmuyordu. Arıcılar ormancılardan kaçacak delik arıyordu. Biz sizler ormanların sahibisiniz dedik ve bir genelge yayınladık ve bal ormanlarının kurulmasını sağladık. Şu an 205 bal ormanı sayısını yakaladık. Bu çalışmalarla Türkiye dünyada bal üretiminde 2. sıraya yükseldi. Ancak bal üretiminde sertifikasyon şart. Marka değeri oluşturmamız lazım. Vatandaşın inanarak alacağı balı üretmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

“HOCALARIMIZIN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ”

Zamanında yurt dışından çok fidan ithal edildiğini söyleyen Eroğlu, “Bazı ülkeleri zengin ettik. Bazı belediyeler ise hala dışarıdan ithal ediyor. Bu durum benim canımı yakıyor. Sakarya’da Fidan Borsa’sı kurduk. Peyzaja yönelik bitkileri de üretmeliyiz. Değerli hocalarımızdan bu konuda desteklerini bekliyoruz. Biz her belediyeye projesini ortaya koyduğu zaman ücretsiz fidan veriyoruz. Fidan üretiminde rekorlar kırdı. Peyzaja yönelik çalışmalarımızla da Türkiye’yi ithal değil ihraç ede Ancak bal üretiminde sertifikasyon şart. Marka değeri oluşturmamız lazım. Vatandaşın inanarak alacağı balı üretmemiz gerekiyor” n ülke konumuna getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“TIBBİ VE ITRİ BİTKİLERDE DÜNYADA 100 MİLYAR DOLARLIK PASTA VAR”

Afyonkarahisar’da Tıbbi ve Itri Bitkiler Merkezi’ni de kurduklarını ve bu konuda da üniversite hocalarından destek beklediklerini ifade eden Bakan

Eroğlu “Alternatif ya da tamamlayıcı tıp denen bir şey var ve bu alanda dünyada 100 milyar dolarlık bir pasta var. Bu pastadan en büyük payı Çin alıyor. Ama endemik türler bakımından Türkiye Dünyada ki en zengin ülkelerden birisi. Bu alana elimizi atmalıyız ve ülke olarak gereken payı almalıyız” dedi.

Üniversite hocalarının yeni fikir ve eylem planlarını seve seve uygulayacaklarının altını çizen Eroğlu orman teşkilatının 175. Yılını da kutlayarak sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da bazı vatandaşlar deprem endişesiyle geceyi dışarıda geçirmeye devam etti İstanbul’da geçtiğimiz Çarşamba günü Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından önceki günlerde olduğu gibi bu gün de evlerinde kalmak istemeyen vatandaşlar geceyi dışarıda geçirdi. İstanbul’da geçtiğimiz Çarşamba günü meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında yaşanan artçı depremler, İstanbul’da bazı vatandaşların sokakta yatmasına neden oldu. Son olarak dün akşam saatlerinde yaşanan 4.3 büyüklüğündeki artçı sarsıntının da meydana getirdiği panik sonrası, önceki iki geceyi sokakta geçiren bazı vatandaşlar gibi bu geceyi de dışarıda geçirmeyi tercih edenler oldu. Bahçelievler’de bulunan Sanayi Caddesi yanındaki boş arazi ve Kuleli Parkı geceyi dışarıda geçirmek isteyen insanlarca dolduruldu. Ailelerin bir kısmı çadır kurarken, bazıları ise arabalarında uyumayı tercih etti. Bazı aileler soğuğa önlem almak amacıyla ateş de yaktı. Geceyi dışarıda geçiren vatandaşlardan Muhammet Bilgin, "2 gecedir dışarıdayız. Korkuyoruz, artçılar devam ediyor. Evimizde ve binada çatlaklar var." dedi. Mehmet Ecer ise, "Evde hafif bir çatlaklık oldu. Yan binayla ayrışma söz konusu oldu. Bu sebeple bir tereddüt yaşadık." derken, akşamüzeri olan 4.3 depreminden sonra gelen artçı depremlerden endişe duydukları için kendilerini dışarı attıklarını belirtti. Müsait alan olarak burayı gördüklerini ve İstanbul’da park alanları yetersiz olduğu için boş alan bulmanın çok zor olduğunu söyledi. "Burada şu anda 25 kişi var. 3 aileden oluşuyor. Vatandaşların yaşayabileceği park tarzı, ihtiyaçlarını rahat giderebileceği alanların mevcut olması tabi ki talebimiz olacaktır" dedi. Yabancı uyruklu olan Naif El Abesan ise, 12 yıldır Türkiye’de olmaktan memnun olduğunu dile getirdi. Deprem olduktan sonra çocuklarının korkup eve gitmek istemediğini söyleyen Abesan, 10 yaşındaki kızının korktuğu için okula da gidemediğini söyledi. Çadır ve odunla oraya geldiğini ifade etti. Ailesiyle beraber araçta sabahlayacaklarını söyleyen Ferdi Göçer ise, "Şu anda eski binalarda oturduğumuzdan, artçı depremlerden ve çocuklarım korktuğu için boş araziye gelmek zorunda kaldık. Şu anda soğuk, çadırımız da yok. Arabada ve yerde yatıyoruz. Hava şartlarına bağlı olarak yağmur yağarsa eve gideriz, yağmazsa da çoluk çocuk mecburen buradayız. Çadır yok, bir şey yok" şeklinde konuştu. Kuleli Parkı’nda kalan vatandaşlara İBB yardım araçları tarafından sandviç ve meyve suyu ikram edildi.
Ankara Ankara’da izinsiz gösteri yapan 30 kişi gözaltına alındı Ankara’nın Çankaya ilçesinde yasadışı eylem yapan 300 kişilik gruptan 30 kişi gözaltına alındı. Ankara’da akşam saatlerinde bir grup Konur Sokak’ta toplanarak eylem yaptı. Polisle eylemciler arasında gerginlik yaşanırken Ankara Valiliği olay ile ilgili açıklama yaptı. Valilikten yapılan açıklamada 30 kişinin gözaltına alındığı duyurularak, "25 Nisan 2025 günü saat 21.00 sıralarında Çankaya İlçemiz Konur Sokak üzerinde yasadışı eylem yapan 300 kişilik grubun, polisin dağılmaları yönündeki uyarılarını dikkate almayarak yürüyüşe geçmeleri ve polise karşı mukavemet etmeleri üzerine, gruba müdahale edilmiştir. Olayla ilgili olarak 9 kadın, 21 erkek olmak üzere toplam 30 kişi gözaltına alınmıştır" ifadeleri kullanıldı. "Erkek polislerin kadın şahsı gözaltına alınırken üstü açıldı" şeklinde paylaşım ve haberler ile ilgili olarak valilik şahsın erkek olduğunu belirterek, "Bazı basın ve sosyal medya organlarında, ‘Erkek polis memurlarının sözde kadın bir şahsı gözaltına aldıkları sırada, vücudunun bir kısmının görüldüğü’ görsellerin yer aldığı tespit edilmiştir. Konu ile ilgili yapılan görüntü incelemelerinde ve çalışmalarda, gözaltına alınan şahsın 1998 doğumlu M.B. isimli erkek şahıs olduğu, eylem sırasında yüzünü kırmızı kaşkol ile kapattığı, şahsın üzerinde kot pantolon, deri ceket ve tişört olduğu tespit edilmiştir. Ancak gözaltı işlemi sırasında ilgili şahsın, polise direnmesi sebebiyle ortaya çıkan görüntülerinde kadın iç giyimi kullandığı anlaşılmıştır. Bahsi geçen şahsın daha önce de yasadışı toplumsal eylemlere karıştığı, müstehcen görüntülerin yayınlanmasına aracılık ettiğinden dolayı hakkında devam eden adli davalarının bulunduğu ve 2020 yılında yasadışı örgüt propagandası yapma suçundan gözaltına alındığı şeklinde kayıtlar bulunduğu tespit edilmiştir. Kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilerek, kasıtlı olarak yayılan bilgilere itibar edilmemesi önemle rica olunur" ifadelerine yer verildi.