ASAYİŞ - 18 Ocak 2017 Çarşamba 15:48

Eroin tacirleri, hammadeyle yakalandı

A
A
A
Eroin tacirleri, hammadeyle yakalandı

Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Kılıçköy’de jandarma ekipleri tarafından yapılan operasyonda, 2 ayrı araçta 1 milyon 350 bin TL değerinde eroin yapımında kullanılan asit maddesi yakalandı. Biri gözcü olmak üzere 3 kişi gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre, yurt dışından yasa dışı yollarla Türkiye’ye eroin hammadesi getirileceği yönünde alınan bilgiyi değerlendiren Keşan İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Keşan’a bağlı Kılıçköy’de R.A. yönetimindeki 34 HF 4357 plakalı otomobili durdurdu. Ekipler, arkasından gelen araçlara haber verilmemesi amacı ile R.A.’ya ait cep telefonuna da el koydu. Kısa bir süre sonra arkasından gelen H.Ç. yönetimindeki 22 BA 250 plakalı araç ile K.M.E. yönetimindeki 22 AB 266 plakalı araç da ekipler tarafından durduruldu.

Alınan arama kararına istinaden 2 ayrı araçta yapılan aramada, Almanya’dan getirilerek, Meriç Nehri’nden botlarla Türkiye’ye geçirilen ve buradan da eroin yapılmak üzere İstanbul’a götürülecek olan 21 adet 30 litrelik plastik bidona doldurulmuş 650 kilogram değerinde asit anhidrit kimyasal maddesi ele geçirildi. Gözaltına alınan 3 şüpheli, yapılan işlemlerinin ardından Keşan İlçe Jandarma Komutanlığına götürülürken, ele geçirilen eroin hammaddesine el konuldu.

Ele geçirilen 650 kilogram eroin yapımında kullanılan asit anhidrit kimyasal maddesinin piyasa değerinin 1 milyon 350 bin TL olduğu öğrenildi. Üç kişinin gözaltına alındığı olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 

Turgay Balcı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Konteynerinin bulunduğu arazi satılan kadın sokakta kaldı, gözyaşlarına boğuldu Antalya’nın Serik ilçesinde belediye tarafından yaptırılan konteyner evde yaşayan ve kardeşi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle evden kovulduğunu söyleyen kadın, 5 gündür parklarda yaşıyor. Annesine bakması karşılığında, arsasının içine belediyenin desteğiyle konteyner yaptırılmasına izin verilen Durdu Bodur, tam hayatını düzene soktuğunu düşünürken, kardeşi tarafından kaldığı evin arsasını satışa çıkartıldı. İddiaya göre kardeşi tarafından sokağa atılan kadın, üniversitede okuyan kızını mezun etmek için halde günde 12 saat çalıştığını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Durdu Bodur, "Kızım üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum" dedi. Mahalle muhtarının bilgisi var Annesinin arsasında yaşamaya izin verdiğini ve tek şartının kendisine bakması olduğunu söylediğini belirten Durdu Bodur (53), bir süre sonra kız kardeşinin alanı satacaklarını söyleyerek yaşam alanından çıkmasını istediklerini ifade etti. Bodur, "30 yıldır Antalya’da yaşıyordum. Anneme buraya gelip yerleşeceğimi söyledim. O da tamam dedi ve ‘tek şartım bana bakman’ dedi. Ben de tamam dedim. Tüm kardeşlerimle konuştuk. Belediye sayesinde subasman döktürdük ve konteyner koydurduk. Orada yaşıyordum ve hayatımı düzene sokmuştum. Bu kez kardeşim evden çık, tarlayı satacağız demeye başladı. Annemi formaliteden oraya getirdiler, ikametgahı belli. Muhtarımız her şeyi biliyor" diye konuştu. "Herkes sesimi duysun" Kardeşinin kendisini geçtiğimiz Ramazan aynın Kadir Gecesi günü zor kullanarak sokağa attığını iddia eden Durdu Bodur, şöyle konuştu: "Kardeşim, beni ’anlaşmaya uymadı, anneme bakmadı’ diye Kadir Gecesi sokağa attı. Bütün mercilere şikayetimi yaptım. Ölüm tehdidi aldığımı, beni bıçakla kovaladığını söyledim. En son Cuma günü bıçakla beni kovaladı ve ‘buraya giremezsin’ dedi. ‘Sen annene bakmadın, nereye gidersen git’ dediler. Ne yapacağımı bilmiyorum. İş kıyafetimle kaldım ortada. Halde çalışıyorum, tek amacım üniversitede okuyan kızımın tahsilini bitirtmek, 1 yılı kaldı. Dedim ki, ‘1 yıl müsaade edin, çocuğumu mezun edeyim’. Günde 12 saat çalışıyorum. Kardeşim, beni çalışıyorum diye sokağa atıyor. ‘Çalışmayacaksın, annenin yanında oturacaksın’ diyor. Annem çok şükür yatalak değil, mağdur durumda değil. Her şeyini yapabiliyor. Çocuğum şu an üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum. Herkes sesimi duysun istiyorum, bana yardım etsinler, ne yapacağımı bilmiyorum."