SPOR - 02 Mayıs 2019 Perşembe 16:05

Ersun Yanal: 'Kalan 4 maçta elimizdeki kadroya güvenmeliyiz'

A
A
A
Ersun Yanal: 'Kalan 4 maçta elimizdeki kadroya güvenmeliyiz'

Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, gelecek sezon için transferle ilgili gerekli çalışmaların yapıldığını vurgulayarak, "Bizim yönetmekle zorunlu olduğumuz, 4 maçta aşmak zorunda olduğumuz bir kadro var. Onlara güvenmek zorundayız" dedi.

Sarı-lacivertli takımın teknik direktörü Ersun Yanal, bugün gerçekleşen antrenmanın ardından basın mensupları ile sohbet toplantısında bir araya geldi. Genç oyuncularla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ersun Yanal, "Manisaspor'un başındayken Kayserispor'a karşı 2-0 önde olduğumuz maçı 7-2 kaybettik. Biz ertesi hafta o genç çocukları yine oynattık. Oyuncuyu kazanmak için tekrar oynatmamız lazım.

Ama böyle oynatmakla da kazanılmaz. Gerçek yarışmanın gerçek ortamın içine, genç yetenekli oyuncuları yavaş yavaş monte etmek lazım. Hazır olmuş, iyi bir takımda oynayan bir gence şans verilir. O da alıp götürür. Hadi bir anda 'Biz bunları gençleştirelim.' olmaz. Onlara daha iyi bir deneyim kazanacak zamanda şans vermek lazım. Bizim genetiğimizde de böyle bir şey yok. Fenerbahçe'nin genetiğine baktığınız zaman uzun zamanlardan beri genç oyuncu yetiştirilmedi. Genç milli takımlardan aldığımız oyuncular oldu ama yetiştiremedik. Birden bire bunu yapıyor olmak kolay değil.

Aralık ayının 15'inden sonra burada 100 antrenmana çıktık ve bunun 49'unda genç takımlardan oyuncular geldi. 19 ve 21 Yaş Altı Takımı'ndaki bütün oyuncular burada bizimle çalıştı. Onlarla birlikte antrenman yapıp yemek yedik. Onların neler yapabileceğini biliyoruz. Süper Lig'e bir bakın, kim 49 antrenmanına altyapı çocuklarıyla çıkmıştır. Biz bütün altyapı oyuncularımızın isimlerini biliyoruz. Kimin oynayıp oynamayacağını, kimi kazanıp kimi kaybedeceğimizi iyi biliyoruz. Hepsi bir sürecin içerisinde. Şu andaki süreç onları kazanma süreci değil" diye konuştu.

"Yarışma organizasyonu yapmak zorundayız"

Türkiye'de genç yetenekleri oynatmak için doğru organizasyon yapılmadığını vurgulayan Yanal, "Yarışma organizasyonu yapmak zorundayız. 21 Yaş Altı Ligi kalkıyorsa gidip profesyonel liglerde bu organizasyonu yapalım. Bir dönem Bursaspor, Galatasaray, Trabzonspor'un B takımları vardı. Birçok yetenek buradan çıktı. Rekabetin olmadığı yerdeki liglerde bunların güzel örnekleri var. Adamlar müsabaka şartlarında oynuyorlar.

Mesela bunların kurallarını değiştirebilirsiniz, bu hafta oynadıysa ertesi hafta oynamasın gibi. Geçişlerini planlayabilirsiniz. Biz 'altyapı' diyoruz. Biz Fenerbahçemizin altyapısına bakalım. Altyapıda imkan olarak baktığınızda uzun yıllar burada yukarıya oyuncu çıkmadıysa, problem var demektir. Anlayış ya da zihniyette de devrim yapmak gerekiyor. 'Hadi oynatalım' demekle, 3 kişinin yazdığı yazıyla olmaz. Eğer uygun şartlarda sende bu varsa, 3-5 genç oyuncuyu kadronda barındırıp 'takım uygun olduğunda oynatacağım' diyorsun. Sen bu planı işletmeye başlıyorsun. Her maçta bu şansı denemek için fırsat kolluyorsun. Bizim ülkemizde şu anda 'Transfer yasağı veya ceza geliyor' diye bir kaç tane genç çıkıyor" şeklinde konuştu.

"Transferde nokta atışı yapmamız gerekiyor"

Ersun Yanal, transferle ilgili gerekli çalışmaların yapıldığını vurgulayarak, "Scout ekibimiz var ve buna ilaveten tüm antrenör arkadaşlar her hafta ciddi bir şekilde maç izliyorlar. Dünya futbolu çok küçüldü, rakamlar anormal uçuk. Genç oyuncu dolaşımı dünyada belli kulüplerin kontrolünde ve scout yapmanın da ötesine geçmek gerekiyor. Çok ciddi, detaylı bir ekip kurmak gerekiyor. Bence daha da önemlisi altyapılardan, genç oyunculardan kurulu düzene çok hızlı bir şekilde, sistematik bir şekilde girmek gerekiyor. Önceden X bir oyuncuyu gol kralıyken 10 milyona transfer ederken, şimdi 50 milyona yaklaşamazsın. Bütün bunları düşünerek çok asgari oynama kriterleri net diyebileceğimiz nokta atışı yapmak, birkaç mevkinin oyuncusu olan ve çok sağlıklı bir süreci yöneterek sakatlık olmadan doğru yönetimle nokta atışı yapmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

"Önümüzdeki sezonun çalışmaları yapılıyor"

Önümüzdeki sezon kampı Topuk Yaylası'nda yapmayı planladıklarını söyleyen Yanal, "Audi Cup'a katılacağız. 21 Temmuz'da Avusturya'da maç programımız var, Udinese ve Herta Berlin'le maçımız var. Ağustos başında Cagilari'yle maç var. 18 Temmuz'da da Ümraniyespor'la maçımız var. Program netleşince sizlerle de paylaşacağız. Bizim maçlarımız var. Önümüzdeki sezonun çalışmaları yapılıyor. İnanın çalışıyoruz. İçeriden ve dışarıdan takip ettiğimiz oyuncular var. Sözleşmesi bitmiş bir oyuncunun genç oyuncu olması çok mümkün değil. Sözleşmesi bitmiş oyuncunun karakteri, dayanıklılığı iyi olması lazım. Yoksa yaşlı oyuncularla oynamak çok zor" ifadelerini kullandı.

"Merih Demiral bizim için ciddi bir ders oldu"

Yanal, Emre Belözoğlu'nun önemli bir karakter olduğunu vurgulayarak, "Onun profilinde 31-32 yaşında bir oyuncu buluyorsan 1-2 sene oynatıp diğer oyunculara deneyim kazandırabilirsin. Takımın da öyle oyunculara ihtiyacı var. Fenerbahçe'nin genetiğine bakmamız lazım. Fenerbahçe'ye oyuncu yetiştiriyorsunuz. Hem psikolojik hem karakter hem de beceri anlamında Fenerbahçe ruhuna uygun oyuncular yetiştirmek gerekiyor. Mesela üzücü olarak Merih Demiral elimizden kaçtı. Keşke hiç olmasaydı. Bu da bizim için ciddi bir ders oldu" açıklamasını yaptı.

"4 maçta elimizdeki kadroya güvenmek zorundayız"

Takımın içinde bulunduğu durumdan çıkışı için yol haritasını açıklayan Yanal, "Fenerbahçe'nin aidiyetini yükseltecek katkıda bulunacak ve bu büyüklüğünü yaşatacak olan şeyler gerekli. Kendi oyuncularımızı üretinceye kadar, bu aidiyet duygusunu yapıncaya kadar takıma katkıda bulunacak ve burada kalıp buradaki aidiyeti oluşturacak karakter taşlarını doğru yerleştirmemiz lazım. Bu konuyu iyi çalışıp iyi kavrayıp yapmak zorundayız. Bizim yönetmekle zorunlu olduğumuz, 4 maçta aşmak zorunda olduğumuz bir kadro var. Onlara güvenmek zorundayız" dedi.

"Hakemlerin yönetilme şekline itiraz ettim"

Yanal, hakemlerin yönetilme şekline itiraz ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Bu konuda yönetilme tarzının problem olduğunu düşünüyorum. Hakemlerimizi doğru yönetilebilecek doğru bir platform oluşturduğumuzda, daha kaliteli yönetirsek daha iyi bir organizasyon yaparsak daha fazla randıman almaya başlarız. Hakemlerin hata yapmama şansı yok. Önemli olan herkesin iyi hissetmesi, gönlümüz rahat demesi. Bunu yapmak için iyi bir sistem, iyi bir düzen gerekiyor. Herkesin şeffaf olduğuna karar verdiği atamaların seçimlerin adil olduğuna manipülasyon yapmadığına karar verdiği, bunu dizayn etmeden bunu oluşturmadan bu tartışmalar devam edecek. Kayserispor maçı hakeminin kokartını devre arasında söktüler. Ondan sonra bir büyük maça verdiler.

Üst üste maçlar yönetti. Bu çocuk hata yaptı kötü hatalar yaptı, tamam da sen o kötü hatayı yapacak adamı üst üste oynatır, aynı görevi verirsen o adamın yönetme kabiliyetinden şüphe duyman lazım. Hakemlerimizin de şeffaf, doğru birbirine güvenecek bir dizayna dahil olduğu süreç daha iyi olacak" değerlendirmesinde bulundu. Yanal, deplasman performansı ile ilgili bir soruya ise, "Fenerbahçe’nin deplasmanı olmaz. Deplasmanda veya kendi sahasında diye bir şey kabul etmiyorum" cevabını verdi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Martı, 2026’da gelirde iki katın üzerinde büyüme ve pozitif FAVÖK hedefliyor New York Borsası’nda işlem gören Türk teknoloji şirketi Martı Technologies, 2025 yılına ilişkin finansal beklentilerini aşmayı öngördüğünü ve 2026 yılına yönelik büyüme hedeflerini açıkladı. Türkiye’nin önde gelen mobilite uygulamalarından Martı, 2026 yılı için 70 milyon dolar gelir elde etmeyi ve pozitif düzeltilmiş FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) seviyesine ulaşmayı planlıyor. Bu öngörünün, şirketin yıllık bazda iki katın üzerinde gelir büyümesi yakalayacağına işaret ettiği belirtildi. Şirket, 2026 yılına yönelik öngörülen performansın temel faktörler tarafından destekleneceğini şöyle açıkladı: "Yolculuk paylaşımı (ride-hailing) hizmetlerinde sefer sayısının hızlı artışı, gelir elde edilen şehirlerde üyelik paketlerinin yaygınlaşması ve satış hacminin artması, 2025 yılında faaliyete geçen yeni şehirlerde üyelik paketlerinin kademeli olarak kullanıma sunulması, Martı’nın teslimat (delivery) hizmetlerinin hacim ve gelir katkısının artması." Artan yolculuk hacmiyle birlikte oluşan operasyonel kaldıraç, gelir elde edilen pazarlarda iyileşen birim ekonomileri ve teslimat hizmetlerinin ölçeklenmesiyle şirket, kârlılığa ulaşırken büyüme yatırımlarını da sürdürülebilir bir şekilde devam ettirmeyi amaçlıyor. Martı Kurucusu Oğuz Alper Öktem, konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "2025 performansımız, güçlü operasyonel kabiliyetimizin ve Martı’nın önünde duran büyük potansiyelin somut bir göstergesi. Yolculuk paylaşımı hizmetlerimizde yakaladığımız ivme sayesinde 2025 yılı beklentilerimizi aşacağız. Türkiye’de yeterince hizmet almamış ulaşım ve son kilometre pazarında hızla büyürken, 2026 yılında gelirlerimizi iki katın üzerine çıkaracağımızı ve pozitif FAVÖK seviyesine ulaşacağımızı net bir şekilde öngörebiliyoruz. Teslimat gibi yeni servislerin devreye alınmasıyla da platformumuzdan daha yüksek değer oluşturmayı hedefliyoruz." Şirket, 2026 yılına ilişkin finansal beklentisini açıkladı. Martı’nın 2025 yılında 34 milyon dolar olan gelir beklentisi, 2026 yılında 70 milyon dolar oldu. Karlılık tarafında ise güçlü bir iyileşme öngörülüyor. 2025 yılı için Düzeltilmiş FAVÖK beklentisi eksi 17 milyon dolar seviyesinde bulunan şirket, 2026 yılında 18 milyon dolarlık pozitif katkıyla Düzeltilmiş FAVÖK’te artıya geçerek 1 milyon dolar seviyesinde pozitif Düzeltilmiş FAVÖK elde etmeyi hedefliyor.
Muş Tersine göç: Metropolden köyüne döndü, kurduğu fabrika ile gençlerin istihdam umudu oldu Metropoldeki yaşamını bırakarak Muş’un Kırköy beldesine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, tarafından kurulan tekstil fabrikası, üç aydır sürdürdüğü üretimle başta gençler olmak üzere belde halkına istihdam umudu oldu. Metropollerden kırsala dönüşü ifade eden tersine göçün örneklerinden biri Muş’un Kırköy beldesinde hayata geçirildi. Büyükşehirdeki yaşamını geride bırakarak memleketine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, Kırköy beldesinde kurduğu tekstil fabrikasıyla bölge gençlerine istihdam kapısı oldu. Belediyeye ait ek binada yaklaşık üç ay önce faaliyete başlayan tekstil fabrikasında, çeşitli markalar için üretim yapılıyor. Özellikle gençlerin ve kadınların istihdam edildiği tesiste, düzenli üretimle birlikte ekonomik hareketlilik de sağlanıyor. Fabrikanın faaliyete geçmesiyle birlikte beldede iş imkanlarının artmaya başlaması ile gençler, büyükşehirlere göç etmek yerine kendi memleketlerinde çalışma fırsatı buluyor. Bu tür yatırımların tersine göçü teşvik ederek kırsal bölgelerin kalkınmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Beldede işsiz genç sayısının yüksek olduğunu belirten Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı, her gün atölyeye geldiklerinde makinelerin çalıştığını, gençlerin cıvıl cıvıl iş başında olduğunu ve işletme sahiplerinin de üretim alanında gençlerin başında durduğunu görmenin kendilerini gururlandırdığını söyledi. Başkan Yaktı, "Gençlerimizin her gün Muş merkeze gidip gelerek çalışmaları hem ulaşım açısından zor oluyor hem de özellikle genç kızlar için aileler tarafından pek tercih edilmiyor. Bu nedenle gençlerimizin kendi beldelerinde çalışma imkânına kavuşması çok daha iyi oldu. İşletmeci kardeşlerimiz ihtiyaç duydukları sürece binanın tüm katlarını kullanabiliyor. Şu anda birinci ve ikinci kat aktif olarak kullanılıyor, üçüncü kat da tamamen kendilerine tahsis edilmiş durumda. Amacımız; köydeki ve beldedeki gençlerimize, kız-erkek ayrımı olmadan iş imkânı sunmak ve aile ekonomilerine katkı sağlamaktır. Bugün burada 35 civarında gencimiz çalışıyor. Gençlerimiz hem iş sahibi oluyor, hem ailelerine destek oluyor hem de meslek öğreniyor. Overlokçu, makineci, usta olarak işe başlayan gençlerimiz zamanla kendilerini geliştirerek ileride devlet desteklerinden faydalanıp kendi iş yerlerini açabilecek seviyeye gelebilecekler. Belediye olarak, belediye başkanı ve eğitimci kimliğimizle gençlere yönelik böyle bir projeyi uzun zamandır hayal ediyorduk. Bu yıl hayata geçirmek nasip oldu. Hayırlı, uğurlu olmasını diliyor; tüm gençlerimize başarılar temenni ediyoruz" şeklinde konuştu. İstanbul’dan göç ederek beldesine dönen İsmail Baçaru, teksil işini küçük yaşlarda öğrendiğini ve kendi evinde, tek bir makineyle pantolon ve gömlek dikerek işe koyulduğunu belirtti. Baçaru, "Kardeşlerimle birlikte kendi iş yerimizi Kırköy Belediyesinin ek binasında açarak iş başı yaptık. Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı bize bu yeri tahsis edip bize destekte bulundu. Bu süreçte bizlere kolaylıklar nasip oldu. Yaklaşık 3 aydır burada üretim yapıyoruz. Şuanda 35 personelimizle faaliyet gösteriyoruz. Gençlerimiz işlerinin başında, çalışıyor ve ailelerine ekonomik olarak katkı sağlıyor. Biz de burada çalışmaktan son derece mutluyuz. Bu vesileyle tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hepsi işini severek, disiplinle yapan arkadaşlarımızdır. Burada çalışan gençlerimiz merkeze gitmek zorunda kalmıyor. Sabah-akşam yolda geçen birer saatlerini kazanmış oldular. İş yerimiz evlerine çok yakın, neredeyse kapılarının önünde. Özellikle kızlarımız güvenli bir ortamda çalışıyor, aileleri de bu durumdan memnun. Ben buradaki tüm gençlerimize şunu tavsiye ediyorum. Çalışın, çalışarak ve öğrenerek bir yerlere gelirsiniz. Buraya sadece zaman geçirmek için gelmeyin. Masanın başına her geçtiğinizde, yaptığınız işten bir güç alın. Zamanın ve emeğin değerini bilin. Çünkü bugün öğrendikleriniz, yarın size çok lazım olacak. Ben çocukluğumdan beri bu işi yaparak bugünlere geldim. Sizler de aynı azim ve emekle bu seviyelere gelebilirsiniz" dedi.
Eskişehir Eskişehir cezaevlerinde 5 bin 742 hükümlü ve tutuklu bulunuyor Adli Kolluk Değerlendirme Toplantısı’nda, 24 Aralık 2025 tarihi itibariyle Eskişehir Ceza İnfaz Kurumları’nda 5 bin 26 hükümlü ve 716 tutuklu olmak üzere toplam 5 bin 742 kişi bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Eskişehir Adliyesi Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. "Güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır" Ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah tarafından açılış konuşması yapıldı. Karakülah, adli kolluğun, ceza adalet sisteminin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Başsavcısı Üzeyir Karakülah, "Suçun aydınlatılması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması, mağdurun korunması ve şüphelinin haklarının gözetilmesi noktasında gösterilen her titiz çalışma, adaletin doğru ve zamanında tecellisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan kararlar, ancak sizlerin titizlikle yürüttüğünüz çalışmalar ile verilebilir. Unutulmamalıdır ki; güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır. Bu noktada, kurumlarımız arasındaki koordinasyonun artırılması, suçla mücadelede daha etkin olma yolunda büyük önem taşımaktadır. Adli kolluk ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasındaki koordinasyonun güçlenmesi, hem soruşturmaların hızını hem de hukuki güvenliği artırmaktadır. Elbette değerlendirme toplantıları, yalnızca başarıların konuşulduğu değil; eksikliklerin, yaşanan sorunların ve geliştirilmesi gereken alanların da samimiyetle ele alındığı toplantılardır. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla da yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktayız" şeklinde konuştu. Adli kolluk birimlerinin bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında istatistikler paylaşılması sonrası basına kapalı şekilde devam eden programda, karşılaşılan sorunlar ve gelecek döneme ilişkin hedeflerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Programa; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah’ın yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, Gümrük Müdürü Muhammet Uçar, Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Vekili Mustafa Aşıcı, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları ve kolluk amirleri katıldı.