POLİTİKA - 14 Nisan 2017 Cuma 09:20

Eski CHP'li vekil Faik Tunay: İstikrar şart, bu yüzden ‘Evet’ diyorum

A
A
A
Eski CHP'li vekil Faik Tunay: İstikrar şart, bu yüzden ‘Evet’ diyorum

“Yapılanlar ortada, bu yapılanların kesintiye uğramaması için bizim böyle bir dönemde güçlü bir liderliğe, istikrarlı bir yönetime ihtiyacımız var”

Mustafa Arıdoru

mustafa.aridoru@iha.com.tr

Eski CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay, referandumda evet oyu kullanacağını söyledi. Türkiye Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulunan Tunay, güçlü ekonomi ve istikrar için evet çıkmasının şart olduğunu ifade etti. Genç siyasetçinin sorulara cevapları şöyle:

Sizi CHP’den uzaklaştıran sebepler neler oldu?

"Gördük ki o söylemlerin içi boş"

CHP’den uzaklaştıran sebeplerden önce beni CHP’ye götüren sebepler nelerdi? Bunu konuşmak lazım. Ben merkez sağ kökenliyim. 1999 yılında Anavatan partisinde siyasete başladım ve bana sordukları zamanda kendini nasıl tanımlarsın diye. Özal hayranı, onun yaptıklarına inanan, merkez siyasete inanan liberal sağ siyasetçi olarak tanımlarım. Beni CHP’ye götüren cümle şu idi; Baykal gidip yerine Kılıçdaroğlu geldikten sonra hatırlayın ilk zamanlarını. "CHP varsa herkes için var. Ben CHP’yi değiştirmek dönüştürmek istiyorum. Özellikle sağdan olan insanlara kapıyı açmak istiyorum.

Böylece partiyi sadece sol seçmenden kurtarıp geniş kitlelere ulaştırmak istiyorum." dedi. Yani özetle yenilik yapacağı şeklinde söylemleri vardı. Bende bu çağrıya uyarak diğer merkez sağdan gelen isimlerle CHP’ye katıldım. Söylem son derece güzel ve doğruydu. O zamanları hatırlayın 2010 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi gücünün zirvesinde. Muhalefet yok. Türkiye’de herkes muhalefet eksikliğinden bahsediyor. AK Parti tek başına iktidar. Ve bir Kemal Kılıçdaroğlu çıkıyor partiyi herkese açacağım yenilik yapacağım gençleri çağıracağım diyor. Bizde bu söyleme uyarak partiye katıldık.

Fakat gördük ki bir zaman sonra bu söylemlerin içi boş. Bu söylemleri gerçekleştirebilecek irade eksikliği var. Genel başkan tepede bir takım değişiklikler yapıyor. Eskiye nazaran olumlu gelişmeler var ama tabana, teşkilatlara bunu yayamıyor. Böyle olunca da değişim gerçekleşemiyor. Değişim tabana yayılırsa olur. Ve ben CHP’de hep tartışıldım. CHP’li değil CHP milletvekiliyim demiş bir adamım ben. Hemde milletvekiliyken. Hep öteki olarak görüldüm ve öteki olduğum yerde de durmamın anlamı yok dedim 2016’nın nisan ayında CHP’den bir üç satırlık açıklama ile istifa ettim.

Sizi evet tercihine götüren nedir? 

"Koalisyonların olmaması için evet" 

Türkiye’nin bu sistem değişikliğine ihtiyacı var. En önemlisi artık koalisyonlar olmayacak. Ben koalisyonları en iyi bilen insanım. 1999’da siyasete başladım. Benim o zamanki partim Anavatan Partisi, MHP ve DSP ile koalisyon ortağıydı. Ben koalisyonun ne demek olduğu daha siyasete gözümü açar açmaz yaşamış birisiyim. Türkiye’de en kısa koalisyonun ömrü 3 ay, en fazla ise 3.5 yıl. Ortalama koalisyon ömrü Türkiye’de bir buçuk yıl. Şimdi 1.5 yılda hangi iktidar hangi hükümet ne yapabilir? İstikrarın ‘i’sinden bahsedemezsiniz. Güçlü Türkiye ancak güçlü ekonomi ile olur, güçlü ekonomi içinde istikrar şarttır. Bu sistem değişikliği artık Türkiye’de koalisyonları biterecek ve bende bir daha koalisyonların olmamasını istediğim için bu sistem değişikliğine evet diyorum. 

Gelecekte siyasi kariyerinize nasıl yön vermeyi düşünüyorsunuz? 

Siyasette hiçbir şey planlı programlı olmaz. Açıkçası şu an hiçbir planım hedefim yok. Benim bir tane görevim var şu an. Referandumda evet kararının çıkması için sürece katkı sağlamak. Ondan sonraki süreç nasıl gelişir, Türkiye’de siyaset nasıl gelişir. Bunu hep beraber yaşamamız gerekiyor. Makam mevki beklentim yok. Birileri benim evetimi itibarsızlaştırmaya çalıştı. O CHP’deki ulusalcı takım işte sen şuraya buraya adaysın diye. Kardeşim yerel seçim, genel seçim yok ne adaylığı. Ben şu an işimle gücümle uğraşıyorum. Ticaret adamıyım. Allah tekrar nasip eder daha farklı görevlerde de bulunabilirim. Ben şunu söylemiyorum siyaseti bıraktım, artık siyaset yapmayacağım böyle bir şey söylemiyorum. Ama ilerde nerede, hangi konumda oluruz o biraz da kader kısmet nasip. 

Eski CHP'li vekil Faik Tunay: İstikrar şart, bu yüzden ‘Evet’ diyorum

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un açıklamaları hakkında neler söylemek istersiniz? 

"Bozkurt’un yaptığı ayıp, edepsizlik ama…"

Herkes CHP’li vekil sayın Bozkurt’un açıklamalarını tartışıyor. Ama hiçkimsenin dikkat etmediği bir gerçeklik var. Bozkurt’un o konuşmasını defalarca izledim. Salon baya kalabalık. Büyük bir salonda konuşma yapıyor. Evet verecek olanları eğer evet çıkarsa Samsun’dan çıkarız, Anadolu’yu gezeriz, Amasya’ya gideriz, İzmir’den sizi denize dökeriz diyor. Evet verecek olanları tarihindeki en büyük kurtuluş mücadelemizi verdiğimiz o zamana göre konuşuyorum bugün için değil en büyük düşmanımız Yunanlılara benzetiyor ve salondan alkış tufanı kopuyor. Bakın bunu hiçkimse konuşmuyor. Bozkur’un yaptığı ayıp, edepsizlik ama salondan buna alkış tufanı gelmesi ve daha sonra sosyal medyada bazı CHP’lilerin Twitter’da etiket açıp Bozkurt’u yedirtmeyiz, yalnız değildir demesi bence daha tehlikeli. Beni asıl dehşete düşüren bu.

Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz ile ilgili "kontrollü darbe" söylemi hakkında ne düşünüyorsunuz? 

"Çamur atmakla, iddialarla bu iş olmaz"

Sayın Genel Başkan tarihimizdeki en büyük utanç vesikalarından biri olan 15 Temmuz darbe girişimine kontrollü darbe diyor. Bu konuda polemiğe girmeyi istemiyordum açıkçası. Ben CHP’den ayrıldığımdan beri hiçbir televizyon kanalına gazeteye çıkıp CHP aleyhine bir şey söylemedim. Çünkü yakışmaz sonuçta ben orda 4 yıl milletvekilliği yaptım. Ama bunun üzerine birkaç kelime söylemek isterim. Madem sayın Kılıçdaroğlu o gece bunun kontrollü darbe olduğunu biliyordu. Niye tankların önüne geçmedi. O da tiyatronun bir parçası olmadı. Hadi diyelim Genel Başkan o gece bunun gerçek darbe olduğunu düşündü. Günler geçtikten sonra mı bunun kontrollü darbe olduğunu anladı. O zaman şunu sorarım. Genel Başkanın ve CHP’lilerin kulağına kim bunları üflüyor. Bu kontrollü darbe diye.

Madem o gece bunun kontrollü darbe olduğunu biliyordun o zaman niye dışarı çıkmadın. Ya da yok orda gerçekten darbe olduğuna inanıyordum sonra kanaatim değişti diyorsanız kim, hangi üst akıl bunları sizin kulağınıza üflüyor da siz bunları konuşuyorsunuz. Varsa belgeniz ortaya koyacaksınız. Siyaset ciddi bir iştir. Çamur atmakla, iddialarla bu iş olmaz. Kontrollü darbe demek en başta 250 şehidimize yapılan bir haksızlık, onların kemiklerini sızlatmaktır. Madem bu kontrollü darbe ve Cumhurbaşkanının haberi var bunu iddia ediyorlar. Şehitlerin hepsi birbirinden önemlidir. Ama 250 şehidin içinde öyle 2 önemli isim var ki bunlar Erdoğan’a birebir yakın isimler. Bir tanesi belediye başkanlığından beri bütün reklam kampanyalarını yapan şehit Erol Olçok ve oğlu, diğeri sayın Mustafa Varank’ın abisi. Kontrollü darbe olsa idi Tayyip Erdoğan iki tane en yakınının şehit olmasına rıza gösterir miydi? Yani neresinden tutarsanız tutun dökülen, kırık dökük bir söylem. 

 Son olarak kararsız seçmenlere bir şeyler söylemek ister misiniz? 

Geleceğe bakabilmek için geçmişi iyi anlamak lazım. Şu an 15 yıl içerisinde yapılan hizmetleri değerlendirmek lazım. Bunları tek tek sayacak değilim. Ben AK Parti’nin bir temsilcisi değilim. Bunu sık tekrar ediyorum, bilinsin istiyorum. Sadece bir vatandaşım. Ama iyi yapılan hizmetleri görebilen takdir edebilen objektif bir vatandaşım. Yapılanlar ortada bu yapılanların kesintiye uğramaması için ve bölgemiz ateş çemberiyken bizim böyle bir zamanda güçlü bir liderliğe istikrarlı bir yönetime ihtiyacımız var. Kararsız olanlara şunu söylüyorum. Bir kere daha düşünün. Benim mesajım şu; ülkenin kaosa gitmememesi ve istikrarsızlığın olmaması için referandumda sandığa gidelim evet oyumuzu verelim.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Erzurum Meteorolojiden bölge için kuvvetli yağış, rüzgar, buzlanma ve çığ uyarısı Meteoroloji uzmanları, Erzurum ve bölge için kuvvetli yağış, rüzgar, buzlanma, don ve çığ uyarısında bulundu. Bölge genelinde havanın çok bulutlu, aralıklı kar yağışlı geçeceği, yağışların, Erzurum’un güney kesimleri ile Erzincan ve çevrelerinde kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Buzlanma ve don olayı görülmesi bekleniyor. Rüzgarın güney ve güneydoğu yönlerinden hafif ve orta kuvvette, yer yer kuvvetli ve kısa süreli fırtına(40-70 km/saat) şeklinde esmesi bekleniyor. Erzurum’da kuvvetli yağış var Uzmanlar kuvvetli yağış uyarısında bulunarak, "Bölgemiz genelinde beklenen yağışların sabah saatlerinden itibaren Erzincan ve çevresinde, öğleden sonra Erzurum’ un güney kesimlerinde kuvvetli kar yağışı (5-20 cm.) şeklinde görüleceği tahmin edildiğinden meydana gelebilecek (ulaşımda aksamalar, buzlanma ve don olayı, tipi, çığ tehlikesi vb.) olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır" denildi. Kuvvetli rüzgâr uyarısı Bölge genelinde rüzgarın, güney ve güneydoğu yönlerinden kuvvetli ve kısa süreli fırtına (40-70 km/saat) şeklinde esmesi beklendiğinden yaşanabilecek (ulaşımda aksamalar, çatı uçması, ağaç devrilmesi, soba ve doğalgaz kaynaklı baca gazı zehirlenmesi ile yüksek kesimlerde tipi vb.) olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması çağrısı yapıldı. Buzlanma ve don olayı ikazı Bölge genelinde buzlanma ve don olayı beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, "Bölgemizde yüksek kar örtüsü bulunan dik ve eğimli yamaçlarda çığ tehlikesi bulunduğundan yetkililerin ve vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir" denildi.
Adana Ekonominin lokomotifi inşaat sektörü 2026’dan umutlu Bu yıl zorlu bir süreçten geçen inşaat sektörünün 2026’ya umutla baktığını belirten DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu,"2026 yılından beklentilerimiz çok büyük, faizlerin düşmesiyle birlikte konuta ulaşım daha da kolaylaşacak. 2025’teki fahiş fiyatların 2026’da olacağını düşünmüyoruz" dedi. İnşaat sektörü, hazır beton, demir-çelik, çimento, seramik ve lojistikten mobilyaya kadar birçok yan sektörü besleyen lokomotif alanlar arasında yer alıyor. Bu nedenle sektördeki durgunluk, tedarik zincirindeki esnaf ve çalışanları da doğrudan etkiliyor. Son dönemde özellikle hazır beton ve diğer temel girdilerdeki maliyet artışları projelerin hesaplarını zorlaştırırken, finansmana erişimdeki sıkıntılar da yeni yatırımların hızını düşürdü. Sektör temsilcileri, rekabetin artması ve fiyatların daha öngörülebilir hale gelmesinin 2026’da üretimi yeniden canlandıracağını belirtiyor. "TOKİ konutlarının inşaatı, sektörümüze can simidi gibi gelmiştir" "Konuyla ilgili genel merkezi Adana’da bulunan Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Karslıoğlu, "2025 yılı sektörümüz adına zor geçti. Maalesef üzülerek söylüyorum ki sektörümüzü sadece deprem konutları canlandırdı. TOKİ konutlarının inşaatı, sektörümüze can simidi gibi gelmiştir. Ancak yap-sat işletmeleri için bu yıl biraz buruk geçmiştir" ifadelerini kullandı. "2026, 2025’ten daha güzel geçecek" Enflasyonun gerilemesi ve faiz oranlarının düşmesiyle birlikte 2026 yılından umutlu olduklarını belirten Karslıoğlu, "2025 yılında yerel yönetimlerin imar konusundaki başarısızlıkları, inşaat maliyetindeki girdilerin hızlıca artması, beton kartelinin devam etmesi sektörü zorladı. 2026 yılından beklentilerimiz çok büyük. Faizlerin düşmesiyle birlikte konuta ulaşım daha da kolaylaşacak ve TOKİ’nin 500 bin konut hamlesi sektöre canlılık katacak. Yerel yönetimlerden de baskılarımız neticesinde imar konusunda olumlu hareketler bekliyoruz. İnşallah 2026, 2025’den daha güzel geçecek" diye konuştu. "Fiyatların yerinde seyredeceğini bekliyoruz" 2026 yılında ev fiyatlarında fahiş bir fiyat artışı beklemediklerini anlatan Mustafa Karslıoğlu, "Hükumetimiz enflasyonu baskıladı. Artık fiyatları istikrarlı gidiyor. 2025’teki fahiş fiyatların 2026’da olacağını düşünmüyoruz. Ekonomik programdaki gidişat artık seyir halini aldı. Fiyatların yerinde seyredeceğini bekliyoruz. Ancak beton karteline hükumetimizin ve rekabet kurumunun el atması gerekiyor" şeklinde konuştu. "Sektöre verilen zarar çok büyük" Beton fiyatlarının inşaat maliyetlerini arttırdığına, beton kartelinin fiyatlarda istediği gibi oynama yaptığına dikkat çeken DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, daha sonra şunları söyledi: "İnşaat sektörü 2026 yılında beton kartelinin bitmesini istiyor. Yolumuza bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Faizlerin de biraz daha aşağı çekilmesiyle kamu bankalarının konut faiz oranlarını düşürüp sektöre can suyu olmasını bekliyoruz. Şu anda beton kartelinin her an ne yapacağını kimse kestiremiyor. Beton dökmeye mecbur olduğun için bugün aldığın fiyat 2 gün sonra yükselmiş olabiliyor. Beton kartelinin inşaat sektörüne verdiği zararı rakamlarla, kelimelerle ifade etmek mümkün değil."