POLİTİKA - 19 Şubat 2017 Pazar 13:08

Eski çırçır fabrikası Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi oldu

A
A
A
Eski çırçır fabrikası Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi oldu

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın katıldığı törenle Mersin’in Tarsus ilçesinde eski bir çırçır fabrikasından dönüştürülen ‘Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi hizmete açıldı.

Caminur Mahallesi’ndeki eski çırçır fabrikası olan ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından restorasyonu yapılan Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile Mersin milletvekillerinin hizmete açıldı. Tarsus’ta yüz yıllık tarihi yapısı ile dikkat çeken Çırçır Fabrikası, Boğaziçi Üniversitesi tarafından restore edilerek ‘Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi’ne dönüştürüldü. Açılışı yapılan ‘Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi’ bundan böyle akademik çalışmalara ev sahipliği yapacak.

Tarsus’un Saint Paul Kilisesi Anıt Müzesi yanında bulunan ‘Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi’ toplantı salonunda gerçekleşen açılış töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı.

Gözlükule Höyükte arkeoloji çalışmaları yürüten ekibin lideri Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Özyar, uluslararası bilim dünyasına açık bir merkez kurduklarını söyledi. Prof. Dr. Aslı Özyar, ‘Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi’ hakkında bugüne kadar yaptıkları çalışmaları slayt gösterimi ile törene katılanlara anlattı. Prof. Dr. Özyar, konuşmasında şunları kaydetti:

“Tarsus’ta bulunan ve Tunç Çağı Hititler, Abbasiler ve Roma dönemleri alakalı bulgular elde etmeye imkan tanıyan Gözlükule Höyüğünde yürüttükleri arkeoloji çalışmalarda binlerce yıllık kalıntıların birbirini takip eden dönemlerin karşılaştırmalı şekilde inceliyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü tarafından 2001 yılında Tarsus Gözlükule Höyüğü’nde başlatılan araştırmaların amacı Kuzeydoğu Akdeniz Bölgesi’ndeki yeni arkeolojik çalışmalarla yeniden oluşmaya başlayan dinamik, akademik, diyalog eşliğinde Goldman dönemi kazılarından beri halen cevaplanmış bir takım sorulara ışık tutacak verilere ulaşmaktır. Boğaziçi Üniversitesinin başlattığı yeni çalışmalar kapsamında halihazırda Geç Antik Çağdan, Erken İslami Döneme geçiş ile Tunç Çağından Demir Çağına geçiş sürecinden (yaklaşık M.Ö. 1200) yaşanan değişim ve devamlılıklar inceleniyor. Ayrıca zaman içinde gelişen arkeolojik teknikler ve ilgili teknolojilerden faydalanılarak, hem eski kazılardan elde edilmiş veriler yeniden değerlendirilecek, hem de daha kontrolü kazılar ile dönemlerin stratigrafik ilişkileri daha iyi anlaşılacaktır.”

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Çukurova’da pamuk üretiminin azalması sonucunda işlevi yitiren eski çırçır fabrikasının 2002 yılından itibaren önce kısmen 2013 yılında ise tamamen Gözlükule Höyüğü’nde arkeolojik çalışmalar yürüten Boğaziçi Üniversitesine Araştırma Merkezi olarak değerlendirilmesi amacıyla tahsis edildiğini söyledi. Özkan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Boğaziçi Üniversitesi olarak Tarsus Gözlükule kazı ve araştırmalarının temel amacı bölgenin kültürel mirası olan bu höyüğün etrafındaki kent dokusu ve doğal çevresi ile beraber algılanması belgelendirilmesi ve sürdürülebilir şekilde korunmasına katkı bulunmaktır. Bu merkezde yapacağımız çalışmalarda höyüğün farklı katmanlarından elde edilen binlerce yıllık kalıntılar birbirini takip eden dönemlerin karşılaştırmalı bir şekilde incelenmesi neticesinde Anadolu’nun tarihine ışık tutan eserleri inceleyecek eğitimler ve kazı çalışmalarıyla tarihin farklı katmanlarını gün ışığına çıkaracağız.”

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, yaptığı konuşmada, Tarsus’un tarihi dokusu açısından son derece önemli bir yere sahip olduğunu söyleyerek, ‘Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi’nin bu denli nitelikli bir yapıya dönüştürülmüş olmasından dolayı olumlu manada şaşkınlık yaşadığını söyledi.

Bakan Elvan, Tarsus’ta eski bir çırçır fabrikasının, Boğaziçi Üniversitesi tarafından ulusal ve uluslararası bilim dünyasına hizmet edecek bir yapıya dönüştürülmüş olmasının takdire şayan olduğunu söyledi. Tarsus tarihte birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir olarak önemli bir dokuyu barındırdığının altını çizen Elvan, Tarsus’a mutlaka Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi gibi 3-5 tane yerin yapılması için elinden geleni yapacağını söyledi. Bakan Elvan, Boğaziçi Üniversitesi tüm yetkililerine teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı da, Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi’nin hak ettiği ulusal ve uluslararası alanda tanınması gerektiğini söyledi. Bakan Avcı, “Aramızda olmayan ve ismen de teşekkürü hak eden birkaç ismi de ben eklemek istiyorum; buranın tahsisini yapan İstemihan Talay, değerli rektörümüz Mehmet Bey birde bu kazıları ilk başlatan Goldman (Hetty Goldman) toprağı bol olsun diyerek kendisine teşekkür ediyorum. Bu vesileyle şunu da öğrendim; Gözlükule, Cumhuriyet Döneminde resmen izin verilerek başlatılmış 3 kazıdan bir tanesidir. Bu kadar önemli bir kazı alanından söz ediyoruz. Bayan Goldman’ın katkıları herhalde buranın temellerinin bu kadar sağlam atılmasına da neden olmuş” dedi.

Yapılan konuşmalardan sonra Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’a, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, katkılarından dolayı plaket sundu.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın, MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Tarsus Kaymakamı Yüksel Ünal, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can ve diğer heyet üyeleri, ‘Gözlükule Höyüğü Araştırma Merkezi’nin gezerek, Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Özyar’dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. 

Ersoy Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.