SPOR - 08 Haziran 2017 Perşembe 17:34

Eskişehirspor kritik süreçten geçiyor

A
A
A
Eskişehirspor kritik süreçten geçiyor

Eskişehirspor Genel Sekreteri Erdal Şahbaz ve Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Gül, basın toplantısı düzenleyerek kulübün mali durumu hakkında bilgi verdi. Gül, transfer yasağının kalkması için 21 milyon, yakın zamanda FİFA'dan aynı tehlikeye düşmemek için ise 11 milyon TL ödeme yapılması gerektiğini söyledi.

Basın toplantısında ilk söz alan Eskişehirspor Genel Sekreteri Erdal Şahbaz, Antalya’da alınan Göztepe mağlubiyeti ile ilgili üzüntüsünü dile getirerek, “Bir hedef için yola çıktık. Bu hedefi en sonuna kadar kovalamamıza rağmen istediğimiz olmadı” dedi. Şahbaz, “Biz başkanımız ve yönetim kurulu olarak bu lige başlarken nasıl bir tabloya sahip olduğumuzu biliyorduk. Lig boyunca tablodan hiçbir zaman şikayetçi olmadık. Biz biliyorduk borç yükümüz çok fazla, biz biliyorduk takım yok, biliyorduk stat yok. Zor koşullarda geldik. Sevdamız olan Eskişehirspor için acaba hedefimize ulaşır mıyız diye geldik. Dün gibi bugün de şikayetçi olmayacağız. Bu tabloya rağmen hedefi olan bir ekip olarak yola çıktık. Bu hedefimiz çok kovalamamıza rağmen Play-Off final maçına kadar gelmemize rağmen son 5 dakikalara gelmemize rağmen olmadı” diye konuştu.

Efsane taraftar yine müthişti

“Antalya’da müthiş bir tablo vardı” diyen Şahbaz, “16 bin seyircimize çok teşekkür ediyorum. Müthiş bir destekti. Efsane taraftar bu efsane kavramını büyüklüğünü göstermiş oldu. Maç boyunca bizi destekleyen tüm protokole saygılarımızı sunuyoruz. Maçta olmayıp da Eskişehir’de eski stadı, caddeleri dolduran, evinde televizyonun başında olan herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Geçen sene son anda çözdük

Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Gül ise kulübün mali durumu, borçları ve transfer yasağı hakkında konuştu. Geçen sezon transfer yasağını son anda kaldırdıklarını anlatan Gül, “Göreve geldiğimizde TFF’deki transfer yasağımız kapalıydı. FİFA ve UEFA’da 15’e yakın dosyamız vardı. Elimizde çok az oyuncu vardı. Bu takım hedefsiz olmaz dedik, bu takımı hedefe götürecek bir kadro yapmamız için bizim acil transfer tahtasını açmamız gerekiyordu. Bununla ilgili çalıştık ve son tahtayı açtık. Bunu yaparken daha önce burada oynamış kişilere ödeme yaptık. Bu ödemeleri yaptıktan sonra bu tahtayı açabildik. Ömer Hasan Şişmanoğlu, Mehmet İsmet Değer, Ergün Teber, Deniz Vural, Serdar Bingöl, Özgür Çek, Tarık Üstün, Alparslan Öztürk, Fikri Serhat Umar, Fehmi İbiş, Erkut Şentürk, Emre Güral, Birol Parlak gibi birçok daha önce hizmeti geçmiş oyuncu, teknik adama ödenip kaldırılması gereken dosyaları vardı. Bunları çözdük. Böylece son gün son dakika transferi açabildik. Her gün ilave dosyalar vardı” diye konuştu.

Kulübe gelir gelmiyor

Kulübe tüm sezon boyunca hiçbir gelirin gelmediğini söyleyen Gül, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Sezon boyunca yönetim kurulumuz, başta başkanımız olmak üzere 40 milyon liralık kaynak oluşturduk. En büyük gelirlerimiz TFF gelirleri, yayıncı kuruluş gelirleri, passolig gelirleri, tribün gelirleri, maç hasılatları gelirleridir. Bunlar ciddi gelirlerdir. Fakat kulübe gelen 1 kuruş para yoktur. Bu gelirlerin tamamı Aktif Bank’a 40 milyon lira karşılığında temlik edilerek yüksek faizle kullanılmıştır. Ne geliyorsa Aktif Bank’a gidiyor. Çalışmalarımızla, bulduğumuz kaynaklarla, Aktif Bank’a olan borcu 28 buçuk milyon liraya düşürdük. Bir de spor toto, loto ve iddia gelirlerimiz var. Bu gelirlerden de kulübümüze yansıyan bir kuruşluk yansıyan bir ödeme yok. Hala 2 milyon lira spor totodan isim hakkı alacağımız vardır. Bu gelirlerin tamamı Halk Faktoring’e 20 milyon lira karşılığında temlik edilmiştir. Gelir temlik edildiği için gelmiyor. Şu an borcumuz 14 milyona düşmüştür. 2 milyon lira da spor totodan alacağımız vardır. O da alındığında borç yaklaşık 12 milyon liraya düşecek. Eskişehirspor’a çok büyük kambur olan SGK ve vergi dairesi yapılandırmasına katıldık. Bu yapılandırmanın taksitlerini ödüyoruz. Eskişehirspor’un şu an yapılandırma ile ilgili herhangi bir problemi yoktur. Yönetimimizin bulduğu 40 milyon ile borçlar ciddi şekilde kontrol altına alınmıştır, azaltılarak devam etmektedir.”

İlk hedef transfer yasağını kaldırmak

Gül, önümüzdeki sezon ile ilgili yapılması gerekenler hakkında da bilgi verdi. Gül, “Bu takım hedefsiz olmamalı. Bu yıl da bu takımın hedefsiz olmaması gerektiğinin bilincindeyiz. Birinci önceliğimiz TFF transfer tahtasını açmak için eski hocalarımız ve futbolcularımızın borçlarının acilen ödenmesi gerekmektedir. Transferin son gününe kadar bunlar ödenirse TFF transfer tahtası açılacak. Son günü geçirsek yapılan transferlerin hiçbir önemi kalmayacak” diye konuştu.

İşte borçların ödenmesi gereken isimler

Transfer yasağının kalkması için borçların ödenmesi gereken eski antrenörlerin isimleri şu şekilde: Samet Aybaba, Ertuğrul Sağlam, Selçuk Erdoğan, Burak Sadık Dilmen, Fehmi İbiş, Yılmaz Bal, Ersin Aka, Nejdet Emre Özbayer, Musa Devrim, Güven Sabaz.

Ödeme yapılması gereken futbolcuların isimleri ise şöyle:

Birol Parlak, Sezgin Coşkun, Onur Bayramoğlu, Theofanıs Gkeskas, Serdar Özkan, Deniz Topçu, İshak Doğan, Dossa Omade Hassamo Jurnior, Tornike Okrashvili, Anel Hadzic, Goran Causic, Özgür Çek, Mehmet Erkut Şentürk, Ali Şaşal, Emre Güral, Anıl Karaer, Alparslan Öztürk, Raheem Lawal, Cedric Mongongu, Kıvanç Karakaş, Emre Güngör, Engin Bekdemir, Eyüp Koçoğlu, Jordi F. Montel, Nadir Çiftçti, Sinan Öden, Aytaç Öden, Berkay Tabanlı.

Futbolcu borçları (UEFA- FİFA): Nzuzi Bundebele Toko, Nassim Ben Khalifa, Gabriel Funes Mori

Ayrıca Konyaspor kulübünden alınan bir kiralık oyuncunun borcu bulunuyor.

FİFA transfer tahtası: Sisokko, Pinto, Panatinakos Kulübü, Nassim Ben Khalifa, Toko, Patric Merch Men, Bienvenu, Defederico, Lawal, Kulaç.

Transfer yasağının kalkması için 21 milyon gerekiyor

Kulübün transfer yasağının kalkması için ödemesi gereken borç miktarını da açıklayan Gül, “Bu futbolcu arkadaşlarımız daha önceki yönetim zamanında olan arkadaşların kesinleşmiş ve TFF transfer tahtasını açmamız için ödememiz gereken kişilerdir. Bunların borçlarını ödediğimizde transfer tahtasını çözebiliyoruz. Transfer yasağının kaldırılması için 11 dosyanın kapanması gerekiyor. Bunlar FİFA’da takip ettiğimiz dosyalar. Gelecek dosyalar hariç bugün itibari ile TFF' de transfer yasağımızı kaldırmamız için 21 milyon liraya ihtiyaç vardır. Bunun bir kısmı yapılandırılabilir. Bir kısmı verilir, bir kısmı vade yapılabilir. Bir de UEFA ve FİFA’daki 11 dosyayı kaldırmamız için de yaklaşık 11 milyon liraya ihtiyaç vardır” dedi.

Detayların mali genel kurulda açıklanacağını belirten Gül, “10 Haziran’da mali genel kurulu kararı aldık ama çoğunluk sağlanması zor görünüyor. Ayın 17’inde olacak. Bunların detayları başkanımız ve yönetim kurulu tarafından mali genel kurulda detaylı olarak açıklanacak” ifadelerini kullandı.

Destekleyen herkese teşekkür

Konuşmasını başta taraftar olmak üzere Es Es’e destek olan herkese teşekkür ederek sonlandıran Gül, şunları söyledi:
“Bir sezon boyunca Eskişehirspor’umuza destek olan, kar kış demeden her zaman yanında olan, her zaman birlikte olduğumuzu büyük efsane taraftarımıza çok teşekkür ediyorum. Bu şehrin çok önemli protokolüne, Eskişehirspor’a destek olan sponsorlarımıza, sayın başkanımıza, yönetim kurulumuza, kulübün cefakar emektar personeline, altyapıda emek veren hocalarımıza, personelimize ve her zaman yanımızda olan herkese ve basın mensuplarına çok teşekkür ediyorum.” 

Mustafa Yıldırım

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırşehir Konya’nın asırlık geleneği Şivlilik, Kırşehir’de yaşatıldı Konya’da yüzyıllardır sürdürülen ’Şivlilik’ geleneği; Kırşehir’de okul ortamına taşındı. Üç ayların başlangıcı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, anaokulu öğrencileri okul içerisinde ’Şivlilik’ diyerek dolaştı, maniler okudu ve hediyelerini aldı. Kırşehir’de 30 Ağustos Zafer İlkokulu’nda gerçekleştirilen etkinlikte Konya’dan gönderilen 100 adet şivlilik paketi, 65 anaokulu öğrencisi ile Muharrem Sayan İlkokulu’nda 1. sınıfta öğrenim gören 17 öğrenciye dağıtıldı. Etkinlik kapsamında öğrenciler, torbalarını alarak okul içinde dolaştı, ’Şivlilik’ diyerek seslendi ve ezberledikleri manileri okudu. Renkli görüntülere sahne olan etkinlikte çocuklar, paylaşma ve dayanışma kültürünü yaşayarak öğrenme fırsatı buldu. Etkinlikle ilgili açıklamalarda bulunan 30 Ağustos Zafer İlkokulu Müdürü Musa Sargın, Konya’da Regaip Kandili ve üç ayların başlangıcında yaşatılan Şivlilik geleneğinin çocuklara önemli değerler kazandırdığını belirtti. Sargın; "Konya, adetlerinden şiviliği okulda yaşattık. Sosyal iletişimin güçlü olması için çalışma başlattık. Kültür köprüsü oluşturmaya çalıştık. Çocuklar hediyelerini alarak sınıflarına gitti" dedi. Şivlilik geleneği; paylaşma, yardımlaşma, birlik ve beraberlik gibi değerleri çocuklara küçük yaşta aktarma özelliğiyle biliniyor. Şivilik paketlerini alan öğrenciler de, Kırşehir’den Konya’ya kültür paketi yaparak aktaracaklarını söyledi. Okulda 2 yıldır şivlilik etkinliği düzenlenirken öğrenciler, eğlenirken aynı zamanda da sosyal beceriler kazanıyor.
İzmir Yaşlılara kış uyarısı: Gizli susuzluğa ve enfeksiyonlara dikkat Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimi Uzmanı ve Sağlıklı Yaş Alma Merkezi (YAŞAM) Birimi Sorumlusu Doç. Dr. Nil Tekin, kış aylarında yaşlı bireylerin karşılaştığı sağlık risklerine karşı uyarılarda bulundu. İleri yaşla birlikte organ rezervlerinin azalmasının kış mevsimini daha kritik hale getirdiğini belirten Tekin, beslenmeden ev ortamına kadar alınması gereken önlemleri anlattı. Kış mevsiminin yaşlı bireyler için yalnızca soğuk hava anlamına gelmediğini ifade eden Doç. Dr. Nil Tekin, bu dönemin aynı zamanda fizyolojik ve ruhsal değişimlerin de yaşandığı bir süreç olduğunu söyledi. Organların rezerv kapasitesinin yaşla birlikte azaldığını ancak fizyolojik sınırlar içinde çalışmaya devam ettiğini belirten Tekin, bu doğal değişimlerin hastalıklarla karıştırılmaması gerektiğini vurguladı. Kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının arttığına dikkat çeken Tekin, özellikle huzurevi gibi toplu alanlarda yaşayan yaşlıların daha yüksek risk altında olduğunu dile getirdi. Kışın gizli tehlikesi: Dehidrasyon Kış aylarında susama hissinin azalmasına bağlı olarak "gizli susuzluk" olarak tanımlanan dehidrasyon riskine dikkat çeken Doç. Dr. Tekin, yaşlı bireylerin susamayı beklemeden günde 8-10 bardak sıvı tüketmesi gerektiğini söyledi. Ağız kuruluğu, dilde kuruma ve çatlaklar, kafa karışıklığı, baş dönmesi, yürüme güçlüğü ve idrar miktarında azalma gibi belirtilerin dehidrasyonun önemli işaretleri olduğunu belirten Tekin, suya alternatif olarak ıhlamur, ayran ve sebze ağırlıklı ev yapımı çorbaların tercih edilebileceğini ifade etti. Bakım verenlerin idrar rengi ve sıklığını takip etmesinin ve su içmenin saatli bir alışkanlık haline getirilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı. Bağışıklık için protein ve vitamin desteği Bağışıklık sisteminin korunmasında dengeli beslenmenin önemine değinen Doç. Dr. Nil Tekin, kas kayıplarının önlenmesi için günlük protein alımının kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Kırmızı et yerine tavuk ve hindi eti ile haftada en az 2-3 kez balık tüketilmesini öneren Tekin, turşu ve yoğurt gibi fermente gıdaların da bağışıklık sistemini desteklediğini belirtti. Kış aylarında güneş ışığından yeterince yararlanılamaması nedeniyle D vitamini eksikliğinin artabileceğine dikkat çeken Tekin, takviyelerin mutlaka doktor kontrolünde ve önerilen dozlarda kullanılması gerektiğini ifade etti. Mevsimsel duygusal bozukluğa karşı önlem Kış aylarında azalan fiziksel aktivite ve güneş ışığı eksikliğinin mevsimsel duygusal bozukluğa yol açabileceğini belirten Doç. Dr. Tekin, güneş alan pencerelerin yanında vakit geçirilmesini, uygun giysilerle kısa açık hava yürüyüşleri yapılmasını ve ev içinde aktif kalınmasını önerdi. Yaşlı bireyler için oda ısısının ılık tutulması, yatağın sıcak ve konforlu olması gerektiğini ifade eden Tekin, oda havasının kurumasını önlemek için nemlendirici ya da su ile buharlı ortam oluşturulabileceğini söyledi. YAŞAM merkezi kışın güven sağlıyor Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nin (YAŞAM), özellikle 80 yaş ve üzeri bireyler için kış şartlarında önemli bir güven merkezi görevi üstlendiğini belirten Tekin, merkezde hekim, gerontolog, hemşire ve fizyoterapistten oluşan bir ekiple bütüncül bir takip yapıldığını söyledi. Durumu ağırlaşan veya fonksiyonel kaybı artan bireylerin hızla Evde Sağlık Hizmetleri’ne yönlendirildiğini ve bakımın kesintisiz sürdürüldüğünü ifade etti. 3 altın kural Doç. Dr. Nil Tekin, kış aylarında yaşlı bireyler için üç altın kuralı ise şöyle sıraladı: "Her mevsim aktif kalınmalı, fiziksel ve sosyal etkileşim sürdürülmeli. Doktor önerisiyle grip ve pnömokok aşıları ihmal edilmemeli. Sağlığın korunması için YAŞAM ve Evde Sağlık birimlerinin sunduğu profesyonel desteklerden faydalanılmalı." Yaşlılığın bir hastalık değil, yaşamın doğal bir dönemi olduğunu vurgulayan Tekin, gerekli önlemler alındığında kış aylarının sağlıklı ve mutlu geçirilebileceğini sözlerine ekledi.
İstanbul 90. Büyük Atatürk Koşusu’nun tanıtım toplantısı gerçekleştirildi Pazar günü gerçekleştirilecek 90. Büyük Atatürk Koşusu’nun tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Türk Hava Kurumu (THK) Müze ve Paraşüt Kulesi’nde gerçekleştirilen 90. Büyük Atatürk Koşusu tanıtım toplantısına Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Dr. Ahmet Karadağ, THK Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Şengönül, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Genel Sekreteri Abdullah Albunar, Ankara Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Şube Müdürü Sercan Yiğit ve Ankara Gençlik ve Spor Şube Müdürü Sadık Öztürk katıldı. Ahmet Karadağ: "Dünyanın en köklü yol koşularından bir tanesi" Büyük Atatürk Koşusu’nun 90 yıldır aralıksız düzenlendiğinin altını çizen Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Dr. Ahmet Karadağ, bu koşuyla birlikte Cumhuriyet değerlerinin spor aracılığıyla gelecek nesillere aktarıldığını söyledi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 106. yılı vesilesiyle bir kez daha coşkuyla gerçekleştirilecek koşuyla ilgili olarak Başkan Karadağ, "Aynı zamanda dünyanın en köklü yol koşularından bir tanesi. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya attığı o ilk adım yalnızca bir şehre varış değil, bağımsızlığa, çağdaşlığa ve aydınlık yarınlara yürüyüşün başlangıcıdır. Bu koşu rekabetten önce centilmenliği, dereceden önce emeği, sonuçtan önce inancı temsil etmektedir" dedi. "Herkes için erişilebilir, güvenli ve sürdürülebilir organizasyonlar düzenlemeyi görev biliyoruz" Atletizmin sadece bir spor dalı değil, bir yaşam kültürü olduğunun altını çizen Karadağ, "Bugün Dikmen Keklikpınarı’ndan Ankara Garı’na uzanan bu parkurda koşan her sporcumuz yaşına, derecesine ya da kategorisine bakılmaksızın, Atatürk’ün izinde ilerleyen birer gönül neferidir. Bu koşu profesyonel atletler kadar, halk koşusuna katılan her bireyin de Cumhuriyet değerleriyle buluştuğu bir bayrak yarışıdır. Çocuklarımızdan gençlerimize, elit sporcularımızdan halkımıza kadar herkes için erişilebilir, güvenli ve sürdürülebilir organizasyonlar düzenlemeyi görev biliyoruz" dedi. Başkan Karadağ, organizasyonun hayata geçirilmesinde büyük emekleri olan Gençlik ve Spor Bakanlığına, Ankara Valiliğine, Ankara Büyükşehir Belediyesine, federasyon çalışanlarına, emniyet ve sağlık birimlerine, hakemlere, gönüllülere tüm sporculara teşekkürlerini iletti. Karadağ konuşmasını, "Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetimizin kuruluşunda emeği geçen tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, 90. Büyük Atatürk Koşusu’nun ülkemize, spor camiamıza ve geleceğimize hayırlı olmasını diliyorum" sözleriyle tamamladı. İlki 1936 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ten izin alınarak yapılan koşunun 90’ıncısının startı 28 Aralık Pazar günü saat 11.00’de verilecek. Dikmen Keklik Pınarı’ndan başlayacak yarış, Eski Ankara Tren Garı önünde sona erecek.
Bursa 5 yaşındaki Deniz Sönmez’in ölümüne ilişkin davada karar açıklandı Bursa’da özel bir diş kliniğinde sedasyon altında yapılan diş tedavisinin ardından fenalaşarak hayatını kaybeden 5 yaşındaki Deniz Sönmez’in ölümüne ilişkin davada karar açıklandı. Bursa 44’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, diş hekimi Aleyna S.G. ile anestezi uzmanı Levent O. ’bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Acılı baba verilen karar sonrası, "Kediyi öldüren 3 yıl ceza aldı, bizim canımız gitti 4 yıl ceza verildi" ifadelerini kullandı. Bursa’nın Osmangazi ilçesinde 2 yıl önce 5 yaşındaki çocuğu Deniz Sönmez’i diş ağrısı şikayetiyle bir diş kliniği zincirinin Hürriyet şubesine götüren Sönmez ailesi, minik Deniz’in tedavi sonrası fenalaştığını fark etti. Küçük çocuğa 4 dolgu ve 1 diş çekimi için narkoz verilerek genel anestezi yapıldı. Anestezi sonrası odaya alınan minik Deniz’in ateşi yükseldi. Annenin ambulans çağırma talebine de olumsuz cevap veren doktorlar durumun ’normal’ olduğunu söyleyerek Deniz ve annesini evine yolladı. Kısa bir süre sonra baba Aydın Sönmez eve geldiğinde oğlunun yarı baygın inleme sesleri çıkarttığını duydu. Bunun ardından baba Aydın, çocuğunu Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne götürdü. Doktorların çabasına rağmen minik Deniz’in organlarının iflas ettiği öğrenildi. 3 gün boyunca yoğun bakımda kalan Deniz, organ yetmezliğine bağlı olarak hayatını kaybetti. Yaşanan olay sonrası mahkeme süreci başladı. Mahkeme, diş hekimi Aleyna S.G. hakkında 4 yıl 5 ay 10 gün, anestezi uzmanı Levent O. hakkında ise 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası verdi. Her iki sanık yönünden de hükmün açıklanmasının geri bırakılması, cezanın ertelenmesi veya adli para cezasına çevrilmesi talepleri reddedildi. Mahkeme heyeti, mesul müdür Kerem G.Y.’yi ise taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkûm etti. Bu ceza, adli para cezasına çevrilerek 97 bin 200 TL olarak belirlendi. İşletme ortakları M.Ç.G., M.Ö.A. ve M.E.K. hakkında ise üzerlerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildi. Mahkeme sonrası konuşan baba Aydın Sönmez, "2024 Kasım ayından bu zamana kadar süren bir davaydı. Karar açıklandı. 2 yıl çok uzun bir süre, bu sürede çok yıprandık. Bu sürecin sonunda doktorlara verilen cezalar 4 yıl 5 ay 10 gün. Bilinçli taksirden yargılanmalarına rağmen, aldıkları ceza bizi tatmin etmedi. Vicdanımızı kanattı. İtirazlarımız olacak. Masum bir kediyi öldüren 3 yıl ceza aldı, bizim canımız gitti 4 yıl ceza verildi" dedi.
Şırnak Uludere’de alabalık üretim tesislerine denetim Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Uludere barajlarında faaliyet gösteren ve yeni kurulacak olan su ürünleri tesislerini incelemelerde bulundu. Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Uludere ilçesindeki baraj göllerinde faaliyet gösteren ve kurulması planlanan alabalık üretim tesislerine yönelik kapsamlı bir denetim ve teknik inceleme gerçekleştirdi. Şırnak genelinde su ürünleri potansiyelini ekonomiye kazandırmak ve kaliteli üretimi teşvik etmek amacıyla yürütülen saha çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bünyesindeki uzman ekipler, Uludere ilçesinde bulunan barajlarda mesai yaptı. "Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği" çerçevesinde gerçekleştirilen denetimlerde, mevcut tesislerin hijyen standartları, üretim kapasiteleri ve yasal mevzuata uygunlukları titizlikle kontrol edildi. Ekipler, özellikle su kalitesinin korunması ve balık sağlığı konularında işletmecilere bilgilendirmelerde bulundu. Denetimlerin en önemli ayağını ise bölgeye kazandırılması planlanan yeni alabalık üretim alanları oluşturdu. Uzmanlar, yeni kurulacak tesislerin baraj ekosistemine uyumu ve teknik altyapısı hakkında yerinde değerlendirmeler yaparak yatırım sürecine dair raporlamalarda bulundu. Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, denetimlerin temel amacının çevreyi koruyarak üretim kalitesini artırmak olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: ’’Su ürünleri sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimizin yasal mevzuata uygun çalışması, hem sürdürülebilirlik hem de tüketiciye güvenli gıda ulaştırılması açısından kritik önem taşıyor. Denetimlerimiz düzenli olarak devam edecektir.’’